Gönderen Konu: Kulu İflasa Götüren Günah - Kul Hakkı  (Okunma sayısı 1318 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6590
Kulu İflasa Götüren Günah - Kul Hakkı
« : Ağustos 08, 2024, 08:34:08 ÖÖ »


Kulu İflasa Götüren Günah - Kul Hakkı

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

وَاتَّقُوا يَوْمًا تُرْجَعُونَ ف۪يهِ اِلَى اللّٰهِ ثُمَّ تُوَفّٰى

 كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ۟

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

مَن كَانَتْ له مَظْلِمَةٌ لأخِيهِ مِن عِرْضِهِ أَوْ شيءٍ،

 فَلْيَتَحَلَّلْهُ منه اليَومَ،  قَبْلَ أَنْ لا يَكونَ دِينَارٌ وَلَا دِرْهَمٌ (...)

 Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Peygamberimiz (s.a.s.), bir gün arkadaşlarıyla otururken onlara “İflas eden kim bilir misiniz?” diye sorar.

İçlerinden biri, “İflas eden, malını mülkünü kaybeden kimsedir.” der. Bu cevabı üzerine Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur: “Şüphesiz ki ümmetimin iflas edeni, kıyamet günü kıldığı namaz, tuttğu oruç ve verdiği zekâtıyla gelir. Aynı zamanda şuna sövmüş, buna iftira etmiş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş ve şunu dövmüş bir hâlde gelir. Bunun üzerine iyiliklerinin sevabı hakkında girdiği kişilere verilir. Şayet üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yüklenir. Sonra da cehenneme atılır.”[1]

Değerli Müslümanlar!

İnsanların canlarına, mallarına, onuruna, haysiyetine ve kişilik haklarına yönelik verilen zararlara “Kul Hakkı” denir. Bir kişinin malını izinsiz almak veya ona el koymak kul hakkıdır. Alışverişte hile yapmak, dolandırıcılık yapmak kul hakkıdır. Emanet olarak verilen mala bilerek zarar vermek kul hakkıdır. Kumar oynamak ve faizcilik yapmak kul hakkıdır.[2]

Yetimin hakkına göz dikmek kul hakkıdır.[3]

Birinin arkasından konuşmak, o kişiye iftira atmak kul hakkıdır. Bir kişiye hakaret etmek, onunla dalga geçmek, onu aşağılamak kul hakkıdır.[4]

Peygamberimiz (s.a.s.) hakkına girdiğimiz kişilerle helalleşmek gerektiğini şu sözlerle ifade eder: “Kim din kardeşinin şeref, onur ve haysiyetine veya malına yönelik bir haksızlık yapmışsa altın ve gümüşün fayda vermeyeceği kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin [5]

Evet, hiçbir şeyin faydası olmayacağı hesap günü gelip çatmadan önce helalleşmek gerekir. Bir kişinin “can-ı gönülden sana hakkımı helal ediyorum” diyebilmesi için o kişinin zarar ve mağduriyetini gidermek gerekir. Şayet hakkı yenilen kişi ölmüşse veya kendisine ulaşılamıyorsa öncelikle samimi bir tövbe yapmak, daha sonra hak sahibi adına hayır ve hasenatlarda bulunarak bu vebalden kurtulmaya çalışmak gerekir.

Rabbim bizleri kul haklarına karşı daha hassas ve daha duyarlı olanlardan eylesin. Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitirmek istiyorum:

“Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı tastamam verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.”[6]

----------------------------------------------------

[1] Müslim, Birr, 59.

[2] Bakara 2/188; Nisâ 4/29-30; İsrâ 17/34-35

[3] Nisa; 4/2

[4] Nisâ 4/112; Hucurât 49/11-12; Kalem 68/11; Hümeze 104/1

[5] Buhârî, Mezâlim, 10

[6] Bakara, 2/281

SABRIN SONU SELAMETTİR

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

وَاصْبِرْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

مَنْ يَصْبِرْ يُصَبِّرْهُ اللّٰهُ وَمَا أُعْطِيَ أَحَدٌ مِنْ عَطَاءٍ  خَيْرٌ  وَأَوْسَعُ مِنَ الصَّبْرِ.

Kardeşlerim! Aziz Müminler!

Doğru bir şekilde öğrenmemiz gereken Kur’anî kavramlardan biri de sabırdır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde sabredenleri seveceğini[1] ve sabredenlerle beraber olacağını bildirir.[2]

Sabredenlerin ve işini güzel yapanların mükafatlarını asla zayi etmeyeceğini ifade eder.[3]

Yine başka bir ayette Yüce Rabbimiz, kullarını birbirinden farklı ağır imtihanlarla sınayacağını haber verir ve kurtuluşa, musibetler karşısında sabredenlerin ulaşacağını müjdeler.[4]

Sonu selamet olan güzel bir nimet olan sabır, azim ve kararlılık sahibi peygamberlerin de özelliklerindendir.[5]

Peki, sabır ne demektir? ‘Güçlü ve dirençli olmak’ anlamına gelen sabır, başa gelen sıkıntı ve belalar karşısında sakinliğimizi korumak, olumsuzlukları olumlu hale getirmek için sağlam bir duruş sergilemek, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı dayanıklı olmak demektir.

Sabır, başa gelen musibetler karşısında çaresizce beklemek demek değildir. Bilakis, elimizden gelen gayret ve fedakârlığı ortaya koymaktır sabır. Dünya hayatında karşılaşacağımız zor sınavlara göğüs germek, direnç göstermek, zorluklarla mücadele etmektir sabır.

Beklenmedik olaylar karşısında soğukkanlı davranmaktır sabır. Peygamberimizin (s.a.s) ifadesiyle, isteyene Yüce Allah’ın bahşettiği hayırlı bir lütuf, geniş bir nimettir sabır.[6]

Değerli Müminler!

"Sabır" dendiğinde aklımıza birçok peygamberin verdiği hayat mücadelesi gelir. Fakat özellikle Kurban Bayramlarında, babası Hz. İbrahim’in, rüyasında oğlu İsmail’i kurban ettiğini görmesi üzerine evladının; “Babacığım! Sana emredileni yerine getir;  inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.”[7] cevabı oldukça dikkat çekicidir.

Hz. İsmail'in, Yüce Allah’a karşı gösterdiği büyük sabır ve teslimiyet, sabrın ve tevekkülün en güzel örneklerinden biridir. Bu olay, sabrın sadece zorluklara dayanmak değil, aynı zamanda Allah’ın takdirine teslim olmak olduğunu bizlere hatırlatır. Sabır, insanın iradesiyle Allah’ın iradesine uyum sağlaması ve hayatın her anında bu uyumu korumasıdır.

Ey Rabbimiz! Bizleri her türlü musibete karşı dayanıklı eyle! Başımıza gelen sıkıntı ve belaları, mümine yakışan sağlam bir duruşla karşılayanlardan eyle! Sonu selamet olan sabrın en güzelini bizlere lutfeyle, nasip eyle!

Amin.

---------------------------------------------------------------------------------------

 [1] Âl-i İmrân 3/146

[2] Bakara 2/153, 249

[3] Hûd 11/115; Yûsuf 12/90

[4] Bakara 2/155-157

[5] Ahkāf 46/35

[6] Müslim, Zekât, 124

[7] Saffat, 37/102

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Dua Ordusu Gazâ Ordusu Askerlerinin Ruhu Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:48:08 ÖÖ]


Allahü Teâlânın Kullarına İyilik Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:46 ÖÖ]


Hastalıklardan Kaza ve Belalardan Korunmak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:23:04 ÖÖ]


Namaz ve sağlığımız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 14 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:04:05 ÖÖ]


Resulullah'ta Sizin İçin Güzel Örnekler Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:47:10 ÖÖ]


Dünya Tarlasına Hayır Tohumları Ekelim Gönderen: anadolu
[Dün, 10:51:28 ÖS]


Peygamberimizin S.A.V Yetimleri Gönderen: anadolu
[Dün, 10:46:46 ÖS]


İslam’da Ehl-i Beyt Sevgisi Gönderen: anadolu
[Dün, 10:41:34 ÖS]


Dünya Nefsinle Mücadele Yeridir Gönderen: anadolu
[Dün, 10:35:59 ÖS]


Tevhid Davası ve Sorumluluğumuz Gönderen: anadolu
[Dün, 10:28:09 ÖS]


Dünyevileşme Müslüman’ı Dininden Eder Gönderen: anadolu
[Dün, 10:23:07 ÖS]


Küfür İman ve Amel-i Sâlih Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:41:32 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:32:39 ÖÖ]


Neslin Terbiyesi Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:10:17 ÖÖ]


Emanetleri Ehline Vermek Allah’ın Emrine Uymaktır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:03:09 ÖÖ]


Aile Eğitiminde Baba Evin Baş Öğretmenidir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:54:38 ÖÖ]


Mü’minlerin Nefislerini Kontrol Etme Sorumluluğu Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:13 ÖÖ]


Evlât Eğitimi ve Sorumluluklarımız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:24:07 ÖÖ]


Ölüm ve Ötesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:14:21 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54