Gönderen Konu: Müddessir Suresini Hayata Taşımak  (Okunma sayısı 1786 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6569
Müddessir Suresini Hayata Taşımak
« : Ağustos 02, 2024, 07:37:27 ÖÖ »


Müddessir Suresini Hayata Taşımak

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

يَٓا اَيُّهَا الْمُدَّثِّرُۙ . قُمْ فَاَنْذِرْۙ.وَرَبَّكَ فَكَبِّرْۙ.وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ .

وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْۙ وَلَا تَمْنُنْ تَسْتَكْثِرُۙ وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ.

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ.

Kur’an-ı Kerim’in her bir suresinden, anlatılan her bir kıssasından, nazil olan her bir ayetinden hayatımıza alacağımız çok dersler vardır. Bugünkü Cuma hutbemizde, iniş sırasına göre dördüncü sırada yer alan Müddessir Suresi’ne değinmek ve bu sureyi hayatımıza taşımak istiyorum.

Kardeşlerim! Aziz Müminler!

Müddessir Suresi, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) şahsında İslam’ı yaşama ve onu yayma gayesi taşıyan tüm Müslümanlara yönelik şu tavsiyelerle başlar: “Ey üzerine ağır bir yük yüklenen! Harekete geç ve insanları uyar! Allah’tan başka hiç kimseyi büyük görme! Elbiseni tertemiz tut! Maddi ve manevi her türlü pislikten uzak dur! Yaptığın iyiliği asla çok görme, başa kakma! Her türlü sıkıntıya, Rabbinin hatırına göğüs ger!”[1]

Müddessir Suresinde Yüce Rabbimiz, ahirette yaşanacak bazı durumları, ders alıp sakınalım diye henüz dünyadayken gözlerimizin önüne serer. Öyle ki, gerçekleri inkâr edenler için yeniden diriliş günü hiç de kolay olmayacaktır. Kendisine birçok nimet verilmesine rağmen daha fazlasını isteyen açgözlü insanlar, hesap günü Allah’ın huzuruna tek başına, yapayalnız çıkacaktır. Kıyamet gününde hiçbir şey umulduğu gibi olmayacak, ayetlere karşı inatla direnenler çok zorluklar yaşayacaktır.[2]

Kur’an’ın Allah kelamı değil de önceki çağlarda yaşamış insanların etkileyici sözlerinden oluştuğunu iddia edenlerin sonu, Peygamberi yalancılıkla suçladıkları için acı bir ceza olacaktır.[3]

Cehennem ehline “Sizi yakıcı ateşe sokan nedir?” diye sorulduğunda, günâhkarlar Allah ile bağlarını kopardıklarını şu sözlerle itiraf edeceklerdir:

“Biz, namaz kılanlardan değildik. Yoksulu doyurmuyor, günaha dalanlarla birlikte biz de günaha dalıyorduk. Her şeyin karşılığının verileceği hesap gününü asılsız sayıyor, yeniden dirilişi inkâr ediyorduk.”[4]

İşte, en büyük hayal kırıklığına uğrayacak olanlar bu kimseler olacaktır. Zira hiç kimse bu kişileri kurtaramayacak, hiçbir şefaat onlara fayda sağlamayacaktır.[5]

Meal ve tefsirine baktığımızda daha nice dersler alabileceğimiz  Müddessir Suresi, insanın kendi iradesiyle yaptığı tercihlerin ve bu tercihlerin sonuçlarını gözler önüne seren şu önemli mesajlarla sona erer: “Kur'an, bir öğüt ve uyarı kitabıdır. Dileyen ondan öğüt alır. Yüce Allah, iyilik isteyen için iyiliği, kötülük isteyen için de kötülüğü yaratır. Sakınılmaya lâyık olan da Yüce Allah’tır, kusurları bağışlayıp affedecek olan da Yüce Allah’tır.[6]

Rabbimiz bizi, Kur'an'ın mesajlarını öğrenen ve onu başkalarına öğreten[7] hayırlı insanlardan eylesin. Rabbimiz bizi, namazla dirilen, yoksulu gözeten, günahtan vazgeçen erdemli kullarından eylesin.

Amin.

-------------------------------------------------

[1] Müddessir, 74/1-7.

[2] Müddessir, 74/8-17.

[3] Müddessir, 74/18-26.

[4] Müddessir, 74/40-46.

[5] Müddessir, 74/48.

[6] Müddessir, 74/54-56.

[7] Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 21.


Kulu İflasa Götüren Günah: Kul Hakkı

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

وَاتَّقُوا يَوْمًا تُرْجَعُونَ ف۪يهِ اِلَى اللّٰهِ ثُمَّ تُوَفّٰى

 كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ۟

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

مَن كَانَتْ له مَظْلِمَةٌ لأخِيهِ مِن عِرْضِهِ أَوْ شيءٍ،

 فَلْيَتَحَلَّلْهُ منه اليَومَ،  قَبْلَ أَنْ لا يَكونَ دِينَارٌ وَلَا دِرْهَمٌ (...)

 Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Peygamberimiz (s.a.s.), bir gün arkadaşlarıyla otururken onlara “İflas eden kim bilir misiniz?” diye sorar. İçlerinden biri, “İflas eden, malını mülkünü kaybeden kimsedir.” der. Bu cevabı üzerine Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur: “Şüphesiz ki ümmetimin iflas edeni, kıyamet günü kıldığı namaz, tuttğu oruç ve verdiği zekâtıyla gelir. Aynı zamanda şuna sövmüş, buna iftira etmiş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş ve şunu dövmüş bir hâlde gelir. Bunun üzerine iyiliklerinin sevabı hakkında girdiği kişilere verilir. Şayet üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yüklenir. Sonra da cehenneme atılır.”[1]

Değerli Müslümanlar!

İnsanların canlarına, mallarına, onuruna, haysiyetine ve kişilik haklarına yönelik verilen zararlara “Kul Hakkı” denir. Bir kişinin malını izinsiz almak veya ona el koymak kul hakkıdır. Alışverişte hile yapmak, dolandırıcılık yapmak kul hakkıdır. Emanet olarak verilen mala bilerek zarar vermek kul hakkıdır. Kumar oynamak ve faizcilik yapmak kul hakkıdır.[2]

Yetimin hakkına göz dikmek kul hakkıdır.[3]

Birinin arkasından konuşmak, o kişiye iftira atmak kul hakkıdır. Bir kişiye hakaret etmek, onunla dalga geçmek, onu aşağılamak kul hakkıdır.[4]

Peygamberimiz (s.a.s.) hakkına girdiğimiz kişilerle helalleşmek gerektiğini şu sözlerle ifade eder: “Kim din kardeşinin şeref, onur ve haysiyetine veya malına yönelik bir haksızlık yapmışsa altın ve gümüşün fayda vermeyeceği kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin [5]

Evet, hiçbir şeyin faydası olmayacağı hesap günü gelip çatmadan önce helalleşmek gerekir. Bir kişinin “can-ı gönülden sana hakkımı helal ediyorum” diyebilmesi için o kişinin zarar ve mağduriyetini gidermek gerekir. Şayet hakkı yenilen kişi ölmüşse veya kendisine ulaşılamıyorsa öncelikle samimi bir tövbe yapmak, daha sonra hak sahibi adına hayır ve hasenatlarda bulunarak bu vebalden kurtulmaya çalışmak gerekir.

Rabbim bizleri kul haklarına karşı daha hassas ve daha duyarlı olanlardan eylesin. Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitirmek istiyorum: “Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı tastamam verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.”[6]

------------------------------------------------------
 
[1] Müslim, Birr, 59.

[2] Bakara 2/188; Nisâ 4/29-30; İsrâ 17/34-35

[3] Nisa; 4/2

[4] Nisâ 4/112; Hucurât 49/11-12; Kalem 68/11; Hümeze 104/1

[5] Buhârî, Mezâlim, 10

[6] Bakara, 2/281

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bütünlük Gönderen: Bir Garip Yolcu
[Bugün, 07:28:18 ÖS]


İstekler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:45:39 ÖÖ]


Başak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:41:58 ÖÖ]


Peygamber Sevgisi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:08 ÖÖ]


İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:23:33 ÖÖ]


Her Müminin Resûlullahı Çok Sevmesi Gerekir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:22 ÖÖ]


Zamanı Verimli Kullanma Gönderen: melek
[Dün, 08:39:12 ÖÖ]


İslâm ve Aile Gönderen: melek
[Dün, 08:30:24 ÖÖ]


Boşanma/Talak Muamelesinin Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: melek
[Dün, 08:26:14 ÖÖ]


Helal Rızık ve Sâlih Amel Gönderen: melek
[Dün, 08:11:56 ÖÖ]


Allah Yolunda Cihadı Mazeretsiz Terketmenin Neticeleri Gönderen: melek
[Dün, 08:04:29 ÖÖ]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: melek
[Dün, 07:55:58 ÖÖ]


Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:35:40 ÖÖ]


Bugünün çocukları 1 - 2 - 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:03:35 ÖÖ]


Hesap Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:54:52 ÖÖ]


Gelecek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:50:09 ÖÖ]


Mümin Kimdir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:40:19 ÖÖ]


İslam Birliği'nin Azameti 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:30:41 ÖÖ]


Cahiliye Dönemi ve Asr-ı Saadet Geldi Geçti mi Gönderen: webtasarim
[Eylül 14, 2024, 08:51:21 ÖÖ]


Dil Susar, İnsan Kurtulur Gönderen: webtasarim
[Eylül 14, 2024, 08:43:22 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41