Gönderen Konu: Allahü Teâlâ Yumuşak Huylu Olanları Sever  (Okunma sayısı 4718 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6946
Allahü Teâlâ Yumuşak Huylu Olanları Sever
« : Haziran 26, 2024, 07:27:40 ÖÖ »


Allahü Teâlâ Yumuşak Huylu Olanları Sever

"İlim ve sekîne sâhibi olunuz! Öğrenirken ve öğretirken yumuşak söyleyiniz! İlim ile tekebbür etmeyiniz!"

Hasta olmamak ve hastalıktan kurtulmak için, çok üzülmemeli, her şeye kızmamalı, aşırı öfkelenmemelidir. Gadabın ve sertliğin zıddı, yumuşak olmaktır. Hilm, yumuşaklık gadaba gelmemek demektir.

Bu da aklın çokluğuna alâmettir. Hadîs-i şerîfte, (Gadaba sebep olan şey karşısında hilm göstereni, Allahü teâlâ sever) ve (Allahü teâlâ, hayâ ve hilm ve iffet sâhiplerini sever. Fuhuş söyleyenleri ve sarkıntılık yaparak dilenenleri sevmez) buyuruldu. İffet, başkasının malına göz dikmemektir. Fuhuş, çirkin, ayıp şeylerdir.
 
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Yâ Rabbî! Bana ilim ve hilm ve takvâ ve âfiyet ihsân eyle!) duasını çok söylerdi. Her Müslümana en çok faydalı olan ilim, kelâm, fıkıh ve ahlâk ilimleridir. Bunlara (İlmihâl Bilgileri) de denir. Âfiyet, dînin ve îtikâdın bid’atlerden, amelin ve ibâdetin âfetlerden, nefsin şehvetlerden, kalbin hevâ ve vesveseden ve bedenin hastalıklardan selâmet bulması, kurtulması demektir. Resûlullahtan “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” duaların efdali hangisidir diye sorulduğunda, (Allahü teâlâdan âfiyet isteyiniz. Îmândan sonra, âfiyetten daha büyük nîmet yoktur) buyurdu. Âfiyete kavuşmak için, çok istiğfâr etmelidir.
 
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” şu duayı çok okurdu:
 
(Allahümme innî es’elükes-sıhhate vel-âfiyete vel-emânete ve hüsnel-hulkı verrıdâe bilkaderi birahmetike yâ Erhamerrâhimîn.) Bunun mânâsı, (Ya Rabbî! Senden, sıhhat ve âfiyet ve emânete hıyânet etmemek ve güzel ahlâk ve kaderden râzı olmak istiyorum. Ey merhamet sâhiplerinin en merhametlisi! Merhametin hakkı için, bunları bana ver!) demektir. Biz Müslümanlar da, her zaman ulu ve şanlı Peygamberimiz gibi dua etmeliyiz!
 
Hadîs-i şerîfte, (İlim ve sekîne sâhibi olunuz! Öğrenirken ve öğretirken yumuşak söyleyiniz! İlim ile tekebbür etmeyiniz!) buyuruldu. Sekîne, ağır başlı, vakar sâhibi olmaktır. Hadîs-i şerîfte, (İslâmiyete uyan ve yumuşak olan kimseyi, Cehennem ateşi yakmaz) ve (Yumuşak olmak, bereket getirir. İşinde taşkınlık ve gevşeklik yapmak, gaflete sebep olur) buyuruldu. Hadîs-i şerîfte, (Rıfk sâhibi olmayan kimseden hayır gelmez!) ve (Rıfk, insana ziynet verir, kusûrlarını giderir) buyuruldu.
 
Yine bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (İlim, öğrenmekle, hilm de gayret ile hâsıl olur. Allahü teâlâ, hayırlı şey için çalışanı, maksadına kavuşturur. Kötülükten sakınanı, ondan korur.)
 
Bunun için her Müslüman, herkese karşı daima güler yüzlü ve tatlı dilli olmalıdır. Sertlik kaybettirir. Yumuşaklık kazandırır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
 
(Yumuşak davran! Sertlikten sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir.) [Müslim]

Hasan Yavaş.

Gadap ve Şehvet Terbiye Edilmelidir

İslâmiyet, şehvetin ve gadabın yok edilmesini değil, her ikisine hâkim olup, dîne uygun kullanılmalarını emretmektedir.

 Hasta olmamak ve hastalıktan kurtulmak için her şeye çok kızmamalıdır. İnsanın sahip olduğu kötü huylardan biri olan aşırı öfke ve kızmak, kalp hastalıklarındandır. Allahü teâla, Bakara sûresinin onuncu âyet-i kerîmesinde, (Onların kalbinde hastalık vardır) buyuruyor. Kötü huyların kaynağı, gadap, şehvet ve cehalettir. Bütün fenalıkların başı, kötü arkadaştır.

 İnsanlarda (Nefis) denilen ayrı bir kuvvet yaratılmıştır. Nefis, bedene lâzım olan şeylerin yapılmasını ister. Bu şeyleri fazlası ile yapmak ona tatlı gelir. Nefsin isteklerine (Şehvet) denir. Şehveti, akla danışmadan, ihtiyaçtan fazla yapması, kalbe ve bedene ve başkalarına zarar verir. Bu hâl onun günâh işlemesine sebep olur. Nefsin aşırı isteklerine uymayan, gadabını ve öfkesini yenen kimse, güzel huy sahibi olur...
 
İslâmiyet, gadap, şehvet gibi insanlık sıfatlarının yok edilmesini emretmiyor. Böyle söylemek, İslâmiyete iftirâ etmek olur. İslâmiyet, böyle emretmiş olsaydı, dînin sâhibi olan Muhammed aleyhisselâmda bu sıfatlar bulunmazdı. Hâlbuki, (Ben insanım. Herkes gibi, ben de kızarım) buyururdu. Ara sıra kızdığı görülürdü. Kızması, hep Allahü teâlâ için olurdu. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, Âl-i İmrân sûresinin yüzotuzdördüncü âyetinde, (Gadaplarını yenen) kimseleri methetmektedir, övmektedir. Gadap etmeyenleri övmemektedir. Bozuk düşünen kimsenin, insan, şehvetini yok etmelidir demesi, pek yanlıştır...
 
Gadap da böyledir. İnsan, zevcesini ve çocuklarını gadap sıfatı ile korur. İslâm düşmanlarına karşı, bu sıfat yardımı ile cihâd eder. Çoluk çocuk sâhibi olup, öldükten sonra şân ve şeref ile anılmak, şehvet sâyesinde olmaktadır. Bunlar, İslâmiyetin medhettiği, beğendiği, övdüğü şeylerdir.
 
İslâmiyet, şehvetin ve gadabın yok edilmesini değil, her ikisine hâkim olup, dîne uygun kullanılmalarını emretmektedir. Süvârînin atını ve avcının köpeğini yok etmeleri değil, bunları terbiye ederek, kendilerinden faydalanmaları lâzım olduğu gibidir. Yani, şehvet ve gadap, avcının köpeği ve süvârînin atı gibidirler. Bu ikisi olmadıkça, âhiret nîmetleri avlanamaz. Fakat, bunlardan faydalanabilmek için, terbiye ederek, dîne uygun kullanılmaları lâzımdır. Terbiye edilmezler, azgın olup, dînin sınırlarını aşarlarsa, insanı felâkete sürüklerler. Riyâzet yapmak, bu iki sıfatı yok etmek için değil, terbiye edip dîne uymalarını sağlamak içindir.
 
Bunu sağlamak da, herkes için mümkündür. Medeniyet, atom gücü kullanmak ve jet gibi şeyler yapmak değildir. Medeniyyet, bunları insanlara hizmet için kullanmaktır. Bu da, İslâmiyete uymakla ele geçer.

Hasan Yavaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48