Gönderen Konu: İslam Birliğinin Azameti 1  (Okunma sayısı 180 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6590
İslam Birliğinin Azameti 1
« : Eylül 08, 2024, 08:03:51 ÖÖ »


İslam Birliğinin Azameti  1

İslam Birliğinin azametini idrak etmek kolay değildir. Çünkü her akıl bunu idrak etme kapasitesinde değildir. Bu kapasitedeki akıl ancak “lüb akıldır.”

“Lüb akıl ile kalp akıllarını” çalıştırabilenler ve Kur’an ilimleri ile bilgilenmiş olanlar İslam birliğinin azametini kolayca anlayabilirler. Çünkü öncelik ve özellikle bu akıllar, insanda tam çalışan akıllardır. Bu akıllar ile değerlendirme yapacak âlimlerimizin, düşünürlerimizin, akademisyenlerimizin çok iyi değerlendirmeleri gerekmektedir. Neden insanımız kazandıkça daha çok kazanmak için mutlak manada hırçınlaşıyor, bireyselleşiyor, yalnızlaşıyor. Müslümanlar Allah gibi bir yardımcıyı unutuyor ve neden sefaleti yaşamaya razı oluyor? Hele bir düşünün!..

Bütün bunlara rağmen insanın moral motivasyonu çöküyor. Çöktükçe her şeyi ters gidiyor. Pekiyi niçin bunların sebep ve sonuçlarını kurallarına göre araştırıp, müspet neticeleri elde etmeyi ihmal ediyoruz? Kur’an gibi bir Kitaba sahip olduğumuz halde neden bireyden ümmete varıncaya kadar bugün zilleti yaşıyoruz? Hep vesayet altında kalıp inim inim inliyoruz? Bu aşılmaz zannedilen gaflet ve ihmal neden?

Biz Kur’an’a yoğunlaşıp sarılmalıyız. Rabbimizin beyanı oldukça açıktır; Yahudi ve Hristiyanlar, Müslümanlara “Yahudi veya Nasrânî olun ki doğru yola girmiş olasınız” dediler. Ey Resulüm de ki: “Hayır, biz muvahhid olarak İbrahim’in dinindeyiz. O, Allah’a şirk koşanlardan değildi.” Âli İmran, 2/135)

Allah Teâlâ, Müslümanlara temel değer olan İbrahim aleyhisselamın tevhid dinini emretmektedir. Birbirlerine derin düşmanlıkları olan ehli kitabın ısrarla bizi kendilerine benzetme çabaları eşyanın tabiatına aykırıdır. Bunun karşısında Müslümanların çok akıllı ve hassas olmaları gerekmektedir. Bu ayet-i kerime İbrahim aleyhisselam ve devamındaki peygamberleri dile getiriyor. Hepsinin tabi olduğu sistemi muhteşem bir tablo olarak sunuyor. Müslümanları tam merkeze çekiyor. Tefrikaya yol vermeden İslam ümmetini, Kur’an’a dönüş yapmaya yönlendiriyor;

Ey müminler, Yahudi ve Hristiyanların sizi kendi dinlerine dâvetlerine karşı şöyle deyin: “Biz Allah’a ve bize indirilen Kur’an’a, İbrahim İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilenlere, Mûsâ’ya, İsa’ya verilen kitaplara ve bütün peygamberlere, Rableri tarafından verilen kitaplara iman ettik. Onların hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz, ancak Allah’a bağlanmış Müslümanlarız.” (Âl-i İmran: 3/136) İşte bu, bütün yönleri ile İslam birliğinin azametini perçinliyor.

Gerçekten Yahudi ve Hristiyanlar bu gerçeğe karşı direniyorlar. Gariptir!? Müslümanlar da bundan âdeta ürküyorlar. Müslümanlar bugünkü mülevves siyasetle İslam’ı uygulama sıkıntısı çekiyorlar. İslam ile demokrasiyi bağdaştırmak mümkün değildir. Tuhaftır, Müslümanlar dini referans olarak kullanıyorlar.

Demokrasinin kirli taktikleri ile birbirlerini ötekileştirerek prim yapmaya kalkışıyorlar. İslam’ın dışına taşıyorlar. Unutmayalım ki, bu yapılanlar Nasreddin Hoca’nın bir hikâyesini andırmaktadır. Ağaç dalının uç tarafına geçerek dip tarafını kesmesine benziyor.

Bizim İslam ile demokrasi bulamacı yapmamız, bizi tevhidden gittikçe uzaklaştırıyor. Şimdi de minder dışı oyun kuran siyasi aktörler demokratik atraksiyonlarla Müslümanları bir daha çökertmenin peşindedirler.

Müslümanlar da “İslam birliği liderleri peygamberlerin yoluna girmemek için demokrasi kuralları ve tefrika ateşine yönelmekten çekinmiyor dalıyorlar.” İslam birliği yolu açıktır.

İslam birlik ve azameti şanımız ve şerefimizdir. Esselamu aleykum.

İlhan Oral.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54