Gönderen Konu: Senin Sınırlarınmı Benim Sınırlasrımmı  (Okunma sayısı 223 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6590
Senin Sınırlarınmı Benim Sınırlasrımmı
« : Ağustos 31, 2024, 08:17:04 ÖÖ »


Senin Sınırlarınmı Benim Sınırlasrımmı

“Neden sınırlara ihtiyaç duyarız?” sorusu üzerinden sınır kavramının tanımını yapmaya çalışalım. Bir şeyin ihtiyaç olması, sonucu ne olursa olsun yapılmasını makul karşılamamız için yeterli midir? Elbette değildir. Çok önemli bir konu var diyerek kütüphanede sesli konuşulmuyorsa veya “Biraz uykuya ihtiyacım var.” diyen doktor ameliyatı yarıda bırakmıyorsa, ihtiyaçların ne kadar haklı da olsa diğer nedenlerden dolayı ertelenebildiği veya gerekli koşullara uyarlanabildiği görülür. İhtiyacın makul olup olmaması değil, konunun senin ihtiyacının benimle olan ilişkine etkisidir. Tam bu noktada sağlıklı sınırlara ihtiyaç duyarız. O hâlde sağlıklı sınırı, duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarımızı yerine getirirken hem kendimizin hem de diğer insanların (ilişki içinde olduğumuz veya olmadığımız) sorumluluk almasına yardımcı olan ve karşılıklı olarak haksız eylemlerde bulunmamızın önüne geçen bir kavram olarak ifade edebiliriz.

Yetişkin olarak “evet” veya “hayır” demek istediklerimizi belirlemek, nelerden sorumlu olduğumuzu veya olmadığımızı netleştirmek zaman zaman bizim için bile zor olurken çocukların bu konuda ihtiyaç duyduğu rehberliği göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Çocukların saygılı ve kendine güvenen yetişkinler olarak büyümesi için sınırların olması elzemdir. Dünya, fazlaca uyaran ve aynı anda farklı mesaj içeren olaylarla doludur ve çocuğun hepsini en uygun biçimde düzenleyecek bilişsel olgunluğa ulaşması için daha çok zamana, deneyime ihtiyacı vardır. Bütün durumlarla ilgili tecrübe edinebilmesi için her zaman deneyim imkânı sunulamayabilir, sunulmamalıdır da. Sıcak olduğunu ve dokunmaması gerektiğini çocuğun isteğine bırakmamak gibi. Bunun yerine “Dokunma, cıss!” deriz ve ne kadar merak ederse etsin buna izin vermeyiz. Bunların yanında merak duygularını ve keşfetmeye dair bitip tükenmeyen isteklerini de göz ardı edemeyiz. Koyduğumuz sınırları aşmaya çalışmaları veya istedikleri gibi davranma eğilimleri içinde olmaları da çok normaldir. Bu durum gelişim aşamalarından biri olarak görülmektedir. Çocuğun nasıl bir yetişkin olacağını belirlemede, ilk olarak bakım verenleri, sonrasında çevresiyle kuracağı ilişkide deneyimlerinin çoğalması ve yaşananları içselleştirmesi önemli yaşantılar arasında yerini alacaktır. Önemli olan bu deneyimlerin hangi koşullar altında yaşandığı ve bu yaşantı sonucunda çocukta hangi şemaların oluşacağıdır. Şema, çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca gelişen; anılar, duygular, bilişler ve bedensel duyumlardan oluşan; kişinin kendisiyle, başkalarıyla ve dünyayla olan ilişkisini anlamlandırdığı yapılar olarak ifade edilir. Bu bakış açısıyla çocukların özerklik ihtiyaçları olduğu kadar makul düzeyde sınır ve denetime ihtiyaçları olduğu, bu ihtiyaçların fazla veya hiç karşılanmamış olmasının aynı olası sonuçlara yol açabileceği üzerinde durulmaktadır.

Oyun ve aile terapisi yaklaşımlarından olan “theraplay”, sınır kavramını yapı başlığı altında ele alır. Yapı boyutunda hedeflenenler arasında çocuğun temel ihtiyaçlarına yönelik düzen oluşturmak, çocuğun kendini güvende hissetmesi için ona rehberlik etmek ve belirli sınırlar oluşturmak yer almaktadır. Theraplay yaklaşımı, tüm bu deneyimleri görüşmeler sırasında terapist rehberliğinde, çocuk ve bakım verenlerin deneyimlemesine odaklanır. Ebeveynin ve/veya bakım verenlerin bu konuya dair daha fazla farkındalığının oluşması önemlidir çünkü çocuğun hayatının öngörülebilir olduğunu ve güvende olduğunu hissetmesi için yetişkin rehberliği şarttır. Rutinlerin oluşturulmasından yetişkin sorumludur ve doğru planlamalar ile bu rutinler, çocuğun aynı zamanda keşif duygusuna da alan açan niteliktedir. Rutinler ve sınırlar oluşturulurken her aile bunları kendi sistemi ve kültürel etkenleri göz önüne alarak oluşturmalıdır. Başka bir aileye göre doğru olan size uygun olmayabilir. Burada önemli olan, kurallar oluşturulurken bu kuralların neye hizmet edeceğinin belirlenmesidir. Yetişkin olarak sadece kendi isteğimiz ve konforumuz için mi bu kuralı koyuyoruz yoksa bu kuralın çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimi için bir anlamı var mı? Zorlandığımız, kendi duygumuzla baş edemediğimiz veya kendimizi sakinleştiremediğimiz durumlarda çocuğun bunu daha da zorlaştırmaması için onu kısıtlamaya çalıştığımız kuralların henüz kendini kontrol etmeyi öğrenememiş çocuklar için öğretici olduğunu düşünmüyorum. Buna karşın çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen kurallar ve sınırlar çocuğa şu mesajı verir: “Henüz ihtiyaçlarını düzenleme konusunda yeteri kadar deneyimin ve bilgin yok. Ben tüm bunları düzenlemek ve karşılamak için buradayım ve tüm bunları karşılayabilecek durumdayım. Güvendesin.”

Çocukların yaşamı daha güvenilir sınırlar içinde keşfetmeleri için kurallar gereklidir. Otoriter bir anlayışla uygulanmaya çalışılan, çocuğun yaşına ve gelişim aşamalarına uygun olmayacak şekilde oluşturulan kurallar, güven hissinden ziyade korku ve endişe ağırlıklı bir ortam sunmaktadır. Kuralları belirlemek çocuğa hükmetmek anlamına gelmemekle birlikte, çocuğa pozitif bir yaklaşımla rehberlik etmektir.

Kurallar ve sınırlar yaşamın her evresinde karşımıza çıkar. Oyunlar, çocukların kurallara uyarak da eğlenebileceklerinin büyük bir işaretidir aslında. Ev içerisinde çocuktan beklenen görevler ve yapılmasına izin verilmeyen durumlar, çocuğun anlayabileceği bir şekilde gayet açık, net ve destekleyici nitelikte söylenmelidir.

Koyulan kuralların nedenleri ve neye hizmet ettikleri çocuklarla konuşulmalı ve onlara kendi fikirlerini dile getirme ortamı sunulmalıdır. Kurallar mevcut durumu netleştirmek ve daha konforlu bir alan oluşturmak için vardır; daha fazla kafa karışıklığına yol açmamalıdır. Bunun için çocuğun yaşı ve gelişim dönemi her zaman göz önünde tutulmalıdır. Belirlenen kurallara uyulmadığında veya sorumlu olduğu görevleri yerine getirmediğinde neyi seçtiğine ve sonucunda neyle karşılaşacağına dair netlik olması önemlidir. Çocuk, derslerini yapmadığında arkadaşlarıyla oyun oynamaya gidemeyeceğini veya günlük ekran süresini aştığında ekran süresi ile ilgili kısıtlama olacağını önceden bilmelidir. İstekleri olmadığında yoğun bir duygu göstermesi de oldukça doğaldır. Bu durumda yetişkin olarak çocuğun baş etmekte zorlandığı duygusunu yatıştırmalı ve neden böyle bir sonucun ortaya çıktığını konuşmalıdır. Çocuklar kurallara uyduğunda ve görevlerini yerinde getirdiğinde makul derecede övülmeli ve zor gelen durumlarda da cesaretlendirilmelidir.

Tüm bunlara ek olarak çocukların özellikle kendilerine bakım verenleri modelleyerek öğrendiklerini unutmamamız önemlidir. Çocukların nasıl davranması gerektiğine dair beklentilerimizi oluştururken kendimiz için belirlediğimiz sınırları, kim olduğumuzu, nelere değer verdiğimizi ve bu değerlere göre hangi eylemlerde bulunduğumuzu gözden geçirmek zorundayız. Çocuklar, çevrelerinde gördüklerine göre hareket ederler ve bir nevi etrafında olup bitenleri yansıtan ayna gibidirler.

Tuba Öz.

Psikolog.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Dua Ordusu Gazâ Ordusu Askerlerinin Ruhu Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:48:08 ÖÖ]


Allahü Teâlânın Kullarına İyilik Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:46 ÖÖ]


Hastalıklardan Kaza ve Belalardan Korunmak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:23:04 ÖÖ]


Namaz ve sağlığımız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:13 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 14 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:05 ÖÖ]


Resulullah'ta Sizin İçin Güzel Örnekler Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:47:10 ÖÖ]


Dünya Tarlasına Hayır Tohumları Ekelim Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:51:28 ÖS]


Peygamberimizin S.A.V Yetimleri Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:46:46 ÖS]


İslam’da Ehl-i Beyt Sevgisi Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:41:34 ÖS]


Dünya Nefsinle Mücadele Yeridir Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:35:59 ÖS]


Tevhid Davası ve Sorumluluğumuz Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:28:09 ÖS]


Dünyevileşme Müslüman’ı Dininden Eder Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:23:07 ÖS]


Küfür İman ve Amel-i Sâlih Gönderen: gurbetciyim
[Eylül 18, 2024, 11:41:32 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: gurbetciyim
[Eylül 18, 2024, 11:32:39 ÖÖ]


Neslin Terbiyesi Gönderen: gurbetciyim
[Eylül 18, 2024, 11:10:17 ÖÖ]


Emanetleri Ehline Vermek Allah’ın Emrine Uymaktır Gönderen: gurbetciyim
[Eylül 18, 2024, 11:03:09 ÖÖ]


Aile Eğitiminde Baba Evin Baş Öğretmenidir Gönderen: gurbetciyim
[Eylül 18, 2024, 10:54:38 ÖÖ]


Mü’minlerin Nefislerini Kontrol Etme Sorumluluğu Gönderen: gurbetciyim
[Eylül 18, 2024, 10:49:13 ÖÖ]


Evlât Eğitimi ve Sorumluluklarımız Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 18, 2024, 08:24:07 ÖÖ]


Ölüm ve Ötesi Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 18, 2024, 08:14:21 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54