Gönderen Konu: Müslüman Ülkeler Neden Sorunlarını Çözemiyor 3  (Okunma sayısı 453 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6798
Müslüman Ülkeler Neden Sorunlarını Çözemiyor 3
« : Ekim 02, 2024, 07:40:15 ÖÖ »


Müslüman Ülkeler Neden Sorunlarını Çözemiyor  3

 4 b- MÜSLÜMANLARIN KUR’ÂNI

ANLAMADAKİ KUSURLARI

‘BATI’ İLİM VE TEKNOLOJİDE İLERLERKEN,

MÜSLÜMANLAR NE YAPTILAR?

*‘Batı Hristiyan alemi’ Rönesans’la başlayan düşünce merkezli ilmî çalışmalarına hız vererek ve ilme ve ilim adamlarına değer vererek ilerlerken, acaba Müslümanlar ne yapıyorlardı?                 

*Müslümanlar Orta çağdan sonra neredeyse 500 yıldır insanlık tarihine maalesef ilmi önemli bir katkı sağlayamadılar (Ecdatla boşu boşuna öğünmenin gereği yoktur. Kimse kendini kandırmasın!).         

*Müslümanlar, İslâm’ın özünü-esasını anlama, Hz.Peygamber’in ahlâkını örnek alma yerine, şekli ibadetlere (onun da gerçek manasını anlamadan) ve Hz. Resulullah’ın geleneksel giyimi, sakalı, sarığı, ridası, vs gibi geleneksel adetlerini aldılar. Halbuki asıl almaları gerekilenler, O’nun ‘Kur’ân ahlâkı olan’ ahlâkı olmalıydı.

*Müslümanlar İslâm’ı bir takım şekillere, ritüellere indirgemişlerdir.

*Müslümanlar, Kur’ân’ın mânâsına-özüne önem vermek yerine, O’nun lafzını okuyarak sevap kazanma yolunu tercih etmişlerdir.             

*Kur’ân dinamik bir hayat kitabı olmasına ve her asırda ihtiyaçlara cevap verecek mânâları havi olmasına rağmen, Müslümanlar ilmî tedrisatla Kur’ân’ın her asra hitap eden hazinelerini çıkarıp, asrın idrakine sunamadılar.

*Müslümanlar, ‘şu sureden bu kadar okursan, bu ayetten şu kadar okursan, şöyle şöyle…sevap kazanırsın’ diyerek, sevap için Kur’ân’ın lafzını okudular veya O’nu okuyup ölülerine üfürdüler. Müslümanlar, Kur’ân’ı diri bir hayat kitabı olarak dirilere, yaşayanlara değil de, ölülerine okuyup, ‘O’nu bir ölü kitabı’ yaptılar.

Ama hayat, pasifizme-statikizme prim vermiyor. Hayat, değişimden-dinamizimden yanadır. Bu bir hayat kanunudur. Her zaman için Diriler, ölülere galip gelirler.

*Müslümanlar, Allah’ın ‘niçin akletmezsiniz’, ne az düşünürsünüz’, gibi emirleri üzerinde ciddiyetle durmak ve AR-GE’ye önem vermek yerine, bir takım şekli ibadetlere önem vermişlerdir. Müslümanlar, ibadetleri de, mânâsını anlamadan, şeklen yerine getirmekle İslâm’ı yaşadıklarını zannetmektedirler. ‘Eyne’s serâ, mine’s Süreyyâ (Yer nerede, Ülker yıldızı nerede?). İslam’la, Müslümanlar arasında ‘yer ile Gök kadar fark vardır.

5- MÜSLÜMANLAR EĞİTİME

YETERİNCE ÖNEM VERMEDİLER

*Allah, insana ‘Akıl denen’ bir nimet ihsan etmiştir.

İnsanı gerçekte hayvandan ayıran temel unsur akıl ve aklın ürünü olan düşüncedir. Allah, akıl ve iradeden dolayı insanı muhatap almıştır. İnsanın sorumlu tutulması da akıl sebebiyledir. Mecnunlar (deliler) ve temyiz gücünü elde edinceye kadar (Aklın işlevini kazanmasına kadar) çocuklar, sorumlu tutulmamışlardır. Akıl nimetine erdiği halde, aklını kullanmayan / başkasına kiraya veren, düşünmeyen insan, gerçekte insanlığını kaybeder, hayvan ve hatta hayvandan da aşağı (Belhüm edall) olur. Allah, Kur’ân’da müteaddit ayetlerde ‘niçin düşünmezsiniz!.

Pek az düşünüyorsunuz! Hiç mi akıl etmiyorsunuz?’ diyerek insanları düşünmeye adeta zorluyor (1, 2).

*Akıl etmek-düşünmek bilgisizce olmaz. Bilgisizce olan fikir, düşünce değildir. Ona ‘zan’(sübjektif görüş) denir.

İnsanlar, ‘ben düşünüyorum’ diyebilirler. Şayet bilgi yoksa, o, hindi gibi düşünme olur. Gerçek düşünce ancak bilgi ile olur. Bilgi de ilimle elde edilir. O halde ilimsiz düşünce olamaz.                                         

*Akıl, bir tarla olarak düşünülürse, bilgi de tohumdur. Akıl tarlasına ne kadar bilgi tohumu (faydalı-ıslah edilmiş tohum-bilgi) ekilirse, o kadar da ‘DÜŞÜNCE-KEŞİF-İNOVASYON’ ürünü elde edilir.                     

*Akıl işletilmelidir. Ancak Aklın sapıtmaması, zararlı olmaması için, ıslah edilip ‘Akl-ı selim’ (Hüküm ve kararlarında doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıran akıl-sağduyu) haline getirilmesi gerekir. Bu da doğruların-yanlışların, hayrın-şerrin, fayda-zararın ne olduğunun ölçüsünün verilmesi ve bunların öğretilmesi ile mümkündür.

- Neyin doğru-yanlış, neyin hayır-şer olduğunu kim tayin edecek?             

- İnsan/insanlar mı?

- Bu iş insanlara bırakıldığında neler olduğu/olacağı geçmişte de günümüzde de görüldü/görülüyor. Görülenler; Kuvvetli olanların zayıf ve güçsüzleri ezmeleri, sömürmeleri, savaşlar, cinayetler, zulümler, vahşetler, vs, vs, vs… değil midir?                                     

- O halde ölçüleri cahil, egoist, ihtiraslı, doymak bilmeyen, merhametsiz, zalim insan/insanlar koyamazlar, koymamalıdırlar.                         

- Ölçüleri; Her şeyi bilen, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, çok merhametli ve şefkatli olan ALLAH koymalıdır.

Allah, ölçüleri koymuş ve bunları Kitabında (Kur’ân) anlatmıştır. Resulü ile de tebliğ, talim ve tatbik ettirmiştir. Burada önemli üç husus vardır:

1- Allah’ın ölçülerinin ‘Tebliği’ (insanlara bildirilmesi).

2- Ölçülerin, hükümlerin ‘Talimi’ (öğretilmesi).

3- Ölçülerin, hükümlerin hayata tatbik edilmesi).

–Hz. Peygamber bu üç meseleyi zamanında yerine getirmiş ve Kendinden sonrakilere de emanet etmiştir.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

(1): “…..Siz ne kadar az düşünüyorsunuz’’(Mü’min-58).

(2): “…Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü Akıllarını kullanmazlar’’(Bakara-171).

Prof. Dr. Yusuf Özertürk.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

HADİSLER RİYAZÜS SALİHİN - Sesli Kitap - Okuyan: Hayri Küçükdeniz MP3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:40:03 ÖS]


Allah’tan Korkun ve Aranızı Düzeltin Gönderen: melek
[Dün, 08:41:55 ÖÖ]


Anne ve Babalar Olarak Mesuliyetimiz Gönderen: melek
[Dün, 08:35:51 ÖÖ]


Birlik ve Beraberliği Sağlamak Gönderen: melek
[Dün, 08:32:50 ÖÖ]


Akrabalık İlişkileri Gönderen: melek
[Dün, 08:29:30 ÖÖ]


Keşke Dünyayı Tanıyabilsek Gönderen: melek
[Dün, 08:25:35 ÖÖ]


Boşanma İle İlgili Çeşitli Meseleler Gönderen: melek
[Dün, 08:17:12 ÖÖ]


Ölüm İçin Hazırlanmak Gönderen: melek
[Dün, 08:10:38 ÖÖ]


Yarın Utanmamak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:27 ÖÖ]


Ahiret Yatırımı – Sevap Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:23:24 ÖÖ]


İmtihan’dayız Unutmuyoruz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:19:36 ÖÖ]


Din Hayattır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:16:32 ÖÖ]


Ergenlik Çağındaki Çocuğa Ders Çalıştırma Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:32 ÖÖ]


Dost İstersen Allah Yeter Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:54:32 ÖÖ]


Ailelerimize Karşı Sorumluyuz Gönderen: webtasarim
[Ekim 18, 2024, 09:24:38 ÖS]


Temizlik İmani Bir Sorumluluktur Gönderen: webtasarim
[Ekim 18, 2024, 09:18:48 ÖS]


Takvâ Azığı ile Temiz Bir Hayât Gönderen: webtasarim
[Ekim 18, 2024, 09:06:59 ÖS]


Tasavvufun Konusu Kalptir Gönderen: webtasarim
[Ekim 18, 2024, 08:58:41 ÖS]


Yolumuzun Işığı Gönderen: webtasarim
[Ekim 18, 2024, 08:51:20 ÖS]


Huzur Nerede Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 18, 2024, 08:45:00 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50