Gönderen Konu: İsra Süresi  (Okunma sayısı 173 defa)

0 Üye ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6083
İsra Süresi
« : Temmuz 01, 2024, 08:02:45 ÖÖ »


İsra Süresi

İsra suresi, Kur’an-ı Kerim’deki sıralamada on yedinci, iniş sırasına göre ellinci sure olup 111 ayetten oluşmaktadır. Mekke döneminde Kasas suresinin ardından indirilen son surelerden biridir. Bir kısım ayetlerinin Medine’de indirildiğine dair rivayetler varsa da çoğunluğun görüşüne göre surenin tamamı Mekke’de nazil olmuştur. Sure, ismini ilk ayette geçen ve gece yürüyüşü anlamına gelen “İsra” kelimesinden almaktadır. İslami kaynaklara göre ilgili ayette zikredilen bu kelime, Hz. Peygamber’in Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesi şeklinde gerçekleşen gece yolculuğuna işaret eder. Sureye, ayrıca Sübhan ve Beni İsrail suresi de denilmiştir. (İbn Aşur, et-Tahrir ve’t-tenvir, Tunus: 1984, 15/5-7.)

Surede başlıca İsra olayı, İsrailoğulları’nın yaptıkları kötülükler sebebiyle uğradıkları iki büyük işgal ve yıkım, Kur’an’dan önceki ilahi kitaplarda da bulunan temel dinî ve ahlaki ilkeler, öldükten sonra dirilme ve ahiret sorumluluğu, Allah’ın kuşatıcı ilmi, ilk insanın yaratılışı, İblis’in Allah’a isyanı, insanın değerli bir varlık oluşu, ibadet ve namaz, Kur’an’ın önemi, müşriklerin inatçılığı, müminlerin itaatkârlığı gibi konular ele alınır. (Kur’an Yolu Tefsir, 3/456, 457.)

İsra suresinin ilk ayetinde, hicretten yaklaşık bir yıl önce meydana gelen İsra hadisesinden söz edilerek Allah’ın, bazı nişan ve alametlerini göstermek üzere kulunu (Hz. Muhammed) bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürdüğü ifade edilir. Ardından gelen ayette Hz. Musa’ya kitap verildiği ve bunun İsrailoğulları için bir hidayet rehberi olduğu belirtilir. Akabinde İsrailoğulları’nın çıkardıkları iki karışıklığa ve başlarına gelen felaketlere işaret edilir. Tefsir kaynaklarında bu iki fesattan birinin İsrailoğulları’na gönderilen peygamberlerden İşaya’yı öldürmeleri veya Ermiya’yı (Yeramya) hapsetmeleri, diğerinin ise Hz. Yahya’yı öldürmeleri ve Roma yöneticileri ile işbirliği yaparak Hz. İsa’yı öldürmeye kalkışmaları şeklinde açıklanır. (Şevkani, Fethu’l-kadir, Dımaşk: Daru İbn Kesir, 1414, 3/249.) Daha sonra gelen ayette Kur’an’ın en doğru yola ileten bir kitap olduğu, onun dünya ve ahiret için yararlı işler yapan müminlere büyük bir mükâfat verileceğini müjdelediği, ahirete inanmayanlara da Allah’ın ağır bir azap hazırladığını haber verdiği vurgulanır. Devamındaki ayetlerde her insanın dünyada yaptığı eylemlerin kıyamet gününde açık bir kitap olarak önüne konulacağı, doğru yolu seçen kişinin bunu kendi iyiliği için seçeceği, hak yoldan sapan kişinin ise bunu kendi zararına yapmış olacağı ve hiç kimsenin bir başkasının günahını yüklenmeyeceği ifade edilir. Daha sonra Allah’ın bir şehri helak etmek istediğinde oranın şımarmış ileri gelenlerine kötü işler yapmalarını emredeceği, onların da orada günaha devam edeceği ve neticede o beldeyi altını üstüne getirerek helak edeceği, Nuh’tan (a.s.) sonra peygamberlerin uyarı ve irşatlarını dinlemeyen nice inkârcı toplulukların azaba maruz kaldıkları bildirilir. Sonraki ayetlerde Allah’ın, dünyanın geçiciliğine talip olup ahireti unutan kimselere dilediği şeyleri vereceği ancak bu kimseleri ahirette elim bir azabın beklediği, ahiret yurdunu isteyen ve bunun için yararlı işler yapanların ise bu çabalarının karşılığını muhakkak görecekleri belirtilir. (İsra,17/1-22.) İslam âlimlerinin çoğunluğu, İsra suresi 16. ayetin, Allah’ın helak etmek istediği şehrin ileri gelenlerine bizzat kötülük yapmalarını değil kendisine itaat etmelerini emrettiği ve onların da bu emre karşı gelerek kötülük işledikleri şeklinde anlaşılması gerektiği görüşündedir. (Razi, et-Tefsiru’l-kebir, Beyrut: Daru’l-Fikr, 1981, 20/175.)

Surenin bundan sonraki ayetlerinde Allah’ın bazı emirlerine işaret edilir, bu çerçevede sadece O’na kulluk etme, anne babaya iyi davranma, onlara merhamet ve alçak gönüllülükle kol kanat germe, akrabaya, yoksula ve yolda kalmışlara haklarını verme, cimrilikten ve israftan kaçınma üzerinde durulur. Daha sonra bu ilkelere uymayanların kınanacakları belirtilerek toplumda bunlara dikkat edildiği sürece yardımlaşma ve kardeşlik duygularının gelişeceği ve böylece güven ve huzurun sağlanacağına dikkat çekilir. Bunların yanı sıra fakirlik korkusuyla çocukların öldürülmemesi emredilir. Onların rızıklarının Allah tarafından verildiği, bu nedenlerle öldürülmelerinin büyük günah olduğu vurgulanır. Ayrıca zinadan ve fuhuştan uzak durulması, haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın haram kıldığı cana kıyılmaması, haksızlıkla öldürülen kimsenin velisinin de sınırı aşıp hukuk dışına çıkmaması, yetim malına yaklaşılmaması, verilen sözlerin tutulması, ölçü ve tartıda hile yapılmaması, hakkında bilgi bulunmayan şeylerin ardına düşülmemesi ve yeryüzünde böbürlenerek kibirle yürünmemesi gerektiği ifade edilerek bunların Allah katında istenmeyen davranışlardan olduğu bildirilir. (İsra, 17/23-39.) Söz konusu ayetlerde, toplum ahlakına zarar verecek eylemlerin kaldırılması hedeflenerek geçim darlığı endişesiyle çocukları öldürme ve öç almak için ölünün yakınlarının katilin yakınlarını da öldürmeleri geleneğine karşı çıkılmış, bu yolla toplumda can güvenliğinin sağlanmasına yönelik ilkeler konulmuştur. (M. Kamil Yaşaroğlu, “İsra Suresi”, TDV İslam Ansiklopedisi, 23/178.)

Bu ayetlerin ardından tevhid inancına vurgu yapılarak, müşriklerin Allah’a şirk koşan ve O’na kız çocuk isnat eden sözleri ve batıl inançları şiddetle reddedilir. Allah’ın, onların bu ağır sözlerinden münezzeh ve çok yüce olduğu vurgulanır. Daha sonra göklerde ve yerde bulunan her şeyin Allah’ı tesbih ettiği, O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şeyin bulunmadığı, ancak insanların bunu anlayamayacakları ifade edilir. Akabinde Hz. Peygamber’e hitap edilerek Kur’an okuduğu zaman kendisiyle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekildiği, kalplerine onu anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık konulduğu, Allah anıldığında inkârcıların canları sıkılmış bir vaziyette arkalarını dönüp gittikleri ve Hz. Peygamber’i büyülenmiş kabul ettikleri belirtilir. Devamındaki ayetlerde inkârcıların öldükten sonra yeniden dirilme hususunda sordukları sorulara cevap verilir. (İsra, 17/40-60.)

Daha sonra gelen ayetlerde İblis’in, Allah’ın emrine karşı gelerek Âdem’e secde etmekten yüz çevirdiği ve kıyamete kadar insanları Allah’a imandan vazgeçirmek ve kendi yoluna çekmek için çabalayacağı anlatılır. Ancak Allah’ın salih kulları üzerinde İblis’in hiçbir nüfuzunun olamayacağı ve onlara dokunamayacağı vurgulanır. Devamındaki ayetlerde ise herhangi bir tehlike anında sadece Allah’a yalvaran, bu durum geçince O’ndan yüz çeviren insanlar kınanır ve onların, Allah’ın kendilerine tekrar musibet vermesinden emin olamayacakları belirtilir. Ayrıca surenin bu bölümündeki ayetlerde, müşriklerin Allah’a davet hususunda Hz. Peygamber’i aldatmaya çabaladıkları, fakat Allah’ın buna mani olduğu ifade edilir. Daha sonra ise müşriklerin önceki peygamberlere yaptıkları gibi Allah Resulü’nü de yurdundan çıkarmak için baskı yapacakları bildirilir. (İsra, 17/61-77.)

Surenin buraya kadarki ayetlerinde genellikle ulûhiyet, ahiret ve peygamberlikle ilgili inanç konuları üzerinde durulurken bundan sonra gelen ayetlerde (İsra, 17/78-79.) ibadetlerin en önemlisi kabul edilen namaz ve namaz vakitleri konusuna değinilir. Böylece Hz. Peygamber’in üzerinden tüm müminlere namaz konusunda hassasiyet göstermeleri öğütlenir. Tefsir kaynaklarında İsra olayının ardından inen bu surenin 78. ayetinde beş vakit namaza işaret edildiği belirtilir. 79. ayette ise sadece Allah Resulü’ne has olmak üzere nafile bir ibadet olarak gecenin bir vaktinde kalkıp teheccüd namazı kılması istenir. Sonraki ayetlerde Kur’an’ın inananlar için şifa ve rahmet kaynağı olduğu, zalimlerin ise sadece ziyanını arttırdığı belirtilir. Burada ayrıca Hz. Peygamber’e ruh hakkında bir soru sorulduğu, cevap olarak da ruhun Rabbinin emrinden olduğu, bunun mahiyetini ancak Allah’ın bileceği ve bu konuda insanlara çok az bilgi verildiği ifade edilir. (İsra, 17/80-87.)

Surenin bundan sonraki ayetlerinde bütün insanlar ve cinler bir araya gelseler dahi Kur’an’ın bir benzerini ortaya koyamayacakları kesin dille vurgulanır. Ayrıca Hz. Peygamber’in müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderildiği, kendilerine ilim verilenlerin Allah’ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapandıkları ve Kur’an’ı dinlemenin onların saygılarını arttırdığı belirtilir. Bunun yanında Allah için samimi olma ve yalnız O’na yönelme hususu üzerinde durulur. (İsra, 17/88-109.) Surenin son ayetlerinde ise (İsra, 17/110-111.) en güzel isimlerin Allah’a ait olduğu belirtilerek kişinin ister Allah isterse Rahman diyerek O’na dua edip yakarabileceği vurgulanır. Ayrıca Allah’ın hüküm ve hâkimiyetinde ortağı bulunmadığı, O’nun her türlü noksanlıklardan münezzeh olduğu hatırlatılarak inananların dilek ve ihtiyaçlarını yalnız O’na arz etmeleri istenir.

Dr. Faruk Görgülü.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 


* BENZER KONULAR

İslam İle İlgili Özlü Sözler Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:42:09 ÖÖ]


İş İşten Geçmeden Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:34:52 ÖÖ]


İnsanlar Neden Mutsuz Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:28:41 ÖÖ]


Siz O'na Döndürüleceksiniz. Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:36 ÖÖ]


Ömrümüzün Kısa Bir Muhasebesi Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:16:52 ÖÖ]


İhlas Olmadan Olmaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:08:41 ÖÖ]


Ey Müslümanlar, Birleşiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:01:35 ÖÖ]


Pusulayı Doğrultalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:39 ÖÖ]


Müslüman Gencin Hayat Prensipleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:41:51 ÖÖ]


Dünyâda Yaşayacağız Ahirette Tartılacağız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:36 ÖÖ]


Ezvac-ı Tahirat’tan Hatice Validemiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:23:59 ÖÖ]


Sözlü Veya Nişanlı Çiftler Birbirleriyle Görüşüp Konuşabilirler mi Gönderen: KOYLU
[Dün, 09:00:38 ÖÖ]


Allah inancında Annenin Etkisi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:56:02 ÖÖ]


Osmanlı’da Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:52:19 ÖÖ]


Mal İle Cihad Etmek Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:23 ÖÖ]


Sünnetullâh’a Uygun Yaşamak Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:40:07 ÖÖ]


Zulme Rıza Zulümdür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:29:13 ÖÖ]


Biz yine Rabbimize yönelelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:23:09 ÖÖ]


Zihni ve Gönlü Bulanıklılar Sizlerle Hesaplaşmamız Bitmedi Bitmeyecek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:20 ÖÖ]


Düşman İçerde Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:02:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41