Gönderen Konu: KUR'AN'A GÖRE İNSAN PSİKOLOJİSİNDE GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER  (Okunma sayısı 402 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2293
KUR'AN'A GÖRE İNSAN PSİKOLOJİSİNDE GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Kur’ân’a göre Allah¸ insana önce şekil vermiş¸ sonra kendi ruhundan üflemiştir.

Kur’ân’a göre Allah¸ insana önce şekil vermiş¸ sonra kendi ruhundan üflemiştir1.

Bu yönüyle Rabbânî yapısı olan insan¸ hayat¸ bilinç ve duyarlık sahibi bir varlıktır. Nitekim Gazâlî¸ insanın doğası itibarıyla ilâhî kaynaklı olduğuna işaretle¸ Hıristiyanlıktaki¸ Hz. Âdem’in dünyaya düşmesiyle¸ işlemiş olduğu günahın bütün insanları kapsadığı ve her doğan bireyin günahkâr doğduğu düşüncesine karşı¸ dünyaya düşüşün bir ceza değil¸ tecrübe vesilesi olduğunu belirtir. Ona göre¸ insan doğası¸ kaynağı itibarıyla gerçekte yeryüzüne ait değil¸ bu dünyaya yabancıdır. Gazâlî¸ birçok sûfî gibi¸ bu dünyayı bir konaklama yeri olarak görür. Ona göre insan bu dünyaya¸ toprak ve su biçiminde Allah’ın eserlerinin bilgisini elde etmek amacıyla inmiştir. Bu nedenle insan ruhu kaynağına¸ yani yüce âleme dönmeye çalışır2.

Yine bir hadiste “Allah Âdem’i kendi sûretinde yarattı”3 denilir.

İbnü’l-Arabî¸ bu hadisin Hz. Âdem’in ve aynı zamanda diğer insanların Allah’ın sahip olduğu bütün sıfatlara sahip oluşunu anlattığını söyler.4  İnsandaki söz konusu Rabbânî niteliğin¸ sınırlı¸ bizzat yaratıcının insana kodladığı¸ aynı zamanda sorumluluk gerektiren bir durum olduğu görülmektedir. Bu¸ en üst kâmil olma noktasında bile¸ ilahlık noktasına taşınabilecek bir şey değildir5.

Nitekim Kur’ân’a baktığımızda bu sınırlı Rabbânî niteliğe karşın insan âciz¸ zayıf ve hayat süresince karşılaşması muhtemel sayısız güçlüklerin üstesinden gelme konusunda zorlanan bir varlıktır.6 Bu durumda insanın Rabbânî niteliğinden kasıt¸ Allah’ın sınırsız güç ve niteliklerinin ancak sınırlı bir numunesi oluğunun anlaşılmasıdır. İnsan her hâlükârda Allah’tan ayrı bir varlıktır. Allah’la buluşma yahut yakınlaşma¸ bu Rabbânî özün açılımı ve yaşanmasıyla mümkündür.  Bu temel donanımına karşın insan¸ çeşitli psikolojik¸ psiko-fizyolojik ve sosyal etkenler sonucu¸ özgür iradesiyle ve içsel faktörlerin etkisiyle¸ yapısındaki olumsuz yönelmeyi etkin kılabilir. Kur’ân bu etkinleşme sürecinde iç-benliğinin insana etkide bulunma şekli olan “vesvese”den söz eder.7 Gazâlî¸ “vesvese” denilen olayın¸ insanı olumsuz davranışlar yapmaya yönlendiren duygu ve düşüncelerin tümü olduğunu söyler. Ona göre bu duygu ve düşüncelerdeki yapılanma¸ dış etkilerle harekete geçer. Bunları harekete geçiren insan ruhundaki kaynakların¸ gazap ve şehvet (saldırganlık ve cinsellik) güdüsü olduğunu belirtir.8

Konuyla ilgili bir âyet¸ Yûsuf Peygamber’e ait sözleri içermektedir. “…Rabbimin acıyıp esirgediği kimseler hâriç¸ insanın kendi iç benliği (nefsi) de onu kötülüğe sürükleyebilir..”9

Geri planda¸ Yûsuf Peygamber’in yaşadığı bir olay söz
konusudur. O¸ hizmetinde bulunduğu Mısırlı bir adamın karısı tarafından zinâya zorlanmıştır. Her ne kadar¸ kadına karşı durarak bu eylemin gerçekleşmesini engellemişse de¸ Kur’ân¸ iç benliğinin onu eylemi gerçekleştirme konusunda güdülediğini yansıtmış ve bunu şu şekilde ifade etmiştir: “…(Yûsuf:)

Ey Rabbim… Sen onların oyunlarını tuzaklarını benden uzak tutmazsan¸ ben o zaman onların ayartmalarına kapılır (içimde oluşan arzu ve özlemle onlara meyleder) ve (doğru nedir¸ eğri nedir) seçemeyen şaşkın kimselerden olurum.”10

Muhammed Esed¸ Yûsuf Peygamber’in “sen onların oyunlarını-tuzaklarını benden uzak tutmazsan” ifadesinin¸ yaratılıştan gelen bir zayıflığı¸ yahut olumsuz yönelimi yenmesini bilmiş bir kimsenin alçak gönüllülüğünü yansıttığını söyler ve “Yusuf Peygamber¸ bu erdemli davranışını¸ iyi bir insanın yapması gereken şekilde kendisine değil¸ Rabbinin yardım ve desteğine bağlamaktadır.” der11

Kur’ân¸ bu yönelimleri etkin kılma sürecinde¸ belli ilkeler çerçevesinde yaşayan insanlar için¸ olumsuz davranışlara yönelmenin gerçekleşme imkânı bulamayacağını belirtir: “Haydi¸ şimdi onlardan gücün ün yettiğini sesinle ayart; atlarınla ve adamlarınla onların üzerine yüklen ve (böylece) onların¸ mallarıyla çocuklarıyla (ilgili olarak işleyecekleri günahlara) ortak ol; onlara va’dlerde bulun; çünkü (onlar bilmezler ki) şeytanın va’d ettiği her şey sadece akıl çelmek içindir. (Bununla birlikte yine de) bil ki¸ (Bana güven bağlayan) kullarım üzerinde senin etkin olmayacaktır; çünkü kimse Rab bin kadar güvene lâyık değildir”12

Bu âyetlerdeki içeriği açıklayıcı nitelikteki bir hadis de şu şekildedir: “Hz. Muhammed: ‘Hiç kimse yoktur ki¸ onun bir şeytanı olmasın’¸ buyurunca¸ ashâbı sorarlar ‘Ey Allah’ın Rasulu! Senin de şeytanın var mıdır?’ Hz. Muhammed cevâben şöyle der: ‘Ben de dâhilim. Ancak Cenâb-ı Hak bana yardım ederek şeytanı bana mağlûp etti ve böylece benim şeytanım teslim oldu. Bu yüzden o¸ hayırdan başkasını bana emretmiyor.”13

İç-benliğinin vesveseleri etkili olmayan insan¸ iç dünyasında olumsuz bir yönelim ihtiyacı hissetmeyen kâmil bir insandır. Bu insanlarda “şeytan” denilen ve Kur’ân açısından olumsuz kabul edilen davranışlara güdüleyici etken14¸ pasiftir.

Kur’ân’a göre şeytanın temel tutumu¸ Allah anıldığında sinmek¸ O unutulduğu zamanlarda hemen devreye girerek sinsice düşünceleri bulandırmaktır.15

İlgili âyet ve hadisleri değerlendiren Gazâlî şöyle der:

“Ne zaman ki hevânın istekleriyle dünyanın zikri kalbe galebe çalarsa¸ şeksiz ve şüphesiz şeytan bir imkân bulur ve vesveseye başlar. Ne zaman ki kalp Allah’ın zikrine dönerse¸ şeytan oradan göç eder ve onun için mkân kapısı oldukça daralır.”16

İnsanların olumsuz davranışlara güdülenmesine gelince¸ “şeytan”¸ bu süreçte aktif rol alan en etkili unsur olarak gözükmektedir. Kur’ân’a göre insanların olumsuz davranışlara yönelmesi¸ insanın “nefs” isimli “iç-benin” olumsuz güdülenmelere yönlendirilmesi ile gerçekleşir.17 Kur’ân’da belirtilen diğer pek çok etken varsa da¸ bunlar temelde belirleyici değil¸ destekleyici araçlardır.

Bunlar¸ pek çoğu somut olarak bilinen ve her biri¸ yine şeytanın aracılığı yahut önderliği ile etkinleşen dünya malı¸ evlat vb. daha başka etkenlerdir. Nitekim bu araçlara kalbinde çok fazla yer ayırmayan kimseler¸ şeytanın müdahalesi karşısında güçlü olabilirler. Âyette şeytana
hitâben¸ “Benim kullarım üzerinde senin sultan yoktur.”18 denilir.

Burada kastın¸ nefsini şeytanın yönlendirmesine açık tutmayan kimseler olduğu ifade edilir.19 Bu kimselerin dışındakiler¸ Kur’ân da “hevâsını (arzu ve özlemlerini) ilâh edinen kimseler” olarak nitelenmektedirler.20 Hevâyı ilâh edinme şeklindeki bu yaşantı biçimi¸ fıtratın gerçekleşememesi

durumunda yaşanması muhtemel bir süreç olabileceğİ gibi¸ fıtratındaki güzelliği yakalayabildiği halde¸ iman ve İslâm hakikatini

kavrayamayan kimseler de¸ yer yer hevâlarının esiri olmaktan kurtulamayabilirler.

----------------------------------------------------------------------------------------------

Dipnot

1-   15/Hicr¸ 28-29 ; (32/Secde¸ 7-9.

2-   Gazâlî¸ İhyâu Ulûmi’d-Dîn¸ (terc. Ahmet
Serdaroğlu)¸ c.III¸ s. 516-523; Claudia Reid Upper¸ “Gazâlî’nin
İnsanın Doğası Hakkındaki Düşünceleri”¸ İş Hayatında
İslam İnsanı¸ Müsiad Araştırma Raporları-9¸ İstanbul¸ 1994¸ s.
85.

3-   Müslim¸ Sahîh¸ Birr¸ 115.

4-   İbnü’l-Arabî Fusûsü’l-hikem¸ Beyrut¸ 1980¸
s. 48-49.

5-   Ali Akpınar¸ “Allah’ın Ahlakı İle Ahlaklanmak” ¸ Tasavvuf
Dergisi¸ Yıl¸ 2¸ sayı¸ 6¸ 2001¸ s. 72.
6-   4/Nis⸠28; Beled¸ 90/4.

7-   50/Kâf¸ 16.

8-   Gazâlî¸ a. g. e.¸ s. 59-61.

9-   12/Yûsuf¸ 53.

10- 12/Yûsuf¸ 33.

11- Muhammed Esed¸ Kur’ân Mesajı¸ (çev. Cahit Koytak¸ Ahmet
Ertürk)¸ İstanbul¸ 2000¸ s. 469.

12- 17/İsra¸ 64-65. Ayrıca bkz. 12/Yusuf¸ 33¸ 7/Araf¸ 20¸ 17/İsra¸ 65¸ 16/Nahl¸
99.

13-   Müslim¸ Sahîh¸ Münâfikûn¸ 70; Gazali¸ a. g. e.¸
s. 65.

14-   Bakara¸ 2/268; A’râf¸ 200-201.

15-   Elmalılı Hamdi Yazır¸ Hak Dini Kur’an Dili¸ (Sadeleştirenler:
İsmail Karaçam¸ Emin Işık¸ Nusrettin Bolelli¸ Abdullah Yücel¸
Nedim Yılmaz)¸ C. X¸ İstanbul¸ trs.¸ s. 189-191.

16-   Gazâlî¸ a. g. e.¸ s. 62.

17-   7/A’râf¸ 200 201; Bakara¸ 2/268.

18-   Geniş Bilgi İçin bkz. Gazâlî¸ a. g. e.¸ s. 71.

19-   Şinasi Gündüz¸ Din ve İnanç Sözlüğü¸
Ankara¸ 1998¸ s. 353.

20-   17/İsr⸠65.

 


* BENZER KONULAR

Arkadaşlık ve Dostluk Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:34:41 ÖS]


Komşuluk İlişkileri Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:24:14 ÖS]


İslam'da Kanaat Gönderen: webtasarim
[Dün, 07:00:27 ÖS]


Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımız Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:51:54 ÖS]


Kul ve Kamu Hakları Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:43:40 ÖS]


İman ve Hayat Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:32:41 ÖS]


Güzel Ahlak Kurallarında Nezaket Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:01 ÖS]


İnsanın İmtihanı Helal Gıda İledir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:31:58 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:24:17 ÖÖ]


Ümmet Bilinci ve Camilerimiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:29 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 26 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:47 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim’i Oku’maya Devam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:35 ÖÖ]


Düşünerek Konuşan İnsanların En Akıllısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:46:17 ÖÖ]


2024 - Umut Mürare - The_Piano Tones Of Emotions_320_Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 03:04:54 ÖS]


Umut Mürare - Kırık Kalpler 2024 - 320 kbps - FANİDUNYA NET'TE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 11:41:38 ÖÖ]


Ağzımızdan Çıkanı Kulağımız Duyuyor mu Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:17:08 ÖÖ]


Âhiret Zarurîdir 3 Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:08:09 ÖÖ]


Müslümanların Bütünlüğü Farzdır Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:56:24 ÖÖ]


Hastalıklarımıza Çare Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:46:00 ÖÖ]


Çalışıp Helâl Kazanmak İbadet Olur Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:32:22 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49