Gönderen Konu: Bugünün Anne - Babalarının Görevi fFravun Sarayında Musa Yetiştirmektir  (Okunma sayısı 552 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6603


Bugünün Anne - Babalarının Görevi fFravun Sarayında Musa Yetiştirmektir

Türkiye’de eskiden insanlar çok çocuk sahibi olmayı ekonomik gerekçelerle pek istemezlerdi ama yine de yaparlardı. Çünkü gelen her çocuğun rızkı ile birlikte geldiğini yaşararak, tecrübe ederek öğrenirlerdi. Ama şimdi geldiğimiz noktada artık insanlar çocuk yapmayı bırakın evlenmek bile istemiyorlar. Çünkü özellikle 22 yıldır ülkeyi yöneten bu iktidar döneminde çıkarılan aile yıkım kanunları evliliği hukuki yönden nerede ise imkânsız hale getirmiş durumdadır. İşin ekonomik boyutu da ayrı bir açmaz. Şuan durum o hale geldi ki evlilik ancak ahmakların veya her türlü riskleri göze alan cesur kişilerin yapabileceği çok tehlikeli bir şey haline geldi. İktidar böyle de muhalefet çok mu farklı. Hayır.

İktidarı bu konularda adam akıllı eleştiren ve düzeltilmesi için ciddi bir çaba sarf eden bir siyasi parti yok. Aksine onlar iktidarı millet nazarında aklayan Taksim Camii’nin yapılması, Ayasofya’nın ibadete açılması gibi konularda eleştiriyorlar.

Diyelim ki her türlü riski göze alarak iki genç anlaştı, evlendi ve karı-koca oldular. Evliliklerinde de gayet mutlular. Ekonomik durumlarında da bir sıkıntı yok. Bu mutlu aile çocuk yapmaya çok istekli olacak mı? Hayır. Çünkü doğurduğu çocuğu kendisi gibi yetiştirmesi mümkün değil. Çünkü bu günkü iktidar döneminde Avrupa Birliği denen ve her türden ahlaksızlığın meşru sayıldığı bu çukur medeniyetine üye olma adına çıkarılan kanunlar buna engel. Çocuğun en küçük bir şikâyeti ya babasının evden uzaklaştırılmasına veya kendisinin anne-babasının elinde alınmasına yol açıyor.  Sözde medeniyet adına işlenen bu zulümler geçmiş devirlerin hiçbirisinde görülmüş şey değildir.

İşin resmi yönü maalesef böyle. Ama diğer yandan Müslüman’ın her şart ve durumda imanlı nesiller yetiştirme zorunluluğu vardır. Tıpkı Firavun sarayında Hz. Musa’nın annesinin Hz. Musa’yı yetiştirdiği gibi.

Hz. Musa kıssasında bu manada birçok ibretlik sahneler vardır. Bunlardan birincisi Firavun’un karısı Hz. Asiye’dir. Firavun’un karısı, Mısır’ın bir numaralı hanımefendisidir. Kendisi en azgın bir diktatörün sarayında olmasına rağmen Hz. Musa’nın annesi sayesinde saliha bir mümine oldu ve kendisi mümin kadınlara en güzel örnek olarak gösterildi. O, iman ehli olduktan sonra her türlü zorlukla karşılaştı, kışkırtma, zorlu görev alma, korkutma ve müjdeleme, sebat etme ve sabretme ile karşı karşıya geldi. Öyle bir kadın ki, güzelliği veya sultanlığına aldanmadı. Öyle bir kadın ki, yok olan ve fani olan dünyalık şeylerden el etek çekip Allah Teâlâ’nın katında olanı aradı ve istedi. Hz. Musa’yı himayesine alarak yetişmesine vesile oldu.

Hz. Musa’yı Firavun’un sarayında asıl eğiten, yetiştiren ise kendi annesidir. Öyle ince ve hikmetli bir yol takip etmiştir ki, ne Firavun’un adamlarına yakayı ele vermediği gibi,   çocuğunun imanlı bir genç olarak yetişmesinden de taviz vermemiştir. İşte buna hikmetle davranma diyoruz. Yaygara çıkarmadan, hiç bir tarafı kırıp dökmeden, sadece kendi işine başarıya odaklanmak.  Onun verdiği eğitim sayesinde Hz. Musa saray halkının bulaştığı çirkinlikler bulaşmadı işret âlemlerine dalmadı. O, Firavun’un sarayında yaşarken de muvahhid ve Rabbini zikreden bir Müslümandı.

Hayatının tümünde Salih kulların yaşadığı şekilde yaşadı. İnsanlar arasında güzel ahlakıyla, davranışlarıyla, azizliğiyle, cömertliğiyle, hoşgörüsüyle, yüce gönüllülüğüyle ve adaletiyle tanındı, halk arasında sevilen, zayıf ve mazlumların gidip sığındığı birisi oldu.

Kur’an-ı Kerim’de anlatılan bu örnek her asırda Müslüman annelere en zor şartlarda dahi Müslüman bir neslin yetiştirilme imkânının kanıtı olarak sunulmaktadır. Bu gün Türkiye sokaklar o günkü Firavun sarayında işlene rezilliklerden daha aşağılık bir durumdadır. Tıpkı Necip Fazıl’ın tasviri gibi: “Evde cinayet, tramvay arabasında zina!” Dolayısıyla bu gün Müslüman bir çocuk yetiştirmek Firavuni sistemlere karşı, dünyayı ahtapot gibi saran, Gazze’yi yerle bir eden Siyonizm’e karşı en büyük cihaddır. İşin zorluğu ortadadır. Özellikle de kız çocuklarının yetiştirilmesi çok zor bir hal almıştır. Moda ortalığı kasıp kavurmaktadır.

Devletin okulları sokaklardan daha berbat bir haldedir. Üniversite kampüsleri çıplaklar kampına dönüşmüş durumdadır. Yani her taraftan kuşatılmış durumdayız. 

Bütün bu aleyhte şartlara rağmen ümitsizliğe kapılamamak lazımdır.  Çünkü Yüce Allah bize Firavun sarayında yetişen ve sonra da Firavuni düzeni yıkan Hz. Musa örneği ile işin en olmaz görülenin imkânını göstermiştir. Eğer Hz. Musa’nın annesinde olan iman, Hz. Asiye’de olan teslimiyet bu günün annelerinde olursa aynı başarıyı yakalayacaklarında asa bir tereddüt yoktur. Çünkü aynı sebeplere sarılmak aynı sonuçları doğurur.

Son söz: İstikbal İslam’ındır.

Mustafa Kasadar.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53