Gönderen Konu: DünyadaMustazaf – Hesap Gününde Deği  (Okunma sayısı 198 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6083
DünyadaMustazaf – Hesap Gününde Deği
« : Temmuz 01, 2024, 08:20:46 ÖÖ »


DünyadaMustazaf – Hesap Gününde Değil

Yüce Rabbimiz insanlara doğru yolu bulmaları için elçiler göndermiştir. Her peygamberin ümmeti içerisinde onlara inanan, davasına gönül veren insanlar olduğu gibi onları inkâr eden, küçük görenler de olmuştur. Öyle ki inkârcılar peygamberlerin yakınında bulunanların zayıflıklarını bahane ederek inanmakta direnmişlerdir. (Şuara, 26/111.) Peygamberler tarihindeki bu durum son elçi Hz. Muhammed (s.a.s.) için de değişmemiştir. Hz. Peygamber’i Allah’tan haber almaya layık görmemişlerdir. (Zuhruf, 43/31.) Siyasi ve ekonomik özgürlüğü ellerinde bulunduran güçlü kesim Kur’an-ı Kerim’de müstekbir ve mele olarak adlandırılır. Bu hâkim güç, mustazaf olarak adlandırılan aciz durumda kalan Müslümanlara her türlü eziyeti reva görmüştür.

Müstekbir kavramı gerçek kuvveti ifade etmediği gibi mustazaf kelimesi de gerçek zaafı ifade etmez. Müstekbir kendini güçlü ve üstün gören, mustazaf ise kendinde bir acizlik olmayıp başkalarınca zayıf düşürülmüş demektir. Gerçek güçlü, hakkı benimseyip temsil eden, gerçek zayıf ise batılı tercih edendir. (B. Topaloğlu, “Müstekbir”, DİA, c. 32, s.138.) İslam’ın ilk kahramanlarından birkaç örnekle konuyu daha anlaşılır kılmaya çalışalım. Aynı zamanda bu ilk kahramanların Allah yolunda katlandıkları zorlukları tekrar hatırlamış olalım.

Sevgili Peygamberimizin kıymetli hanımlarından Ümmü Seleme (r.a.) annemiz ve ilk kocası Ebu Seleme; Medine’ye hicret için yola çıkmışlarsa da kabilesi Ümmü Seleme’nin hicretine engel olmuş, oğlunu elinden almıştır. Kocası Ebu Seleme, tek başına hicret etmek zorunda kalmıştır. Bu eziyeti ona reva görenler amcasının oğulları Halid b. Velid ve Ebu Cehil’dir. Ümmü Seleme, ancak bir yıl sonra kurtuluş gerçekleşmiş, Medine’ye varabilmiştir. (İbn Hişam, es-Siretu’n-Nebeviyye, 1: 468-470.)

Ayyaş b. Ebi Rebia; Hz. Ömer’le beraber Medine’ye hicret ederken yoldan döndürülmüş ve Mekke’de hapsedilmiştir. (Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c.1, s.208.) Türlü sıkıntılara maruz kalmıştır. Onu hapseden, kardeşi Ebu Cehil’dir. Yine Velid b. Velid ve Seleme b. Hişam aileleri tarafından hapsedilmiştir. Resulüllah (s.a.s.) onların kurtuluşu için sürekli bir çıkış yolu arama çabasında olmuştur. Mekke’de kalan mustazaf Müslümanların kurtuluşu için onlar Medine’ye hicret edinceye kadar dua etmiştir. (Vakıdi, Kitabu’l-Meğazi, 1: 46.)

Yine Ebu Cendel; son elçinin yanına Medine’ye gitmemesi için Kureyş’in ileri gelenlerinden olan babası Süheyl b. Amr tarafından hapsedilmiştir. Hudeybiye Antlaşması sırasında Resulüllah’ın (s.a.s.) geldiğini duyunca bir fırsatını bulmuş ve kaçarak anlaşma yerine gelmiştir. Ancak o sırada anlaşma yapılmak üzeredir. Anlaşma gereği Mekke’den kaçarak Medine’ye giden Müslümanlar iade edilecektir. Hz. Peygamber her ne kadar henüz anlaşmanın imzalanmadığını, onu bırakmalarını söyleyip kurtarmak istediyse de babası anlaşmadan vazgeçeceğini bildirmiştir. İslam davasını bir ileri aşamaya taşıyacak olan bu anlaşma için Ebu Cendel hapiste sıkıntı çekmeye devam etmiştir. Ancak onun için kurtuluş çok yakındır. (İbn Sa’d, Kitabu’t-Tabakati’l-Kebir,c. 5, s.93-95.)

Ebu Basir, Müslüman olduğu için Kureyş tarafından Mekke’de hapsedilmiştir. Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra Mekke’den kaçıp Medine’ye Hz. Peygamber’in yanına gitmiştir. Antlaşma gereğince müşriklere teslim edilmek zorunda kalmıştır. Zira Allah’ın elçisi sözünü çiğneyemezdi. İki elçi Mekke’ye giderken yemek molası verdikleri bir sırada Ebu Basir onlardan birinin kılıcını ele geçirerek kılıç sahibini öldürmüştür. Diğeri Medine’ye kaçıp canını kurtarmıştır. Düşmana teslim etmek suretiyle Resulüllah sözünü yerine getirmişti. Ancak düşman ona sahip olamadı. O da Mekke-Şam yolu üzerinde yer alan İs bölgesinde karargâh kurdu. Başta Ebu Cendel olmak üzere Ebu Basir’in başından geçenleri haber alan müşriklerin elindeki tutsak olan diğer Müslümanlar Ebu Basir’in yanına kaçmışlardı. Sayıları epeyce artmıştı. Müşrikleri ansızın vurarak zor şartlar içinde davaları uğruna savaşıyorlardı. Sonunda dayanamayan müşrikler Hz Peygamber’den Hudeybiye Antlaşması’nın esir Müslümanların Medine’ye girişini engelleyen maddesini kaldırmasını talep ettiler. Ebu Basir karargâhta vefat etse de Ebu Cendel ve diğer Müslümanlar Hz. Peygamber’in çağrısı üzerine Medine’ye gittiler. Hayatları devam ettiği sürece mücadeleden vazgeçmediler. (Taberi, Tarihu’Taberi, c.2, s.638-639.)

İlk Müslümanların çektiği sıkıntılar verdiğimiz örneklerden ibaret değildir. Sonraki dönemlerde de zayıf düşürülmüş mustazaf Müslümanların, zorba hâkim güçler ile mücadelesi devam etmiştir. Günümüzde de dünyanın dört bir yanında acı çeken mustazaflar vardır. Her türlü hayâsızca saldırıya rağmen eziyete direnen, vatanı, milleti, namusu uğruna dimdik ayakta duran, özünde güçlü mustazaf Müslümanlar… Bu halklardan birisi de on yıllardır mücadele veren Filistin halkı. Onlar büyük bir sınavın tam ortasındalar. Ayrım gözetmeksizin katledilmekteler...

Onlar sınavda peki ya biz? Devletimiz zaten mücadele veriyor deyip eski yaşantımıza, alışkanlıklarımıza devam mı edeceğiz? Müslüman kardeşlerimiz için yapabileceğimiz bir şey yok mu? Rabbimiz, “Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!’ diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?” (Nisa, 4/75.) buyurmuştur. Hicret imkânı bulamayan mustazaf Müslümanlar, eşleri ve çocuklarıyla Mekke’de kaldılar. Müşriklerin çeşitli zulüm ve baskıları altında yaşamaya devam ettiler. Bu müminler, işkence ve baskı dayanılamaz hâle geldikçe Allah’a yalvarıyor ve bir kurtarıcı göndermesini istiyorlardı. Ayetler bunların dua ve niyazlarına bir cevap olmakla beraber zulmü engelleyip adaleti sağlamak adına mücadeleyi emretmektedir. (Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, c.2, s.95-96.)

İlk görevimiz fiilî dua… Rabbimiz bizleri yapabileceklerimizden sorumlu tutmuştur, yapamayacaklarımızdan değil! Filistin’i gündemde tutmaya gücümüz yeter değil mi? Hep birlikte, milletçe, gür sesle… Yorulmadan, bıkmadan, umutsuzluğa kapılmadan… Bir diğer görev ise Müslüman kardeşlerimize zulmedenlerin ürünlerini tüketmemektir. Emin olun her şeyin yerli bir alternatifi var. Ancak boykotu küçümsemeden, benim alacağım bir üründen ne olacak demeden…

Her insan kendi gücü nispetinde yaptıklarını ve yapabileceklerini gözden geçirmeli, hesap vaktini düşünmeli. Dünyada mustazaf olan Müslümanların güçlü olacağı hesap gününü de.

Sonra kavli dua… Hiç kesmeden… Ara vermeden… Son elçinin mustazaflara yaptığı dua gibi… İçten… Gönülden…

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 


* BENZER KONULAR

İslam İle İlgili Özlü Sözler Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:42:09 ÖÖ]


İş İşten Geçmeden Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:34:52 ÖÖ]


İnsanlar Neden Mutsuz Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:28:41 ÖÖ]


Siz O'na Döndürüleceksiniz. Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:36 ÖÖ]


Ömrümüzün Kısa Bir Muhasebesi Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:16:52 ÖÖ]


İhlas Olmadan Olmaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:08:41 ÖÖ]


Ey Müslümanlar, Birleşiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:01:35 ÖÖ]


Pusulayı Doğrultalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:39 ÖÖ]


Müslüman Gencin Hayat Prensipleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:41:51 ÖÖ]


Dünyâda Yaşayacağız Ahirette Tartılacağız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:36 ÖÖ]


Ezvac-ı Tahirat’tan Hatice Validemiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:23:59 ÖÖ]


Sözlü Veya Nişanlı Çiftler Birbirleriyle Görüşüp Konuşabilirler mi Gönderen: KOYLU
[Dün, 09:00:38 ÖÖ]


Allah inancında Annenin Etkisi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:56:02 ÖÖ]


Osmanlı’da Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:52:19 ÖÖ]


Mal İle Cihad Etmek Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:23 ÖÖ]


Sünnetullâh’a Uygun Yaşamak Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:40:07 ÖÖ]


Zulme Rıza Zulümdür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:29:13 ÖÖ]


Biz yine Rabbimize yönelelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:23:09 ÖÖ]


Zihni ve Gönlü Bulanıklılar Sizlerle Hesaplaşmamız Bitmedi Bitmeyecek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:20 ÖÖ]


Düşman İçerde Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:02:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41