Gönderen Konu: İslâm’da Beş Güvenlik 3  (Okunma sayısı 317 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6791
İslâm’da Beş Güvenlik 3
« : Eylül 30, 2024, 07:57:56 ÖÖ »


İslâm’da Beş Güvenlik  3

İslâm, kişinin canının korunmasını temel insan hakkı olarak görmüş “can güvenliği”nin tehdit edilmesine ve cana kıyılmasına karşı sert tedbirler almış, insanın hayatını korumayı ilke edinmiştir.

Kur’an-ı Kerim’deki “Kim bir kimseyi kısas gerekmeksizin veya yeryüzünde bozgunculuğa karşılık olmadan öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur” (Maide 32) ayeti, insanın hayat hakkını teminat altına almak ve insan hayatına önem vermenin açık bir ifadesidir. Ayetin devamında “Kim de insanı ölümden kurtarırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur” denmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) de Vedâ Hutbesi’nde “Bugün, bu ay ve bu belde nasıl kutsal ve masun (korunmuş) ise canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da öylesine masundur” (Buhari, İlim 37, Müslim, Hac 147) buyurarak canın teminat altına alındığını beyan etmektedir.

Siyonizm ve bütün batıl ideolojilerin aksine İslâm, insanı öldürmeyi değil de yaşatmayı öncelemiş, hayat hakkını kutsal görmüş, insanın canını, malını, ırzını ve şerefini teminat altına almış; buna tasallutta bulunulmasını hoş karşılamamış; tasalluta yeltenenler içinse “kısas”ı emretmiştir.

“Kısas” sözlükte “aynıyla mukabelede bulunmak” demektir. Kavram olarak ise bir suçu işleyenin aynıyla cezalandırılmasıdır. Kısas, insanlar arasında adaleti sağlar. Zayıfı, güçlüye karşı korur.

Bir kimse diğerini dövmek suretiyle bedenine zarar verirse veya öldürürse, buna karşılık olmak üzere devlet “kısas” uygular. Kısas, insanlar arasında adaleti sağlar.

Zayıfı güçlüye karşı korur. Güçlü, karşılık göreceği için zulmetmekten çekinir. Böylece zulüm ortadan kalkmış olur. Zulmün ortadan kalkıp adaletin hâkim olması özelde güçsüzlerin genelde ise tüm insanların faydasınadır. Bu fayda Kur’an-ı Kerim’de, “Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız” (Bakara, 179) ayetiyle açıklanmıştır.

Zaten İslam’ın temel hedefi, hakkı ve adaleti yeryüzüne hâkim kılmaktır. Allah ve Resulü’nün biz Müslümanlara emirlerinden birisi de budur.

Bir insanı haksız yere öldürülmesinin haram olduğu, haksız öldürmeye karşılık olmak üzere “kısas” uygulanmasının da farz olduğu Kur’an-ı Kerim’deki şu ayetle sabittir: “Ey iman edenler! (haksızca) öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür hür ile köle köle ile dişi dişi ile (kısas olunur)…” (Bakara, 178)

İslâm, kişinin bedenine karşı işlenen cürmün cezasını verirken de adaletlidir ve haksızlık yapmaz. Bundan dolayı Kur’an-ı Kerim’de kişinin bedenine verilen cezanın misliyle ödetilmesi gerektiğini belirtilerek şöyle buyurulmaktadır: “Orada onlara cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe dişle ve yaralara karşılıklı ödeşme yazdık...” (Maide 45). Böylece, bir kimse diğerini haksız yere yaralarsa, mahkeme huzurunda aynı cezaya çarptırılır. Bunu da haksızlığa uğrayan icra eder. Böylece güçlülerin zayıflara zulmü devlet eliyle önlenmiş, mazlumun hakkı alınmış olur.

İnsanların başıboş hareket ettiği, çetelerin, mafyaların bu başıboşluğu fırsat bildiği, insanların suça ve şiddete meylettiği günümüzde tam da İslâm’ın “kısas” emrinin önemi bilinmesi gerekirken; tam aksine, bu zulme razı olan ancak İslâm’ın ceza hukukuna rıza göstermeyen insanlığın kendini tükettiği, şeref ve haysiyetini, yaşama hakkını düşünmediği bir dönemdeyiz.

“Kısas” cezasının ağır olduğunu iddia edenler, öldürenin hakkını savundukları kadar öldürülenin hakkını neden savunmazlar? Katilin (öldüren) yaşama hakkı var da maktulün (öldürülen) yaşam hakkı yok muydu? Ya da güçlünün canı, güçsüzün canından daha mı değerlidir ki, İslâm’ın sunduğu bu kurtuluşa itiraz edilir?!

İslâm’ın insanın canına kastedilmeye bedel olmak üzere “kısas”ı öngörmesindeki amaç, insanı yaşatmaktır, zulümden ve tecavüzden korumaktır. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız” (Bakara, 179) ayeti tam da yaşatmayı ve insanın canına değer vermeyi ifade eder.

İslâm, kimsenin kimseden üstün olmadığını, üstünlüğün ancak takvada olduğu anlayışını hâkim kılarken aslında güçlünün güçsüze uygulayacağı her türlü baskı, yaralama ve öldürmeye karşı “kısas” gibi caydırıcı cezalarla zulümden arınmış ideal bir İslam toplumu meydana getirmeyi hedeflemiştir.

Kısas, terörizme ve çeteleşmeye, insan hayatının heder edilmesine karşı bir sigortadır. Kısas, “genç yaşta dul kalan kadınların, küçücük yaşta yetim kalan çocukların, evlat acısı yaşayan anne ve babaların hakkıdır”.

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50