* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi  (Okunma sayısı 70 defa)

0 Üye ve 10 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6996
Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi
« : Bugün, 07:21:12 ÖÖ »


Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi

Peygamberler, Allah’tan vahiy yoluyla aldığı bilgileri ve emirleri tebliğ etmek, muhataplarını hak dine çağırmakla görevlendirilen yüksek vasıflı kimselerdir. İlk insan aynı zamanda ilk peygamber olarak görevlendirilmiş Hz. Adem (a.s), son peygamber de Hz. Muhammed (s.a.s)’dir. Kur’an-ı Kerim’de 28 isimden bahsedilmişse de Üzeyr, Lokman ve Zülkarneyn’in peygamber olup olmadıkları konusunda İslam alimleri ihtilaf etmişlerdir. Rasûlullah (s.a.s) bir hadislerinde peygamberlerin sayısını 224.000 olarak haber vermiştir (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/266).

Peygamberlerin gönderilme sebebi, insanların yeryüzünde Hakk’ın rızasına uygun nasıl yaşayacaklarını görerek, müşahede ederek öğrenmeleri, yeryüzünü imar etmeleri ve hesap gününde Allah’a karşı bir mazeretleri olmamalarıdır (Nisâ, 165; Tâhâ, 134).

Her topluma kendi dilleri ile konuşan, onları Allah’ın dinine davet eden peygamberler gönderilmiştir (Yusuf, 109; Ra’d, 38).

İsra suresi 15. ayette ise peygamber gönderilmeden toplumların helak edilmediği haber verilmiştir. Bütün peygamberler gönderildikleri toplumun bireylerini tek olan Allah’a çağırmışlar, tevhidin zıddı olan şirk ile mücadele etmişlerdir. "Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, ‘Şüphesiz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin’ diye vahyetmişizdir." (Enbiyâ, 25). "And olsun biz, her ümmete, ‘Allah'a kulluk edin, tâğûttan kaçının’ diye peygamber gönderdik…" (Nahl, 36). Dolayısıyla bütün peygamberlerin mücadelesinin esasını, şirke ve putperestliğe karşı tevhid mücadelesi oluşturur.

Hz. Nuh Aleyhisselam

Nuh aleyhisselam 950 yıl yaşadı, 50 yaşında kendisine peygamberlik verildi. 900 yıl halkını İslam’a davet etti. Bu süre içerisinde kendisine sadece 80 kişi, bazı rivayetlere göre 40 kişi iman etti. Ayet-i kerimelerde O’nun daveti şöyle anlatılır: “Nuh dedi ki: Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip durdum. Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı. Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip direttiler. Sonra onları açıktan açığa davet ettim. Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." (Nuh, 5-9).

Nuh (as) onları hikmetle, güzel öğütle Allah’a imana davet etti, ancak onlar yüz çevirdi; O’nu tehdit ettiler, bayılana kadar ona işkence ettiler. İman etmelerinden ümidini kestiği zaman da Allah’a (c.c.) şöyle niyaz etti: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular. Ve büyük büyük hileli düzenler kurdular. Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Vedd'i, ne Suva'ı, ne Yeğus'u, ne Ye'uk'u ve ne de Nesr'i. Böylece onlar, çoğu kimseyi şaşırtıp saptırdılar. Sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını artırma. Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma. Çünkü sen onları bırakacak olursan, senin kullarını şaşırtıp saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar. Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma." (Nuh, 21-28).

Rivayet edildiğine göre bir gün bir adam omuzunda çocuğuyla gidiyordu. Hz. Nuh’u (a.s.) gördü. O kişi omuzundaki çocuğa ‘şu adamdan uzak dur, çünkü o seni sapıtır’ dedi. Çocuk babasına ‘babacığım beni yere indir’ dedi. Babası çocuğu yere indirdi, çocuk yerden bir taş alarak onu Nuh aleyhisselam'ın başına fırlattı, Nuh aleyhisselam'ın başı kanlar içinde kaldı ve Rabbine şöyle dua etti: “Rabbim kulunun bana yaptığını görüyorsun, şayet yolunda bir hayır görüyorsan ona hidayet ver, eğer bir hayır görmüyorsan onun hakkında hüküm verene kadar bana sabır ver, muhakkak sen hükmedenlerin en hayırlısısın.”

İşte aklı selimi kaybetmiş cahilî bir toplumun acıklı manzarası. Haset, kin, küfür ve şirk aklı izale eder, sağlıklı ve doğru düşünme melekesini yok eder. Neticede kötü sonlarını, helaklarını kendi elleriyle hazırlarlar, dünyalarını da ukbalarını da harap ederler. Nitekim Nuh aleyhisselam'ın kavmi de öyle oldu, tufanda helak olup gittiler.

Hz. Nuh’un (a.s.) bu uzun mücadelesinde dört oğlundan üçü iman etti, ancak bir oğlu ve karısı inkarcılardan oldu. Elbette bu peygamber de olsa ağır bir imtihan idi.

Hz. İbrahim Aleyhisselam

Şirke karşı tevhid inancını ilan ve tebliğ eden Hz. İbrahim'in bu husustaki ilk mücadelesi, babası Azer ile olmuştur. O, babasına, "Sen birtakım putları tanrılar mı ediniyorsun? Doğrusu ben, seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum" (Enam, 174); "Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?!" (Meryem, 42) demek suretiyle, akli bir yöntem ve ikna edici yumuşak bir üslupla, duymayan, görmeyen, faydası ve zararı olmayan putlara tapınmanın akıl dışılığına, saçmalığına açıkça vurgu yapmıştır.

Hz. İbrahim'in putperest kavmiyle mücadelesi, babasıyla olan tartışmasına nispeten daha sert olmuştur. Nitekim kavmine karşı bir ikna yöntemi olarak kullandığı anlaşılan yıldıza, aya ve güneşe, "Bu benim tanrım öyle mi?" mealinde inkar anlamı taşıyan bir bağlamda, önce "Bu benim tanrım!" deyip de onların sırayla kaybolmaya yüz tutmasıyla birlikte "Ey kavmim! Ben sizin (Allah 'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Çünkü ben, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Allah'a çevirdim ve ben O'na ortak koşanlardan değilim" diyerek mücadele etmiştir (Enam, 74-80).

Akılcı ve ikna edici bir yöntemle putperestlerin aklına hitap eden akıl dolu mesajların ardından Hz. İbrahim, Babil Kralı Nemrud'a karşı da tevhid mücadelesini sürdürmüştür. Nitekim "Hz. İbrahim'in Rabbi" hakkında onunla tartışmaya girişen Babil Kralı Nemrud'a o, "Benim Rabbim dirilten, yaşatan ve öldürendir" deyince, Nemrud, "Ben de yaşatır ve öldürürüm" der. Bunun üzerine Hz. İbrahim, "Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir" deyince de söyleyecek söz bulamaz, şaşırıp kalır (Bakara, 258).

Bütün bunlar açıkça gösteriyor ki başta babasından başlayarak milletine ve onların "tanrı" kabul ettikleri krallarına karşı geliştirdiği tevhid mücadelesinde Hz. İbrahim, tartışmalarını, her zaman ve her zeminde, akıl temelli bilgi zemini üzerine oturtmuştur. Bunun yanında onun tevhid mücadelesi, şirk düzeni içinde, din adına işlenen zulüm ve baskıları, bu düzenin devamına zemin hazırlayan düşünsel hurafeleri, insanların zihinlerinden silmek için de sürmüştür.

Hz. Musa Aleyhisselam

Musa ve kardeşi Harun’a peygamberlikle birlikte Tevrat da verildi. Allah, peygamber kardeşlere, belki öğüt dinler veya korkar diye Firavun’a giderken kendisine yumuşak bir sözle davranmalarını istedi. Allah, Firavun’un zulmünden çekinen peygamber kardeşlere korkmamalarını, çünkü Allah’ın yardımının kendileri ile birlikte olacağını bildirdi (Taha, 43-46).

Neticede Firavun, bu davete icabet etmedi ve direndi. Hz. Musa’yı zindana atmakla tehdit etti. Hz. Musa da (a.s) Firavun’a, belki iman eder diyerek, ispat edici bir delil getirmek istedi. Asasını yere attığında kocaman bir yılan oldu. Elini koynuna sokup çıkardığında, gözleri kamaştıran bir güneş parçası oluverdi. Hz. Musa’nın gösterdiği bu mucizeler karşısında Firavun gerçekten korkmuştu. Bunun üzerine o da sihirbazlarını toplayıp, Musa’yı mağlup etmeyi kararlaştırdı. Ülkesindeki bütün ünlü sihirbazları çağırttı ve onlardan Hz. Musa’nın yaptıklarından daha büyük bir sihir yapmalarını istedi.

Onlar da hazırlandılar ve bir gün kararlaştırdılar. O gün gelince de halkın gözleri önünde Hz. Musa (a.s) ile yarışmaya başladılar. “Sihirbazlar: ‘Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy veya biz koyalım’ dediler. Musa:

‘Siz koyun’ dedi. Sihirbazlar marifetlerini ortaya koyunca, insanların gözlerini kamaştırıp onları ürküttüler, büyük bir sihir yaptılar. Biz de Musa’ya: ‘Asanı koyuver’ dedik, o da koyuverdi. Hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı. Hak tahakkuk etti. Onların yaptıkları boşa gitti. İşte orada yenildiler, küçük düştüler. Sihirbazlar secdeye kapanıp: ‘Âlemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbine inandık’ dediler.” (Şuara, 29-37).

Peygamberlik görevinin başlamasıyla Hz. Musa, hayatı boyunca tevhid yolunda mücadele etti. Bu uğurda pek çok eziyetle karşılaştı. Yurdundan çıkarıldı, ölümle tehdit edildi. Bütün mücadelesine rağmen inanan pek az insanı etrafında bulabildi (Araf, 159).

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Başkalarından Etkileniyor muyuz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:54 ÖS]


Sevgi Peygamberini Örnek Almalı Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:11:18 ÖS]


Çocuklarımıza Peygamberimizi Nasıl Tanıtabiliriz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:07:02 ÖS]


Peygamberimiz s.a.v.'in Mahlûkata Merhameti Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:02:31 ÖS]


Müslümanlar Kardeştir Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:56:32 ÖS]


Cömert misiniz Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:51:29 ÖS]


Kur’an ve Sünnette Müslüman Erkek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:14:04 ÖÖ]


Her Durum ve Şartta Allah’ın Rızası Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:24 ÖÖ]


Yaşlılık Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:30 ÖÖ]


Yalnız Senden Yardım Dileriz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:29 ÖÖ]


Allah İçin İhlas ve Samimiyet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:29:04 ÖÖ]


Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:12 ÖÖ]


Allah’ Verilen Sözü Tutmak Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:24:03 ÖS]


Nefes Kaldı, Ömürden Geriye Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:15:15 ÖS]


Affetmek Yüceliktir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:07:12 ÖS]


Mü'miler Kurtulmuştur Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:02:56 ÖS]


İnsanları Afedeni Allah Aziz Kılar Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:57:13 ÖS]


Vakit Yakın Hazırlanmalıyız Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:50:12 ÖS]


2024 – Son Çıkan İlahiler – Single – KaRMA - İLK FANİDUNYA NET’TE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 02:19:55 ÖS]


Dua Ruhun Gıdası ve İlacıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:46:31 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49