Gönderen Konu: Âhiret Zarurîdir 3  (Okunma sayısı 25 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6875
Âhiret Zarurîdir 3
« : Bugün, 08:08:09 ÖÖ »


Âhiret Zarurîdir  3

Birinci bölümde; sormuştuk ki, mazlumlar ve mûti olanlar (Allah’a itâat edip, nefislerine gem vuranlar) haklarını nerede alacaklar?

Zalimler ve fâsıklar (Allah’a itâat etmeyip, her türlü günâhı işleyip, helal-haram demeden arzularına göre yaşayanlar) cezalarını nerede çekecekler? Böyle bir yer var mıdır? diye sormuştuk. Sorumuza, evet vardır ve bu yer ebedi hayatın süreceği ‘AHİRET’ demiştik. İkinci bölümde HAYAT’TAN bahsetmiştik. Bu bölümde de Ahiret’in zaruri olacağının delillerine devam edeceğiz.

3a-ÖLÜM

DÖNGÜ KANUNU

Kâinat’ta bir döngü kanunu işler. Hiçbir şey durmuyor dönüyor ve tekrar ediyor. Fizik-metafizik bütün olaylar bu döngü kanununa tâbidir. Gece-gündüz, mevsimler, Dünya, Güneş, Samanyolu ve bütün Kâinat, iyilik-kötülük, zulüm-adalet, hayat-ölüm, ölüm-hayat, vs-vs… İmtihan hep bu döngü kanununa tabidir(1).

Nasıl ki, ‘Güneş battıktan sonra bir daha doğmayacak, geceden sonra gündüz gelmeyecek, Kış’tan sonra Bahar’a erişilmeyecek, vs, vs’ denilemiyorsa, aynen onun gibi de, ‘hayat’tan sonra ölüm, ölümden sonra hayat gelemez’ de denemez. Bu dünya’da hayat-ölüm, ölüm-hayat döngüsünün misallerini milyarlarca, trilyonlarca defa müşahede ediyor, görüyoruz. Bir tarafta doğanlar, öbür tarafta da ölenler, bunu görüyor ve biliyoruz. Ölüp, mezara girdikten sonra, orada cesedimiz çürüyüp toprağa karışacak, ama, cesedimizin de inşa edildiği Ruh projemiz bâki kalacaktır.

Mezarımıza girdikten sonra ne yok olacağız ve ne de ebede kadar orada kalmayıp, kabir gecesinden, Ahiret sabahına dirilerek uyanacağız. Akıl da, ilim de ve vicdanımız da, bunu gerekli görüyor.

ALEM-İ ŞEHÂDET

Kâinat’ta çok çeşitli âlemler vardır. Her biri farklı, farklı boyuttadırlar. Âlem-i şehâdet, âlem-i ervah, âlem-i fâni, âlem-i bâki, âlem-i gayb (zahiri duygularımızla bilinemiyen âlem. Melekler ve cinlerin yaşadığı alem), mazi ve müstakbeldeki mahlukatın manevi âlemi, âlem-i hâb(âlem-i misal, alem-i nevm- uyku ve rüya alemi), âlem-i berzah, vs bu âlemlerden bazılarıdır (2,3).

İnsanlar üç boyutlu bir âlemde (Dünya) yaşıyorlar.

İçinde yaşadığımız şu âleme; Alem-i maddi (madde alemi), alem-i şehâdet (duyularımızla, aklımızla müşahede ettiğimiz âlem), âlem-i fâni denir. Bu fâni alemde, her insan, süresi değişik bir ömür (hayat) geçiriyor. Ama bu ömür de bir gün bitiyor. Öyle ise insanlar da fânidir(misafirdir, geçicidir).

Çünkü kimse burada devamlı kalamıyor. Vasıtaları farklı da olsa, ölüm değişmiyor ve bir gün mutlaka, ama mutlaka geliyor.

Ölüm de, hayat kadar inkâr edilemez bir gerçektir. Gözümüzün önünde cereyan eden ölüm vakalarını inkâr etmek mümkün müdür? Sadece Dünya’da bir dakikada ortalama 120 insan ölüyor. Hiçbir akıl sahibi bu gerçeği inkâr edebilir mi? Aklı başındaysa edemez. İlla ki, sarhoş veya divane ola! Ölüm, Dünya’nın bir misafirhane olduğunu, insanların da misafir olduğunu hatırlatıyor. İnsan misafirdir.

Çünkü Dünya’nın neresinde olursa olsun bir gün oradan çıkıp, kabre giriyor. İnsanın bedeni toprağa, geldiği yere gidiyor(insanın bedenindeki maddi unsurlar; proteinler, yağlar, karbonhidratlar, vs’ler topraktan yetiştirilen ürünlerden gelmiyor mu?). İnsanın Ruh’u (projesi, yazılımı) ise başka bir âleme, Âlem-i berzah’a (Dünya ile Ahiret arası) gidiyor.

BERZAH ÂLEMİ (Âlem-i berzah)

Geçmişten günümüze kadar ölen insanların ruhları (gelecekte de ölecek olanların) ‘Âlem-i berzah denen bir âleme gider ve dirilişe kadar o âlemde kalırlar (2,3). Berzah âlemi, Mü’minler için Cennet bahçelerinden bir bahçe, kâfirler, münâfıklar ve fâsıklar içinse Cehennem çukurlarından bir çukurdur (4).

Madem insan Dünya’da devamlı kalamıyor, o zaman misafirdir. Misafir, yurdunu, vatanını özler, oraya gitmeyi bekler.

İnsan için o yurt neresidir? O yurt Ahirettir.

‘Ölümsüz hayat, ölümle başlar’ Ahiret’e gidiş ölüm vasıtasıyla olmaktadır.

İnsanın sevdiklerinin çoğu (Dede, anne-baba, kardeş, ahbap,vs)

Ahiret’e göçüp gitmişler. Bu dünyada pek azı kalmış ve onlar da oraya gidecekler. İnsan sevdiklerine kavuşmayı özlemez mi? Ölümün yüzü soğuk, ama manâsı sıcaktır.

Ölüm; yokluk değil, hiç olma değildir. Önden giden sevgililere kavuşmadır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------

(1): “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde, akledenler (düşünenler) için gerçekten alınacak dersler vardır’’ (Âl-i İmrân-190).

(2): “Berzah âlemi; Cüneyt Gökçe; TDV İslâm ansiklopedisi,1992-cild 5, sy; 525”

(3): “Nihayet o müşriklerin birine ölüm geldiği vakit ‘ey Rabbim beni dünyaya geri gönder. Tâ ki, o zayi ettiğim ömürde faydalı işler yapayım’ der. Hayır, bu sadece onun söylediği boş bir kelimedir. Önlerinde ise tâ diriltilecekleri güne kadar bir perde (berzah âlemi) vardır.”

(4): “Tirmizi, Kıyamet-26”

Prof. Dr. Yusuf Özertürk.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49