Gönderen Konu: Ucub ve Kibir  (Okunma sayısı 1544 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6603
Ucub ve Kibir
« : Temmuz 13, 2024, 10:57:39 ÖÖ »


Ucub ve Kibir

“Hem yeryüzünde azametle yürüme, çünkü sen ne Arzı yırtabilirsin, ne de boyca dağlara yetişebilirsin.” (İsrâ, 37)

Kişinin kendini beğenmesi bir nevi bönlük ve ahmaklıktır. Ucub, kişinin kendisi hakkında bilgi noksanlığından, Rabbini tanıyamama cehâletinden kaynaklanır. Bir kişi kendisini tanısa:

1- Acizliğini,

2- Muhtaçlığını

3- Fâniliğini,

4- Kendisinde var olan her şeyin emanet olduğunu,

5- Neticede hiçliğini bilmiş olsa, asla ucbe düşmez, kendini beğenme hastalığına yakalanmaz. Kendini tanıdığı zaman Allah Teâlâ’nın yüce kudreti, azameti karşısında tevâzu ile boyun eğer, kulluğunu idrak eder ve teslim olur.

Kendini beğenen bir kimse:

1- Kibir yani büyüklenme hastalığına yakalanır.

2- Yapmış olduğu basit hizmetleri gözünde büyütür.

3- Kendini beğenen kişi istişâre etmek ihtiyacı hissetmez.

4- Bilgilerinin yanlış ve doğru olduğuna bakmadan, onları tabulaştırır.

5- Bilmediklerini, bilenlerden sormasına mâni olur.

6- Kendi düşüncelerini, görüşlerini beğendiğinden şayet güç sahibi ise bu düşünce ve görüşlerini topluma zorla kabul ettirmeye kalkışır. Tahakküm eder, zulmeder.

7- Kendini beğenmek, kişiyi hayır öğütlere, uyarılara karşı kör ve sağır yapar. Neticede feraseti ve basireti körlenir. Cahil bir zorba olur çıkar.

8- Kendini beğenen kişi, kendisinden başka herkesin aldandığı, yanıldığı, sapıttığı sadece kendisinin kurtulduğu düşüncesine kapılır

Allah Teâlâ kendini beğenen, kibirlenen kişileri asla sevmez. Kendini beğenmek ve büyüklenmek aynı haset gibi ilk kere İblis’ten sâdır olan bir ahlâk-ı zemimedir. O kendini beğendi de, Âdem aleyhisselamın topraktan kendisinin ise ateşten yaratıldığını ileri sürerek, Âdem aleyhisselama secde etmeyerek ebediyen kaybedenlerden oldu.

Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Bir zamanlar biz, meleklere, Âdem’e secde edin dedik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O, yüz çevirdi ve büyüklük tasladı da kâfirlerden oldu.” (Bakara 2/34)

“Andolsun ki sizi yarattık. Sonra size şekil verdik. Sonra da meleklere, Âdem’e secde edin diye emrettik. İblis’ten başka hepsi secde ettiler. Fakat o secde edenlerden olmadı.

Allah şeytana dedi ki: Sana emrettiğim halde niçin secde etmiyorsun? (İblis): Ben ondan daha hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın, onu da çamurdan yarattın dedi.

Allah, öyleyse, oradan (cennetten) in. Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. (Oradan) çık. Çünkü sen aşağılıklardansın.” (A’raf 7/11-13)

İşte ucub ve kibrin kötü âkıbeti. Büyüklük taslamak İblis’in haddi olmadığı gibi hiçbir kulun da haddi değildir. Büyüklük ancak ve ancak Allah Teâlâ’nın şânındandır.

Allah Teâlâ kendini beğenenleri, büyüklenenleri sevmez, onların hasmıdır. Ucub ve kibir şeytanın, kâfir ve münafıkların ahlâkındandır. Onların ahlâkı ile ahlâklanmak bir müslümana asla yakışmaz.

Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. Fakat âhirete inanmayanlar var ya onların kalpleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir.

Hiç şüphesiz Allah, onların gizleyeceklerini de , açıklayacaklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları asla sevmez.”(Nahl 16/22-23)

“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zirâ Allah, kendini beğenmiş övüngen kimseleri sevmez.” (Lokman 31/18)

Tarihî hadiseler göstermektedir ki, kendini beğenen, büyüklenen, cahillerin sonları çok kötü olmuştur.

Firavun ilahlık iddiasında bulundu. İsrailoğullarını tahkir etti. Büyüklendi, kendini beğendi de, Hak dini kabul etmedi. Neticede Allah Teâlâ onun burnunu yerlere sürdü. Kızıldeniz’de askerleriyle beraber helak oldu.

Keza Nemrut da kendini beğenip, büyüklendi, ilahlık iddiasında bulundu. Hz. İbrahim aleyhisselamı ve onun getirdiği hak dini küçümseyerek reddetti. İnkârında inat etti. Sonuçta topal bir sivrisinek burnundan girip beynine ulaştı. Başladı beynini yemeye ve Nemrut helâk oldu.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

“Allah buyurur: İzzet benim gömleğim, kibriya ise benim ridâmdır. Her kim bu ikisinde benimle mücadele ederse ona azab ederim.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, el-Mektebetü’ş-Şâmile, 20/287, H. No: 9756; Müslim, Birr136)

Bu hususta diğer bir hadis-i şerif de şöyledir:

“Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyurdu. Bir adam, fakat kişi elbisesinin ve ayakkabılarının güzel olmasını ister, dedi.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir, hakkı inkâr edip insanlara üstünlük taslamaktır” buyurdu. (Müslim, İmân 147; Tirmizî, Birr 61)

Kendini beğenmiş, büyüklük taslayan kişilerin cehennemdeki durumlarını Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle haber vermektedir:

“Kıyamet gününde kibirli kişiler, zerre kadar küçük adamlar şeklinde haşrolunacaklardır. Her taraflarından zillet ve meskenet akacaktır. Cehennemdeki Bûles adında bir zindana sürülecekler, üzerlerine alev alev ateş yükselecektir. Ayrıca Tînetü’l-habâl denilen cehennem ehlinin irinlerinden içirileceklerdir.” (Tirmizî, Sıfatu’l-Kıyamet 48; Ahmed b. Hanbel, Müsned, el-Mektebetü’ş-Şâmile, 14/366, H. No: 6837)

Diğer bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmaktadır:

“İnsanlar, ya cehennem kömüründen başka bir şey olmayan ölmüş ecdatlarıyla övünmekten vazgeçerler ya da Allah katında burnuyla pislik yuvarlayan mayıs böceğinden daha âdi bir dereceye düşerler. Allah Teâlâ sizlerden câhiliye kibrini temizledi. Artık kişi ya muttakî bir mümindir ya da şakî bir fâcirdir. İnsanların hepsi Âdem’in çocuklarıdır. Âdem ise topraktan yaratılmıştır.”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, el-Mektebetü’ş-Şâmile, 23/96, H. No: 11065; Ebû Dâvud, Edeb 121; Tirmizî, Menakıb 75)

Kibirli insan, kendini beğenen kişi, çorak araziye benzer, üzerine nice bahar yağmurları, barân-ı rahmet yağar da, ondan nasibini alamaz. Şerha şerha yarılır. Diken ve çalıdan başka bir bitki neşvünema bulmaz. Onlar ülserli mideler gibidir. Nice güzel yiyecek ve içecekler, böyle bir midede ya safra olur ya da kusularak dışarı çıkarılır. Testilerini, tadı, rengi ve kokusu bozulmuş, tefessüh etmiş temiz olmayan sularla doldurduklarından, şakır şakır, berrak suların aktığı pınarlara uğrarlar da, testilerine bir yudum su alamazlar. Onlar cidden mahrumlardır.

Şeyh Sâdi Şirâzi Bostan’ında şöyle bir kıssadan bahseder. Kıssadan hisse alanlar, alabilenler için güzel bir meseldir.

“İlimde az bir behresi olan bir kişi vardı. Kendini ilm-i nücumda büyük birisi görürdü. Başı kibirle sarhoştu. Bu kişi uzak yerlerden kalkıp Guşiyar’ın yanına geldi. Gönlü öğrenmek hevesiyle, aynı zamanda gururla, kibirle doluydu. Guşiyar’ın yanında bir müddet kaldı. Fakat Guşiyar ona bir şey öğretmek istemiyordu.

Nihayet bu kişi bir şey öğrenemeden, geldiği yere dönmek istedi. O zaman büyük âlim Guşiyar ona şöyle dedi: Sen kendini akıl ile ilim ile dolu zannetmişsin. Dolu kab tekrar doldurulabilir mi? Dâvâ ile dolusun. Onun için boş gidiyorsun. Boş gel ki ilim ile dolu dönesin.”

Ucub ve kibrin ilacı tevâzudur. Tevâzu ilacını kullanmayan ucub ve kibir hastalığından asla kurtulamaz. Bilmeliyiz ki İblis’in ve onun yarânlarının ahlâkı olan ucub ve kibirden uzaklaşıp, Peygamber ahlâkı olan tevâzu ile ahlâklanmadıkça rüsvaylıktan, zillet ve meskenetten kurtulamayız.

“İşte ahiret yurdu. Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takva sahiplerinindir.

Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha üstününü veririz. Kim bir kötülük getirirse, o kötülüğü işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.” (Kasas 28/83-84)

(Kasas 28/83-84)

Zeki Soyak.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Hani söz vermiştik Geçmişte Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:26:58 ÖÖ]


İhsan Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:19:41 ÖÖ]


Unuttuğunda Rabbini An Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:15:19 ÖÖ]


Giyim Adabı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:51 ÖÖ]


Müslüman'ın Özellikleri 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:14 ÖÖ]


Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:29:35 ÖÖ]


Önemli Olan Hakk’ın Rızasıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:38 ÖÖ]


İslamî Bütünlük Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:07:08 ÖS]


Peygamberi (SAV) Neden ve Nasıl Sevmeliyiz Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:02:39 ÖS]


Hz. Muhammed s.a.v Tanıyalım Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:57:49 ÖS]


Kan Kaybeden Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:49:58 ÖS]


İslam Kardeşliği Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:45:03 ÖS]


İnanmak İnsanın Fıtratında Var Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:29:08 ÖS]


Ekrem Topaloğlu - Can Efendim 320 Kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:19:47 ÖS]


Birlikte. Cesurca. Yaşamak ve Mü'minler Öfkelerinr Hakim Olurlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:43:22 ÖÖ]


Rabbani Eğitim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:22:26 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (SAV) - Müslüman’ın Müslüman Üzerinde 5 Hakkı Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:32 ÖÖ]


Müslüman’ın Müslüman Üzerinde 5 Hakkı Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:56 ÖÖ]


Yedi Sınıf İnsan Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:56:38 ÖÖ]


Herkes Kendi Mezhebine Göre Sorguya Çekilecek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:47:31 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53