* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Ailemiz İçin Manevi Korunma Yöntemleri  (Okunma sayısı 6807 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Ailemiz İçin Manevi Korunma Yöntemleri
« : Haziran 28, 2024, 07:41:58 ÖÖ »


Ailemiz İçin Manevi Korunma Yöntemleri

Nankörlük ve şükürsüzlükten kaçının!

Evinizi, ailenizi ve çocuklarınızı korumak istiyorsanız Allah’ın nimetlerine karşı nankörlükten ve şükürsüzlükten kaçının. Çünkü şükürsüzlük ve nankörlük, bela ve musibet kapılarını açan ilk anahtarlardır. Şükürsüz davranan bir topluma, bir eve ve bir aileye ilk uğrayacak olan bela, nimetlerin elden gitmesi, bir anda her şeyin tersine dönmesi ve aman vermeyen bir korku ve huzursuzluktur.

Çünkü Rabbimiz buyuruyor ki: “Allah size bir kasabayı örnek verdi. Onlar güven ve huzur içinde idiler. Rızıkları da onlara her taraftan bol bol geliyordu. Fakat onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler; bu yüzden Allah yaptıklarının karşılığı olarak onlara açlık ve korku belasını tattırdı.” (Nahl, 16/112)

Unutmayın! Düzenli, dengeli, mutlu, müreffeh ve mutmain bir hayatı berbat edecek, evde huzur bırakmayacak, insanı namerde muhtaç edecek en büyük yanlış, şükürsüzlüktür. Bu nedenle Efendimiz (S.A.S.) buyurmuştur ki: “Şüphesiz ben sizin için günah işlemenizden daha çok nimetlere şükretmemenizden korkuyorum. Dikkat edin! Şükredilmeyen nimetler öldürücü ve yok edicidir. (Camiussağir)

Evinizdeki günahlara ve kötülüklere engel olmaya çalışın!

Evinizde Allah’ın öfkesini çekebilecek, rahmet ve bereketini uzaklaştırabilecek günahların ve işlerin yapılmasına izin vermeyin. Bir ailenin başına gelebilecek en büyük musibetlerden birisi de o aile fertlerinin birbirlerini günahlardan ve haramlardan sakındırmamalarıdır.

Ahlaksız dizi ve filmleri oturup ailecek izlemek, internete karşı bir tedbir almamak, ailecek toplu halde gıybet yapmak, akrabalarla ilişkileri kesmek, eve haram lokma ve faiz sokmak Allah’ın öfkesini evlerimize ve ailelerimize çeken, helak edici günahlardır.

Bundan daha büyük günah ise aile fertlerinin birbirlerini bu günahlardan ve hatalardan sakındırmamalarıdır. Çünkü Rabbimiz Kur’an’da önceki kavimlerin helak olma sebeplerini bildirirken, “Onlar, işledikleri kötülüklerden birbirlerini vazgeçirmeye çalışmıyorlardı. Yaptıkları ne kadar da kötüydü” (Maide, 5/79) buyurarak bizi de uyarmaktadır.

Unutmayın! Kıyamet günü bir anne ve babanın ilk sorgulanacakları şeylerden birisi de kendilerine emanet edilen ailelerini, çocuklarını ve eşlerini günahlardan ve haramlardan sakındırmak için gayret edip etmedikleridir.

Evinizde yaşanan huzursuzluk, hastalık ve sıkıntıları tevbe etmek ve Allah’a yönelmek için bir vesile ve fırsat bilin!

Bir Müslüman’ın en önemli özelliği, kendisine veya ailesine bir sıkıntı, bela ve musibet isabet ettiğinde hemen Rabbine yönelmesi, ona iltica etmesi, davranışlarını gözden geçirmesi, hatalarına tevbe edip Rabbine yalvarmasıdır. Elbette ki her sıkıntı ve musibet, işlenen hatalardan ve günahlardan dolayı gelmez. Bir hata ve günah olmasa da Allah bazen kullarını en ağır imtihanlara da tabi tutabilir. Ancak kul yine de hemen Rabbine yönelmelidir. Çünkü rabbimiz buyuruyor ki: “Görmüyorlar mı ki her yıl bir veya iki defa musibetlerle/belalarla/sıkıntılarla sınanıyorlar, imtihan ediliyorlar da yine tevbe etmiyorlar ve ibret almıyorlar.” (Tevbe, 9/126)

Unutmayın! İyi bir tevbe ve istiğfarın, sağlam bir yakarışın, bir kuytuda dökülen iki damla gözyaşının, bir gece karanlığında yapılan bir secdenin, samimiyetle Allah’a açılan ellerin, gönülden verilen bir sadakanın çözemeyeceği bir sorun ve problem yoktur. Çünkü Allah kendine açılan elleri asla boş çevirmez.

Aile yaşantınızı televizyona ve elaleme göre değil Kur’an ve sünnete göre düzenleyin!

Bir toplumun bir evin ve bir ailenin huzuru, mutluluğu, bereketi ve refahı kaybetmesinin en önemli sebebi, o toplumun ve ailenin Allah’ın kitabını ve Rasul’ünün sünnetini terk etmesidir. Eğer bir evde ve ailede televizyonun, internetin, akrabaların ve çevrenin etkisi Kur’an ve sünnetin talimatlarından ve emirlerinden daha etkili ve belirleyiciyse o ev sıkıntılara hazır olmalıdır. Çünkü Rabbimiz buyuruyor ki: “Kim de benim zikrimden/Kur’an’ımdan yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır.” (Taha, 20/124)

Unutmayın! Her şey Allah’ın elindedir ve koruyan da Allah’tır. Onu razı etmeden hiçbir evin ve hiçbir ailenin garanti ve güvenlik altında olması mümkün değildir.

İzzetli Bir Şehitten Dünyevileşmiş Müslümanlara Vasiyet

Ey Müslüman gençler!

Yeryüzünde Müslümanlar boğazlanırken buna ses çıkarmayıp, sadece “la havle” ve “innâlillah” demek, bizi aldatan nefsimizin ve uzayıp giden duyguların bizleri gıdıklamasından başka bir şey değildir.

Ölüm tutkunu olunuz ki size hayat bağışlansın. Sakın emeller sizleri aldatmasın, aldatıcılar Allah ile sizleri aldatmasın. Okuduğunuz kitaplar, devam ettiğiniz nafileler, sakın sizi aldatmasın, büyük işlerden yana sizleri rahatlatan basit işlerle uğraşmaya kalkışmayın. Ve bilin ki, Müslümanlar asla düşmanlarına mağlup olmazlar. Biz Müslümanlar ancak ihtilaflarımıza mağlup oluruz.

Unutmayınız! Eğer bu erken yaşınızda Allah’a zamanınızın birazını veremeyecek kadar cimriyseniz, gelecek size daha da cimri olacağınızı kanıtlayacaktır.

Allah yolunda mücadele ve cihad için gerekli hazırlıkları yapmaksızın geleceğe dair umutları gerekçe göstermek, zirvelere ulaşmayı ve oralara yükselmeyi arzulayan küçük nefislerin yapacağı işlerdendir.

Dünyanın rahat ve huzuru içerisinde yaşayan, lüks ve konfor içinde hayat süren ve mideleri şişkin kimselerin sözleri, nağmeleri ve yatakları sizin büyüyüp gelişeceğiniz yerler olmamalıdır.

Bilin ki: Şimdi hayatınızın en iyi zamanındasınız! Bu çaba zamanıdır, bu ibadet zamanıdır, bu dava zamanıdır, bu harekete geçme zamanıdır! Öyleyse, İslam’a dönmek sizin elinizde, onu öğrenin, uygulayın, ona davet edin. İlim, eylem ve propaganda! Bu şansı kaçırırsanız, bir daha elinize geçmeyecek altın bir fırsatı kaçırmış olursunuz. Üniversite günlerindeki boş zamanlar ne kadar da fazladır, üniversite zamanı Allah’a dönmek ve O’na ibadet etmek için ne kadar da harikadır ve üniversite zamanı davanızı arkadaşlarınıza ve ortaklarınıza, tanıdıklarınıza ve tanımadıklarınıza anlatmak için ne kadar mükemmeldir!

Ey Müslüman hanımlar!

Sakın rahat ve lüks düşkünü olmayınız. Çünkü rahat ve lüks cihadın düşmanıdır. Çünkü o rahat ve lüks beşerin ruhunu telef eder. Temel ihtiyaçlarınızdan fazla şeylerden uzak durunuz. Zaruri şeylerle yetininiz.

Çocuklarınızı ağır şartlara, yiğitliğe, kahramanlığa ve cihada alıştırınız. Bu esaslar üzere eğitiniz. Evleriniz arslan yuvalarını andırsın. Zalimler tarafından boğazlansın diye, yiyip semiren tavukların kümesi olmasın.

Çocuklarımızın kalbine cihad sevgisini, cihad tohumlarını ekiniz. Yiğitlerin meydanlarında at koşturmak, savaş alanlarında at koşturmak arzularını, aşkını yerleştiriniz. Müslümanların problemlerini yaşayınız. Haftada en az bir gün muhacirlerin, mücahidlerin hayatlarına benzeyen bir gününüz olsun. O gün kuru bir ekmek ve buna birkaç damlayı geçmeyen azıcık çayı katık yapınız.

Ey Müslüman âlimler!

Uykunuz ne kadar da uzun sürdü. Azgınlar sizin topraklarınızın her tarafına üşüştüler. Artık Rabbine dönen şu nesle komutan olmak için öne geçiniz.

Bundan geri dönmeyiniz. Dünyaya meyletmeyiniz.

Zalimlerin sofralarından uzak durunuz. Çünkü bu sofralar kalpleri karartır. Kalpleri öldürür. Sizleri bu hayırlı nesilden uzak tutar. Onların kalpleriyle aranızda engel teşkil eder.

Sizler bir lokma pilavı, bir yudum pepsi olmadan yutamayacak kadar dünyaya bağlısınız. Sonra masanız kenarında sütlü kahve, deri koltuğa yaslanmış kitap yazıyorsunuz ve diyorsunuz ki ben büyük bir mücahidim. Vallahi bu yalandır!

Bugün Müslümanların büyük bir kısmı dillerinden Amerika ve Rusya’yı düşürmüyorlar. Amerika ve Rusya razı olmadan hiçbir işin gerçekleşeceğine inanmıyorlar.

Hâlbuki güç ve kudret sahibi Cenab-ı Allah’tır. Maalesef bu bilinç ve şuur, süper güçlere yardakçılık yapan Müslümanların zihinlerinden kaybolmuştur. Hâlbuki Allah, bir şahıs, bir grup ya da bir ümmet ne kadar az ve ne kadar zayıf olursa olsun kendi yolunda mücadele ettikleri takdirde onları zafere ulaştıracağını vaat etmiştir.

Unutmayınız! "Davetler; hakkı gizlemeyle, kıvırmalarla ve aldatmacalarla yücelmez. Davetler, ancak cahiliye karşısında yılmaksızın net ve açık tavırlarla yücelir.

Dr. Abdülaziz Kıranşal.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.