Eşinizle Cennette’de Beraber Olmak İster Misiniz
Huzeyfe (r.a.) Efendimizden (s.a.s.) eşlerin cennette de birlikte olabileceğini öğrendiğinde hemen hanımının yanına dönmüş, “Hanım! İster misin? Cennette de seninle birlikte olalım” diyerek onunla bu konuda sözleşmişti.
Allah onlardan razı olsun! Sahabe efendilerimiz için güzel ve mutlu bir gelecek hayali kurmak denildiğinde ilk akıllarına gelen emeklilik yatırımları, yayla evleri, yazlıkları değil eşleriyle ve çocuklarıyla birlikte cennettin sonsuz huzur ve mutluluğunu birlikte yaşamak olmuştur.
Eşlerin birbirlerine karşı olan sevgi, muhabbet ve bağlılıklarını ispatlayan bundan daha üstün bir örnek olabilir mi? Eşlerin cennete gidebilmeleri için birbirlerine yaptıkları yardımdan daha üstün bir yardım olabilir mi?
Çünkü kadın ve erkek rakip değil birbirinin yardımcılarıdır:
Eşlerin cennet konusunda birbirlerine nasıl yardımcı olacaklarına dair ana ilkelerimizi Kur’an belirlemiştir:
“Mümin erkekler ve mümin kadınlar, birbirlerinin velileri, yardımcılarıdır. İyiliği emreder ve kötülükten menederler, namazı ikame ederler ve zekâtı verirler. Allah ve O’nun Resulüne itaat ederler” (Tevbe, 9/71).
Bu ayet bize kadının ve erkeğin İstanbul Sözleşmesi, cinsiyet eşitliği projesi ve pozitif ayrımcılık gibi emperyalist projelerde ya da dizi ve filmlerde dayatıldığı gibi birbirinin rakibi, düşmanı, karşıtı değil dostu ve yardımcısı olduğunu bildirmektedir.
Allah’ımız eşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi 4 ana başlıkta bize bildirmiştir. Birincisi iyiliğe teşvik ve kötülükten alıkoymaktır. İkincisi namaz, üçüncüsü infak, dördüncüsü ise bütün emirleri konusunda Allah ve Resulüne itaattir.
İyiliği emretme ve kötülükten men etme konusunda yardım:
Eşlerimizin cennete gitmesini istiyorsak; onları sürekli iyiliğe teşvik edeceğiz. Özellikle internet, televizyon, diziler, iffet ve tesettür konusunda sürekli birbirimizi uyaracağız. Gıybet, dedikodu ve akraba ilişkileri konusunda nasihat edeceğiz. Haram kazanç, haram lokma ve kul hakkı konusunda titiz davranacağız.
Birbirimizi kışkırtıp kötü ahlaka kapı açmayacağız.
Birbirimizin anne-babasına hürmet edeceğiz. Çünkü bir evde iyilikleri en fazla bu hürmet çoğaltır. Kötülükleri ve kırgınlıkları da en fazla bu hürmet engeller.
Namaz konusunda yardım:
Eşlerimizin cennete gitmesini istiyorsak; onlara namaz disiplini kazanmaları için yardım edeceğiz. Sabah namazlarına önce eşler olarak birbirimizi uyandıracağız.
Hanımlar eşlerinin cami ve cemaat alışkanlığı kazanması için gayret edecek. Özellikle yatsı ve sabah namazında cemaate gitmeleri için teşvik edecekler. Namazlarımızın bizi kötülüklerden alıkoyması için birbirimize sürekli namaza özen göstermeyi tavsiye edeceğiz. Fırsat buldukça beraber cemaatle namaz kılacağız.
İnfak konusunda yardım:
Eşlerimizin cennete gitmesini istiyorsak; onlara infak ve sadaka alışkanlığı kazandırmaya çalışacağız. Hanımlar, her ay maaş alan eşlerine infak ve sadaka için de bir pay ayırması gerektiğini hatırlatacak. Beyler de hanımlarına ev ihtiyaçları dışında az da olsa kendi eliyle sadaka verebilmesi için bir bütçe ayıracak.
Böylece hanımın da beyin de elinden sadaka çıkmış olacak. Evde küçük bir sadaka kutusu bulundurmaya çalışacağız. Çünkü küçük bir sadaka ailemize uğrayacak büyük belaları def edebilir.
İtaat ve İslam’ı yaşama konusunda yardım:
Efendimiz (s.a.s.) bu dünyanın en hayırlı nimetlerini sayarken iman ve İslam’ı yaşama konusunda eşine yardımcı olan bir hanımı ya da kocayı da bu nimetler arasında saymış ve buyurmuştu ki: “Sahip olabileceğiniz en hayırlı dünya nimeti: Zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve imanı konusunda/İslam’ı yaşamasına yardımcı olan bir eş/hanımdır” (Tirmizi).
Eşinin cennete gitmesi için ona yardımcı olan, Allah ve Resulünün emirlerine itaat konusunda titiz olmaya davet eden her hanım veya her koca bu dünya hayatının en hayırlı nimetlerinden birisidir.
Allah hepimize ailecek cenneti nasip eylesin…
Amin.
Abdülaziz Kıranşal.