* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Bize Merhamet Et ve Bizi Evine Tekrar Kabul Buyur Allah’ım  (Okunma sayısı 192 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Bize Merhamet Et ve Bizi Evine Tekrar Kabul Buyur Allah’ım

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet, “İnsanlar, sadece, ‘İnandık’ demekle hiç imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler” (Ankebut, 2) ayetinden bildirdiğin ve peygamberler de dâhil geçmiş Müslümanları sınadığın imtihanlarından bir imtihan ise bu imtihanı bize kolaylaştır, tez zamanda milletimizin ve ümmetimizin üzerinden bu musibeti kaldır Allah’ım! Kâbe’mizi tavafsız, camilerimizi cemaatsiz, Cuma’mızı sahipsiz bırakma, bizi bağışla, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet, “Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size nimetimi artırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz benim azabım çok şiddetlidir” (İbrahim, 7) ayetinde bildirdiğin nimetlerine karşı nankörlüğümüz, şımarıklığımız ve israfımız yüzünden ise bize acı Allah’ım! Bize nimetlerine hakkıyla şükredebilme şuuru ver, bizi camimize, cemaatimize, Cumamıza, Kâbe’mize tekrar kavuştur. Bizi evine, mescitlerine tekrar kabul buyur, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet, “İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat çıkar/düzen bozulur; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını kendilerine tattırır” (Rum, 41) ayetinde bildirdiğin doğanın ve fıtratın dengesini bozan, hırsımız, kibrimiz ve kirimizle dünyayı bir cehenneme çeviren işlerimiz yüzündense dengenin de, düzenin de, fıtratın da sahibi sensin, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet, “İş başına geçince yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekini ve nesli yok etmeye çalışan kimseler vardır. Allah bozgunculuğu sevmez” (Bakara, 205) ayetinde bildirdiğin maddi ve teknolojik güçleriyle ilahlık taslayıp ekini, nesli, gıdayı ve fıtratı bozup, ifsat etmek isteyen Siyonist ve emperyalistlerin yeni bir dünya düzeni kurmak için yaptıkları küresel bir oyunsa onların bu oyunlarını ve tuzaklarını kendi başlarına geçir, bizlere onların bu tuzaklarıyla baş edebilecek güç, ilim ve teknoloji ver, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet, “İçinizden yalnız zalimlere dokunmakla kalmayacak olan bir fitneden sakının ve bilin ki Allah’ın cezası şiddetlidir” (Enfal, 25) ayetinde bildirdiğin garip ve mustazafların arşa ulaşan feryatları karşısındaki vurdumduymazlığımız, eylemsizliğimiz ve ihmallerimiz yüzünden sadece zalimlere ve kötülere değil, umursamaz mazlumlara, zulme tavır alamayan iyilere ve hepimize dokunacak bir fitne ise bizi bu fitneden muhafaza et, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet, “Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar” (Şura, 30) ayetinde bildirdiğin kendi ellerimizle işlediğimiz günahlar, hatalar ve sapkınlıklar yüzünden ise bize tekrar istiğfar etme ve sâlih amel işleme fırsatı ver, günahlarımızı bağışla, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım! Eğer başımıza gelen bu musibet! Peygamber Efendimizin (s.a.s.), “İçlerinde kötülükler işlenen bir cemiyet, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde seyirci kalır müdahale etmezlerse, Allah’ın hepsini saran umumi bir bela göndermesi yakındır (Ebu Davud) hadisinde uyardığı kötülükleri ümmet olarak sıradanlaştırdığımız, resmileştirdiğimiz, kanunla koruma altına aldığımız ve tüm bu olup bitenlere seyirci kaldığımız içinse bizi bağışla, bize kötülüklere karşı tavır alma iradesi ver, bize merhamet et Allah’ım!

Allah’ım bu imtihan sürecinde imanımızı ve aklımızı koru.

 “İnsanlardan kimi de Allah'a dinin bir kenarından ibadet eder. Eğer kendisine bir hayır gelirse onunla huzura kavuşur (sevinir) ve eğer başına bir kötülük gelirse yüzüstü döner (dini kötüleyerek ondan vazgeçer). O dünyayı da ahireti de kaybetmiştir” (Hac, 11) ayetinde bildirdiğin dinini, imanını, ahlakını, dünyasını ve ahiretini kaybedenlerden eyleme, bize merhamet et Allah’ım!

Abdülaziz Kıranşal.