Müslüman Gençlere Tavsiyeler
Önce niyetlerinizi düzeltin!
Eğer bir şeyleri düzeltmek istiyorsanız önce niyetlerinizi düzeltin! Göreceksiniz ki her şey kendiliğinden düzelecek. Çünkü Allah, niyetlerini düzeltenlerin işlerini de düzeltir. Niyetlerinizi düzeltin! Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki:
“Dikkat edin vücutta bir et parçası vardır. Eğer o et parçası iyi olursa bütün beden iyi olur. Eğer o et parçası bozuk olursa bütün beden bozuk olur. İyi bilin ki bu et parçası kalptir.” (Buhari)
Namazınıza özen gösterin!
Eğer dilinizi gıybetten, kalbinizi hasetten, gözünüzü haramdan, midenizi kul hakkından, cebinizi faizden koruyup bütün hayatınıza bir çeki düzen vermek istiyorsanız, önce namazınıza özen gösterin. Çünkü insanı tüm bunlardan ancak özenle kılınmış bir namaz uzak tutabilir. Çünkü namaz insanı kötülüklerden alıkoyar…
Sakın unutmayın!
İyi kılınmış bir namaz, haramlara ve günahlara karşı en güçlü kalkanımızdır. İyi kılınmış bir namaz, İslami vazifelerimizi yaparken en büyük yardımcımızdır. İyi kılınmış bir namaz, zulme başkaldırırken ve mazluma omuz verirken en sağlam direniş cephemizdir…
Üç şeyi ihmal etmeyin!
Hedeflerinize yürürken hiç aklınızdan çıkarmayın! Ne yaparsanız yapın sonunda Allah ne derse o olur. Öyleyse Allah’ı razı etmeyi ve tevekkülü ihmal etmeyin! Allah’ın rızası da ana-babanın rızasındadır. Öyleyse ana-babanızı razı etmeyi de ihmal etmeyin! Bilin ki, peşinden koştuğunuz her hayrın anahtarı duadır. Öyleyse dua etmeyi de sakın ihmal etmeyin!
Boş işleri terk edin!
Kısır tartışmaları, boş konuşmaları, sosyal medya tartışmalarını ve dedikoduları terk edin! Çünkü hayat, konuşanların, edebiyat parçalayanların, yorum yapanların değil, ancak inananların, mücadele edenlerin, ter dökenlerin, dertlenenlerin, gözyaşı akıtanların, üretenlerin, uykusuz kalanların, bedel ödeyenlerin, sabredenlerin, vazgeçmeyenlerin, boyun eğmeyenlerin kazanabileceği bir yarıştır…
Siz, büyük kavgaların ve mücadelelerin adamı olmaya bakın! Davetinizi yaymaya, istiğfarınızı çoğaltmaya, ahlakınızı güzelleştirmeye, hal ile örnek olmaya, iş yapmaya ve iş üretmeye bakın! Sürekli ahirete ve ölüme hazırlanın! Çünkü hayat ölüme hazırlıktan ibarettir…
Nefsinizi terbiye etmeye gayret edin!
Çünkü nefis terbiyeniz yoksa: Dava adamı olunca kardeşinize haset edip onunla çekişirsiniz. Mücahit olunca ganimet peşine düşersiniz. İlim adamı olunca dünyaya meyledersiniz. Bir makama gelince zulmedersiniz. Evlenince eşinize sabredemezsiniz.
Yalnız kalınca da günaha düşersiniz. Eğer nefse kölelikten kurtulamazsanız nereye kaçarsanız kaçın ancak yanınızda götürdüğünüz zincirlerinize ve prangalarınıza hamallık yaparsanız…
Unutmayın!
İslam'ı yaşamayanlar yaşanmasına da vesile olamazlar. Nefsine direnemeyenler emperyalizme de direnemezler. Gözüne, diline ve midesine söz geçiremeyenler topluma da söz geçiremezler. Ezanı duyunca mescide koşamayanlar, çağrıyı duyunca cihada da koşamazlar…
Her daim ahlakınızı koruyun!
Eğer ahlak yoksa tebliğ ve davet bir işe yaramaz. Çünkü ahlak, davetin vitrinidir. Ahlak yoksa dava içi kardeşlik de yoktur. Çünkü ahlak, dava içi kardeşliğin temelidir. Ahlak yoksa ailede huzur da yoktur. Çünkü ahlak evde huzurun kaynağıdır.
İddia değil ikna adamı olun! İyi tartışabilirsiniz ve hatta muhatabınızı da yenebilirsiniz ama Allah, kalpleri kazanıp kazanamadığımıza bakacak. Süslü kelimeler bulup güzel cümleler de kurabilirsiniz ama Allah söylediklerimizi yaşayıp yaşamadığımıza bakacak…
İslam’dan bahsetmeyi değil, onu yaşamayı tercih edin!
Çünkü bu din, helalden bahsedip haram yiyen, haktan bahsedip haksızlık yapan, kul hakkından bahsedip iftira eden, doğruluktan bahsedip yalan söyleyen, adaletten bahsedip adaletsizlik yapan, kanaatten bahsedip israf içinde yaşayan, ahlaksız Müslümanlardan çektiğini kimseden çekmedi…
Abdülaziz Kıranşal.