* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Müslüman Gençler İçin Nefis Terbiyesi, İrade Eğitimi ve Zaman Kontrolü 1  (Okunma sayısı 772 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Müslüman Gençler İçin Nefis Terbiyesi, İrade Eğitimi ve Zaman Kontrolü 1

Eğer insanlar sana itaat etsin istiyorsan önce nefsini itaat altına al. Unutma! Nefsini itaat ettiremeyenlere ne ordular, ne teşkilatlar, ne cemaatler ne de ailesi ve çocukları hakkıyla itaat eder. Bil ki, kim nefsini Allah’a itaat ettirirse Allah da herkesi ona itaat ettirir.

Eğer insanlar emrini, sözünü, vaazını, konferansını, talimatını dinlesin istiyorsan önce nefsine söz geçir.

Unutma! Kendi nefsine söz geçiremeyenlerin sözü kimseye tesir etmez.

Eğer toplumu ıslah etmek istiyorsan önce nefsini ıslah et. Unutma! Kendi elini, dilini, gözünü, midesini, kalbini, zihnini, uykusunu, yemesini yani kendi nefsini ıslah edemeyenler toplumu da ıslah edemezler. Eğer muhalif olmak istiyorsan önce nefsine karşı muhalif ol. Nefsine muhalefet edemeyenin başkalarına muhalefeti de nefsi mutlu etmekten başka bir işe yaramaz. Unutma! Rabbimiz buyuruyor ki, “Kim Allah’ın huzurunda duracağı günden korkar ve nefsinin kötü arzularına karşı muhalefet eder, onu men ederse onun varacağı yer cennettir.” (Naziat, 40-41)

Eğer mücahid olmak istiyorsan önce nefsine karşı cihad et. Unutma Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki, “Mü’min, Müslümanların can ve mal hususunda kendisinden emin olduğu kimsedir, Muhacir, günahlardan hicret eden kimsedir, Mücahid ise Allah’a itaat ve günahlardan uzak durma konusunda nefsine karşı cihad eden kimsedir.” (Tirmizi)

Eğer Siyonizm’e karşı başkaldırmak istiyorsan önce kendi nefsine karşı başkaldır. Unutma! Siyonizm’in en büyük işbirlikçisi senin içindeki nefistir. Çünkü Siyonizm, senin kesintisiz uyumanı ister, sabah namazını kaçırmanı ister, kös kös oturmanı ister, saatlerce internete girip, sosyal medyada vakit tüketmeni ister, dizi müptelası olmanı ister, vaktini boş tartışma ve muhabbetle harcamanı ister, eline bir kitap bile almamanı ister, ilmi çalışmalardan, sohbetlerden, derslerden uzak durmanı ister ki, ne çalışmaya, düşünmeye ve üretmeye ne de Siyonizm’le cihad edecek birikime ve kaliteye ulaşmaya vaktin kalsın. Nefis de tüm bunları ister. O halde önce nefsine karşı başkaldır.

Nefisle cihatta seni başarıya ulaştıracak öneriler:

Birincisi: Sakın unutma! Nefsi ve iradeyi terbiye etmenin en etkili yöntemi iyi kılınmış bir namazdır.

Namazına çekidüzen verebilirsen nefisle cihatta büyük bir başarı kazanmış olursun. Çünkü namaz, nefisle cihadın tüm merhalelerini barındıran, onunla tüm cephelerde savaşan, onu terbiye eden bir ibadettir. Namaz, nefse karşı en büyük cihattır.

Unutma Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki, “Allah’ın günahları ne ile sildiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini size haber vereyim mi?” Sahabîler: “Evet Ya Rasûlallah!” dediler. Buyurdu ki: “Her türlü zorluklara rağmen güzel bir şekilde abdest almak,  mescitlere namaz kılmak için giderken atılan adımları çoğaltmak, bir namazdan sonra diğer namazı kılmak için büyük bir arzuyla beklemek. İşte tüm bunlar, sizin ibâdetler konusunda en büyük cihadınızdır.” (Müslim)

Günde beş kez kılınan namaz, hem zamana hem iradeye hem zihne hem kalbe hem de azalara söz geçirme, onları kontrol altına alma ve terbiye etme eğitimidir.

Sabah namazına kalkma alışkanlığı kazanırsan uykunu kontrol edebilirsin. Cemaatle namaza gitme alışkanlığı kazanırsan zamanını kontrol edip planlayabilirsin. Namazda tadili erkâna riayet edersen, azalarına söz geçirme alışkanlığı kazanabilirsin. Namazını huşu ile kılabilirsen zihnini ve kalbini kontrol etme alışkanlığı kazanabilirsin. Bil ki, namaz, istisnasız her gün beş kez yapılan en istikrarlı nefis terbiyesi, irade eğitimi ve zaman kontrolü yöntemidir.

Abdülaziz Kıranşal.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Müslüman Gençler İçin Nefis Terbiyesi, İrade Eğitimi ve Zaman Kontrolü 2

Nefisle mücadelede iyi kılınmış bir namazdan sonra ikinci temel prensibin şeytan ve nefse bırakılmış bir dakikası bile olmayan yoğunlukta bir görev ve dava adamı olmak olsun. Unutma! Her boş vakit, nefsinin ruhunu işgal etmesi için şeytana sunulmuş iyi bir fırsat demektir. İşte bu nedenle muhakkak İslam cemaati içerisinde seni nefsin oyalamalarıyla değil, ümmetin dertleriyle dertlendirecek görevlerin olsun.

Sana bir dakika bile boş oturma fırsatı vermeyecek, dizi ve internet müptelası olmanı engelleyecek, gıybet ve kulis yapmana zaman bırakmayacak, şehvetin tuzaklarına karşı önüne set çekecek Müslümanca görevler, nefisle mücadelende ve iradeni terbiye etme sürecinde senin en büyük yardımcıların olacaktır.

Üstad Hasan el-Benna’nın dediği gibi, “Öyle yoğun olmalısın ki işlerin ve görevlerin vaktinden çok olmalı.” Unutma! Hakkın hâkimiyeti yolunda üzerine aldığın her görev, nefsin hezimeti yolunda atılmış büyük bir adım demektir. Tembellik ve görevsizlik, ruhunun etrafından dolaşan en büyük tehlikelerdendir. Ümmetin mücahid lideri Necmeddin Erbakan’ın dediği gibi, “Hakkın tesisi için çalışmamakla, batılın hâkimiyeti için çalışmak arasında hiçbir fark yoktur.”  Ve sakın unutma eğer batıl bir hâkimiyet kuracaksa onu ilk önce tembellerin ruhlarında, gafillerin kalplerinde, uyuşukların bedenlerinde ve miskinlerin zihinlerinde kurar.

Üstad Hasan el-Benna bir gün talebesine bir iş verir ve ‘Evladım bu işi bugün bitir gel’ der. Talebesi, ‘Hocam bugün yapılması gereken birçok iş var onları yapacağım, müsaadeniz olursa bu işi de falan arkadaşa verelim o bugün boş, o yapsın’ der. Üstad Hasan el-Benna der ki; ‘Evladım o arkadaşın iş bitirebilecek biri olsa idi bugün boş olmazdı, çünkü işi meşgul insanlar bitirir.’

Unutma! Tembeller, uyuşuklar, miskinler ve ruhlarını gafletin işgal ettiği şahıslar, nefisle mücadelede kaybetmeye mahkûmdurlar. Çünkü atıl olanı batıl istila eder. Hayırla meşgul olmayanı da elbette şer meşgul eder. İşte bu nedenle yapacağın ilk hayır, şerri ve seni şerre sürükleyecek boş vakitleri terk etmek olsun. İslam adına planlanmış, yoğun, hareketli ve disiplinli bir hayat yaşamak, nefse karşı zafer kazanmanın en önemli yollarındandır.

Bu yolda günlerin ve saatlerin değil, dakikaların bile hesabını yapacak bir disipline sahip olmaya, hayatını bir düzene koymaya bak! Halsizliğe, isteksizliğe, heyecansızlığa, zihni dağınıklığa, ruhi kuruntulara ve yersiz vesveselere karşı en etkili ilaç, seni ayağa kalkmaya ve iş yapmaya mecbur bırakan görevler ve sorumluluklardır.

Asla boş kalma! Ümmet için bir iş yap, oku, yaz, araştır, bir konferans ver, bir zulme karşı çık, bir haksızlığa itiraz et, bir hakkı teslim et, bir toplantı yap, bir arkadaşına nasihat et, bir genç yetiştir, bir Müslüman’ın derdiyle dertlen, bir garibe yardım et, bir mescide namaza git, yoldaki bir taşı kaldır, anne-babanı ziyaret et, ailenle ilgilen ama asla boş kalma!

Tıpkı şehit Malcolm X’in dediği gibi, “Bir taş at. Bir taş daha at. Bir şiir ateşle. Bir yumruk yükselt. Sesini yükselt. Bir çocuk yetiştir. Duvara bir slogan yaz. Şehitleri an. Bir hayal kur. Tarihine sahip çık. Sokaklara sahip çık. Bir slogan at. Bir tohum ek.  Bir ateş yak.  Terle. Bir bildiri bastır. Bir yara sar. Hakikati söyle. Bir miting düzenle. Arkanı kolla. Gökyüzüne bak. Parolayı aklında tut.  Bir füzeyi çalışmaz hale getir.  Bir plan yap. Bir ümit ışığı gör. Bir teoriyi test et. Bir dogmaya meydan oku. Bir damla gözyaşı akıt. Sınırı aş…”

Abdülaziz Kıranşal.