MÜSLÜMAN GENÇLER KARDEŞLİĞİNİ KORUYUN
Müslüman gençler! Sizler, ezanın Türkçe okutulduğu, Kur’an’ın öğretiminin yasaklandığı, başörtüsünün okullara sokulmadığı, Müslümanların sadece ayak işlerine layık görüldüğü zamanlarda, kapatılmalara, yasaklanmalara, baskılara, darbelere ve zindanlara rağmen, başta imam hatipler, İslami dernek ve vakıflar, tarikatlar, cemaatler, ilim adamları, hoca efendiler ve Müslüman siyasetçilerin büyük gayreti ve Allah’ın da yardımıyla yetiştirildiniz. Sizler, bin türlü çile ve zorlukla milletimizin ve ümmetimizin umudu olarak yetiştirildiniz.
Müslüman gençler! Ümmetimizin ve milletimizin tüm umutlarını omuzlarında taşıyanlar olarak asla asıl hedef ve ideallerinizi unutup, günübirlik siyasi gündemlere ve çekişmelere takılıp, güncel yanılgıların pençesinde birbirinizle uğraşarak, kardeşliğinizi katlederek kendinizi de ümmetimizin umutlarını da heba etmeyin.
Unutmayın! Bu zamanın cihadı, siyasi farklılıklarınıza rağmen İslami birlikteliklerinizi sürdürebilmektir. Fikirsel ayrılıklarınıza rağmen İslam kardeşliğinizi koruyabilmektir. Zorluklara rağmen Müslüman kimliğinizi muhafaza edebilmektir. Her şeye rağmen değerlerinizi ihmal etmemektir
Kimsenin yanlışını savunmayın. Kim yaparsa da yapsın doğruyu destekleyin. Her daim hayra motor, şerre firen olun. Yegâne ölçünüz Kur’an ve sünnet olsun. Şahıslara bağlılığınız da şahısların İslam’a bağlılığı kadar olsun. İslami ölçülere uymayan bir işi kim yaparsa yapsın karşısında durmasını bilin. Kimsenin dünyası için kendi ahiretinizi yakmayın.
Müslüman gençler! Kamplaşmayın, kutuplaşmayın, ötekileştirmeyin, kardeşlik hukukunu asla kaybetmeyin, unutmayın! Müslüman’ın Müslüman’dan başka dostu yoktur. Bu sahte kalabalıklar dağıldığında, bu toz duman kaybolduğunda omzunuzu omzuna yaslayarak İslami talepleriniz için mücadele verebileceğiniz, aynı sloganı atıp, aynı meydanda beraber duracağınız kardeşlere ihtiyacınız olacak.
İslam adına tek bir bedel ödememiş, tek gayesi gücü elinde bulunduranların rızasını kazanmak olan bu maaşlı medya kalemşorlarının, bu Çin malı sosyal medya İslamcılarının zihinlerinizde inşa etmek istedikleri ulusalcı ve ideolojik, derinlikten yoksun, dışlayıcı ve güce tamah eden İslamcılık anlayışını asla benimsemeyin.
Müslüman gençler! Hiçbir siyasi tercihin, Kur’an ve sünnetin tekliflerinin önüne geçmesine, İslam kardeşliğine dayanmayan hiçbir birlik, beraberlik ve dayanışma söyleminin Allah için dayanışmanın önüne geçmesine izin vermeyin. Siyasi fikirleriniz, tarikatlarınız, dernekleriniz, vakıflarınız, mezhepleriniz, meşrepleriniz, tarzınız, çözüm önerileriniz farklı olabilir. Unutmayın! Yeryüzünde Allah’ın dininin iktidar olması hedefinizin yanında tüm bu farklılıklar teferruattan ibaret kalır.
Müslüman gençler! Bosna cihadı, Afgan cihadı, Çeçen cihadı, Afrikalı Müslümanların cihadı, Filistin cihadı başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı cihat eden Müslümanlara hep birlikte destek olduğunuzu unutmayın!
Üniversite önlerinde birlikte verdiğiniz başörtüsü mücadelesini, imam hatip mücadelesini, Beyazıt meydanında beraber söylediğiniz marşları, zulme karşı beraber yaptığınız milyonluk mitingleri, bugün ede edilen İslami kazanımların hep birlikte elde edildiğini unutmayın!
Unutmayın! Eski dost düşman olmaz. Sahte tebessümlere, yapmacık birlikteliklere aldanıp aynı camide safa durduğunuz, aynı kıbleye yönelip, aynı Allah’a secde ettiğiniz, aynı idealler için yola çıktığınız kardeşlerinizi kırıp dökmeyin. Eleştirileriniz varsa kardeşliğinize zarar vermeden, nasihat sınırlarını aşmadan konuşabilmesini becerin.
Kimseye yarın yüzüne bakamayacağınız ithamlarda bulunmayın. Başkalarına gösterdiğiniz hoşgörüyü ve muhabbeti kendi öz kardeşlerinizden esirgemeyin. Başkalarına açtığınız kapılarınızı kendi öz kardeşlerinize kapatmayın.
Müslüman gençler! İhtilaflarınızı değil, ittifaklarınızı konuşun. Özgür Kudüs davasını, İslam Birliği idealini, faizsiz İslam ekonomisini, haramlarla mücadeleyi, farzları teşvik etmeyi, İslam ahlakını, sabah namazını, yozlaşmaya karşı mücadeleyi, tesettür davamızı dert edinin.
Sizi ve İslam davanızın kutlu soluğunu bekleyen mahalleleri, kahvehaneleri, varoşları, gençleri unutmayın! Kalbini yarıp bakmadan itham ettiğiniz herkesin hesap günü karşınıza dikileceğini asla unutmayın…
Abdülaziz Kıranşal.