* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: MÜSLÜMAN BABALARA 1  (Okunma sayısı 662 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
MÜSLÜMAN BABALARA 1
« : Mart 19, 2019, 07:42:12 ÖÖ »
MÜSLÜMAN BABALARA  1

Kur’an bize, tevhidi, namazı, ibadetlerimizi, zulme ve haksızlığa karşı mücadele yöntemlerimizi, tevbeyi ve sayısız birçok şeyi öğrettiği gibi evlatlarımızla nasıl konuşmamız gerektiğini, onlara nasıl hitap etmemiz gerektiğini, hangi konularda nasihat edeceğimizi ve evlatlarımıza nasihat ederken neleri önceleyeceğimizi de öğretiyor.

Lokman Suresi’nde Hz. Lokman’ın evladına nasihatleri Müslüman babalar için bu konuda muhteşem bir örnektir.

“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak (şirk) elbette büyük bir zulümdür.” (Lokman,12) Kur’an diyor ki; Ey Müslüman babalar! Evladının iyiliğini isteyen her babanın ona yapacağı ilk nasihat tevhid olmalıdır. Evlatlarınıza iyi bir üniversite kazan! Dolgun maaşlı bir iş bul! İyi bir kariyere sahip ol! demeden önce onlara tevhid ehli iyi bir Müslüman olmayı öğretin. Çünkü çocuklarınıza tevhidi, Allah’ı, Kur’an’ı, İslam’ı, haramı-helali öğretmeden yetiştirirseniz, ya kariyer sahibi bir zalim, ya dolgun maaş sahibi bir zalim, ya da iyi bir üniversiteden mezun olmuş diplomalı bir zalimden başka bir şey yetiştirmemiş olursunuz. Çünkü şirk, Allah tanımamazlık ve İslamsızlık en büyük zulümdür. Ve sakın unutmayın, çocuklarınızı Allah’tan korkmayan bir zalim olarak yetiştirirseniz ilk zulmedecekleri de siz olursunuz.

“Yavrucuğum! Yaptığın iş, iyilik veya kötülük, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bile bulunsa, yine de Allah onu senin karşına getirir. Doğrusu Allah, en gizli şeyleri bilendir, her şeyden hakkıyla haberdar olandır.” (Lokman, 16) Kur’an diyor ki; Ey Müslüman babalar!  Evlatlarınızın zihninde Allah’ın sürekli onları gördüğü, kayıt altına aldığı ve denetlediği bilincini oluşturun ki, kameraların, mobeselerin olmadığı, kimsenin onları görmediği yerlerde de dürüst olsunlar. Bir makama geldiklerinde çalmasınlar, çırpmasınlar, kimseye zulmetmesinler, kul hakkına girmesinler, gizli günahlardan da korunsunlar. Ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir amellerinin zayi olmayacağını ve muhakkak karşılığını göreceklerini bilsinler.

“Yavrucuğum! Namazını kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, yapılması zor fakat gerekli işlerdir.” (Lokman, 17) Kur’an diyor ki; Ey Müslüman babalar!  Evlatlarınızda namaz bilinci oluşturun ki, namazları onları kötülükten alıkoysun. Çünkü iyiliği emredip kötülükten alıkoyabilmek için önce kötülükten uzak durmaları gerekir. Evlatlarınızı pısırık ve mıymıntı bir nesil olarak yetiştirmeyin. Özgüven sahibi, hayatın içinde aktif olan Müslümanlar olsunlar.

İnsanlara iyiliği tavsiye edebilecek örnekliğe, kötülüklerle de mücadele edebilecek cesarete sahip olsunlar. Bu yolda başlarına gelebilecek sıkıntılara da sabredebilecek iman ve direniş ruhunu kuşansınlar. Ancak bu işlerin zor ve meşakkatli olduğunu da unutmasınlar.

“Yavrucuğum! Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. Yürüyüşünde tabiî ol, sesini de alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. (Lokman, 18-19) Kur’an diyor ki; Ey Müslüman babalar!  Evlatlarınızı mütevazı ve ahlaklı Müslümanlar olarak yetiştirin ki, güç ve makam sahibi olunca kibirlenip, böbürlenip Müslümanların da sizin de başınıza bela olmasınlar. Böyle olurlarsa Allah onları sevmez. Allah’ın sevmediği bir evlat yetiştiren baba da evladının makamı ve kariyeri ne olursa olsun sadece cehenneme odun yetiştirmiş olur.

Ey Müslüman babalar! Evlatlarınızın dünyalık kariyerlerinde ilerlemeleri için gösterdiğiniz gayreti Müslümanlık kariyerlerinde ilerlemeleri için de gösterin.

Evlatlarınızın dünyada en üst makamlara gelmesi için çabaladığınız gibi cennette de üstün makamlara gelebilmeleri için çabalayın.

Abdülaziz Kıranşal.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: MÜSLÜMAN BABALARA 2
« Yanıtla #1 : Mart 30, 2019, 08:35:08 ÖS »
MÜSLÜMAN BABALARA  2

Evlatlarınızı doğru hedeflerle ve doğru örneklerle yetiştirin. Bütün debdebesi, lüksü ve şatafatı içinde önlerinden geçen Karun’u gördükleri zaman hayran hayran bakıp da; “Ne olurdu bize de, Karun’a verilenin bir benzeri verilseydi. Şüphe yok ki, o çok zengin, ne büyük devlet sahibi!” (Kasas-79) diyerek, Hz. Musa dururken evlatlarına Karun’u örnek gösterenler gibi olmayın!

Evladınızın Karun olacağı günlerin hayalini kurmayın. Onları, dolgun bir maaş ve iyi bir makam için her şeyi göze almış bir Karun adayı olarak yetiştirmeyin ki, ileride yerin dibine batar gibi dünyaya dalan bir kodaman olmasınlar. Mal, makam ve mevki için değerlerini satmasınlar. Gösteriş ve kibirleriyle cehenneme aday olmasınlar.

Karun’a hayran olanları görünce; “Yazıklar olsun size, iman edip doğru dürüst işler yapanlar için, Allah’ın mükâfatı daha hayırlıdır. (Kasas-80) diyerek, evlatlarına doğru örneği yani Hz. Musa ve Hakk’ın taraftarlarını örnek gösterenler gibi olun. Onları bir Musa adayı olarak yetiştirin ki, Allah’ın yardımını hak etsinler. Hayatları boyunca ne zaman bir sıkıntıya düşerlerse önlerinde denizi bile yarabilecek bir Rableri olduğunu unutmasınlar.

Evlatlarınızı yalnızca Allah’a dayanan ve yalnızca ona güvenen şahsiyetler olarak yetiştirin ki, gerektiğinde Hz. İbrahim gibi Nemrut’a ve onun kurduğu tüm tuzaklara karşı; “Hasbunallu ve ni’mel vekil” diyerek, ateşin bile üstüne yürüyebilsinler. Onlara tevekkülü öğretin ki, hayatları boyunca karşılaşacakları dünyalık dertler karşısında bunalıma girmesinler. Deprasyon yaşamasınlar. Ateşi bile suya çevirebilecek bir Rableri olduğunu unutmasınlar.

Evlatlarınızı cesur yetiştirin ki, gerektiğinde karşılarındaki güç, makam, sayı, algı ve kuvvet ne kadar büyük olursa olsun Talut’un ordusundaki yiğitler gibi; “Nice az topluluklar Allah’ın izniyle çok topluluklara galip gelir” (Bakara-249) diyerek, her daim Hakk’ın safında ve Hakk’ın yanında olabilsinler. Korkmadan, üzülmeden, gevşemeden, geri adım atmadan zulmün ve zalimlerin üstüne üstüne gidebilsinler. Hakk’ın yanında durdukları müddetçe üzerlerine sabır yağdırıp, ayaklarını sabit kılacak bir Rableri olduğunu unutmasınlar.

Evlatlarınıza dua etmesini ve Allah’tan istemesini öğretin ki, gerektiğinde Hz. Yunus gibi gecenin, okyanusun ve balığın karnında, üç zifiri karanlık içinde bile kalsalar “Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn” (Enbiya-87) diyerek, Allah’a açtıkları ellerinin asla boş dönmeyeceğini bilsinler. Hayatları boyunca karşılaşacakları ailevi sıkıntıların karanlığından, ekonomik bunalımların karanlığından, dünyalık dertlerin zifiri karanlığından onları sağ selamet sahile çıkarabilecek bir Rableri olduğunu unutmasınlar.

Evlatlarınızı iffetli yetiştirin ki, gerektiğinde Hz. Yusuf gibi iffetlerini koruyabilmek için “Rabbim, zindan, bu kadınların beni davet ettikleri şeyden daha hayırlıdır.” (Yusuf-33) diyerek, harama düşmektense yıllarca zindanda kalabilmeyi göze alsınlar. Onları merhametli yetiştirin ki, “Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.” (Yusuf-92) diyerek, kendisini kuyuya atan kardeşlerini bile affedebilecek bir yüreğe sahip olsunlar. İffetli ve merhametli olurlarsa onları kuyudan çıkarıp saraylara taşıyabilecek bir Rableri olduğunu unutmasınlar.

Evlatlarınıza haramı ve helali, Hakk’ı ve batılı öğretin ki, gerektiğinde harama ve zulme payanda olarak, lüks ve konfor içinde saraylarda yaşamaktansa Ashab-ı Kehf gibi “Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver ve bizi işimizde başarıya ulaştır.” (Kehf-10) diyerek, ceketlerini alıp makamlarını ve koltuklarını terk edebilsinler. Sizin haram saltanatınıza ortak olmaktansa gerekirse bir mağarada bile yaşamayı göze alırız diyebilsinler. Bir makama gelince harama imza atmasınlar, kul hakkına girmesinler, kimsenin zulmüne ortak olmasınlar. Helalin, Hakk’ın ve adaletin peşinde oldukları müddetçe onları koruyacak bir Rableri olduğunu unutmasınlar.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: MÜSLÜMAN BABALARA 3
« Yanıtla #2 : Nisan 08, 2019, 08:29:35 ÖÖ »
MÜSLÜMAN BABALARA  3

Ey Müslüman babalar! Çocuklarınıza Hz. Ömer’in (r.a) Allah korkusunu öğrettiğiniz gibi ona “Üzerindeki elbiseyi nereden buldun ey Ömer!” diyen adamı da öğretin.

Hz. Ömer (r.a), bir hutbe sırasında, “Ey müminler beni dinleyin ve bana itaat edin” diye söze başladı. Mescidin arka saflardan ayağa kalkıp, “Ey halife seni dinlemiyor ve sana itaat etmiyorum. Çünkü görüyorum ki, sen ganimeti adil taksim etmiyorsun. Çünkü taksim ettiğin ganimetten hiçbirimize bir elbise yapacak kumaş düşmedi.

Ama senin üzerinde bu kumaştan yapılmış tam bir elbise var” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a) oğlu Abdullah’a işaret etti. Abdullah kalktı ve şöyle dedi: “Ganimetten bana da, babama da bir elbise yapacak kumaş düşmedi. Babam halifedir, üstünde düzgün bir elbise olsun diye ben kendi payımı da babama hediye ettim. O da iki kumaşı birleştirip kendisine bir elbise yaptı” dedi ve oturdu. Bunun üzerine itiraz eden adam, “Şimdi istediğin kadar konuş ey mü’minlerin emiri, vallahi işte şimdi seni dinliyor ve sonuna kadar sana itaat ediyorum” dedi. Bunun üzerine halkın gözleri doldu, Hz. Ömer (r.a) ellerini açıp, “Allah’ım sana hamdolsun ki beni hata yaparsam ikaz edecek bir ümmete halife yapmışsın” dedi.

Çocuklarınıza arka saflardan kalkıp halifeye itiraz eden bu adamı da öğretin ki, yeri geldiğinde ümmetin malının hesabını sorabilsinler.

Ve Ömer (r.a) gibi bir lider tarafından yönetilmek için önce ona layık bir halk olmak gerektiğini öğrensinler.

Abdülaziz Kıranşal.