Gönderen Konu: Dilin Afetleri ve Rahmetleri  (Okunma sayısı 764 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2075
Dilin Afetleri ve Rahmetleri
« : Temmuz 14, 2024, 08:33:10 ÖÖ »


Dilin Afetleri ve Rahmetleri

 "Âdemoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları, dile seslenirler: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!" derler." (Ebu Said-i Hudrî’den, Tirmizi, Zühd 61)


Ebu Hureyre (radıyallahu anh)den: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "ALLAH'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun, ya da sussun."(Tirmizi, Kıyamet 51)

İnsanı insan yapan, insanı değerli yapan ve öteki canlılardan ayıran özelliklerin başında konuşma yeteneği gelmektedir. Yüce Allah bu güzel nimeti sadece insana ihsan etmiştir. Bu hasletimizle ilgili olarak, Yüce Allah; "Güzel sözler ve insanları bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir" (Bakara, 263) buyurmaktadır.

İnsan diliyle, kendini hem yüceltir, hem alçaltır. Dili insanı vezir de eder, rezil de eder. Dilden kalbe yol vardır derler. Öyle ki insan, bin bir güçlükle elde ettiği itibarını, birkaç sözle kaybedebilir. Atalarımız: “Söz bilirsen konuş, sözünden ibret alsınlar. Söz bilmezsen sus, seni adam sansınlar.’’demişler.

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam ölmüştü, diğer biri, Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)ın işiteceği şekilde onun için şöyle söyledi: "Cennet mübarek olsun!" Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) sordu: "Nereden biliyorsun? Belki de o mâlâyâni konuştu veya kendisini zengin kılmayacak bir miktarda cimrilik etti!"(Tirmizi, Zühd 11)

Dil, nice dostlukları bitiren, aynı zamanda nice gönülleri de fethedip düşmanları barıştıran, gücünü gönülden alan bir emanettir."Yumuşak sözler taş kalplere bile tesir eder" deyişi bu hakikate işaret eder. Allah, bir adama her şeyin tatlısını, yalnız dilin acısını verdi mi insan ne yapsa kâr etmez. Öylesinin sevimli, cana yakın olmasına imkân yoktur. Çünkü o dil ağzın içinde her dönüşünde can yakar, kalp kırar.

Rasulullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdularki: "Kul (bazan), ALLAH'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarf eder de ALLAH onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) ALLAH'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarf eder de ALLAH, o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."

Ümmü Habibe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Rasulullah (Aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:"Ademoğlu'nun, emr-i bi'l-ma'ruf veya nehy-i ani'l-münker veya ALLAH Teâla Hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir."(Tirmizi, Zühd 63)

Ebu Ümame (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum."(Ebu Davud, Edeb 7)

Mevlana’nın: "İnsanoğlu dilinin altında gizlidir. Şu dil, can kapısının perdesidir. Yel perdeyi kaldırdı mı, evin içinde ne var, belirir bize. O evde inci mi var buğday mı? Evin içi altın hazinesi mi, yoksa yılanlarla, akreplerle mi dolu? Yoksa içeride define mi var da kıyısında yılan bekliyor? Çünkü altın definesi de bekçisiz olmaz ya." sözleri konuya can evinden yaklaşmaktadır.

Büyükler, “İnsanoğlunun hayatta başına ne geldiyse dilinden gelmiştir.” derler. Ve dil konusunda gayet dikkat çekici sözler sarf etmişlerdir. Yunus Emre, ağızdan çıkan sözlerin nelere mal olacağını da şu güzel sözle ifade etmiştir:

“Söz ola kestire başı/Söz ola kestire savaşı/Söz ola ağulu aşı/Bal ile yağ ede bir söz”

İbnu Abdullah anlatır:

"Ey Allah’ın Rasulü, bana uyacağım bir amel tavsiye et!" dedim, şu cevabı verdi: "’Rabbim Allah’tır’ de, sonra doğru ol!" Tekrar “Ey Allah’ın Rasulü benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir?" dedim. Eliyle dilini tutup sonra: "İşte şu!"buyurdu. (Kütübü sitte 5909)

Başka bir hadisi şerifte de dilin (söylenen sözün) insanoğlunun akıbetinin (cennet ya da cehennem olacağını) belirleyici bir unsur olduğuna işaret edilmiştir. “İnsanların dilleriyle işledikleri günahları olmasaydı perçemlerinden sürüklenerek cehenneme atılırlar mıydı.’’ buyrulmaktadır.

Dil hakkında atalarımız, “Dilim, dilim, ettin beni dilim dilim” demekle dilin insanın başına türlü işler açabileceğine işaret etmişlerdir. İnsanlar madem ki ağızlarından çıkan söz vesilesiyle bu kadar töhmet ve sıkıntı altına girmektedir. O zaman söylenecek sözler “kırk ölçülüp, bir tartılmalıdır.” Eğer neticesi hoş olmayacak şeylere sebebiyet verecekse; o sözün söylenmemesi daha iyidir. Büyüklerin dediği gibi, “Söylenmediği müddetçe söze sen hâkimsin. Bir kere söylendi mi, o sana hâkim olur.”

Nice ocaklar yıkan, canlar yakan söz şarkılara yansımıştır. “Dil yarası derin olur, çare bulunmaz” diye… Dilin afetlerini anlamak adına, şu söz konuyu ne güzel ifade eder: "Bak, şu çeşmenin tası yok; kırma insan kalbini, yapacak ustası yok"

“Bil ki, ağızdan çıkan söz, yaydan fırlayan ok gibidir. Ok gittiği yerden geri dönmez. Seli baştan bağlamak gerek.” der Hz. Mevlana.

Aslında ağızdan çıkan her söz, sahibinin karakter yapısını, kişiliğini de ele verir; “Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin içini yansıtır.” (Ataullah İskenderî). Halk arsında sıkça kullanılan bir söz vardır, "bakma onun kötü söylemesine, kalbi temizdir" Bu sözün ne kadar yanlış olduğunu Hazreti Mevlana’nın şu sözünden anlıyoruz. “Bal küpünden sirke taşmaz.” Bu ifadeyle, ağızdan çıkan sözün o kişinin kalbindeki duygu ve düşüncelerini, açığa çıkardığı anlaşılmaktadır. Mademki "söz, özün tercümanıdır" O halde, dilin afetlerinden korunmanın yolu da; "özü(kalbi) temizlemektir"Büyükler, “İnsanoğlunun hayatta başına ne geldiyse dilinden gelmiştir.” derler. Her biri ayrı yazı konusu olabilecek dilin afetlerini sıralayarak yazımızı bitirelim:

Gıybet, dedikodu, yalan, yalan yere yemin, yalan vaad, yağcılık, övmek, ikiyüzlüce hasımlar arasına girip herkesin arzusuna göre konuşma, sırrı ifşa, şaka yapma, şarkı türkü okuma, lanetleme, çirkin söz söyleme, itiraz ve münakaşa, sözü uzatma, boş konuşma…

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53