Müslüman Olunca Önceki Günahlar Affedilir
Cebrail aleyhisselam: “Ya Resulallah! Allahü teâlâ Müslüman olanların önceki işledikleri bütün günahlarını affetti...”
Dıhye-i Kelbi, iman etmeden önce zengin bir Arap melikiydi. Çok yakışıklı, beyaz ve güzeldi. Peygamber efendimiz (aleyhisselam) onun Müslüman olmasını arzu ediyordu. Zira mevkii, itibarı ile etrafında ona bağlı yedi yüzden fazla kimse vardı. Onların da İslamiyet ile şereflenmeleri kendisine bağlıydı...
Bedir gazâsından sonra bir gün Cebrâil aleyhisselâm, Dıhye’nin imân edeceğini Resûlullaha haber vermişti. İmânla şereflenmek için huzuru saâdetlerine girince, Resûlullah efendimiz üzerindeki hırkasını Dıhye’nin oturması için yere serdi. Resul-i ekrem efendimizin bu keremini gören Dıhye’nin gözlerinden yaşlar boşandı. Hırka-i saâdeti kaldırıp, yüzüne gözüne sürdükten sonra, başının üzerine koydu. Hürmetle, saygı ile “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Resulühu” diyerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı... Peygamber efendimiz sordu:
- Niçin ağlıyorsun?
- Ya Resulallah! Ben çok büyük günahlar işledim. Bu günahlarımın kefareti nedir? Malımın, mülkümün sadaka olarak verilmesi mi, yoksa öldürülmem mi gerekiyor?
- Ey Dıhye, nedir günahın?
- Ya Resulallah! Cahiliyet devrinin âdetine uyarak kız çocuklarımı öldürmüştüm.
Tam o sırada Cebrail aleyhisselam gelerek;
“Ya Resulallah! Allahü teâlâ Müslüman olanların önceki işledikleri bütün günahlarını affetti” buyurdu...
Resûlullah efendimiz, Dıhye’nin Müslümân olmasına çok sevindi. Ve "Ey Eshâbım! Bu gece Dıhye’nin şerefine bizim evde ziyâfet var, siz de gelin!" buyurdu. Hatta, Peygamber aleyhisselâmın sofrasında, o gün üç çeşit yemek vardı: Et, çorba ve tatlı...
Resûlullah efendimiz, Dıhye hazretlerini Bizans’a sefîr olarak gönderdi. Çünkü Resûlullahın hükümdarlara gönderdiği elçiler, Eshâbının en seçkinleri olup, sûretleri ve sözleri en güzel olanlarıydı. Dıhye-i Kelbî hazretleri de hem yakışıklı hem de iyi bir edip olup Rumcayı da gayet iyi konuşurdu...
Peygamber efendimiz Bizans Kayseri Heraklius’u İslâma davet için bir mektup yazdırdı. Hazreti Dıhye Bizans’a gitti ve mektubu Heraklius'a ulaştırdı. Heraklius, okuyunca Müslüman olmak istemişse de, makâm ve ölüm korkusundan imân etmedi... Heraklius daha sonra Peygamber efendimize îmân ettiğini bildiren mektup yazmış ise de Resûlullah; "Yalan söylüyor, dîninden dönmedi" buyurmuştur...
Dıhye "radıyallahü anh" Şam’da 672 senesinde vefât etti. Cenâb-ı Hakk, şefaatlerine nail eylesin...
Ahmet Demirbaş.