Paranın Gittiği Yerden Geldiği Yer Belli Olur
"Marifet, çok kazanmak değil, helâlinden kazanıp, helâl yere sarf etmektir. Harcamak, kazanmaktan daha önemlidir..."
Din büyüklerimiz buyuruyorlar ki: "Marifet, çok kazanmak değil, helâlinden kazanıp, helâl yere sarf etmektir
Harcamak, kazanmaktan daha önemlidir. O hâlde parayı, âhiretimizi kazanacak şekilde harcamalıyız..."
Bir talebe hocasına gelir, "Efendim biraz param var, hayır hasenat yapmak istiyorum, kime vereyim?" diye sorar. Hocası da, "Git köşebaşına, ilk gelen fakire ver" der... Talebe "peki" diyerek, köşebaşına gider..
.
Çok fakir, iki gözü âmâ biri gelince, "tam adamını buldum" diyerek paralarını ona verir...
Ertesi gün tekrar oradan geçerken, âmânın arkadaşına bir şeyler anlattığını görünce, "bu ne diyor?" diye merak edip, yanına gelir. Âmânın, "Dün, bu saatlerde, burada dururken, bir adam geldi, bana bir avuç para verdi. Aldığım gibi, doğru meyhaneye gittim, akşama kadar içtim" dediğini duyar... Bunun üzerine, "Eyvaaah, param meyhaneye gitmiş!" diye üzülür. Doğru hocasına gider:
-Hocam ben perişan oldum. Dediğinizi yaptım, köşebaşına gittim, iki gözü âmâ, fakir bir adama paralarımı verdim. Ertesi gün geçerken, dinledim ki, aldığı paraları gidip meyhanede bitirmiş.
-Bunda bir hikmet var. Al şunu, bu da benim param, aynı köşeye git, bir fakire ver! der,
Talebe, yine peki diyerek, köşebaşına gider. Bekler, çok fakir bir adam görünce, "Allah rızası için, al şunu" der, parayı ona verir; ama içinden, "Takip edeceğim, hangi meyhaneye gidecek bakalım!" der. O önden, bu da gizlice peşinden gider. Adam bir eve yaklaşınca, koynundan ölmüş bir keklik çıkarıp çöplüğe atar ve eve girer. Bu da arkasından girip der ki:
-Arkadaş, bir şey soracağım.
-Allah Allah, sen az önce bana para veren kimse değil misin?
-Evet benim. Nedir bu çöplüğe attığın keklik, sonra niye eve geldin, paraları nerede harcadın?
-Para burada... Kekliğe gelince, biz üç gündür açız. Hanımla ben sabrediyoruz; ama çocukların feryadına dayanamadık. Ben de dilenmekten nefret ediyorum. Onun için, ölmüş bir keklik eti buldum, zaruret miktarı çocuklara yedirecektim; ama sen parayı verince, Cenab-ı Allah helal para gönderdi diye onu çöplüğe attım. Hem ailemi sevindirmek, hem de, evin ihtiyacı nedir diye sorup önce onları satın almak için buraya geldim.
Talebe, bunları duyunca, doğru hocasına gider. Hocası, "Para nereye gitti?" diye sorunca, olanları anlatır. Bunun üzerine hocası der ki:
-İmam-ı a’zam hazretlerinin bir sözü var. Paranın gittiği yerden, geldiği yer belli olur. Benim helal paranın nereye gittiğini gördün. Senin kazancın bozuktu, bozuk yere gitti. Kabahat kimin?
Ahmet Demirbaş.