Göklerin ve yerin süsü Hazret-i Hüseyin
"Beni insanlara Peygamber olarak gönderen Allahü teâlânın hakkı için, Hüseyin bin Ali, yeryüzünün merkezinin süsüdür..."
Hazret-i Hüseyin (radıyallahü teâlâ anh) Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) torunu, Hazret-i Ali’nin ikinci oğludur. Hüseyin adını, Resulullah efendimiz verdi. Künyesi, Ebu Abdullah’tır. Lakabı "Seyyid" ve "Şehit"tir.
Soyundan gelenlere "seyyid" denir. Kerbela’da şehit edildi. Mübarek başı, Mısır’da Karafe Kabristanı'nda medfundur...
Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin Ehl-i beytin göz bebekleri, Eshab-ı kiramın büyüklerindendir.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Fatıma, Cennet hatunlarının üstünü, Hasan ve Hüseyin de Cennet gençlerinin yüksekleridir.) [Tirmizi]
Resulullah efendimiz Hazret-i Hüseyin doğduğu zaman, kulağına, (O, cennet gençlerinin efendisi, seyyididir) diye seslenmişlerdi.
Hazret-i Üsame bin Zeyd, bir gece Peygamber aleyhisselamı gördüğünü ve Onun, (Bunlar benim oğullarımdır, kızımın oğullarıdır. Allahım ben onları seviyorum, sen de onları sev ve onları sevenleri de sev) buyurduğunu rivayet etmektedir.
Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde, Ehl-i beyte, mealen buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ, sizlerden ricsi, yani her kusur ve kirleri gidermek istiyor ve sizi tam bir taharet ile temizlemek irade ediyor.)
Bu âyet-i kerime gelince, Eshab-ı kiram sordular:
- Ya Resulallah! Ehl-i beyt kimlerdir?
O esnada, Hazret-i Ali geldi. Mübarek hırkasının altına aldılar. Fatıma-tüz-Zehra da geldi. Onu da yanına aldılar. İmam-ı Hasan geldi. Onu da bir yanına, sonra gelen İmam-ı Hüseyin'i de öbür tarafına alarak buyurdular ki:
- İşte bunlar, benim Ehl-i beytimdir.
Hazret-i Hüseyin kendisi buyurdu ki:
-Bir gün yüksek dedemin huzuruna varmıştım. Übey bin Kâb da orada idi. Bana, "Merhaba, ey Ebu Abdullah! Ey göklerin ve yerin süsü" diye hitap ettiler. Übey bin Kâb hazretleri dedi ki:
- Ya Resulallah! Gökler ve yer için, senden başka süs var mıdır?
Resulullah bunun üzerine buyurdular ki:
- Beni insanlara Peygamber olarak gönderen Allahü teâlânın hakkı için, Hüseyin bin Ali, yeryüzünün merkezinin süsüdür. Ondan ziyade süs, göklerin tabakalarıdır.
Hazret-i Hüseyin'in yüzü, karanlık gecede etrafını aydınlatırdı. Yaya olarak yirmibeş defa hacca gitti. Beraberindekiler bineklere binse de, kendisi binmezdi. Çok cömert idi. Buyurdu ki:
"Cömert, efendi olur; cimri, hor olur. Bu âlemde bir mümin kardeşinin iyiliğini, kendinden önce düşünen, öbür âlemde daha iyisini bulur..."
Ahmet Demirbaş.