* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: ŞEHİTLİK VE GAZİLİK  (Okunma sayısı 467 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
ŞEHİTLİK VE GAZİLİK
« : Ekim 14, 2020, 04:45:11 ÖÖ »
ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

İnsanoğlunun kendisine verilmiş en kıymetli nimetlerin başında hayatı gelmektedir. İnsanın kendisine sunulmuş olan bu hayatını din, vatan, millet, bayrak, namus gibi milli ve manevi değerlere adaması ise, dünya ve ahiret için en yüksek mertebelere ulaşmasına vesiledir. Allah rızası doğrultusunda kişinin canını feda etmesine şehitlik, Şehit ise, Allah yolunda canını veren kimseye denir. Şehit olan kişiye bu adın verilmesinin sebebi, cennete gireceğine şahitlik edilmesinden, şahadet anında bir takım rahmet meleklerin yanında bulunmasından,  Cenâb-ı Allah'ın mânevî huzurunda rızıklandırılacak olmasından dolayıdır.

Şehitlik Kur’an ve Sünnete övülmüş bir mertebedir. Kur’an-ı Kerimde Yüce Rabbimiz şehitliğin önemini bizlere şöyle bildirmektedir. 

وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتاً بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ {} فَرِحِينَ بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُواْ بِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلاَّ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ {} يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَفَضْلٍ وَأَنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُؤْمِنِينَ

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. (Şehitler) Allah’ın nimetine, keremine ve Allah’ın, mü’minlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler.”[1]

Sevgili Peygamberimiz birçok hadislerinde şehitliğin önemine vurgu yapmış, şehit  olanların cennete olduklarının müjdesini bizlere bildirmektedir. Bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. "Peygamber(ler) cennettedir, şehit(ler) cennettedir, çocuk(lar) cennettedir, diri diri toprağa gömülen kız (çocukları) cennettedir."[2]  Bir başka hadiste ise Efendimiz, şehitlerin cennetteki durumlarını şöyle tasvir etmiştir.

ما أَحدٌ يدْخُلُ الجنَّة يُحِبُّ أنْ يرْجِعَ إلى الدُّنْيَا ولَه ما على الأرْضِ منْ شَيءٍ إلاَّ الشَّهيدُ ، يتمَنَّى أنْ يَرْجِع إلى الدُّنْيَا ، فَيُقْتَلَ عشْرَ مَرَّاتٍ ، لِما يرى مِنَ الكرامةِ

"Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister."[3]

Bu cennet Vatanın birer evlatları olarak bizler vatanımızı korumak, vatanımıza namahrem eli değmemesi için askerlik yapmakla mükellefimiz. Buda bizim hayatımızın en önemli zaman dilimidir. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşımızda dile getirdiği üzere, Cennet Vatanımızı korumak hepimizin en başta gelen sorumluluğudur. Akif bu hususu ne güzel dile getirmiştir.

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;

Siper et gövdeni, dursun bu hâyasızca akın.

Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

 Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

İslam Dinide vatanın korunmasına önem vermiş, bu uğurda yapılan görev başında ölünürse şehit olarak Rabbimize kavuşulacağını bizlere bildirmiştir. Hz. Peygamber Efendimiz gece uykusunu terk ederek nöbet bekleyenleri şu şekilde müjdelemektedir.

عيْنَانِ لا تَمسُّهُمَا النَّارُ : عيْنٌ بكَت مِنْ خَشْيةِ اللَّهِ ، وعيْنٌ باتَت تحْرُسُ في سبِيلِ اللَّهِ

"İki göze cehennem ateşi dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyerek geceleyen göz."[4] Bir başka hadiste şöyle buyrulmaktadır. "Allah yolunda hudutta bir gün nöbet tutmak, başka yerlerde bin gün nöbet tutmaktan daha hayırlıdır."[5]

Hudutları beklemek ve oralarda nöbet tutmak en kutsal görevlerden biri olup, sulh zamanı da olsa askerlik vazifesi İslâm nazarında cihad sayılır. Vatan müdafaasından maksat, sadece sahip olunan toprakları korumak olmayıp, bunun arka planındaki esas gaye, o topraklar üzerinde yaşayan insanların dinini, canını, malını, ırz ve namusunu korumak ve milletin fertlerini hürriyet içinde yaşatmaktır. Özellikle hudutta nöbet tutmak, diğer yerlerde nöbet tutmaktan daha faziletlidir. Çünkü orada hayâtî tehlike daha çok olup, sürekli uyanık ve dikkatli olma mecburiyeti vardır. Ayrıca her an düşmanla karşı karşıya gelme ve bir çatışmaya girme ihtimâli daha yüksektir. Bu sebeple hudut  boylarında bir gün nöbet tutmak, hudutlar dışındaki yerlerde bin gün nöbet tutmaktan daha hayırlı ve faziletli kabul edilir. Bir kimse askerlik görevi yaparken vazife başında ölürse, o şehid olarak Rabb'ine kavuşur. Şehidin amel defteri kapanmaz ve dünyada işlediği güzel ve hayırlı işlerin sevabı da kıyamete kadar devam eder. Şehid, kabirde meleklerin sorgulamalarından ve kabir azâbından muaf tutulur.[6]

Vatan, Din millet uğruna öldürülenler İslam Dininde şehit sayıldığı gibi malı, canı ve ailesi uğrunda öldürülenlerde şehit kabul edilmişlerdir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadislerinde bu hususu şöyle ifade etmektedir.

منْ قُتِل دُونَ مالِهِ فهُو شَهيدٌ ، ومنْ قُتلَ دُونَ دمِهِ فهُو شهيدٌ ، ومن قُتِل دُونَ دِينِهِ فَهو شهيدٌ ، ومنْ قُتِل دُونَ أهْلِهِ فهُو شهيدٌ

"Malı uğrunda öldürülen şehittir; kanı uğrunda öldürülen şehittir; dini uğrunda öldürülen şehittir; ailesi uğrunda öldürülen şehittir."[7]

Hüküm bakımından Şehîdler üç kısımdır:

1- Hakîki şehîd: İslâm'ın yücelmesi (îlâ-i kelimetüllah) vatan müdafası için savaşırken ölen Müslümanlar. Bu kimseler, yıkanmaz, kefenlenmez, namazları kılınıp kanlı elbiseleri ile defnedilir. Uhud, Bedir ve Çanakkale şehîdleri gibi.

2- Hükmî şehîd. Hakîkî şehîdin şartlarından birini taşımaması sebebiyle yıkanıp kefenlenen ve âhiret itibariyle şehit olanlardır. Savaşta yaralandıktan sonra yiyip içen, uyuyan, tedâvi gören, başka bir yere nakledilen ve daha sonra ölen kimseler; deprem yangın, sel felaketi, âfet ve benzeri musibetlere maruz kalarak ölen, mide ağrısından ölen, doğum sırasında ölen, suda boğularak ölen, kolera, veba ve veremden ölen, göçük altında kalarak ölen, ilim yolunda ölen Müslümanlar da hükmen şehittirler. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. "Allah yolunda öldürülmekten başka yedi (tane daha) şehidlik vardır. Taundan ölen şehiddir. Boğularak ölen şehiddir. Karın ağrı­sıyla ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Göçük altında kalarak ölen şehiddir. Doğum üzerine ölen şehiddir."[8]

3- Dünya hükümleri bakımından şehîd; Müslümanların yanında savaşırken ölen münafıklardır. Bunlar da yıkanıp kefenlenmeden cenaze namazları kılınır, kanlı elbiseleri ile defnedilir. Ancak îmânları bulunmadığı için âhirette şehîdlik sevabı alamazlar. Şehîdlik, Müslümanlara özgü bir niteliktir. Müslüman olmayanlar şehîd olamazlar.[9]

Allah yolunda yaralanıp gazi olmak ise yine şehitlik gibi yüce mertebelerden biridir. Din uğruna savaşan, mücahit anlamına gelen gazi, özellikle Türklerde savaşta başarı kazanan kumandanlara, hatta hükümdarlara şeref unvanı olarak kullanılmıştır.[10]

Kuran-ı Kerimde ve Hz. Peygamber'in hadislerinde Allâh yolunda savaşanların övülmesi, şehitlik ve gazilik hakkındaki müjde ve haberleri sebebiyle Türk kültüründe, "ölürsem şehit, kalırsam gazi" tabiri ortaya çıkmıştır.Yüce Ecdadımız hiçbir zaman esaret altına düşmemiş bu uğurda ölümü şehitlik, kalmayı ise gazilik saymıştır. Nitekim  Kur’an-ı Kerim’de bu hususta şöyle buyrulmaktadır.

قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَا إِلاَّ إِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِ

"De ki: Bize iki iyilikten, gazilik ve şehitlikten başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz?"[11] Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde gazilik unvanını almış insanlara şu müjdeyi vermektedir. 

ما مِنْ مَكلوم يُكْلَمُ في سبيل اللَّه إلاَّ جاءَ يَوْمَ القِيامةِ ، وكَلْمُهُ يَدْمِي : اللوْنُ لونُ دمٍ والريحُ رِيحُ مِسْكٍ

"Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet gününde yarasından kan akarak Allah'ın huzuruna gelir. Renk, kan rengi, koku ise misk kokusudur."[12]

Yüce Milletimiz milli ve manevi değerlerimiz uğruna evlatlarını kınalayarak askere uğurlamış, ölümü şehitlik olarak bilmiş geride kalmayı gazilik olarak şeref saymıştır. Nitekim Çanakkale savaşında Ülkemizi ele geçirmek üzere gelen düşman kuvvetleri kahraman ecdadımızın savunması karşısında bozguna uğramışlardır.

Kurtuluş Savaşında milletimizin göstermiş olduğu tek vücut mücadele, dünyaya bu topraklara namahrem eli değmeyecek olmasının en önemli işaretidir. Ülkemizi işgal altına almak isteyen düşman orduları, ölmeyi şehitlik kalmayı gazilik sayan Müslüman Türk Milleti tarafından hüsrana uğratılmıştır.

Şehitlik ve gazilik insanın varabileceği en önemli manevi makamlardan biridir. Bu vesile ile Bu Cennet Vatanımız için canını vermiş aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimiz rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Yüce Rabbim Devletimize dirlik, Ordumuza kuvvet, Milletimize birlik nasip etsin. Bizi birbirimizden ayırmasın.

Allah’a emanet olun.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Al-i İmran, 3/169-171

[2] Ebu Davut, Cihad, 25

[3] Buhârî, Cihâd 21

[4] Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1308

[5] Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1296

[6] Riyazü’s-Salihin, Tercüme ve Şerhi, Erkam yayınları, c.VI, s.22-23

[7] Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1359

[8] Ebû Dâvûd, Cenaiz, 11

[9] Dini Kavramlar Sözlüğü, DİB. Yayınları, “Şehid” md.

[10] Dini Kavramlar Sözlüğü, DİB. Yayınları, “Gazi” md.

[11] Tevbe, 9/52

[12] Buhari, Cihad, 10

Ahmet Ünal.

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]