* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Namaz Kılmanın Önemini Anlamak  (Okunma sayısı 95 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Namaz Kılmanın Önemini Anlamak
« : Nisan 08, 2022, 08:17:27 ÖÖ »
Namaz Kılmanın Önemini Anlamak

Allah Teâlâ’ya kulluk yapmak için yaratılan insan, bu temel görevini yerine getirirse dünyada ve âhirette huzur ve mutluluğa kavuşur. Zaten yaradılış gayemiz, Allah’a kulluk/ibadet yapmaktır. İlk görevimiz, Allah’ın varlığına birliğine, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in peygamberliğine inanmaktır. İmandan sonra, ikinci görevimiz namaz kılmaktır. Çünkü namaz dinin direği, ibadetlerin en üstünüdür. Yüce Allah'a karşı en önemli ibadet görevimiz günde beş defa kıldığımız namazlarımızdır.

 Namaz Allah’ı sevmenin ve ona samimiyetle bağlanmanın bir göstergesidir. Namaz insanı Allah’a yaklaştırır. Yüce Rabbimiz, bize "Secde et ve yaklaş" (Alak/19) buyurur.

Demek ki Allah'a yaklaşmanın en iyi yolu secde etmektir, yani namaz kılmaktır. Namaz, "dinin direği" (Tirmizi, İman 8), "mü'minin mi'racı" ve "cennetin anahtarı" (TirmiziTaharet 3) dır. Allah katında en sevgili amel odur.

Peygamberimizin "gözümün nuru" (Neseî, Nisa, 1) dediği ibâdet yine namazdır.

 Namaz, Allah’ın Emridir

 Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İman eden kullarıma söyle: Namazı kılsınlar." (İbrahim, 14/31) “Namaz ergenlik çağına gelmiş, akıllı her Müslümanın üzerine farzdır. Çünkü namaz, mü’minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur” (Nisa, 4/103) Bu konuda rivayet edilmiş çok sayıda hadis vardır. Bu hadislerden bazıları şunlardır: Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "İslâm beş temel üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka bir ilâh bulunmadığına, Hz. Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır" (Buhari, İman 1)

 Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb’i: ‘Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?’ der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir.” (Ebû Dâvûd, Salât 149)

 Müslüman kişi namaz kılmakla mükellef olduğu gibi, çocuklarına da namazı öğretmek zorundadır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Çocuklar yedi yaşına ulaştıkları zaman, namazı telkin ediniz. On yaşlarına ulaştıklarında ise, kılmadıkları takdirde hafifçe vurunuz ve o yaşta yataklarını ayırın" (Ebû Dâvûd, Salât, 26); “Ehline, ailene namazı emret, kendin de o(nun güçlükleri)ne sabret.”

(Tâhâ, 20/132); “(Lokman, oğluna) ‘Yavrum, namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir ve (bu hususlarda) başına gelene sabret.

 Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdendir.” (Lokman, 31/17); “Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a gönülden saygı duyanlardan başkasına zor ve ağır gelir.”

(Bakara, 2/45) Namaz, Allah’ı sevmenin, bizlere verdiği sayısız nimetlerden dolayı O’na şükür etmenin ve O’na kulluk yapmanın bir göstergesidir. Bu itibarla namazı önemseyelim, her gün 5 vakit namazı kılalım. Çünklü namaz insana huzur ve mutluluk verir.

 Namaz Kılmanın Faydaları

 Namaz kılmanın, maddî ve manevî pek çok faydaları vardır. Çünkü Allah Teâlâ, bizlere yararı olmayan hiç bir şeyi emretmemiştir. Zira Allah Teâlâ hiç bir şeye muhtaç değildir. İhtiyacı olan biziz, yapılmasını istediği her şeyde bizler için pek çok faydalar vardır.

Peygamber (s.a.s.) herhangi bir işten dolayı sıkılır ise, hemen namaza koşardı (Ebû Dâvûd, Tetavvıf 22). Namaz, insanı sıkıntı ve üzüntüden korur. Namaz hastalıklarımıza şifa kaynağıdır ve kalplere huzur verir. Tabiî ki namazı adabına uygun, dosdoğru kılmak gerekir. “Mü’minler, gayba, inanırlar namazı dosdoğru kılarlar” (Bakara, 2/3) İbadetlerin bir hedefi de, insanı ruhen ve bedenen sağlam tutmak, ruhi ve bedeni hastalıklara karşı korumak. İnsanın bedeninin gıdaya ihtiyacı olduğu gibi, ruhunun da gıdaya ihtiyacı vardır.

Ruhun temel gıdası namazdır.

 Namaz Kötülüklerden Korur

 Namaz, kalplere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmektedir.

“Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlık ve kötülükten meneder. (Ankebût, 29/45) Ayete göre gerek abdest, kıraat, rükû, secde, ta'dîl-i erkân gibi zahirî şartlarına ve rükünlerine gerekse ihlâs, huşu, takva gibi manevî şartlarına özen göstererek kılınan namaz, haksızlık, ahlaksızlık ve her türlü kötülükten korur. Hakkı verilerek kılınan namazın mutlaka kötülüklerden alıkoyacağı belirtilmektedir.

Bunun yanı sıra iyiliğe sevk etmeyen kötülüklerden alıkoymayan namazın ise pek makbul olmadığı dile getirilmektedir ki böyleleri için Maun suresi 4 ve 5. ayetlerde "Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar” tehdidi bulunmaktadır.

 Namazı Kılmamak Büyük Günahtır

 Namaz, Allah'ın kesin emridir. Bir kimse farz olduğuna inandığı halde namazı kılmazsa büyük günah işlemiş ve Allah'ın azabını hak etmiş olur. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur: “Onların peşinden öyle bir nesil geldi ki bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ilerde azgınlıklarının cezasını çekeceklerdir.”

(Meryem, 19/59) Namaz, cennetin anahtarı olduğu gibi; namazı terk etmek de cehenneme girme sebebidir. Âhiretteki azapla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Onlar suçlulara sorarlar: Sizi cehenneme sürükleyen nedir?

Suçlular şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik” (Müddessir, 74/40-43). Hz. Peygamber (s.a.s) de şöyle buyurmuştur:

“Bilerek namazı terk eden kimseden Allah ve Rasulunün zimmeti kalkar" (Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 238). Bu izahlardan da namaz kılmanın önemi ve namazı terk etmenin zararı anlaşılmaktadır.

 Günümüzde oruç tuttuğu halde beş vakit namazı kılmayan çok sayıda kişi var. Hatta teravih namazını kılıp da diğer namazları kılmayanlar da var. Teravih namazı sünnet, 5 vakit namaz ise farz. Oruç tutmak Allah’ın emri olduğu gibi namaz kılmak da Allah’ın emridir. Bu sebeple bir Müslüman oruç ibadetini yerine getirdiği gibi namaz ibadetini de yerine getirmesi gerekir. Zira namaz, dünya ve ahirette huzur ve mutluluğa sebep olur.

 Bazı kişiler, namaz kılmamak için birçok bahane üretirler. Bunlardan bazıları şunlardır: “Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz.”; “Daha gencim, ileride kılarım.”; “Ben de çalışarak ibadet ediyorum. Emekli olunca namaz kılarım.”; “Sonra kaza ederim.”; “Allah affeder”; “Kendimi henüz hazır hissetmiyorum.”; “Annem ve babam namaz kıl dediği için, onlara inat kılmıyorum.”; “Zamanım olmuyor” gibi bahanelerle namazı terk etmek, çok yanlıştır. Namaz kılmamanın en büyük nedeni, namazın önemini bilmemektir.

Namazın önemini anlayanlar, beş vakit namazı özenle kılar. Ne mutlu beş vakit namazı gereği gibi kılanlara!

Süleyman Gülek.