Allah zalimlere mühlet veriyor
Dünya kurulduğundan günümüze çok zalimler geldi ve gitti. Tarih boyunca şu fani dünyada bir kısım zalimlerin insanlara nasıl zülüm ettiklerini tarih ve dini kitaplarımız bizlere bildirmektedir. Ne var ki, o zalimlerin hemen hepsi lanet ve nefretle anılmaktadır. Birçoklarının nesilleri devam etmiyor bile… Bugün bile şu yaşlı dünyamızda da eziyet etmekte, kan dökmekte, Firavun ve Şeddadı aşan hain zalimler vardır. Bir kısım milletler dünya tarihine çok sonradan devlet olarak çıkmalarına rağmen kendilerine süper güç diyerek “Dünya bir kazan kendileri de bir kepçe” gibi kabul ederek dünyanın hemen her tarafını karıştırmaktadırlar. Huzuru bozuyorlar. Mazlumların kanlarını akıtıyorlar. İnsan hakları ve demokrasi diyorlar ancak kendi menfaatleri söz konusu olunca, bir anda hepsini rafa kaldırabiliyorlar… O zaman da demokrasiden insan haklarından eser kalmıyor. İşte Irak işte Suriye işte Afganistan ve yeryüzünün değişik bölgelerinde zulme uğrayan küçük, büyük birçok devletler…
Batılıların Afganistan’da sergiledikleri son oyunu hepimiz gördük. ABD ve batılı ülkeler için dost yoktur. Sadece lafta vardır. Çıkar menfaat bitince her şey biter. Görüldüğü gibi kendilerine güvenen insanları oraya bırakır giderler. Dünyada da bir kısım insanlar bolluk içinde yüzerken, boğazlarına kadar israfa batmışken, öbür tarafta insanlar açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölebiliyor… Gelişmiş ülkelerin umurlarında bile değil. Onlar hâlâ silah yarışında… Özellikle Müslüman(!) ülkeler arasında fitne ateşini yakıp, körükleyerek birbirlerine düşman ediyorlar. Her iki tarafa silahlar satarak onlar hazinelerini dolduruyor. Müslüman devletler de birbirleri ile savaşıyor. Nice masum, günahsız yaşlı, bebe, kadın ve erkeklerin zalimane kanlarını döküyorlar. Bu zalimler zulümlerini ilanihaye böyle devam edeceğini zannediyorlar. Kesinlikle zannettikleri gibi değildir. Bir zamanlar Filistin’de Müslümanları acımasızca katleden, evlerini başlarına yıkan, kadın, bebek yaşlı demeden Müslümanları öldüren katil Şaron’un akıbetini hatırlayınız lütfen… Elinde büyük imkânlar, maddi üçler olmasına rağmen kendisini bağ evine terk edilmekten kurtaramadı. Sonunda da gideceği yere gitti. Kur’an-ı Kerim’de ayetle sabit. Zamanın zalimi Firavun bugün bir müzede insanlara ibretlik olarak durmuyor mu? Onu çürütmeden ibreti alem yapan kimdir? İslam’ın inancına göre Allah (CC) zalimleri unutmadı. Yaptıklarından haberdardır, onlara sadece ve sadece mühlet veriyor.
Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk şöyle buyurmaktadır: “Bunlar, doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (Geçmişteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış (Hâlâ izleri var kimi de) Biçilmiş ekin (yerle bir edilmiş, kalıntısı silinmiş) dir. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar, kendi nefislerine zülüm ettiler. Böylece Rabbinin emri geldiği zaman, Allah’ı bırakıp taptıkları ilahları, onlara hiçbir şey sağlayamadı, helak ve kayıplarını artırmaktan başka bir işe yaramadı. Onlar, zulüm işlemektelerken ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı aman. Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten onun, yakalaması pek acı şiddetlidir. Ahiret azabından korkan için bunda kesin ayetler vardır. O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür. Ve o, gözlemleri bilen bir gündür. Biz onu sayılı bir sürenini (Ecelin) dışında ertelemeyiz.” (Hud Suresi, 100-101-102-103-104). Zalimler yaptıkları zulümlerden alemleri yoktan var eden Cenab-ı Hakk’ın habersiz olduklarını düşünür ve zulümlerine devam ederler. Dünyanın fani olduğunu, ölümü ve ahireti hiç akıllarına getirmezler. Asla zalim ve kâfirlerin zannettikleri gibi değildir. Hz. Allah (CC) Kur’an-ı Kerim’inde: “(Ey Muhammed) Allah’ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir. Başlarını dikerek koşanlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalpleri (Sanki) bomboştur.” (Sure-i İbrahim 42-43).
Son bir ayeti kerime meali ile yazımızı bitirmeye çalışalım. Rabbimiz: “Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (Yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı, ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onları ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler.” (Nahl Suresi 61). Mutlaka bir gün kendilerini süper güç, yenilmez kuvvet olarak gören zalimlerin zulümleri ve zulmederek sürdürdükleri saltanatları son bulacak, inşallah yakın zamanda devletleri, saltanatları ve canları ebedi cehenneme gidecektir. Çünkü mülkün, alemlerin sahibi Hz. Allah’tır (CC). “Kün” deyince istediği olur. Çünkü O “Faalün lima yürid”dir. Ne isterse o olur. O’nu değiştirecek bir güç ve kuvvet yoktur. Hz. Allah (CC) yeryüzünde zulme uğrayan bütün mazlumların yardımcısı olsun inşallah. Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz.