* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Buyruğun – Emrini - Tut Rahman’ın  (Okunma sayısı 255 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Buyruğun – Emrini - Tut Rahman’ın
« : Mart 27, 2020, 07:25:25 ÖÖ »
Buyruğun – Emrini -  Tut Rahman’ın

Tevhid’e gel tevhide’

Hemen bütün çağlarda insanlığın en önemli meselesi savaşlar, kavgalar olmuştur. Hayatları çekilmez hale getiren bu kadim problemin temelinde ise ‘ayrılık, gayrılık’ fikri yatmaktadır. Kendisini başka insanlardan ayrı düşünmek, kendi dışındakini öteki olarak görmek, sonuçta ‘öteki’ üzerinde tahakküm duygusunu uyandırmaktadır insanda. Yüreğinde böyle bir olumsuzluğa yer veren insan artık iflah olmaz bir bencilliğin esareti altına girmekte, dünyayı ve onun imkânlarını sadece kendi için kullanmak istemektedir. Bunun sonucu ise kavgadır, savaştır.

Bir barış dini olan İslâm, insanı bu durumdan uzak tutmak için sürekli olarak onu mu olumsuz ihtirasa karşı uyarmaktadır. Bu uyarının temelinde kardeşlik fikri yatmakta ve bu duygunun yaygınlaşmasını nerdeyse hayatın tek hedefi olarak görmektedir. Tevhit olarak isimlendirilen anlayış bunun bir tezahürüdür.

Tevhit anlayışının elbette akidevî, tasavvufî bir anlamı vardır. Ama bir hayat dini olan İslâm, tevhide aynı zamanda ‘sosyal’ bir fonksiyon da yüklemektedir. Bu çerçevede konuya bakıldığında esas olanın yeryüzünü bir barış ve esenlik yurdu haline getirmek olduğu görülecektir. İnsanlar, ancak böyle bir coğrafyada emniyet içinde yaşayabilir, kulluk görevlerini şuurlu bir harekete dönüştürebilirler. O zaman sen, ben, öteki fikri ortadan kalkar. Sosyal birlik gerçekleşir.

Birlik meselesi önemlidir ama bu nasıl gerçekleşecektir? Bu amaçla pek çok çözüm önerilmektedir. Fakat bütün bunların ideal manada bir birliği sağlayamadığı ortadadır. İşte İslâm, ayrılığa gayrılığa karşı kalıcı bir fikir olarak ilâhî referanslı ‘tevhid’ i teklif etmektedir. Yazımızın başına aldığımız, ünlü mutasavvıf Aziz Mahmud Hüdaî’nin ‘Buyruğun tut Rahman’ın’ şiirini de bu anlayışla okumak gerekir. Ona göre tevhidin ilk şartı Rahman’ın buyruğunu tutmaktır. Zira bu ilk şart, imanı tazeler, kişiye yaratılışta verdiği ‘evet, sen bizim Rabbimizsin’ sözünü hatırlatır.

Şair, tevhidin diğer şartlarını ise şöyle sıralamaktadır: Kişi, ‘yaban yerlere’ bakmayacak, merkezde hep Allah olacaktır.

Çünkü ‘Bir’i bilmeyen, ‘Bir’e bakmayan kesrete düşer ve vahdetten uzaklaşır. Onun ‘Her gördüğüne akma’ söyleyişini böyle anlamak gerekir. Bunun için kişi ‘masiva’ya gözünü kapatmalı, her şeyi ‘Hak’tan beklemelidir. Böyle yapan kişinin bu teslimiyetle gönlündeki gamlar gider. Farklılıklar içindeki özü, ahengi görebilir.

İnsanı ‘tevhid’den uzak kılacak şey, şirk’e düşmektir. Şirk, birliğin zıddıdır. Bundan uzak kalmayı başaran insan için en büyük ödül Yaratan’ı ve yaratılmışları sevme fikrine ulaşmasıdır.

Bu sevgi kişiyi zahirden hakikat olana yöneltir. Zahirde kalan hakikatin nimetlerine uzak kalır. Böylece işi zorlaşır.

Egosunun buyruklarına itaat eder. Bu durum tam bir gaflet halidir. Gaflet, fanililiği ebedilik sanmaktır. İşte dünyadaki bütün kavgaların temelinde yatan bu yanılgıdır. Kendini merkeze koyan insan ‘tevhidi’ anlayıştan uzaklaşacağı için dünyanın, dirliğini ilâhî referanslı olarak değil nefsaniyete göre tesis edebileceği zannına düşer. Ama ne birliği ne dirliği gerçekleştiremez. Bu, tam bir gaflet halidir.

Şair, bunu ‘Emri yerine getir’, ‘uyanı gör gafletten, ‘İç Kevser-i vahdetten’ gibi söyleyişlerle ifade etmektedir. Aslında bu söyleyişler meselenin izahı için yeterlidir. Çünkü hakikat fikri derindir, ama karmaşık değil son derece yalındır.

Tevhit, yani benlikten geçip hakikate teslimiyet, kulluk; önce Yaratan’ı sevmek, sonra cümle yaratılmışlara aynı gözle bakmaktır. Bir’i bilen birlik fikrine ulaşmakta ve bu fikri hayata geçirmekte zorlanmayacaktır.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]