* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Ana - Babaya iyilik ve Evlat Hukuku  (Okunma sayısı 1391 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ana - Babaya iyilik ve Evlat Hukuku
« : Ocak 20, 2015, 08:36:10 ÖS »
ANA BABAYA İYİLİKM VE EVLAT HUKUKU

Akrabalik ve yakinlik hakki kuvvetli olduguna göre, en yakin ve siki akrabaligin ana - baba ile evlâd arasinda oldugu artik herkesin kabul edecegi bir gerçek haline gelir ve ikisi arasindaki hakkin iki kat oldugu daha iyi anlasilir.

Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Ana - babisini köle olarak bulup satin almadikça ve arkasindan azad etmedikçe evlad ana - babanin hakkini ödemis olmaz.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Ana - babaya iyi bakmak, namazdan, sadakadan, oruçtan, hacc´tan, ömreden ve Allâh Yolunda cihad etmekten daha faziletlidir.»

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kim anasi - babasi kendinden razi olarak sabahlarsa onu cennete götüren iki kapi açilir. Kim ayni sebebden aksamlarsa yine önüne cennet'e ulastiran iki kapi açilir. Eger ana - babasindan biri mevcutsa bir cennet kapisi açilir. Ana - baba zâlim de olsa durum böyledir. Ana - baba zâlim de olsa durum aynidir.»

Ana - babasinin kalbini kirarak sabahleyin kimsenin önüne cehenneme ulastiran iki kapi açilir. Ana - babasinin kolbini kirarak aksama varan kimsenin önüne de iki cehennem kapisi açilir.

Ana - babasindan birinin kalbini kiran kimsenin önüne bir cehennem kapisi açilir. Ana - baba zâlim de olsa durum aynidir.

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Cennetin kokusu besyüz yillik mesafeden duyulur. Fakat onun kokusunu ana - babaya âsi olan ile akrabalik baglarini kesenler duyamaz.»

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Ana - babana, kiz kardesine, erkek kardesine, sonra da sirasi ile diger yakinlarina karsi iyi davran.»

Söylendigne göre, Ulu Allah Hz. Musa'ya (A.S.) buyurdu ki.

«Yâ Musa! (A.S.) Sona âsi olup ana - babasinin arzusunu yerine getireni itaatkâr olarak yazarim. Fakat ana - babasina âsi olup da benim emrimi tutanlari âsi olarak yazarim.»

Söylendigine göre Hz. Yâkub (A.S.) Hz. Yûsuf (A.S)'un yanina girip de Hz. Yûsuf (A.S.) ayaga kalkmayinca Ulu Allâh ona söyle vahyetti, «Babani ayakta karsilamak kibrine mi dokunuyor? Izzet ve celâlim hakki için yemin ederek söylüyorum ki, soyundan peygamber getirmeyecegim.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Birinin, sadaka verirken ana - babasinin adina vermeye niyyetlenmesi gerekmez Çünki ana - baba eger müslümansa verilen sadakanin ecri onlara gider, sadaka veren de ana - babasinin ecrinde hiç bir eksiklik görülmeksizin onlarin ecri kedar ecir kazanir.»

Mâlik Ibni'Rabia buyurur ki;

«Bir gun Peygamber'imiz ile birlikte oturuyorken Seleme ogullarindan biri huzura gelerek «Yâ Rasûlallah , ana - babamin ölümünden sonra onlara yapabilecegim bir iyilik keldimi» diye sorar.
Peygamber'imiz

«Evet, kaldi. Onlara duâ etmek, onlarin günahlarinin afvedilmesini dilemek. Vermis olduklari sözleri yerine getirmek. Dostlarina yakinlik göstermek. Ana - baba tarafindan olan yakinlar ile münâsebetleri devam ettirmek» diye cevap verdi.

Peygomberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— En önemii evlâtlik görevlerinden biri, babanin ölümünden sonra babanin dostluklarina iyilik yapmaya devam ettirmektir.»

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Evlâd üzerinde, anaya bakma hakki, babaya göre iki kattir.»

Peygamber'imiz «Ananin duasi, en çabuk kabul olan duadir» buyurur. Sahâbiier «Niçin, yâ Rasûlellah » diye sordular. Peygamber'imiz «Cünki o evlâda rahim itibariyle babadan daha yakindir. Rahimin duasi ise bosa çikmaz» buyurdu.

Adamin biri «Kime iyilik edeyim, yâ Rasûlallah » diye sorar.

Peygamber'imiz «Ana - babana» diye buyurur.

Adam «Ana - babam yok» der.

Peygamber'imiz de «O zaman çocuguna karsi iyi davran. Çunki ana - babanin oldugu gibi çocugunun da senin üzerinde hakki vardir.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Allah'in rahmeti, kendisine iyi bakmasi hususunda çocuguna kolaylik gösterip onu yanlis davranislar ile âsi olmaya sürüklemeyen baba üzerine olsun"

PeygAmber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Bir sey verirken çocuklariniz arasinda esitlik gözetiriz.»

Bir darbimeselde denir ki. «Çocugun bir çiçektir, yedinci gününde açar, yedinci yasinda sana yardimci olur. Bundan sonra ya düsmanin olur veya ortagin.

Hz. Enes'in rivayet erigine göre. Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Oglan çocugu yedi günlük olunca kurbani kesilir, adi konur ve yikanir. Alti yasina girince egitilmesine girisilir. Dokuz yasinda yatagi ayrilir. Onüç yasina varinca namaz kilmazsa tokatlanir. Onalti yasina gelince babasi onu evlendirir. Sonra elinden tutarak ona «Seni egittim, tahsilini yaptirdim, evlendirdim, dünyada senin fitnenden ve asirette de senin azabindan Allah'a siginirim» der.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— iyi egitim ve güzel isim. çocugun ana - babasi üzerindeki haklarindandir.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Her oglan veya kiz çocugun «akika kurbani» karsiliginda rehindir. Yedinci günü kurbani kesilir ve saçi kesilir.»

Katade buyurur ki;

"Akika" Kurbani kesilince yüzünden bir tutam alinarak can damarlarinin karsisina tutulur, sonra çocugun tepesine konur. Yünden iplik gibi kan akincaya kadar durulur. Sonra çocugun basi yikanarak saçi kesilir.

Adamin biri Ibni Mübârek'e gelerek çocuklarindan biri sikâyet etti. Ibni Mübarek adama «Ona hiç beddua ettigin oldu mu?» diye sordu. Adam «Evet, oldu» diye cevap verdi. Bunun üzerine Ibni Mübarek adama «O halde onu bozan sensin» diye cevap verdi.

Çocuga karsi yumusak davranmak müstehaptir.

Akra Ibni Habis bir gün Peygamberimizi , torunu Hasan'i öperken görür ve «Benim on tane çocugum var, hiç birini bir gün öpmüs degilim» der. Bunun üzerine Peygamber'imiz

«Merhamet etmeyen, merhametle muamele görmez» buyurdu.

Hz. Ayse buyurdu ki; «Peygamber'imiz bir gün bana,

Üsame'nin yüzünü yika, dedi. Ben de tiksine tiksine yikamaya basladim. Bunun üzerine Peygamber'imiz elime vurdu ve çocugu eline alip kendi yikadi. Sonra onu öptü ve «Zeyit bize iyilik etti. Cünki Zeyid'in kizi yoktu» buyurdu.

Bir gün Peygamber'imiz (S.A.S.) minberde iken torunu Hz. Hasan yere düser.

Peygamber'imiz hemen asagi inerek onu kaldirir ve «Mallariniz ve çocuklariniz sizin hesabiniza birer imtihan vesilesidir» mealindeki âyeti okur.

Abdullah Ibni Seddad buyurdu ki;

«Bir gün Peygamber'imiz cemâate namaz kildiriyordu. Secdeye varinca Hz. Hüseyin boynuna bindi Peygamber'imiz secdeyi uzatti. Pesinde namaz kilanlar, bir sey oldu sandilar.

Namaz sona erince «Yâ Rasûlallah , secdeyi uzattin, biz de bir sey oldu sandik, dediler. Peygamber'imiz sahâbelere su cevabi verdi.

"Torunum beni binek yapti. O hevesini alsin diye, hemen secdeden dogrulmak istemedim."

Peygamberimizin bu davranisinda su faydalar vardir:

1 — Allah'a yakinlik. Kulun Allah'a en yakin durumu secde halidir.

2 — Çocuga iyi davranmak ve yakinlik göstermek.

3 — Ümmetine öyle bir durumda nasil davranilacagini ögretmek.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Çocuk kokusu, cennet kokularindandir."

Yezid Ibni Muaviye der ki;

«Babam birini göndererek Ahnef Ibni Kays'i huzuruna çagirdi ve «Ya Ahnef, çocuk hakkindaki görüsün nedir» diye sordu. Ahnef de babama su cevabi verdi.

«Yâ emirelmü'minin; Onlar kalblerimizin meyvesi ve sirtimizin diregidir. Biz onlar için yumusak toprak ve gölgeleyici bir gök gibiyiz. Her yücelige onlarin araciligi ile yükselebiliriz.

Bir sey isterlerse ver. Öfkelenirlerse hosnutluklarini kazan ki, sevgilerini kazanasin ve sana olan bagliliklarini arttirasin. Üzerlerine çöken bir yük olma ki, varligindan bikip ölümünü özlemesinler ve sana yaklasmakta isteksiz davranmasinlar.»

Bunun üzerine Muâviye «Yâ Ahnef, sen içeri girdiginde Yezid'e karsi kin ve öfke ile dolu idim» dedi. Ahnef yanindan ayrilinca Yezid'e karsi olan öfkesi dindi, ona ikiyüz bin dirhem para ve ikiyüz takim elbise gönderdi.

Yezid de Ahnef'e yüz bin dirhem para ile yüz takim elbise gönderdi. Bu suretle bebesinden gelen hediyelerin yarisini vermis oldu.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Silâ-i Rahim ve Ana Baba Hakki


Allah Teâla (C.C.) söyle buyuruyor:

"Ey insanlar! Sizleri bir tek insandan yaratan, o tek insandan erkegi ve disiyi yaratarak bu çiftten bir çok erkek ve kadinlar üretip yeryüzüne yayan Allah'a karsi gelmekten sakininiz. O'nun adini ileri sürerek birbirlerinizden çesitli dileklerde bulundugunuz Allah'dan ve akrabalik baglarini zedelemekten çekininiz. Çünki, Allah sizin üzerinizde devamli bir denetleyicidir."

(Nîsâ Sûresi - 1)

Yine ulu Allah (C.C.) söyle buyuruyor:

"Yoksa idare yetkisi elinize geçse, yeryüzünde kargasalik çikararak ve akrabalik baglarini zedeleyerek bas mi kaldiracaksiniz?! Bu kimseler yok mu? Allah onlari rahmetinden kovarak kulaklarini sagir ve gözlerini kör etmistir."

(Muhammed Süresi. 22-23)

Hazreti Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"O kimseler ki, Allah île vardiklari kesin sözlesmeyi bozarak Allah'in isler halde tutulmasini emrettigi münâsebet ve baglari keserler ve yeryüzünde kargasalik çikarirlar. Bu kimseler yok mu? Onlar büyük zarara ugrayanlarin ta kendileridirler."

(Bakara Süresi. 27)

Yüce Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"O kimseler ki, Allah ile vardiklari kesin sözlesmeyi bozarlar ve Allah'in isler halde tutulmasini emrettigi münâsebet ve baglari keserler. Bunlar yok mu? Iste Allah'in laneti bunlarin üzerindedir, kötü barinak (Cehennem) da onlarin olacaktir."

(Ra'd Süresi. 25)

Buhari ve Müslim'in Ebû Hureyre'den (R.A.) rivayet ettigine göre, Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Ulu Allah (C.C) bütün varliklari yaratti. Bitirdigi zaman, «Silâ-i Rahim» ayaga kalkarak; «Ey Allah (C.C)'im! Burasi akrabalik ve dostluk baglarini kesmekten kaygi duyanlarin makarredir» dedi. Ulu Allah (C.C) «Evet, sana riayet edene yakin olmama ve seni savsaklayanlari rahmetimden uzak tutmama razi olmaz misin?» buyurdu. Rahm: «Evet» dedi, ulu Allah (C.C) da «Öyleyse

orasi senin olsun» buyurdu, sonra dilerseniz Allah (C.C)'in su âyetini okuyunuz dedi:

"Yoksa idare yetkisi elinize geçse, yeryüzünde kargasalik çikararak akrabalik baglarini zedeleyecek bas mi kaldiracaksiniz? Bu kimseler yok mu? Allah onlari rahmetinden kovarak. kulaklanni segir ve gözlerini kör etmistir."
Bu hadis-i Tirmizi'de rivayet etmis hasen sahih bir hadisdir demistir. Ibni Mâce ile Hâkim dahi rivayet etmisler. Hâkim isnadi sahihdir demistir.»

Hz. Ebû Bekr (R.A)'den rivayet edildigine göre. Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Âhîrette çekilecek azabin yaninda cezalar öne alinarak dünyada çektirilmeyi hak eden baslica günahlar gaddarlik ile akrabalik hakkini çignemektir."

Buharî ile Müslim'in birlikte naklettiklerine göre Peygamberimiz {S. A.S.) söyle buyuruyor:

«— Akrabalik hakkini çigneyenler Cennete giremezler.»

Süfyân: «Bundan murat, silayi rahim yapmayanlardir» demistir. Güvenilir ravilerin senedi ile imami Ahmed dahi rivayet etmistir.

«— insanogullarinin amelleri her persembe günü ve Cuma geceleri Allah (C.C)'a arzedilir, fakat akrabalik hakkini çigneyenlerin amelleri geri çevrilir.

Beyhakinin rivayetine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Cebrail (A.S.) bana gelerek söyle dedi:

Bu gece saban ayinin onbesinci gecesi (Berat gecesi)dir, Allah (C.C) bu gece Kelb kabilesinin sürüsündeki koyanlarin killari sayisinca kimseyi cehennemden azad eder, fakat su kimselerin yüzüne bile bakmaz:

1 — Allah (C.C)'a ortak kosanlar,

2 — Kin tutanlar,

t — Akrabahk baglarini savsaklayanlar,

4 — Kendini begenmislik ve büyüklük duygusunun alâmeti olarak elbisesini topuklarina kadar uzatanlar,

5 — Ana-babaya karsi gelenler.

6 — Devamli içki içenler.»

Ibni Hibban ile baskalarinin rivayetinde; Peygamber'imiz (S A.S) buyuruyor ki:

«— Su üc kimse cennete giremez:

1 — Devamli içki içenler

2 — Akrabalik baglarini savsaklayanlar

3 — Büyüye inananlar.»

Ibni Ebü Dünya ile Beyhaki'nin ve kisaltilmis olarak Imami Ahmed'in rivayetinde Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurduler:

"Bu ümmetin içinden öyleteri gelecektir ki, bunlar bir gece her insan gibi yiyip içip oynayacaklar, fakat maymun ve domuz kiligina girerek sabahlayacaklar, sarsintiya ugrayip
yerin altina geçecekler veya üzerlerine tas yagacaktir."

Halk «Dün gece filân ogullari yerin dibine batti, falan dünyâperestin evi alt üst oldu» diyecektir. Lût kavminin bazi kabileleri üzerine yagdigi gibi onlarin ve evlerinin üzerine de tas yagacaktir. Hz. Âd'in bir kisim kavmini kavuran kasirga gibi bir kasirgaya tutulacaklardir. Bu âfetlerin sebebi su günahlari islemeleridir:

1 — Devamli içki içmeleri,

2 — Erkeklerin ipekü elbise giymesi,

3 — Oyuncu ve sarkici ve kadinlar edinmeleri.

4 — Faiz alip vermeleri,

5 — Akrabalik haklarini savsaklamalari."

Hz. Cabir (R.A.) buyurur. «Bir haslet daha var ki, Cafer onu unutmustur. (Taberaninin El-Evsat'ta rivayetine göre) Bir gün biz toplanmis oturuyorken karsimiza Peygamberimiz (S.A.S.)
cikageldi ve bize söyle buyurdu:

«Ey müslümantar cemaati Allah (C.C)'dan korkunuz ve akrabalik haklarini gözetiniz, çünki mükâfati en çabuk veriien iyi amel, akrabalik hakkini gözetmektir.
Gaddarliktan sakinintz, çünki cezasi en çabuk verilen günah gaddarliktir, zulümdür. Ana - babaya karsi gelmekten, onlari yüzüsütü brrakmaktan sakininiz, çünki kokusu bin senelik mesafeden duyuldugu halde su kimseler. Cennetin kokusunu bile duyamazlar:

6 — Ana-babaya karsi gelenler, onlari yüzüstü birakanlar,

2 — Akrabalik haklarini savsaklayanlar,

3 — Yasli iken zina isleyenler,

4 — Büyüklük taslamak gayesi ile elbisesini yerlerde sürünecek sekilde uzatanlar, çunki büyüklük Allah (C.C)'a mahsustur.»

Isfehanî'nin rivayetine göre Cabir söyle demistir: Peygamber (S.A.S.)´imizin huzurunda oturuyorduk. O: «Akrabalik haklarini gözetmeyenler aramizda oturamazlar» dedi. Bunun üzerine bir delikanli ayaga kalkarak halkamizdan çikti ve bir teyzesine gitti, aralarinda bir kirginlik varmis, hemen orada delikanli teyzesinden afv diledi, teyzesi de onu afvettigini bildirdi, arkasindan delikanli yine aramiza katildi.
Bunun üzerine Peygamber'imiz (S.A.S.) «Aralarinda akrabalik hakkini çigneyen birisinin bulundugu topluluga Allah (C.C)`in rahmeti inmez» buyurdu.

Yukardaki hadîs, su rivayeti dogruluyor, buna göre bir gün ebu Hureyre (R.A.) Peygamber (S.A.S.)´imizden bahsederken «O, akrabalik baglarini çigneyenleri aramizdan çikarirdi» deyince orada bulunan bîr delikanli ayaga kalkti, hemen yillardan beri dargin yasadigi bir halasina gitti, onunla baristi.

Kadin yegenine davranisinin sebebini sorunca oglan da Ebû Hureyre (R.A.)'nin sözlerini anlatti, Kadin «Git, bu konuda ondan daha genis bilgi al» dedi, ogian gelip Ebû Hureyre (R.A.)'den daha genis bilgi isteyince o söyle dedi. «Çünki ben Peygamber`imizin (S.A.S.) söyle dedigini duydum: "Aralarinda akrabalik baglarini çigneyenlerin bulundugu kavimlere Allah (C.C)
rah­met göndermez."

Taberanî'nin (rahimehullah) naklettigine göre (Hadiste: "Süphesiz Melekler içlerinde akrabalik hakkina riâyet etmiyenler) bulunan bir kavmin üzerine inmezler." demistir.

(Taberanî'nin sahih senediyle) Âdem'den rivayetine göre söyle demistir: «Bir gün sabah namazindan sonra Ibni Mes'ud (R.A.) bir gurup arasinda oturuyordu, bir ara söyle dedigini duydum,

«Allah (C.C) askina, aramizda akrabalik baglarini koparanlar varsa kalkip çiksin. Cünki biz Rabb'imize dua etmek istiyoruz. Oysa ki, gökyüzü kapilan akrabalik baglarini çigneyenlerin yüzüne kapalidir.»

Buhârî ile Müslim'in bildirdigine göre Peygamberimiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Rahim, Ars'a asilidir ve kim beni gözetirse Allah (C.C) da onu gözetir, kim beni savsaklarsa Allah (C.C) da onu rahmetinden mahrum eder» der."

Hadisi Ebû Dâvûd'la Tirmizî de rivayet etmis, Tirmizî onun hakkinda: Hasen Sahih bir hadistir demistir. Fakat, sahihtir demesine itiraz edilerek Munkati oldugu söylenmistir. Mevsul rivayeti hakkinda Buhari hatadir demistir.

Abdurrahman Ibni Avf'in (R.A.) rivayetine göre Peygamber (S.A.S.)`imiz söyle buyuruyorken isittim demistir.

«— Ulu Allah (C.C) der ki, «Ben Allah'im, ben Rahman'im. Rahm´i yarattim ve ona kendi adimla ayni kökten türeyen bir isim verdim, onu gözeteni ben de gözetirim, onu çigneyeni ben de rahmetimden mahrum ederim.»

Imam-i Ahmed'in sahih senetle rivayetine göre: Peygamber'imiz (S. A.S.) buyuruyor ki:

"Faizin en katmerlisi, müslümanin irzina haksiz yere dil uzatmaktir. Rahm Allah (C.C)'in «Rahman» isminden türemis karsilikli bir kan yakinligidir. Bu yakinlik bagini çigneyenlere Allah (C.C) Cenneti haram eder."

Imam-i Ahmed'in kuvvetli iyi bir isnatla ve Ibni Ribba'nm Sahihinde rivayetine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Rahim, Allah (C.C)'in «Rahman» isminden türemis, karsilikli bir kan yakinligidir, O der ki, «Yâ Rabb'i! Beni çignediler, ya Rabb'i beni savsakladilar. Yâ Rabb'i, bana haksizlik ettiler. Yâ Rabb'i. Yâ Rabb'i...»

O böyle sikâyet edince Allah (C.C) ona söyle cevap verir: «seni gözeteni gözetmeme ve seni çigneyeni rahmetimden mahrum etmeme razi degil misin?» der.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Rahim, Arsa asili bir halkadir, keskin bir dil ile konusarak söyle der: Allah (C.C)'im! Beni gözeteni sen de gözet, beni çigneyeni de rahmetinden uzak tut.» Ulu Allah (C.C da ona söyle buyurur: Ben «Rahmans ve «Rahim»`im. Rahm'e kendi adimla ayni mastardan titreyen bir isim takdim, onu gözeteni gözetirim, onu çigneyeni ben de rahmetimden uzak tutarim.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Su üç sey Ars'a baglidir:

1 — Rahim, o der ki. «Allah (C.C)'im! Ben senin yanindayim, hiç bir zaman münasebeti kesmem.»

2 — Emanet, o da der ki, Allah (C.C)'im! Ben senin yanindayim, hiç bir zaman hiyanet etmem.»

3 — Nimet, o da, der ki, «Allah (C.C)'im! Ben de senin yanindayim, hiç nankörlük etmem.»

Beyzaz ile Beyhaki'nin rivayetinde
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Mühür Ars'in diregine asili durur. Rahim birisinden sikâyette bulundugu zaman ve kisi Allah (C.C)'in emirlerine karsi gelerek günah isledigi vakit, Allah (C.C) mührü göndererek kalbini mühürler, adam ondan sonra artik yaptigi hiç bir kötülügün farkina varmaz.»

Buhâri ile Müslim'in birlikte bildirdigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Allah (C.C)'a ve Âhiret Gününe inananlar, misafirlerini güzel agilasinlar: Allah (C.C)'a ve Âhiret Gününe inananlar, akrabalik baglarini gözetsinler. Allah (C.C)'a ve Âhiret Gününe inananlar, ya faydali (dogru) konussunlar, yahut sussunlar."

Yine Buhârî ile Müslim'in bildirdigine göre. Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Geçim imkânlarinin genistemesinl ve ömrünün uzun olmasini isteyenler, akrabalik baglarini gözetsinler.»

Ebû Hureyre (R.A.) buyurur: «Peygamber'imizin (S.A.S.) söyle dedigini duydum:

«Geçim yollarinin genislemesini ve ömrünün uzun olmasini arzu eden kimse, akrabalik baglarini gözetsin»

Bu Hadis-i Buhârî ve Tirmizî rivayet etmislerdir. Lâfzi sudur: Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurmuslardir:

«Soylarinizdan akrobaya yardim edeceginiz seyi ögrenin, çünki, akrabaya yardim, ailede muhabbet, malda zenginlik, ömürde ziyadedir.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Ömrünün uzun olmasini, geçim imkânlarinin genislemesini ve son nefeste imansiz can vermemeyi isteyen Allah (C.C)'dan korksun ve akrabalik baglarini gözetsin.»

Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Tevrat'ta der ki, rizkinin ve ömrünün artmasini dileyenler, akrabalik baglarini gözetsinler.»

Peygamberimiz (S.A.S.) buyurur ki:

«— Sadaka vermek ve akrabalik baglarini gözetmek sayesinde Allah (C.C) ömrü uzatir, son nefeste imansiz can vermsk tehlikesini uzaklastirir, istenmeyen ve korkulan ihtimallerden uzak kalmayi temin eder.»

Ebû Ya'lâ'nin (rahimehullah) iyi bir isnatla Hasan kabilesinden biri söyie der: «Bir gün Peygamber'imizin {S.A.S.) yanina vardim. Kendisi ashabindan birkaç kisi ile beraberdi. «Allah (C.C)'in Rasülü oldugunu ileri süren sen misin?» diye sordum. O. «Evet, benim» cevabini verdi. Bu cevabi üzerine O'na «Ya Rasûlallah, Allah (C.C) katinda en degerli amel nedir?» diye sordum. «Allah (C.C)a iman etmektir» dedi. «Ya Rasûlallah sonra arkasindan ne gelir» diye sordum. «Akraba baglarini gözetmek» diye cevap verdi.

Arkasindan «Ya Rasûlallah, Allah (C.C)'in en sevmedigi ameller hangileridir?» diye sordum. «Allah (C.C)'a ortak kosmaktir» dedi. «Ya Rasûlallah sonra?» dedim. «Akrabalik baglarini çignemektir» diye cevap verdi. «Yâ Rasûlallah, doha sonra?» diye sordum. «Iyiligi emrederek kötülükten ala-koymaktir» diye cevap buyurdular.

Buhâri ile Müslim'in birlikte naklettiklerine göre, seyahatlerinin bîrinde Peygamber'imizin (S.A.S.) önüne bir çöl bedevisi çikti, devesinin dizginini yahut yedegini tutarak «Yâ Rasûlallah. beni Cennete yaklastiran ve Cehennemden uzaklastiran amel nedir, söyie» dedi. Peygamber (S.A.V)'imiz bu soruya önce cevap vermeyerek arkadaslarinin yüzüne bakti ve «bu adam, gerçekten muvaffak oldu, yahut gerçekten dogru yola geldi» dedi. Cöl bedevisine Peygamber (S.A.V)'imiz «ne demistin» diye sordu. O da tekrarladi bunun üzerine Peygamber (S.A.V)'imiz çöl bedevisine su cevabi verdi. «Cehennemden uzaklasp Cennet'e yaklasmak istiyorsan varligina ortak kosmaksizin Allah (C.C)'a kulluk edeceksin, namazi dosdogru kilacaksin, malinin zekâtini vereceksin ve akrabalik baglarini gözeteceksin. Simdi devemin dizginini birak de yoluma devam edeyim» buyurdu.
Cöl bedevisi arkasisi dönerek yoluna koyulunca Peygamber (S.A.V)'imiz arkadaslarina «bu adam eger kendisine verdigim emirlere uyarsa Cennet'e girer» dedi.

Taberanî'nin güzel bir isnatla bildirdigine göre. Peygamber'imlz (S.A.S) söyie buyuruyor:

"Ulu Allah (C.C) dünyaya geldiklerinden beri kendilerine buguz ederek yüzlerine bakmadigi bir kavimle bir ülkeyi onarir ve geçim imkânlarini gelistirir."
Sahâbîler «Bu nesIL olur, yâ Rasûlallah» diye sorarlar. Peygamber'imiz (S.A.S.) bu soruya «Bu kavmin akrabalik baglarini gözetmeye yönelmesi sayesinde» diye cevap buyururlar.

Ahmed Ibni Hanbel'in (rahimehullah) güvenilir Raviler senediyle rivayet ettigine göre Peygamberimiz (S.A.S.) söyie buyuruyor:

«— Tatli huya ve müsamahaya sâhib olan kimse, dünya ve âhiretten en yararli payini, akrabalik baglarini gözetmeyi, iyi komsuluk ve huy güzelligi almis demektir. Bunlar ülkeleri kalkindirir ve ömürleri uzatir.»

Yalniz bu hadiste inkita vardir.
Ebu Seyh, Ibni Hibban ve Beyhâkî'nin {Allah (C.C) onlardan razi oisun) bildirdigine göre, Peygamber'imize (S.A.S.) «insanlarin en hayirlisi kimdir» diye sordular, Peygamber (S.A.S.)'imiz bu soruya «Allah (C.C)'dan en cok çekinenler, akrabalik baglarini en titiz sekilde gözetenler, dogruyu emredip egrilikten alakoyma görevine en fazla önem verenler» diye cevap buyurdular.

Taberanî ve Ibni Hibban'a göre, sahabîlerden Ebû Zerr (R.A) söyle der. «Dostum Rasûlallah, bana su iyi huylari edinmemi tavsiye etti:

1 — Bana, kendimden daha zenginlere degil, daha fakirlere bakmami tavsiye etti,

2 — Yoksullari sevmemi ve onlara yakinlik göstermemi tavsiye etti,

3 — Küsmüs olsan bile akrabalar arasinda akrabalik baglarini gözetmemi tavsiye etti»

4 — Allah (C.C) yolunda hiç bir kimsenin beni kinamasindan çekinmememi tavsiye etti,

5 — Aci da olsa gerçegi söylemekten geri durmamami tavsiye etti.

6 — Sik sik «la havle ve lâ kuvvete illâ billah» dememi tavsiye etti; çürki bu cümle, Cennet hazinelerinden biridir.»

Buhârî ile Müslim'in ve baskalarinin bildirdigine göre Peygamber (S.A.S.)'imizin eslerinden biri olan Hz. Meymune (R.A), Rasûlullah (S.A.S.)'a danismadan kendisine ait oian bir cariyeyi azad eder. Meymune (R.A)'nin nöbet günü gelince «yâ Rasûlallah (S.A.S.), ben cariyemi azad ettim» diye bildirir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) «Sen bunu yaptin mi?» diye sorar. Hz. Meymune (R.A) «Evet» diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber (S.A.S.)'imiz ona «Onu azad edecegine dayilarindan birine bcgislasaydin daha cok sevap kazanirdir.» diye buyurur.

Ibni Hibban ve Hakimin rivayet ettigine göre adamin biri bir gün Peygamber´imize (S.A.S.) gelerek «Büyük bir günah isledim, benim tevbem kabul edilir mi? diye sorar. Peygamber (S.A.S.)´imiz adama «Annen sag mi?» diye sorar, adam «Hayir» diye cevap verir. O zaman Peygamber (S.A.S.)´imiz «Peki, teyzen var mi?» diye sorar, adam «Evet, var» deyince. «O halde git ona iyilik et» buyurur.

Buhari ve baskalarinin bildirdigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Akrabalarindan gördügü yakinliga ayni yakinligi göstererek karsilik veren kimse, akrabalik baglarini gözetmis sayilmaz. Akrabalik baglarini gözeten kisi, arayi açan akrabalar ile münâsebetleri tazeleyen kimsedir."

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Sakin, eger baskalarindân iyilik görürsek biz de onlara karsi iyi davraniriz, bize haksizlik eden otursa, biz de mukabil bir hâksizlik ile onlardan öcümüzü aliriz, diyen beyinsizler güruhundan olmayiniz. Kendinizi baskalarindan gördügünüz iyilige iyilik ile cevap vermeye ve size yapilan haksizliklara baska bir haksizlikla cevap vermemeye alistiriniz.»

Müslim'in bildirdigine göre sahabelerden biri bir gün Peygamberimize (S.A.S.) gelerek der ki, «Yâ Rasülallah, benim bir kaç akrabam var. Ben bunlar ile olan baglarimi gözetiyorum, onlar ise aramizdaki akrabalik hakkini çigniyorlar. Ben onlara karsi iyi davraniyorum, onler bana karsi kötü hareket ediyorlar. Ben onlara karsi nezâket gösteriyorum, onlar bana kabalik gösteriyorlar- ne yapmami tavsiye edersiniz?»

Peygamber (S.A.S.)'imiz adama söyle cevap verdi: «Eger durum dedigin gibi ise, sen onlarin yüzüne kizgin kül serpiyorsun demektir, böyle davranmaya devam ettikçe onlara karsi Allah (C.C)'in destegini yaninda bulursun.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Sadakanin en faziletlisi, içinden düsmanlik besleyen bir akrabaya verilenidir.»

Bu hadis, yukarida gecen «akrabalik baglarini savsaklayanlara karsi yakinligi tazeleyenlerden bahseden hadisi teyid etmektedir.

Taberanî ve Hakim'in naklettiklerine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Su üç huy kimde bulunursa Allah (C.C) onu kolay bir hesaplasmadan sonra Cennete gönderir.»

Sahâbilerin «Bu huylar nelerdir?» diye sormalari üzerine Peygamber'imiz (S.A.S.) su cevabi buyurdular:

1 — Eger sana vermeyene sen verirsen,

2 — Akrabalik baglarini çigneyenlere yakinlik göstermeye devam edersen.

3 — Sana karsi haksiz davrananlarin kusurlarini bagislarsan, bu üç huyun sahibi isen, Allah (C.C) seni Cennete koyar.»

Ahmed Ibni Hanbel'in (rahimehullah) naklettigine göre Ukbe Bin Âmir (R.A.) der ki, «Bir gün Peygamber (S.A.V)imiz ile karsilastim, elini tutarak «Yâ Rasûlallah (S.A.V), bana en faziletli amellerin hangileri oldugunu söyle» dedim. O bana söyle cevap verdi. «Ya Ukbe, aranizdaki akrabalik baglarini çigneyenlere yakinlik göstermeye devam et, sana vermeyene sen ver, ve sana haksizlik edenin kusurunu bagisla.»

Hakim'in rivayetine göre. Peygamber (S.A.V)'imiz sözünü söyle bitirir; «Dinle, ömrünün uzun olmasini ve geçim imkânlarinin genislemesini isteyenler, akrabalik haklarini gözetsinler.»

Taberaninin rivayet ettigine göre, Peygamber'imiz (S.A.S.) bir sahâbiye söyle buyurdu:

«Dinle, dünya ve Âhiretin en soylu huylarini sana söyleyeyim mi: Aranizdaki akrabalik baglarini çigneyenlere yakinlik göstermen, elini bos çevirenlere senin vermen, sana karsi haksizlik edeni bagislamanda.»

Yine Taberâni'nin baska bir rivayetine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurmustur:

«— Faziletlerin en üstünü aranizdaki akrabalik baglarini çigneyenlere yakinlik göstermeye devam etmen, seni bos çevirene vermen, sana karsi çirkin ve incitici söz kullananlarin kabaligini bagislamandir.»

Beyzaz'in rivayetine göre: "Size, Allah (C.C)'in dereceleri ne ile yükselttigini göstereyim mi?" demis.

Yine Taberâni'nin rivayetine göre ise söyle buyurmustur:

«— Dinleyin, Allah (C.C)'in ülkelere seref bagislamasina ve kullarin derecelerini yükseltmesine vesile olan huylari size bildireyim mi:

Ashâb. «Bildir Yâ Rasûlallah. (S.A.S.)» dediler.

«1 — Sana kaba davranani hos görmen,

2 — Sana Haksizlik edenlerin kusurlarini bagislaman.

3 — Sana vermeyene vermen.

4 — Akrabalik baglarini çigneyenlere yakinlik göstermendir.» buyurdular.

Ibni Mâce'nin rivayet ettigine göre, Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

«— Sevabi en erken verilecek olan iyilikler, ana - babaya iyilik ve akrabalik baglarini gözetmektir. Buna karsilik ilk cezasi verilecek olan kötülükler de basta ana - baba olmak üzere baskalarina karsi haksiz davranmak ve akrabalik baglarini çignemektir.»



Taberanî'nin rivayet ettigine göre Peygamber´imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Âhirete ait olani sakli tutmak üzere cezasi öne alinarak dünyada iken verilmeye en lâyik kötülükler, akrabalik baglarini çignemek, emanete karsi hainlik etmek, ve yalan söylemektir.

Buna karsilik sevabi en erken verilecek iyilik de akrabalik baglarini gözetmektir. Oyle ki, bir âilenin mensuplari hep fasik olurlar da akrabalik baglarim gözetmek sartiyle mallarinin çogaimasmi isterler ve sayilari çogalir."

 


* BENZER KONULAR

Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]