* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: BEBEĞİNİZİN 0-1 YAŞ ARASI GELİŞİMİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER NELERDİR  (Okunma sayısı 809 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
BEBEĞİNİZİN 0-1 YAŞ ARASI GELİŞİMİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER NELERDİR?

01) BİR AYLIKKEN: Bu ayda bebeğinizin çoğu hareketleri reflekslere dayalıdır. Kollarını ve bacaklarını dışarı doğru ittirir.Yumruklarını ağzına götürür ve emer. Ancak başını hâlâ tutamamaktadır.

02) İKİ AYLIKKEN: Devamlı kıvrık duran bacaklarını ve ellerini açmaya ve hareket ettirmeye başlar.
       Bir nesneyi birkaç saniye için tutabilir.

03) ÜÇ AYLIKKEN: Kollarını kullanmaya başlar. Karın üstü yatarken kafasını ve göğsünü kaldırabilir.
     Tekmeler. Gülümsemeye ve sesler çıkartmaya başlar. 

04) DÖRT AYLIKKEN: Vücudun üst kısmı ve kollar güçlenmiştir. Başını rahatlıkla dik tutabilir,
      istediği yöne çevirebilir. Destekle oturabilir. Nesneleri tutabilir ve seslere tepki verir.

05) BEŞ AYLIKKEN: Sırt üsütü yatarken ayaklarını ağzına götürebilir. Yuvarlanır.
      Etrafında olup bitenleri gözleriyle izler ve eşyaları kendiliğinden alabilir.

06) ALTI AYLIKKEN: Yerde rahatlıkla yuvarlanabilir. Kişileri ayırtetmeye başlar.
      Yavaş yavaş emekleyebilir. Diş çıkartmaya başlar.

07) YEDİ AYLIKKEN: Kısa süreli de olsa desteksiz oturabilir. Her şeyi ağzına götürür.
      Nesneleri birbirine vurur ve oyuncaklarını bir elinden diğerine geçirebilir. Destekle ayakta durabilir. 

08) SEKİZ AYLIKKEN: Emeklemeye başlar. Eşyaları atabilir ve düşeni arar.
      Bazı basit kelimeleri söyleyebilir. Yardımla ayağa kalkabilir ve kendi kendine oturabilir. 
09) DOKUZ AYLIKKEN: Destekle ayakta durup yürümeye başlayabilir.

      Çok küçük nesneleri bile yere düşürüp, bulabilir. Oyuncakları  iç içe sokup çıkarabilir.

10) ON AYLIKKEN: Yardım almadan atağa kalkabilir. Eşyalara tutunarak yürür.
     Kendi kendine kalkabilir ve oturabilir. İşittiği sözleri tekrarlar ve kendine söylenenleri biraz biraz anlamaya başlar.

11) ONBİR AYLIKKEN: Elinden tutulunca kendi kendine yürüyebilir. Bir kaç kelime konuşabilir.
      Kapıyı açıp kapayabilir. Düşürdüğü birşeyi eğilip alabilir.

12) ONİKİ AYLIKKEN: Artık kendi başına yürüyebilir. (Kaynak: Akşam / inci. Pınar Aydın)
İlk defa anne olanların yukarıdaki bilgileri anne olmadan önce gözden geçirmesinde büyük yararlar vardır.

Ayrıca aşağıda belirteceğimiz önerileri de dikkate almalıdırlar.

- Bebekler; annelerinin zamanını ve ilgi duyma ihtiyaçlarını başkalarıyla paylaşmak istemezler. Onlar fiziki bakımdan da
annelerine yakın olmayı yeğlerler. Annelerinden ayrı kalmak onlar için panikleme sıkıntısı yaşamalarına sebep olur.

- Bu dönemde bebekler, oturabilme ve emekleyebilme alışkanlığı ve canlılığı gösterebilirler. Onlar, yeni yeni sesleri
taklid etmeye çalışırlar. Günde sekiz ila onaltı saat sürecinde uyurlar. Onlar, neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar
verebilecek çağda değillerdir henüz.

- Yeni yürümeye başlıyan çocuğunuzun güvenliğini sağlayın. Evlerinizi çocuğunuza uygun hale sokun. Odaların içindeki
ilgi çekici şeyleri, aletleri, elektrikli fişleri, ipleri, kimyevi maddeleri, sabun ve deterjanları, ilaç vs..leri ortalıktan kaldırın.

- Katı yiyeceklerle beslemeye başlıyacağınızda çok dikkatli beslenme gerekecektir. Bebekleri beslerken "tıkabasa"
usulüne başvurmayın. Onları daime küçük lokmalarla besleneye özen gösterin. Bu çağdaki çocukların kuruyemiş gibi

yiyecekler yemelerine asla izin vermeyin. Nefes borularına ve çiğerlerine zararlar verdirecek yiyecek türlerinden sakındırın.
- Bebeklerinize "yürüteç" kullandırmayı iyi bir marifet sanmayın.

- Çocuğunuzu kendinden büyük çocuklarla oynarken çok iyi denetleyin. Büyük çocuklar bazen küçüklerini ısırma,
itme, kakalama vs. gibi darbelere yönelebiliyorlar.

- Evlerinizdeki kolay kırılabilir cinsten eşyalarınızı ortalıktan kaldırın.

- Ne evde, ne otomobilde, ne de herhangi bir yerde bu çağdaki çocuğunuzu sakın yalnız bırakmaya kalkışmayın.

- Çocuğunuzun bezini değiştirmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca çocuğunuzun bezini değiştiriken,
şefkatli bir dokunuşla hareket edin. Bezlerini güvenli ve dikkatli değiştirin.


İKİ  YAŞINA  GİRMİŞ  ÇOCUĞUNUZU  NASIL  EĞİTMELİSİNİZ?

- Bu dönem çocukları işbirliği yapmayı bilmezler. Genellikle öfkelidirler. Bazıları bağırtılıdırlar. Bazen bağımsızlığı,
bazense aksini isterler. Söylemlerinden daha fazlasını anlayabildikleri olur.

- Bu dönemin çocuklarının bazılarının tuvalet alışkanlığı vardır ama bazılarının da yoktur. ONların iştah dereceleri
değişiktir. Taklitçilikten hoşlanırlar.

- Kendilerinden yetişkin olanlar, bu çağdakilere tepki gösterdiklerinde, onlar hemen çareyi ağlamak ve mızırtılı
olmakta bulurlar.

- Su ile oynamayı çok sevip, bundan çok hoşlanırlar.

- En haber anlamaz, söz dinlemez, sanki herşeye güçleri yeter gibi haller sergileme dönemleridir bu dönem onlar için.

- İki yaşındaki çocukları ancak yeterince anneleri ve babaları sevebilirler. O halde onları içtenlikle sevin ve kendinizi
de onlara sevdirin. Onları okşayın ve bağrınıza basın.

- İki yaşındaki çocuğunuzun tepinen, haykıran, yatağa ve de yastığa vuran, yerlerde yuvarlanan, surat asan,
"kızdım-kızarım" gibi sözler sarfedebilen, homurdanmayı dahi becerebilen, evde bazı şeyleri tekmeleyen,
oyuncaklarını parçalayan, kıran, döken, bol bol kağıt karalayan, kızgın, yüksek sesle konuşmayı seçen, etrafa
zarar vercek oyuncaklarla oynamayı illa isteyen birisi olduğunu unutmayın.

Öyleyse bütün bunları eğitimle ortadan kaldırma çabasında olun.
- İki yaşındaki çocuğunuzun "tuvalet eğitimi" ile alakalı bir takım prensipleri planlı bir şekilde uygulamaya başlamanız
icab etmektedir.

- Tuvaleti kullandırabilme alışkanlığını kazandırmaya teşvik olması bakımından ona çeşitli hediyeler ve ödüller verin.

- Çocuğunuzun üsütünde hiçbir zaman "güç gösterisi"nde bulunmayın.

- Bu çağdaki çocuğunuzdan hemencecik netice verecek işler beklemeyin.

- Bu çağdaki çocuğunuz altına kaçırdığında hemen ona bağırıp çağırmayın. Bu  halini olağanlıkla nitelendirin.

- Çocuğunuza, vücudunun kendisi için çok önemli olduğunu iyice anlatın.

- Çocuğunuzun güvenliğini sağlamak için, evinizde ve onun bulunabileceği her yerde ona zararlı olabileceğine
inandığınız her şeyden onu koruyun ve kendisine güvenlilik hissini verin.

-Çocuğunuzun günlük bakımını ihmal etmeyin. Onun hem kendi ve hem de sizin için bütün eşyalardan da,
diğer canlılardan da önemli olduğunu belirtin ve onu buna göre olgunlaştırın, büyütün ve yetiştirin.

- Çocuğunuzu teknik ve merkezi yetiştirme kurs ve ocaklarından, ilmi metodlardan ve kültürel etkinliklerden de
istifade ettirebilmenin yollarına başvurmayı gözardı etmeyin.


ÇOCUKLARIN  KİŞİLİK  GELİŞMELERİ  İÇİN  NELER  YAPILMALI?

Çocukların "kişilik gelişmeleri ve sağlıklı yetiştirilmeleri" nasıl olmalıdır?

- Kişilik gelişimi yönünden en önemli dönem, ruh sağlığının temellerinin atıldığı 0-6 yaş arasıdır. Hayatının bu devresini yeterli
ilgi ve sevgiden mahrum geçirmiş çocukların, yetişkinlik yıllarında ruhi açıdan bazı dengesizlikler gösterme ihtimali büyüktür.

- Aslında çocuğun ruh sağlığı hamilelik öncesine dayanır. Anne ve baba adayının birbirini seven, anlayışla yaklaşan çift
olmaları önemlidir. Anne-baba, çocuk yetiştirmeye istekli ve gerekli şartlara sahip olmalıdır. Ayrıca çocukların cinsi eğitim,
güven duygusu, ailede yeri olma, sevgi, ilgi, şefkat ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamada mes'uliyet hissi taşımalıdırlar.

- Çocuk, anne-babayı taklit ederek, özdeşleşerek kişiliğini oluşturur. Kız çocuk anneye, erkek çocuk babaya benzemeye
çabası içindedir. Bu bakımdan anne ve babanın her yönden çocuğa örnek olması gerekir. Ebeveynler, birbirlerine ve
çocuklarına karşı, tavır ve davranışlarının, tepki ve sözlerinin çocuğa model olduğunu bilmelidirler. Çocuğa yapılacak
nasihatlerden ziyade beğenilecek tavırlar yarar sağlar.

- Anne ve babanın hoşgörü içinde otorite sahibi olmaları gerekir. Korkutarak eğitmek, dövmek, yalan söylemek, hakarette
bulunmak, çocuklarda kişilik bozukluklarına sebep olur. Çocuklukları mutluluk içinde geçmiş yetişkinler, çevrelerine
mutluluk dağıtırlar.

- Anne-baba kendi aralarında sevgi ve saygıya dayanan bir ilişki kurmalıdırlar. Çocukların yanında kavgaya dönüşen
tartışmalardan kaçınmalıdırlar. Kavga ve geçimsizlikler çocukların ruh sağlığını olumsuz etkiler.

- Çocuklar anneye bağlı olarak doğar. bu yüzden, iki üç yaşını tamamlayıncaya kadar anne çocuğun yanında olmalıdır.

Çalışmak zorunda olan anne, çocuğunu bırakacak kişiyi ve yeri seçerken dikkat göstermelidir.

- Anne sütü, çocuklar için vazgeçilmez gıdadır. İki yaşını dolduruncaya kadar anne sütü ile beslenen çocukların kişilik
temelleri iyi atılmış demektir.

- Çocuk eğitimi konusunda anne-babalar bilgi sahibi olmalıdırlar. Aslında anne-babalık her anne-babanın içine yerleştirilmiş
hasletlerdir. Burada önemli olan çocuk terbiyesinde büyük yanlışlıklar yapmamaktır.

- İlk yaşlarda çocuklara yapılan yardımlar, yaşları ilerledikçe, yavaş yavaş azaltılmalıdır.

Her türlü ihtiyacının karşılanmasına alışılan çocuk, yaşı ne olursa olsun çocuk kalır.. Kendine güven duygusu gelişmez.

- Kişilik gelişiminde önemli prensiplerden biri "iyi ve uygun davranışlara ilişkin yetenek ve becerilerini geliştirmesinde destek,
yanlış ve uygunsuz hareketlerine köstek" olmaktır. Burada, azar, ve kaba muameleden çok, övgü ve teşvike yer verilmelidir.

Çocuğumuz, güzel bir davranış gösterdiğinde, başarılı olduğunda, memnuniyetimizi ve sevgimi belli etmeliyiz.

- Çocuklar arasında küçük-büyük, kız-erkek ayrım yapılmamalı, hepsine aynı sevgi ve ilgi gösterilmelidir.

- Çocuklar kendi cinsiyetlerine uygun yetiştirilmelidirler.

- Anne-baba, aşırı baskıdan kaçınmalıdır. Sürekli aşağılanan veya arkadaşları ile kıyaslanan, ailede yer ve değer verilmeyen
çocuğun içine kapanması beklenen bir durumdur.

- Yine ailenin çelişkili davranışları da çocuğun çekingen olmasına sebep olabilir. Çocuğu bir dakika önce öpüp sevmek,
okşamak ve hemen sonra kızmak, çocuğun kendisi karşısında anlayışlı davranmamak onu ürkek, çekingen yapar.

- Anne-babanın çocuğun eğitiminde fikir birliği etmeleri gerekir. Birinin kızdığı tavıra diğeri övgü yağdırırsa veya hoşgörürse,
bu çelişkili tutum çocuğu ruhen dengesiz yapar. Hatta çocuk kimi zaman bu çelişkileri kullanır.

- Anne-babanın, çocuğu diğer kardeşleri veya arkadaşları ile sürekli kıyas etmeleri de aşağılık duygusuna yol açan bir
tutumdur. Bu sözler teşvik edici omaktan çok, çocuğa eksiklik duyguları aşılayıcı mahiyettedir.

- Çocuğa oyun yeri ve serbestliğinin sağlanması önemlidir. Çocuk, oyun ile öğrenmeye başlar, çeşitli oyunlarla bilgi ve
becerisini arttırır. Oyun, çocuğun zihnini konuşma ve bir iş ortaya çıkarma yeteneklerini geliştirir. Uyum içinde insanlarla
ilişki kurmayı ve yardımlaşmayı öğretir.

- Huzurlu ve mutlu ailelerde büyüyen çocuklar kendine güvenli ve mutlu insanlar olurlar.

Çocuklarımıza gerekli ilgi, sevgi ve şefkati göstermeliyiz.


BEBEĞİNİZİN  DÜZENLİ  BİR  UYKU  ÇEKMESİ  İÇİN  NE  YAPMALISINIZ?

- Bebeğiniz gece uykudan sık sık uyanırsa; gerginleşmemeye gayret edin. Sinirlerinize hakim olun. Eşinizle birlikte
  düşünün ve ne yapmanız gerektiğine daha önceden karar verin.

- Bazen de bebeğinizi yanınıza alın, ona güzel şeyleri fısıldayın. Ona sevginizden, kendisinden yana olduğunuzdan bahsedin.
- Bebeğiniz açken uyumaz, onu doyurun.

- Bebeğinizin nasıl olsa gecenin belli saatlerinde uyanıp sizi de uyandıracağını dikkate alarak gündüzün ilk fırsatta uyumaya
  çakışın. Uyku konusunda kendinizi küçük ayrıcalıklarla takviye yoluna gidin.

- Belki beş-altı ay kendi odanızda yatırıp uyuttuktan sonra, artık bebeğinizi odanızdan ayırmak için uygun olan zaman dilimi
  sizin için başlıyor demektir. Ona başka bir yer bulun.

- Bebeğinizi yatırıp uyutmak istediğinizde bazen kendiniz de onunla birlikte yanına kıvrılarak uyumayı deneyin, yani birlikte
   bir güzel uyku çekin.

- Bebeğinizin kendine has bir uyku ritmi varsa mümkünse onu uygulamaya bakın. Kendi programınızı onunkine uydurmaya
  çalışın.

- Uzun süreli uyku ile onu tanıştırmanız, onu uykuya varmadan önce, yıkamakla, karnını doyurmakla ve bunu günün belli
  saatlerinde yapmakla mümkün olur.

- Bebeğinizi, büyüdükçe daha fazla "uykucu" yapma yerine ona dengeli, ölçülü "uyku çekme" alışkanlığı kazandırın.

- Bebeğiniz uyuduğu sırada ondan ağlar gibi bir ses duyduğunuzda, onu hemen kucağınıza almayın. Ağladığının gerçek
  olduğunu anladığınız zaman onu kuçağınıza alın.


 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]