* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ebeveyn-Çocuk İlişkisi  (Okunma sayısı 752 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7643
Ebeveyn-Çocuk İlişkisi
« : Ocak 24, 2025, 08:09:23 ÖÖ »


Ebeveyn Çocuk İlişkisi

Bilindiği üzere insan kişiliğinin oluşmasının en kritik dönemi aile içinde geçer. Özellikle 0-6 yaşta kişiliğin üçte ikisi oluşur. Başka hiçbir kurum ve kuruluşun sağlıklı şekilde veremeyeceği ruhsal formasyon ailede kazanılır. Bu dönemde aileden gördüğü muamele, çocuğun dünya algısını belirler. Zira (özellikle) anne, çocuk için dünyayı temsil etmektedir. İhtiyaçları zamanında ve sevgiyle karşılanmışsa, ağladığı ve güven istediği zaman kucaklanmışsa yani sevgi dolu, güven veren ve destekleyici bir yaklaşım gösterilmişse, onun değerli olduğu hissettirilip sağlıklı iletişim kurulmuşsa; çocuk da aileye, dolayısıyla insanlara güvenmeyi öğrenecek ve ruhsal gelişimi daha sağlıklı olacaktır.

Ana Babanın çocukla sağlıklı bir iletişim kurabilmesi;

*Çocuğa güven duygusunu aşılar.

* Grup içinde dengeli bir üye olmasını sağlar. Sosyalleşmesine yardımcı olur.

* Sosyal uyum konusunda karşılaştığı zorlukları çözümler.

*Yeteneklerini uyarır ve geliştirir.

*Çocuğun yetişkin olduğunda toplumsal rollerini başarı ile ifa etmesinin zeminini hazırlar.

*Birey hem çocukluğunda hem de yetişkinlik döneminde sağlıklı iletişim kurabilme becerisi kazanmasını sağlar.

Genel olarak anne baba yaklaşımları üç grupta incelenebilir;

1- Denetleyici yaklaşım

2- Destekleyici yaklaşım

3- Pasif yaklaşım

1-Denetleyici Yaklaşım:

Çocuğun tutum ve davranışlarını değiştirmeyi amaçlar. Tehdit ve fizyolojik şiddet ya da küsüp sevgiyi esirgeme, iletişimi kesme vb. İkisinde de çocuk alacağı tepkiyi kestiremez. Yanlış ve doğru tutum ve davranışı ayırt edemez. Kaygılı bir belirsizlik içinde aşırı isyankâr veya aşırı itaatkar olur. Bazen ikisi de görülür.

2- Destekleyici Yaklaşım:

Çocuğun benliğini onaylayan davranışlardır. Yakın ilgi göstermek, sözle veya dokunarak sevgi göstermek, ortak faaliyetlerde bulunmak gibi…
Araştırmalara göre;

Anne - babalar denetlemek için iknayı kullanır ve destekleyici tutumu benimserse:

Çocuk sağlıklı bir psiko - sosyal gelişim gösterir ve ana - babanın beklentilerine daha olumlu karşılık verir. Çocuk zeka ve kişilik özellikleriyle diğer çocuklardan hatta kardeşlerinden farklı, kendine özgü, bağımsız biridir ön kabulüyle hareket eden anne babaların bir başka deyişle destekleyici yaklaşımı seçen ve ikna yoluyla denetleyen aileyi oluşturan anne babaların çocukları ,, ebeveynlerinin , duygu, düşünce ve beklentilerini neden-sonuçlarıyla bilir. Dolayısıyla yanlış ve doğruyu en iyi şekilde öğrenir. Çocuk hem seçimlerinde özgürdür, hem de ana-babasına danışabilir. İlişkiler, bu tür ailelerde Yetişkin - yetişkin ilişkisine benzer. Bu ortamda çocuk ana-babasının beklentisinin ne olacağını da bilir, aşağılanıp alay edilmeyeceğini de…

3- Pasif Yaklaşım:

Çocuğun davranışı karşısında "ilgisiz ve kayıtsız" davranış sergileyen ana-baba modeli söz konusudur. Bu tutum çocuğun, öğretmene ve arkadaşlarına olumsuz davranmasına, eşyalara zarar vermesine sebep olabilir. Bu tutumlarıyla çocuk gerçekte pasif tutumları aktive etmek istemekte ve adeta "bana bak beni gör" demektedir..

Bu tip ana-baba, hoşgörüyle, boş vermeyi birbirine karıştırır. Çocuğa sınırsız haklar tanınır ama nerde durması gerektiği belirlenmez.

Okul Öncesi Gelişim Dönemlerinde İletişim

İletişim alıcı ve kaynak arasındaki mesaj alışverişi olarak tanımlanır kısaca. İletişimin gerçekleşmesi sözlü ve sözsüz araçların kullanımına bağlıdır. Sözlü olan dil ile ifade ettiklerimizdir. Sözsüz olan araç ise beden dilimiz, ses tonumuz, jest ve mimiklerimizdir.Bilinmelidir ki iletişimde sözsün etkisi sadece %7 ''dir. Buna mukabil ses tonun etkisi %38, beden dilin etkisi ise% 55''tir.Yani ne söylediğimizden daha nasıl söylediğimiz, iletişim sırasında nasıl davrandığımız etkilidir. Bu kısa hatırlatmadan sonra okul öncesi çocuğun gelişim dönem özellikleri ve bu dönemde iletişimde nasıl bir tutum sergilenmesi üzerinde duralım:

Bebeklik Dönemi:

0-2 Yaş döneminde çocuğun beslenmesi, bakımı, "dokunulması", ihtiyaçlarının giderilmesi, ağladığında sakinleştirilmesi, ilgi gösterilmesi ve bunların gerektiği gibi yerine getirilmesi güven duygusu açısından önemlidir. .Bebek, 0-2 yaş döneminde güven duygusunu oluşturabilirse ileride sağlam ilişkiler oluşturabilir.

Bu dönemde bebekle kurulacak iletişim ona dokunmak, yumuşak ses tonuyla onunla konuşmak, dönemine uygun oyun oynatmak şeklinde olabilir.

2.5 Yaş Dönemi

Bu yaş dönemi, gelişimin en büyük kriz dönemlerinden biri olarak kabul edilir. Bu zorlu dönemde çocuk dengesiz, olumsuz, kararsız ve isyankârdır. Büyüklerinin sözlerini dinlemez, hatta tersini yapar, eylemleri kısıtlandığında öfkelenir, çevresinden yardım istemez, kendi başına başarmayı amaçlar. Bu dönem her çocukta görülebilen doğal bir geçiş evresidir. Ancak bu evrede oluşan saplantılar ve aşırı gerginlikler, ileriki yıllarda inatçılık ve direnç belirtileri şekline de dönüşebilir. Bu yaşta çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:

Günaydın dendiğinde Günaymadı cevabının verilebildiği bu olumsuzluk evresinde çocuklar, başkalarıyla paylaşma konusunda zorlanacak ve rekabet duygusu yaşayacaklardır. Diğerleri üzerinde otorite kurmaya çalışırken, bir yandan da bağımsız olmayı isteyecekler, bir yandan da yetişkinlerin onayına ihtiyaç duyacaklardır. Zaman zaman otoriteye öfke ve terslikle karşı çıkılan bu dönemde çocukların olumsuz davranışlarını görmezden gelmek, kısa bir süre ilgisiz kalmak, tartışmaya girmemek, sürtüşmemek, bir başka etkinliğe yöneltmek ve bu arada sizlerinde başka bir şeyle meşgul olması gerekmektedir. Ancak olumsuz davranışı bittiğinde ilgilenmek en doğrusu olacaktır.

Hırçınlaştıkları, olumsuzlaştıkları, öfke nöbeti geçirdikleri dönemlerde sakin ve sabırlı bir tutum izlenmelidir. Anne babalar böyle bir zamanda tüm dikkatlerini çocukları üzerinde yoğunlaştırıp, göz kontağı kurarak, kabul belirtisini beden diliyle de ifade etmelidir. Ciddi bir yüz ifadesi takınıp, çocuğa yaklaşıp onu dinlemek en doğrusudur. Kararlı bir ses tonuyla konuşmak gereklidir. Unutulmaması gereken bu kriz döneminin gelişimin normal bir evresi olduğu ve geçici olduğudur.

3 Yaş Dönemi

3 yaşındaki çocuk artık çevresinde kendisinden bağımsız bir dünyanın varlığını ve kendisinin o dünya içinde bir birey olduğunu kabul etmiştir. Bu evrede çocuk kendine özel ayrı bir benlik ve cinsiyet duygusu geliştirmeye başlar. 3-4 yaşlarında çocuklar, grup halinde oynamaya, oynarken birbirleriyle konuşmaya ve grup içinde oynamak istediklerini seçmeye başlarlar. En çok rastlanan ortak davranış, birbirlerini seyretme ve konuşmadır. Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir?

Çocuklar bu dönemde yetişkinlerden çok yaşıtlarıyla konuşmak isteyeceklerdir. Bu sebeple diğer çocuklarla bir arada olabilecekleri ortamlar hazırlanmalıdır. Bu dil gelişimi için de faydalı olacaktır. Çocukların zaman içerisinde bağımsızlıklarını öğrenebilmeleri için kendi kendilerine yetmelerine ortam hazırlamak gereklidir. Kararlarına saygı duyulmalıdır. Bu nedenle tartışma ve sürtüşmelerden kaçınılmalıdır.
Birlikte gidilen kitapçıdan kitabını kendi başına seçmesine izin verilmelidir.

Düzen alışkanlığının kazandırılması için ""Oyuncakların dağılmış, istersen birlikte toplayalım" diyerek teşvik edilmelidir. Ardından başarısı takdir edilmelidir.

4 Yaş Dönemi

4 yaş çocuğu isteklerinin anında yerine getirilmemesini anlayışla karşılamayı öğrenmeye başlar. O artık kendi dışındaki dünyanın kuralları olduğunu, başkalarının hak ve istekleri olduğunu görür ve beklemeyi öğrenir. 4 yaş çocuğu değişken bir görünüm sergiler. Genellikle yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızdır. Sorgu çağı 4 yaşında en yüksek düzeye ulaşır. Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir?

Bu dönemde çocuklarla konuşurken tam ve düzgün cümleler kurmaya özen göstermek gerekir. Çocukların sorgu çağını yaşadıklarının bilincinde olarak tüm sorularını sabırla yanıtlamak gerekir. Onlar dış dünyayı biz büyüklerin aracılığıyla öğreneceklerdir. Bütün bunları yapabilmek için çocuğa zenginleştirilmiş bir yakın çevre ortamı sunulmalıdır. Bu da evde oturup televizyon seyretmekle değil, birlikte yürüyüş, tiyatro, sinema, müze, konser, maç gibi farklı türdeki ortak etkinliklerle mümkün olur.

5 Yaş Dönemi

Daha bilgili ve olgun bir birey görünümünde olan 5 yaş çocuğu, çevresine karşı dostça bir yaklaşım içerisindedir. En belirgin özellikleri arasında, yeterli ve dengeli oluşu gelmektedir. 4 yaş çocuğu, yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızken 5 yaş çocuğu başladığını bitirmeyi sever. Artık daha çabuk karar verir. Kas hakimiyeti gelişmiştir, düzenli cümleleriyle insanlarla olan kişisel ve sosyal ilişkileri artmıştır. Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir?

Anne babalar bu dönemde çocukların sorularına bıkmadan cevap verip, olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatırlarsa, hem çocukların sözcük bilgisini artırmış hem merak duygularını tatmin etmiş hem de olayları birbirine bağlamalarına yardım etmiş olurlar.

Son olarak; Çocuğun ilk altı yılı, bireyin gelişiminin temel taşlarını oluşturması, temel bilgi ve becerilerin bu erken gelişim yıllarında kazanılması nedeniyle büyük önem taşır. Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır. Çocuk, 0-6 yaş döneminde, yaşaması ve yaşama umutla, mutlulukla bakması gereken en önemli şeyi öğreniyor: Sevgiyi… Çocuk bu dönemde, ilerde kendisine başarı getirecek çok önemli bir şeyi yaşayarak öğreniyor: Özgüveni… Çocuk bu dönemde, ileride kendisine yardımcı olacak önemli bir şeyi keşfediyor: Yeteneklerini… Çocuk bu dönemde, kendi yaşıtlarıyla birlikte olabilmesini sağlayan çok önemli bir yeteneğini geliştiriyor: Paylaşmayı… Çocuk bu dönemde, kendisi için gerekli olan bir özelliğini geliştiriyor: Cesaretli olmayı… Çocuk bu dönemde, mutluluğu adına bir şey öğreniyor: İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmayı…

Kaynak: Rukiye KARAKÖSE-Ergenlerle Etkili İletişim

Şaban KARAKÖSE, Rukiye KARAKÖSE-Çocuk Eğitiminde Babanın Rolü

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Ali Nayer- Albümleri - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 02:28:17 ÖS]


Erşan Ertekin - Yüce Allah'ım _ Güle Benzer - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 01:58:19 ÖS]


Hasan Hüseyin - El-Melik - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 01:40:29 ÖS]


Biz İşin Dedikodusundayız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:19:49 ÖÖ]


İnanmak Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:14:13 ÖÖ]


Hakiki Dostun Mükâfatı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:10:13 ÖÖ]


Mi’rac Hadisesi - Ahireti nebevî temaşa 7 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:01:46 ÖÖ]


Her Can Ölümü Tadacaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:51:41 ÖÖ]


Cihâda Hazırlanmak Da Bir İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:43:35 ÖÖ]


İlahi Dinle - Karma - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:10 ÖS]


2025 - Karma İlahiler - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:38:59 ÖS]


Modern Yalnızlık ve Camiler Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:35:21 ÖS]


Gariplere Müjdeler Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:32:08 ÖS]


Hanımlara En Çok Ne Yakışır Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:28:36 ÖS]


Saygı Sevgiyi Ayakta Tutan Harçtır Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:26:09 ÖS]


Her İnsan Karar Plan Program Sahibi Olmalıdır Gönderen: KOYLU
[Dün, 10:42:34 ÖÖ]


İnsan Zayıf Yaratılmıştır Gönderen: KOYLU
[Dün, 10:37:41 ÖÖ]


Günümüzde Ahlaki Çöküntü Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:58:10 ÖÖ]


Mi’rac Hadisesi - Ahireti nebevî temaşa 6 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:52:14 ÖÖ]


Namazın Hayatı Şekillendirmesini Engelleyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:44:42 ÖÖ]