www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET GENEL => KUR'ANI KERİM => Ayet'i Kerimeler => Konuyu başlatan: webtasarim - Kasım 18, 2024, 08:40:50 ÖÖ
-
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)
İbllis Şeytan ve Tağut'la İlgili Ayetler
Meleklere: “Âdem'e secde edin” demiştik, hemen secde ettiler. Yalnız iblis diretti, böbürlendi, inkarcılardan oldu.[1]
Sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: “Âdeme secde edin!” dedik, hepsi secde ettiler. Yalnız iblis etmedi. O secde edenlerden olmadı.[2]
(Allah) buyurdu: “Sana emrettiğim zaman seni secde etmekten alıkoyan nedir?” (İblis) “Ben dedi ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.” [3]
Yalnız iblis, secde edenlerle beraber olmayı kabul etmedi. (Allah): “Ey iblis, nen varki sen secde edenlerle beraber olmadın.” Dedi. (İblis); “Ben bir salsalden (pişmemiş çamurdan) değişken bir balçıktan yarattığın insana secde etmem” dedi. (Allah): “Öyleyse çık oradan (meleklerin içinden çık) dedi, çünkü sen kovuldun!”. “Ta, ceza gününe kadar üzerine lanet edilecektir.” [4]
Meleklere: “Âdeme secde edin!” demiştik. Secde ettiler, yalnız iblis etmedi. “Ben, çamur olarak yarattığın kimseye secde eder' miyim? dedi.[5]
Meleklere: “Âdem'e secde edin!” demiştik, secde ettiler, yalnız iblis, (etmedi). O cinlerdendi. Rabb'inin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, (kibir ve gurura kapılmak suretiyle) beni bırakıp onu ve onun neslini dostlarını ediniyorsunuz? Oysa onlar, sizin düşmanınızdır...[6]
Meleklere: “Âdem'e secde edin” demiştik, secde ettiler, yalnız İblis diretti. [7]
Dedik ki: Ey Âdem bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi Cennetten çıkarmasın...[8]
Nihayet şeytan ona fısıldayıp: “Ey Âdem, sana ebedilik ağacını ve yok olmayacak bir hükümranlığı göstereyim mi? dedi.[9]
Yalnız iblis (secde) etmedi, büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu. [10]
(Rabb'in) ona dedi ki: “Ey iblis, iki elimle (bizzat kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklükmü tasladın, yoksa yücelerden mi oldun?[11]
Onlar ve azgınlar, tepe taklak oraya atıldılar. İblisin bütün askerleride.[12]
Andolsun İblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı, inanan bir bölükten başka (hepsi) ona uydular,[13]
Derken şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: “Rabb'iniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf melek olursunuz yada ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti” dedi [14]
Ve onlara: “Elbette ben size öğüt verenlerdenim” diye de yemin etti. [15]
Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı, (onları önceki mevkilerinden indirdi) Ağacın (meyvasını) tadınca çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rabb'leri onlara ünledi; “Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi? Ve, şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi?” [16]
Ey Âdem oğulları, şeytan ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de (şaşırtıp) bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremiyeceğiniz yerlerden sizi görürler. Biz şeytanları inanmıyanların dostları yaptık. [17]
Derken şeytan' onları (n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (nimet yurdu) ndan çıkardı. (Biz de) dedik ki: “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin, yer yüzünde kalıp bir süre yaşamanız lâzımdır.[18]
Ey insanlar, yer yüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yeyin, şeytanın adunlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır. [19]
Ey insanlar, hepiniz birlikte islama (veya barışa) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık düşmandır. [20]
Şeytan sizi fakirlikle korkutur, (Fakir düşeceğinizi söyleyerek sadaka vermekten geri kalmanızı ister) ve size çirkin şeyleri yapmanızı emreder. Allah ise size mağfiret ve lütuf va'dediyor. Şüphesiz Allanın lûtfu geniştir, bilendir.[21]
Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarpmış olduğu kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların “Alış - verişte faiz gibidir.” Demelerinden ötürüdür. Oysa Allah alış verişi helal, faizi haram kılmıştır.[22]
Bunlar mallarını insanlara gösteriş için verirler, ne Allah'a, ne de âhiret gününe inanmazlar. Kimin arkadaşı şeytan olursa, arkadaş bakımından hali çok yamandır.[23]
Eğer size Allah'ın lûtfu ve rahmeti olmasaydı, pek azınız hariç, şeytana uyardınız.[24]
(O şeytan) ki Allah ona lanet etti ve o da “Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım” dedi.[25]
“Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim: Hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim: Allah'ın yaratışını değiştirecekler!” Kim Allah'ın yerine şeytanı dost tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyana uğramıştır. [26]
(Şeytan) onlara söz verir, ümit verir, fakat şeytanın onlara va'di, aldatmadan başka bir şey değildir.[27]
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip gidenleri, yaptıkları bazı işlerinden dolayı şeytan (yoldan) kaydırmak istemişti. Ama yinede Allah, onları affetti. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır. Halimdir. [28]
O şeytan sizi kendi dostlarından korkutuyor, eğer inanmış iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun.[29]
Ey insanlar, şarap kumar, dikili taşlar (putlar), (üzerine yazılar yazılmış) şans okları, (çekmek ve bunlara, göre hareket etmek) şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.[30]
Şeytan, şarap ve kumar (yolu) ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alakoymak istiyor. Artık . (bunlardan) vaz geçtiniz değilmi? [31]
(Kesilirken) üzerine Allah'ın adı anılmayan (hayvanlardan yemeyin! (Çünkü o(nu yemek), yoldan çıkmadır. Şeytanlar, dostlarına sizinle mücadele etmeleri için fısıldar (telkinde bulunur) lar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz sizde ortak koşanlar gibi olursunuz.[32]
Allah'ın size verdiği rızıktan yeyin, şeytanın adımlarını izlemeyin (onun peşinde gitmeyin). Zira o, sizin için apaçık bir düşmandır.[33]
Allah'a and olsun ki senden önceki milletlere de (peygamberler) gönderdik; Şeytan onlara yaptıkları işleri süsledi, (bu yüzden peygamberleri yalanladılar) O, bu günde onların dostudur. Onlar için acı bir azab vardır.[34]
(O) bir topluluğu doğru yola iletti, bir topluluğa da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar, şeytanları Allah'dan başka dostlar tuttular ve kendilerininde doğru yolda olduklarını sanıyorlar.[35]
İş bitirildikten sonra şeytan (onlara) şöyle dedi; “Allah size gerçek va'detti, ben de size va'dettim ama ben sözümden caydım! Benim (küfre zorlayacak) bir gücüm yoktu.
Sadece sizi (küfür ve isyana) davet ettim, sizde benim davetime koştunuz. O halde beni yermeyin, kendi kendinizi yerin! Ne ben sizi kurtarabilirim, nede siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beri (Allah'a) ortak koşmanızı da tanımamıştım zaten. Doğrusu zalimler için acı bir azab vardır. [36]
O zaman şeytan onlara yaptıkları işi süsleyip (güzel göstermiş) “Bu gün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayın), ben sizin yanınızdayım”! demişti. Fakat iki topluluk bir birini görünce ardına dönüp “Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğiniz (gerçeği görüyorum, ben) Allah'dan korkarım, zira Allah'ın cezası çetindir” demişti.[37]
Kullarıma söyle: En güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarına girer (onları tartışmıya ve kötülüğe dürtükler). Zira şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.[38]
Ne zaman şeytandan bir kötü düşünce seni dürterse Allah'a sığın; Çünkü O işitendir, bilendir.[39]
Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan gelen bir vesvese dokunduğu zaman (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlarlar, hemen (gerçeği) görürler.[40]
Kur'an okutmak iste)diğin zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.[41]
Çünkü inananlara ve Rabb'lerine güvenenlere o (şeytan)ın bir gücü yoktur.[42]
İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilmeden tartışır ve böylece her kaba (ve şarlatan) şeytana uyar. [43]
(Allah, böyle yaparki) şeytanın, attığını, kalblerinde hastalık olanlar ve kalbleri katılaşanlar için bir imtihan yapsın; zalimler elbette (haktan) uzak bir ayrılık içindedirler.[44]
Ey inananlar, şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse o ona edepsizliği ve kötülüğü emreder. Eğer size Allah'ın lûtfu ve rahmeti olmasaydı, hiç birinizi asla temizlemezdi. Fakat Allah dilediğini temizler. Allah işitendir, bilendir. [45]
Âd ve Semûdu da (helak ettik). Bu oturdukları yerlerden size belli olmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri süsleyip onları yoldan çıkardı. Halbuki bakıp ibret alabilirlerdi (ama almadılar). [46]
Onlara: “Allah'ın indirdiğine uyun” dense “Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız (onların yolundan gideriz)” derler. Şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsada mı (babalarının izinde gidecekler)?[47]
Şeytan sizin düşmanınızdır, sizde onu düşman tutun. O, partisini alevli ateşin halkından olmağa çağırır.[48]
Ey Âdem oğulları, ben size and vermedim mi: Şeytana tapmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır.[49]
Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarına (Yine eski küfürlerine) dönenlere, şeytan (günah işlemeyi) kolaylaştırmış ve onları uzun arzulara düşürmüştür. [50]
Şeytan onları istila etmiş (ruhlarına hakim olmuş), onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur. Onlar, şeytanın hizbi (partisi) dir. İyi bilinki şeytan'ın hizbi (partisi) kaybedecekti.[51]
(Yahudileri kandıran münafıkların durumu da), tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana “inkâr et” dedi. (İnsan) inkâr edince de: “Ben senden uzağım, ben alemlerin Rabb'i Allah'dan korkarım!” dedi.[52]
Eğer şeytandan kötü bir düşünce, seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten bilendir. [53]
Ve de ki: “Rabb'im, şeytanların dürtüklemesinden sana sığınırım.”[54]
Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. (Bunlar) aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabb'in dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları, uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.[55]
Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurdukları sözlere uydular. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre gitmemişti. Fakat o şeytanlar küfre gittiler...[56]
(Babası Yakub): “Yavrum, dedi, rü'yanı kardeşlerine anlatma, sonra sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insana apaçık bir düşmandır.”[57]
O iki kişiden kurtulacağını sandığı kimseye dedi ki: “Beni efendinin (kralın)nın yanında an (benim suçsuz olduğumu krala hatırlat).” Fakat şeytan o adama, (Yusuf'un durumunu) efendisine söylemesini unutturdu, (bundan ötürü Yusuf), bir kaç yıl zindanda kaldı.[58]
Ana-babasını tahtın üstüne çıkardı ve hepsi onun için secdeye kapandılar (onun önünde saygı ile eğildiler): “Babacığım, dedi, işte bu, önceden (gördüğüm) rü'yanın yorumudur. Rabb'im onu gerçek yaptı, bana iyilik etti, zira şeytan, benimle kardeşlerimin arasına fitne soktuktan sonra O, beni zindandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi...”[59]
“Babacığım, şeytana tapma, çünkü şeytan, Rahman'a isyan etmişti.”[60]
“Babacığım, ben sana Rahman'dan bir azabın dokunmasından korkuyorum. O zaman şu şeytanın dostu olursun.”[61]
Senden önce hiç bir resul ve nebi göndermedik ki o, (bir şey) arzu ettiği zaman, şeytan onun arzusu içerisine mutlaka (onu dünya ile meşgul edecek bir düşünce) atmış olmasın. Fakat Allah, şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hikmet sahibidir.[62]
(O) beni, bana gelen zikirden saptırdı. Zaten şeytan, insanı (uçuruma sürükleyip) yapayalnız ve yardımcısız bırakır.[63]
Kendi taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa'da ötekine bir yumruk indirip onun işini bitirdi. (Sonra): “Bu, dedi, şeytanın işindendir. O, gerçekten apaçık, saptırıcı bir düşmandır.” [64]
Kulumuz Eyyub'u da an: (O), Rabb'ine “şeytan, bana bir yorgunluk ve azab dokundurdu” diye seslenmişti.[65]
O (Allah'a ortak koşan) lar, O'nu bırakıp bîr takım dişilerden başkasına çağırmıyorlar ve onlar, inatçı şeytandan başkasına yalvarmıyorlar.[66]
De ki: “Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size söyleyeyim mi? Allah kim (ler) e lanet etmiş, kimlerden maymunlar, domuzlar ve şeytana tapanlar yapmışsa işte onların yeri daha kötüdür ve onlar düz yoldan daha çok sapmışlardır.[67]
Ayetlerimiz hakkında (münasebetsizliğe) dalanları gördüğün zaman, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan yüz çevir; eğer şeytan sana (bunu) unutturursa hatırladıktan sonra (hemen kalk), o zalimler topluluğuyla oturma.[68]
İnanmış olanlara (Mü'minlere) rastladıkları zaman, “inandık” derler. Fakat şeytanlarıyla, yalnız kaldıkları zaman, “biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz” derler.[69]
Deki:. “Allah'dan başka bize ne yarar, ne zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? Ve Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde (eski durumumuza) döndürülüp, şeytanlarını ayartarak şaşkın bir halde çölde bıraktıkları, arkadaşlarının ise “Bize gel” diye doğru yola çağırdıkları kimse gibi (şaşkın bir duruma) mı düşelim? De ki: “Yol gösterme, ancak Allah'ın yol göstermesidir. Bize, âlemlerin Rabb'ine teslim olmamız emredildi.”[70]
Hiç olmazsa kendilerine böyle baskınımız geldiği zaman yaıvarsalardı; Fakat kalbleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını süslü (cazip) gösterdi.[71]
Onlara şu adamın haberini de oku: Ona ayetlerimizi verdikde onlardan sıyrıldı çıktı, şeytan onu peşine taktı, böylece azgınlardan oldu.[72]
Çünkü (gereksiz yere mallarını) saçıp savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabb'ine karşı çok nankördür.[73]
Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat; atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas; Mallarda ve evlatlarda onlara ortak ol, bunları haram yoldan kazanmağa şevket, onlara (çeşitli) vaadler yap - gerçi şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez.[74]
Benim (gerçek) kullarıma gelince senin onlar (ı kandırmağ)a gücün yetmez.[75]
O zaman sizi, Allah'tan bir güven olmak üzere hafif bir uyku bürüyordu. Üzerinize sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (içinize attığı kötü düşünceleri) sizden gidermek, kalblerinizi (birbirine) bağlamak ve ayaklarınızı pekiştirmek için üzerinize gökten bir su indiriyordu.[76]
Gizli konuşmalar, Şeytan (ın yapacağı işler)dendir. (şeytan bunu insanlara allayıp pullar ki) iman edenler üzülsün. Oysa o (şeytan), Allah'ın izni olmadıkça, mü'minlere hiç bir zarar veremez. Mü'minler Allah'a güvensinler.[77]
Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? Onlar, her günahkâr yalancıya inerler. [78]
O (Kur'an), kovulmuş şeytanın sözü değildir[79]
Ve şeytanları: Her bina ustasını ve dalgıcı ve (kötülük yapmamaları için) zincirlerle birbirine bağlanmış başka (şeytan) ları (ona boyun eğdirdik)..[80]
O, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır. Tomurcukları şeytanların başları gibidir.[81]
Rabb'im, onu kız doğurdum, erkek kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytan'ın şerrinden sana ısmarlıyorum.[82]
Andolsun biz, gökte burçlar yaptık ve ona bakanlar için süsledik. Ve onu her recim (taşlanmış, kovulmuş uydurma sözler atan) şeytandan koruduk.[83]
Ve (Göğü), itaat dışına çıkan her türlü şeytandan korumak için (yıldızlarla donattık).[84]
Şeytanlardan, onun için denize dala(rak inciler çıkara) n ve bundan başka işler gören kimseleri de (onun emrine verdik). Biz onları, (onun emri altında) tutuyorduk.[85]
O (Kur'anı) şeytanlar (cinler) indirmedi. [86]
(Genç): gördün mü, dedi, kayaya sığındığımız vakit balığı unuttum. Onu söylememi bana şeytan unutturdu...[87]
Görmedin mi biz kâfirlere şeytanları gönderdik, onları oynatıp (Günahlara) sürüyorlar.[88]
Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, onlara işlerini süslemiş de onları doğru yoldan çevirmiş, bu yüzden yola gelmiyorlar. [89]
Rabb'ine andolsun ki, onları ve şeytanları mutlaka toplayacağız, sonra onları diz çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde bulunduracağız.[90]
Andolsun biz, (dünyaya) en yakın göğü lâmbalarla donattık ve onlan, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve onlar için alevli ateş azabını hazırladık [91]
Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan seçilip belli olmuştur. Kim tâgût (şeytan)ı inkâr edip Allah'a inanırsa, muhakkak ki o, kopmayan, sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah işitendir. Bilendir.[92]
Allah, inananların dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin dostları da tâğût'tur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. Onlar ateş halkıdır, orada ebedi kalacaklardır.[93]
Kendilerine kitabdan bir pay verilenleri görmedin mi? (Baksana onlar) puta ve batıla inanıyorlar ve inkâr edenlere: “Bunlar, inananlardan daha doğru yoldadır.” diyorlar.[94]
Şunları görmüyormusun, kendilerinin, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını sanıyorlar da hakem olarak tâğûta (o azgın şeytana) baş vurmak istiyorlar! Oysa kendilerine onu inkâr etmeleri emredilmişti. Şeytanda onları iyice saptırmak istiyor.[95]
İman edenler, Allah yolunda savaşırlar, inkâr edenler de tâğût (şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın, çünkü şeytanın hilesi zayıftır.[96]
Andolsun biz, her millet içinde: “Allah'a kulluk edin, şeytan (a tapmak) dan kaçının” diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allah hidayet etti, kimine sapıklık hak oldu. İşte yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayanların sonu nasıl olmuş! [97]
Tâğût'a kulluk etmekten kaçman ve Allah'a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı.[98]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Bakara: 2/34.
[2] A'râf: 7/11.
[3] A'râf: 7/12.
[4] Hicr: 15/31-35.
[5] İsra: 17/61.
[6] Kehf: 18/50.
[7] Tâhâ: 20/116.
[8] Tâhâ: 20/117.
[9] Tâhâ: 20/120.
[10] Sâd: 38/37-38.
[11] Sâd: 38/75.
[12] Şuârâ: 26/94-95.
[13] Sebe: 34/20.
[14] A'râf: 7/20.
[15] A'râf: 7/21.
[16] A'râf: 7/22.
[17] A'râf: 7/27.
[18] Bakara: 2/36.
[19] Bakara: 2/168.
[20] Bakara: 2/208.
[21] Bakara: 2/268.
[22] Bakara: 2/275.
[23] Nisa: 4/38.
[24] Nisa: 4/83.
[25] Nisa: 4/118.
[26] Nisa: 4/199.
[27] Nisa: 4/120.
[28] Âl-i imran: 3/155.
[29] Al-i imran: 3/175.
[30] Mâide: 5/90.
[31] Mâide: 5/91.
[32] En'âm: 6/121.
[33] En'âm: 6/121.
[34] Nahl: 16/63.
[35] A'râf: 7/30.
[36] İbrahim: 14/22.
[37] Enfâl: 8/48.
[38] İsra: 17/53.
[39] A'râf: 7/200.
[40] A'râf: 7/201.
[41] Nahl: 16/98.
[42] Nahl: 16/99.
[43] Hacc: 22/3.
[44] Hacc: 22/53.
[45] Nur: 24/21.
[46] Ankebut: 29/38.
[47] lokman: 31/21.
[48] Fâtır: 35/6.
[49] Yasin: 36/60.
[50] Muhammed: 47/25.
[51] Mücâdele: 58/19.
[52] Haşr: 59/16.
[53] Fussılet: 41/36.
[54] Mü'minün: 23/97.
[55] En'âm: 6/112.
[56] Bakara: 2/102.
[57] Yusuf: 12/5.
[58] Yusuf: 12/42.
[59] Yusuf: 12/100.
[60] Meryem: 19/44.
[61] Meryem: 19/45.
[62] Hacc: 22/52.
[63] Furkân: 25/29.
[64] Kasas: 28/15.
[65] Sâd: 38/41.
[66] Nisa: 4/117.
[67] Mâide: 5/60.
[68] En'âm: 6/68.
[69] Bakara: 2/14.
[70] En'âm: 6/71.
[71] En'âm: 6/43.
[72] A'râf: 7/175.
[73] İsrâ: 17/27.
[74] İsrâ: 17/64.
[75] İsrâ: 17/65.
[76] Enfâl: 8/11.
[77] Mücâdele: 58/10.
[78] Şuarâ: 26/221-222.
[79] Tekvir: 81/25.
[80] Sâd: 38/37-38.
[81] Sâffât: 37/64-65.
[82] Âl-i imrân: 3/36.
[83] Hicr: 15/16-17.
[84] Sâffât: 37/7.
[85] Enbiyâ: 21/82.
[86] Şuarâ: 26/210.
[87] Kehf: 18/63.
[88] Meryem:19/ 83.
[89] Neml: 27/24.
[90] Meryem: 19/68.
[91] Mülk: 67/5.
[92] Bakara: 2/256.
[93] Bakara: 2/257.
[94] Nisa:16/ 51.
[95] Nisa: 16/60.
[96] Nisa: 4/76.
[97] Nahl: 16/36.
[98] Zümer: 39/17.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
www.fanidunya.net