Allah İçin Sevmek ve Buğz Etmek
Allah Teâlâ her şeyi ölçülü yaratmış; her şeye bir ölçü/ sınır koymuştur. Sevgiye ve itaate de... Kulluk; sevgi, saygı ve itaattir. Marufta itaat var; kullara itaat da kayıt ve şartlıdır.
En çok Allah ve Resulü sevilir. (Bakara/165-167) Ve müminler de ölçülü sevilir. Kimse Allah’ı sever gibi sevilmez. (Bakara/165)
“Ey müminler! Benim de sizin de düşmanlarınızı dost edinmeyin.”(Mümtehine/1)
Rabbimiz bize namazda: “Kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraber olmamız, gazap ettikleri ve dalalette olanlarla beraber olmamamız” için dua ettiriyor. (Fatiha/7, Nisa/69)
“İbrahim ve beraber olanlar, kavimlerine: Şüphesiz biz, sizden ve Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz ve siz bir tek Allah’a (şirksiz) inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda ebedî düşmanlık ve kin belirmiştir demişlerdi...” (Mümtehine/4)
“Allah, sizinle dininizden ötürü savaşmayanlara, sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten ve onlara âdil davranmaktan sizi men etmez... Çünkü Allah, âdil olanları sever...” (Mümtehine/8)
Allah Teâlâ “sadıklarla” beraber olmamızı emrediyor. (Tevbe/119)
“Allah, müminlerin velisidir; kâfirlerin velisi ise tağutlardır...” (Bakara/257) “Allah, müttakilerin velisidir...” (Yunus/62-63)
Allah Teâlâ, Resulüne uyanları sever ve günahlarını bağışlar... (Al-i İmran/31)
Hem sevgi ve düşmanlık, hem de itaat ve red tevhidimizin gereğidir. Kitabın/ayetlerin bir kısmını kabul, bir kısmını red/beğenmemek de küfürdür.
Tevhidimizin bir anlamı da “Lâ Mahbube/Vedude İllallah”tır.
Allah Teâlâ’nın düşmanları kâfirlerdir. O’nun (C.C.) buyruklarını reddedenlerdir. “İzzeti Allah’tan başka makamlarda/tağutlarda arayanlar, zilletten kurtulamazlar.”
“Müminlere en fazla düşman olanlar Yahudilerle müşriklerdir...” (Maide/82)
Hem Yahudiler, hem de Hıristiyanlar İslâm’a göre “kâfir ve müşriktirler.” (Maide/17, Tevbe/30,31) İndirilen kitapların veya gönderilen elçilerin birisini inkâr/ret, hepsini ret ve inkârdır.
“Allah’a ve ahiret gününe iman edenler, Allah’a ve Resulüne (emirlerine) muhalefet/düşmanlık eden kimselerle dostluk etmezler. Onlar babaları, oğulları, kardeşleri veya sülaleleri de olsalar...” (Mücadele/22)
“Allah ve Resulü’nün emirlerine muhalefet edenler, zilletten kurtulamazlar...” (Mücadele/5,20)
“Yahudilerin ve Hıristiyanların veli edinilmesi yasaktır.” (Maide/51)
“İzzet de ancak Allah katındadır.” (Fatır/10)
“Biz ancak Allah ‘ın dinine yardım ederek (Muhammed/7), O’nun yardımını alabiliriz. (Fatiha/4) (Mahmut Hoca Ef.)
Bir “Kudsi hadis”te evliyaullaha düşmanlığın, Allah Teâlâ’ ya düşmanlık olduğu buyrulmuştur.
“Ya Musa! Benim için ne amel işlersin? Ya Rab! Bildiğin gibi namaz, oruç, zikir gibi amellerim var” deyince, Allah Teâlâ bunlar senin içindir. Benim için olanı, benim için sevmen, benim için buğz etmen/sevdiklerimi sevmen, düşmanlarıma düşman olmandır” buyurmuş...
Allah Teâlâ için sevmek ve buğz etmek kalbin amellerinden olup,”imanın temeli ve efdalidir.” (S.A.V.)
“İman etmedikçe cennete girilmiyor; birbirimizi sevmedikçe de iman etmiş olmuyoruz.” (S.A.V.)
“Amellerin üstünü, Allah için sevmek, buğz etmektir.” (S.A.V.) “İmanın kemali de; Allah için sevmek, buğz etmek; vermek, vermemektir.” (S.A.V.)
“Bir sahabi Resulullah’ın huzuruna giderek; “Seni özlediğimizde gelip, görüyoruz. İrtihalinden sonra ahirette sana yakınlaşacak amelim de yok, sözlerine Resulullah (S.A.V.) “Kişi sevdiğiyle beraberdir; ahirette birlikte haşrolunacak, birlikte olunacaktır” buyurmuş. “Seven, sevdiğini anar, itaat eder, onun amelini işler.”
“Aralarında hiçbir akrabalık, dünyalık ilişki olmadığı halde birbirlerini sadece Allah için sevenler, Arş-ı Rahman gölgesinde gölgelenecek ve başkalarının gıpta ettiği makamda olacaklar” (S.A.V.) buyurmuş.
Abdülhakim Arvasî Hz.(K.S.): “Rabbimin huzuruna yüz akıyla çıkacak bir amelim yoktur. Ancak, O’nun (C.C.) düşmanlarına düşmanım” buyurmuş.
Bir kalpte sevgi ile düşmanlık birlikte olamaz. (Hem Allah’ı sevmek, hem de düşmanlarını sevmek.)
Bayburtlu H. Şaban Ef.(K.S.) de kendisiyle siyasi münakaşa yapan zamanın hocalarından “kıvır-zıvır” lakaplı H. Mehmet Efendi’ye (R.H.) sonunda şu uyarıda bulunmuş ve hocaefendiyi susturmuş: “Senin sevdiğin Allah’a düşman, benim sevdiğim de Allah’a dost ise sen paçayı nasıl kurtarabilirsin?”
Yine “müminlere düşmanlık, Allah Teâlâ’ya düşmanlıktır” derdi.
Allah Teâlâ’nın sevdiklerini sevenleri, Allah Teâlâ da sever.
İmam-ı Rabbanî Hz.(K.S.): “Allah, sevdiklerini herkese sevdirmez...”
İdrak etmekte olduğumuz Berat Gecesi’ndeki dualarımızdan birisi de, “Rabbimiz! Sevgini ve sevdiklerinin sevgisini bize ikram eyle. Düşmanlarını sevmekten bizi koru” olsun. Kandilimiz mübarek olsun.
Bahaddin Elçi.