Çözüm ne Sağda Ne De Solda
Bakara/276’da: “Faizli malın/kazancın mahvedileceği, sadakası verilen malların da arttırılacağı” buyrulmaktadır.
Bakara/279’da: “Faiz terk edilmediğinde, Allah ve Resulüyle savaşmak” olarak sayılıyor, tehdit ediliyoruz.
Bakara/280’de:”Borçlunun eli dardaysa ona mehil verilmesi, hatta sadaka olarak bağışlanması...” tavsiye buyrulur.
Beled/11-17’de: “...Açlık günlerinde akrabayı, yetimi, yoksulları doyurmak, sabırlı ve merhametli olmak…” tavsiye ediliyor.
Ali İmran/92’de: “Sevdiğimiz şeylerden infak etmekle bire/erdeme ulaşabilineceği” bildirilmiş.
Duha/9’da: “Yetime eziyet etmeyin.” Duha/10’da: “İsteyeni azarlamayın, kovmayın” buyruluyor.
Tekasür/8’de: “Verilen nimetlerden sorgulanacağımız” buyruluyor.
Maun/2’de: “Yetimi itip-kakan”, Maun/3’de: “Yoksulun yiyeceği ile ilgilenmeyen, yedirmeyen, teşvik etmeyenlerin vay haline...” Maun/7’de: “Esirgeyen, engelleyenlerin vay haline...”
Müddessir/43-45: “Cehennemdekiler: Biz namaz kılanlardan değildik, yoksulu yedirmezdik...” derler.
Haşr/9: “Ensar, muhacirleri kendi nefislerine tercih ettiler (isar).”
Zekât/infak malın şükrüdür. Şükür yoksa “huzur, güvenlik ve refah da olmaz; nankörlük de…” Yoksulluk ve korkular bizi kuşatır (Nahl/112).
İnsan/8-10: “Yoksula, yetime ve esire, kendilerinin ‘arzu ve ihtiyaçları’ varken, seve seve yemek yedirirler: “Doğrusu biz sizi, sadece Allah’ın rızası için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür de istemiyoruz...” derlerdi.
“Dünya muhabbeti hataların başıdır.” “Ümmetimin en büyük fitnesi dünya malıdır.” “Yolsuzluk az kalsın küfre götürüyordu.” Dünya sevgisiyle sarhoş olduk. Zenginlik azdırabilir (Karun). Hırslıyız. Gözümüzü ancak toprak doyuruyor. Dünyada her nimet bizim için “emanet”tir. Mal, servet de öyle.
Geçici bir zaman için yararlanmamız söz konusu. Her şeyin hakikatte maliki, her şeyi yoktan Yaratan Rabbülalemin’dir. Emanetleri O’nun (C.C.) emir ve yasakları çerçevesinde kullanmak sorumluluğumuz var. Her şeye ölçü koymuş Rabbimiz.
-Zenginliğe şükür, yoksulluğa sabırdan zordur. “Zenginlik, kanaattedir, kalptedir.”
-Yoksulluklarla, hastalıklarla, korkularla sınanıyor ve terbiye ediliyoruz.
Zengin gerçekte Allah-u Teala’dır. Hepimiz fakiriz/ihtiyaçlarımız çok (Samed, Ğaniyy).
Hepimiz birbirimize muhtaç yaratılmışız. Ve hepimiz, her şey Rabbimize her an muhtaç...
Nimetlerini dağıtmış... Hepsi kimsede toplanmamış... Hepimizin azgınlaşmak, sapmak tehlikesinden dolayı hepimize zenginlik emaneti verilmemiş. Bizde olanın zengini, olmayanın fakiriyiz. Sağlık, servet, akıl, ilim, güzellik, güç... Nimetleri birer emanettir.
Hastalıkla, sağlıkla, darlık ve varlıkla deneniyoruz.
Varlıkta şükür; darlıkta, hastalıkta sabır görevimiz var. Sayısız nimetleri bize emanet edilmiş. Bize verilen her nimet, birer emanet. Bunlarla deneniyoruz. Emanetleri yerinde kullanmak şükür, aksi ise nankörlüktür.
Her nimete şükür farzdır. Her nimetin şükrü kendi cinsinden...
Namaz bedenimizin, zekât da malımızın şükrüdür. Şükredersek nimetlerini artırıyor; nankörlükte de azaltıyor.
“İnsanların ihtiyaçlarını karşılayanın, Allah, ahiretteki ihtiyaçlarını karşılar” (Hadis).
“Bir yetimin başını okşayan, cennette benimle beraberdir” (Hadis).
“Mahlûkta merhamet edene, Allah da melekler de merhamet eder” (Hadis).
“Sevgi imanın temelidir. Olmazsa olmazıdır. Sevgi ve iman yoksa cennet de yok” (Hadis).
“Cömertlik ağacının kökü dünyada, meyveleri ahirette/cennettedir. Cimrininki ise cehennemdedir.” “Veren el olmak, alan el olmaktan hayırlıdır” (Hadis).
“Cömert zengin mümin, şehitlerden ve âlimlerden daha öndedir. Cömert zengin kendilerine destek/yardımla şehitlerin ve âlimlerin sevaplarından da payını alır” (Hadis).
“Sadaka belaları defeder.” “Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz.” “Sadaka malı eksiltmez, arttırır.”
“Sadaka ömrü bereketlendirir.” “Kalbinin yumuşamasını istiyorsan yoksulu doyur, yetimin başını okşa” (Hadis).
Nerede “vasat/örnek/mutedil/adalet/erdem toplumu/Ümmet-i Muhammed” (Bakara/143). Ahlakıyla, imanıyla, yaşayışıyla, toplum düzeniyle barışık toplum olamadık, olamıyoruz. Ki, bize bakanlar mesajımıza itibar etsin; Müslümanlaşsın.
Müslümanlık şekille, sözlerle, iddialarla olmuyor. Temsile, örnekliğe zaruret var.
Malın korunmasıyla ilgili cezai müeyyidelerin uygulanması ancak, ekonomik ve sosyal tedbirlerin varlığı halinde söz konusudur. “Açlıkla ölüm tehlikesindeki birisi bir başkasının malından yeteri kadar alabilir; cezalandırılmaz.”
Sağcılık da solculuk da insan fıtratına aykırı ve kullara kulluktur.
Her derdin devası, her sorunun çözümü İslam’dadır.
Bahaddin Elçi.