* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kulluk Seçimimiz 1  (Okunma sayısı 141 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Kulluk Seçimimiz 1
« : Kasım 17, 2022, 08:29:30 ÖÖ »
Kulluk Seçimimiz  1

Rabbimiz; ancak sadece kendisine kulluk etmemizi emrediyor. Şeytana, zalimlere, tağutlara, nefs-i emmareye, nefsimizin hevasına uymaktan/itaatten de men ediyor. (Fatiha/5, Nahl/36, Yasin/60-61, Araf/175-176, Zariyat/56, Yusuf/53)

Hayat kitabımızda; din, yol, düzen, dünya görüşü, hayat tarzı anlamları iç içedir... İslâm da Allah Teâlâ’nın dini olup, O’nun (C.C.) kulluğuna/egemenliğine teslimiyettir.

Tüm insanlara en güzel hayat ve adalet düzeninin hak/gerçek/doğru kurallarını, ilkelerini Son Elçisi’nin (S.A.V.) önderlik, rehberlik ve örnekliğiyle teklif eder, sunar. Doğru yolu, yanlışları gösterir. Seçme yetenekleriyle insanları, Allah’a kullukla (tevhit) yaratıklarına kulluk (şirk) arasındaki tercihte özgür bırakır (Bakara/256). Biz kimin yoluna/düzenine girersek, ona kulluk etmiş oluruz.

İslam’a giriş olan tevhidimizle/şehadetimizle:

Ancak sadece Allah Teâlâ’ya ibadet/kulluk edeceğimizi, O’ndan başkalarının kulluğa layık olmadığını ifade etmiş oluyoruz. (Fatiha/5)

Veli olarak (yönetici, hükümran) Allah Teâlâ’yı seçtiğimizi, tağutların velayetlerini reddettiğimizi ifade ediyoruz. (Bakara/257)

Allah katında gerçek/hak/doğru dinin sadece İslam olduğuna inandığımızı (Al-i İmran/19), başka dinlerin batıl olduğuna inandığımızı,

Tağutları inkâr/ret ile Allah Teâlâ’ya iman ettiğimizi (Bakara/256),

Sadece Allah Teâlâ’ya kulluk edip, tağutlara kulluktan kaçınacağımızı (Nahl/36),

Allah Teâlâ’dan başka hiçbir şeyi/kimseyi Rab olarak tanımayacağımızı (Tevbe/31),

Allah Teâlâ’nın yolu/tarik-i müstakim/İslâm’dan başka doğru yol olmadığına, öteki bütün yolların batıl/yanlış olduğuna inandığımızı (Fatiha/son, En’am/153, Yasin/61),

Hak/doğru/ekmel dinin, sadece ancak İslâm olduğuna inandığımızı (Maide/3, Al-i İmran/19, 83,85),

Ekmel; eksiği, fazlası, yanlışı, çelişkisi olmayan hak dinin sadece İslâm olduğunu,

Allah Teâlâ’nın hükümranlığını/hâkimiyetini, egemenliğini, kulluğunu seçmiş oluyor, O’nun (C.C.) tüm emir ve yasaklarını beğendiğimizi ifade ediyoruz. Aidiyetimizi, kimliğimizi ifade ediyoruz.

Ezelde/elestte Rabbimizle yaptığımız sözleşmeyi anıyor, yineliyor, yeniliyoruz. (Araf/172, Fatiha/5, Maide/1,7)

Allah Teâlâ cinleri de insanları da yeryüzünde başkalarına değil, ancak kendisine kulluk sorumluluğuyla yarattığına (Zariyat/56),

Adaletin, barışın, huzur, refah, güven ve saadetin ancak İslâm’la mümkün olacağına, inanıyoruz. İslâm’ın dışındaki dinler, yollar, ideolojiler, düzenler insanı mutlu edemezler.

Yeryüzünde kulluk/hilafet emanetini de insan kendi iradesiyle üstlenmiştir. (Ahzab/72)

Dünya ve ahiret saadeti ancak İslâm’la mümkün olur. İslamsız adalet de, saadet de mümkün olamaz.

La mabude illallah, La rabbe illallah, La hükme illallah diyoruz, Müslümanlardanız elhamdülillah.

Allah Teâlâ’nın yasalarının, ilkelerinin, ölçülerinin, sözlerinin, hükümlerinin, emir ve yasaklarının üstün, maslahata, fıtratımıza uygun, yanlışsız, çelişkisiz, eksiksiz, kusursuz, mükemmel olduğuna inanan Müslümanlardanız, elhamdülillah.

Elestte Rabbimize verdiğimiz söz üzere (Araf/172, Maide/7); dünya hayatımızı/yolculuğumuzu O’nun (C.C.) yolunda/rızasına/iradesine uygun, Son Elçisi’nin (S.A.V.) önderlik, rehberlik ve örnekliğinde güzel bir hayatı tercihle; aykırı yol, düzen, din ve hayat tarzlarını da reddederek O’nun (C.C.) hayat veren mesajlarına teslim oluyoruz.

Sözü kanun olan Rab’dir, İlah’tır, Mabut’tur. Kimin sözleri kanun olmalı?

Kulluk, vatandaşlık gibi bizi bir otoriteye/iktidara/iradeye bağlayan hukuki ve siyasi bağdır; itaat ve teslimiyettir. Emir ve itaat, biat ilişkisidir. Siyasi, hukukî bir sözleşmedir.

Bir tarafta hukuku vaaz eden, emir ve yasaklar koyan bir irade, öbür tarafta da itaat edenler/memurlar vardır. Amir irade ya “ilahi” olur veya “beşeri”...

Bahiddin Elçi.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Ynt: Kulluk Seçimimiz 2
« Yanıtla #1 : Kasım 24, 2022, 08:41:37 ÖÖ »
Kulluk Seçimimiz  2

Hukuku vaaz eden, gerçekte kabul edilen Mabut’tur, İlah’tır, Rab’dir.

Başka bir deyişle, “hukuku koyan” Mabut, İlah, Rab’dir.

Vatandaşlık gibi kulluk da bölünemez, parçalanamaz, paylaşılamaz; hayatımızın her alanını düzenler... Nasıl ki her yerde, zamanda vatandaş isek, bunun gibi her zaman, her yerde, her işte, konumda da kullukla mükellefiz (evde, camide, sokakta, ticarette, eğitimde, siyasette, hukukta vb.). Namazda Allah’a; ticarette, siyasette, hukukta, eğitimde vb. başkalarına kul olunmaz (şirk).

İslâm; Mabut, İlah, Rab olarak ancak ve sadece Allah Teâlâ’yı tanıyıp, O’nun iradesine, hükümlerine, emir ve yasaklarına, dinine, düzenine gönüllü teslimiyettir.

Geçici dünya hayatını O’nun (C.C.) rızasına uygun, O’nun (C.C.) yolunda, elçisinin önderlik, rehberlik ve örnekliğinde ittika üzere sürdürmek, taahhüdümüzdür.

Kendi özgür irademizle ya ilahi iradeyi/İslâm’ı/sırat-ı müstakimi seçeriz veyahut da yaratıklarını (insan, şeytan, tağut, nefis vb.), İslâm’ın dışındaki din, düzen, ideolojileri, hayat tarzlarını seçeriz. Ya Allah’a kulluk veya kullarına kulluk üzereyiz. Tevhidimizle/şehadetimizle Allah Teâlâ’nın egemenliğine/kulluğuna girmiş, düzenine teslim olmuş oluyoruz.

Hukuk seçmek, kulluk seçmektir; Mabut, İlah, Rab seçmektir. Din, düzen, yol, hayat tarzı seçmektir. (Sınavımız, kulluğumuz Mülk/2, İnsan/2 Zariyat/56)

Şeytan, insanın düşmanı olarak insanları kendisine tapmaya, İslâm’ın dışındaki din, yol, düzen ve hayat tarzlarına çağırır.

Allah Teâlâ’nın yeryüzünü düzenlemesine karşı çıkan küresel egemen/Siyonist Evangelist tağutlar kendi hadlerine bakmadan dünyamızı/hayatımızı düzenleme çabası içindedirler. Tağutlara boyun eğenler de zulüm/zilleti hak etmiyorlar mı?

Allah Teâlâ buyuruyor ki:

“Ben âlemlerin, göklerin, yerin, ikisinin arasındakilerin Rabbiyim.” Tağutlar, ateistler, deistler, sekülerler, laikler de hayır, diyorlar. Yeryüzünde senin kuralların geçmez.

Firavun, “İlahınız, rabbiniz benim!”derken, söz/kanun benim diyor, tevhidi, Hz. Musa’nın şeriatını reddediyordu.

Tağutlar, yeryüzünde ilahi iradenin egemenliğini kabul etmezler; nasıl zulmedebilirler ki?!

Tağutlar; ilahi egemenliğin gökyüzündeki üstünlüğünü reddetmezler. “Sen gökyüzünü yönet, biz de yeryüzünü, bizim işlerimize/hayatımıza karışma”(laiklik, sekülerizm, materyalizm, deizm, ateizm vb.). İnsanı, İslâm’ın dışındaki yollara, düzenlere, ideolojilere, hayat tarzlarına çağıran yönlendiren, düşmanı şeytandır.

İlahi hukuku reddetmek, beğenmemek, yasaklamak, üstünlüğünü kabul etmemek, zamanın geçtiğine ihtiyaçlarımıza cevap veremediğine inanmak, mümini iman dairesinden çıkartır. Sünnetullah gereği zillette; dara düşürür. (Mücadele/5, Taha/124)

Biz; iki yüz yıl önce İslâmî hükümlerden uzaklaşmaya başladık. Son yüz yılda da resmen emperyalist devletlerin dayatması ile onların hukuklarını iktibas zorunda bırakıldık.

İnsanlar üzerinde hükmetmek hak ve yetkisi sadece onları yaratan Allah Teâlâ’nındır.

Bunu kabullenmemek ise; “affedilmeyecek” (Nisa/116) ve “amellerimizi boşa çıkartacak” (Zümer/65) “en büyük” zulüm/şirktir. (Lokman/13)

Cennet vaadi, şirksiz kullaradır. Çünkü şirk, en büyük zulümdür. (Lokman/13)

Biz, ruhlar âleminde “bela”/”evet” derken, Rabbimize şirksiz kulluk itaat sözü vermişiz. (Araf/172) “İşittik, itaat ettik” demişiz. (Maide/7)

İnsan fıtratına en uygun hukuk, tabii/ideal, ilahi olandır.

Bunu, laik hukuk otoritelerinden Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar beyan etmiştir. Yaratan, insanın ihtiyaçlarını en iyi bilen de olarak, güzel bir hayat için üstün, eşsiz hükümlerini koymuştur. “Yaratmak da, emretmek de âlemlerin Rabbi yüceler yücesi Allah Teâlâ’nın.” (Araf/54)

Rabbimiz; şirksiz/sahih bir imanla kendisine dönmemizi lütfeylesin

Amin:

Bahaddin Elçi.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap