Gönderen Konu: Halifetullah (S.A.V.) 2 (Okunma sayısı 382 defa)

fanidunya NET · « : Ekim 05, 2023, 08:29:21 ÖÖ »

Halifetullah (S.A.V.) 2

"HİLÂFET; Hz. Hüseyin’den (R.A.) sonra, siyasi/zahiri/maddi ve ahlâkî/batıni/manevî olmak üzere ikiye ayrıldı." (Seyyid Ahmed er Rufai Hz.)

HİLAFET; Siyasi/maddi ve manevi/ahlâki olmak üzere ikidir. Hz. Hüseyin’e (R.A.) kadar Rasulullahı (S.A.V.) temsilen/vekaleten birdi. O'ndan sonra ikiye ayrıldı. Resulullah (S.A.V.) ile Allah Teâlâ adına itaat sözleşmesine bey'at/biat (Fetih/10, Mumtehine/12), Rasulullah (S.A.V.) adına, manevi/ahlâkî temsilcisiyle/mirasçısıyla yapılan bağlılık sözleşmesine de inabe/intisab deniyor. Gerek biatta, gerekse intisabda itaatin şartı, şeriata uygunluktur. Aykırılıkta kimseye itaat edilmez. Siyasetteki hilâfet tektir. Manevi/ahlâkî temsilciler (şeyh, mürşid) ise çoktur.

HİLAFET'in; Kıyamet öncesinde yeniden ihyası müjdesini, sadık haberci Rasulullah (S.A.V.), ümmetine müjdelemiş, elhamdülillah. (Musned- i Ahmed:4/273). ( C. Yıldırım; Fetih/28.ayet tefsiri)

Yüz yıl önce hilafet, dış baskıyla ilga edilince/Müslümanların "başı" gövdesinden kopartılınca, birliği/bütünlüğü de bozulup, parçalandı.

Halife, yeryüzünde Allah Teala’nın temsilcisi/vekili konumunu, şeref ve yetkisini ifade ediyor. Halifelik de adaletin sağlanmasını, imarı gerektiriyor. Adaletin sağlanması tabii olarak zalim yöneticilerle/tağutlarla mücadeleyi gerektiriyor. Böylece yeryüzü bir bakıma egemenlik mücadelesinin yapıldığı meydan oluyor. Egemenlik kimin olsun? Allah Teala’nın mı, yoksa tağutların/şeytanların mı?

Peygamberler bu tevhidin ikamesi mücadelesinde insanları “Allah’a kul” kimlikleriyle O’na itaate çağırmışlar, Kendi egemenliğine çağırmamışlardır. Buna karşılık tağutlar kendi egemenliklerine, mabudiyetlerine çağırmış ve insanlara dayatmışlardır. İnsanlarda iki seçenek var: Ya peygamberlere/Allah’ın halifelerine uyarak Allah’a kulluk edecekler veya bunun aksine şeytana/tağutlara kulluk/itaat edecekler.

Rahman neleri emrediyorsa, şeytanlar/tağutlar onları yasaklıyorlar. Rahman da, şeytan da insanları kendisine kulluğa çağırıyor. Rahman’ın egemenliğini kabul etmeyenler, tabii olarak tağutun/şeytanın egemenliğini/kulluğunu kabul ediyor.

Böylece Rahmân’a/peygamberlere tabi olanlar ile tağuta/şeytana tabi olup, mücadele verenler/savaşanlar iki hizbi oluşturuyor. “Hizbullah”, “Hizbüşşeytan”. Şeytan insanlardan mabudiyet payını Allah’ın izniyle alıyor. (Nisa/118-119, Yasin/60)İmtihan gereği...

Allah Teala, tüm peygamberlerini “tevhid” göreviyle göndermiştir. Her toplumu kendi peygamberi “tevhid”e çağırmıştır. Bu çağrı ancak, sadece Allah Teala “rab” olarak tanınacak/bilinecek; O’na kulluk edilecek, O’nun egemenliğine girilecek; aynı zamanda da şeytanın/tağutların egemenliği ret ve inkâr edilecek.

O’nun (C.C.) rızasına, buyruklarına uygun bir hayat yaşanacak, kulluğa kulluk reddedilecek. Demektir. (Nahl/36)

Bütün peygamberlerin ellerinde “tevhid” bayrağı/sancağı vardı. Onlar, tevhide çağırıyorken, adalete çağırıyorlardı. Adalet; bir şeyi/hakkı/yetkiyi sahibine/ait olduğu yere koymak ise insanlar üzerinde egemenlik hak ve yetkisi, ancak ve sadece onları yaratan, yaşatan Allah Teala’nın olması gerekir. Bu, adaletin zirvesi, başı da tevhiddir. Tevhid, adaletin tacı, zirvesidir.

Tevhid mesajlarının özünde Allah Teala’ya kulluk ile yeryüzünde adaletin sağlanması vardır. Adalet de ancak ve sadece Allah Teala’nın egemenliğiyle mümkün olabilir. Başka bir ifadeyle adalet ancak, şeriatla mümkün olabilir.

“Bütün semavi mesajların maksadı/amacı, adaletin sağlanmasıdır. (Hadid/25)” Şeriat; bütünüyle adalet, rahmet, maslahat ve hikmettir. Adaletten zulme, rahmetten zahmete maslahattan mefsedete, hikmetten anlamsızlığa çıkan/sapan her meslek, yorum ile ona dâhil edilse de, şeriattan değildir.”(İbnülKayyim(R.H))

Ümmetin âlimlerinin çoğunluğu, şeriatın, dünya ve ahirette kulların maslahatlarını gerçekleştirmek için indirildiğinde görüş birliğindedirler.

Hadid/25.ayeti bize bu gerçeği bildiriyor. İlahi mesajlar adalet içindir; insanın maslahatı, dünya ve ahiret saadeti içindir. Yoksa Rabbimizin bizim kulluğumuza ihtiyacı yoktur. O,Samed’dir.(İhlas/2)

Adalet, hem hukuk/siyaset hem de güç ile birlikte sağlanabilir. İkisine de ihtiyaç var. Maddeten zayıf olanlar, iktidar olamaz, adaleti sağlayamazlar. Adaletsiz iktidar da zulümle azgınlaşabilir.

Allah Teala’nın yeryüzündeki egemenliğini/şeriatınıtanımamak, reddetmek/kulluk sınırlarını aşmak, uluhiyete rububiyete soyunmak,affedilmez en büyük günah/zulüm/şirktir.(Nisa/48,116, Lokman/13)

Tevhid sadece inançla ilgili bir kavram değildir;O, tek hak dindir/en adil düzendir/en doğru yoldur/en güzel hayat tarzıdır, İslam’ın bütünüdür.

Tevhide çağrı; Allah Teala’ya şirksiz inanmaya, doğru bilmeye, doğru tanımaya, kulluğuna/egemenliğine girmeye, şeriatına bağlanmaya, aynı zamanda tağutlara/diktatör zalimlere boyun eğmekten/itaatten de kaçınmaya davettir/çağrıdır.(Nahl/36)

Allah Teala;her topluma bir peygamber göndererek, insanları tevhide/ancak,sadece Kendisine kulluğa/itaate, tağutlardan da kaçınmaya çağrı yaptırmıştır.(Nahl/36)

Son Kitabı, Son Peygamber’i(S.A.V.)ile de bütün insanları tevhide çağırmıştır. (İbrahim/52,Ahzab/ 40,Furkan/1,Sebe/28)

Aynı zamanda “iyiliklerin emredilmesini, kötülüklerin yasaklanmasını”, “adaletin”, “dinin” ikamesini, yeryüzünün imarını/inşasını; zulmün/ifsadın/bozgunculuğun önlenmesini emrediyor.(Al-i İmran/104,110,Hadid/25,Nahl/90,Şûra/13,Hac /41,Maide/48, 58, 50, 59, 64, Hud/61)

Bu emirlerin yerine getirilmesi, tabii olarak peygamberlerle-ümmetiyle, tağutlar arasında mücadeleyi, bu da hilafeti zorunlu kılıyor.

Resulullah’ın (S.A.V.) bazı vasıfları:

Ahlakı hamide sahibi, rehber, önder, örnek, burhan, rauf, rahim, nur, münir, ümmi, rahmetellilâlemin, şahid, mübeşşir/müjdeci, nezir/korkutucu/uyarıcı, müzekki, mübelliğ, mübeyin/açıklayıcı, üsvetünhasene, muhbir-i sadık, muallim, mürebbi, hatemünnebiyyin/peygamberlerin sonuncusu, ilk nur, kalplerin güneşi, makamı mahmud sahibi, şefaatçimiz, tabibülkulub, cevamiül kelim sahibi, halifetullah, Beaseniyellahühabibullah, vesile, Kevser havuzunun sahibi, cinlerin de elçisi, Ahmed, Mahmud, Muhammed, Mustafa, hayrulbeşer, miraçla müşerref, Hz. İbrahim’in (A.S.) duası, İsa’nın (A.S.) müjdesi, Hatice’nin rüyası…

Vesselamun alel mürselin velhamdülillahi rabbilalemin.

Bahaddin Elçi.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Halifetullah (S.A.V.) 2 (Okunma sayısı 382 defa)

fanidunya NET

Halifetullah (S.A.V.) 2