Gönderen Konu: Neylerse Güzel Eyler  (Okunma sayısı 126 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6596
Neylerse Güzel Eyler
« : Eylül 05, 2024, 07:29:19 ÖÖ »


Neylerse Güzel Eyler

Allah Teâlâ; her şeyi en güzel surette, ölçülü, dengeli, çift, zıddıyla, hikmetle yaratmıştır. Anlamsız, amaçsız sözlerden, fiillerden münezzehtir. “Neylerse, güzel eyler” ( İ. Hakkı Hz.). Hastalıklar, yoksulluklar, musibetler vb. sorunlar da anlamsız, yararsız değildir.

*Allah Teâlâ; her şeyi, herkesi kendisine ve başkalarına muhtaç olarak yaratmıştır. Bu ihtiyaç kanununun dışında hiçbir şey, hiç bir kimse yoktur. O (C.C.) ise, her şeyin, herkesin kendisine muhtaç olduğu, kendisinin muhtaç olmadığı, varlıkların bütün ihtiyaçlarını da karşılayan Samed ve Ganiyy’  bir Melik’tir. *Hayatımız için gerekli olan nimetlerin hepsinin gerçekte Maliki Allah Teâlâ olup, bize geçici/emanet ve sınav için verilmiştir.

*Her nimet, şükrü gerektirir. Nimetleri, verenin iradesi, rızası çerçevesinde kullanmak şükür; aksi ise, nankörlüktür. *Nimetleri saymak bile mümkün değildir. İnsan olarak, nankörlük, zulüm ve cehaletle malulüz. “Şükredenler azdır.” *Elimizdeki nimetleri görmezden gelir, olmayanları elde etmek için çırpınıp, dururuz. Sanırız ki, olmayana ulaştığımızda mutluluğu yakalayacağız. *Nimetlerin yokluğu, azlığı da, çokluğu da bizim için sorun olabiliyor. Hatta, çokluğunun insanı genellikle azdırdığı, şımarttığı, tağutlaştırdığı bildirilir.

(Âlâk/6-7) *Rabbimiz; imtihan için verdiği nimetlerin çokluğu ile böbürlenmenin, övünmenin kötülüğüne/tehlikesine dikkatimizi çekmiş; verilen nimetlerden sorgulanacağımız uyarısında bulunmuştur (Tekasur Suresi).

Mutluluk/huzur denen şeyi dünya gurbetindeki nimetlerde, adreslerde arayıp dururuz!

Hâlbuki dünya meşakkat/sıkıntılar ve nimetlerle sınav yurdudur. “Dünyada rahatlık yoktur.” (S.A.V.)

Ve dünyada “kalpler ancak Allah (C.C.) zikri ile huzura kavuşabilir (Rad/8).

Barış, huzur ahirette/cennettedir. Sonsuz saadet yurdu, cennet...

Dünyada ilahi mesajlara tam olarak uygun yaşayanlara güzel bir hayat da var (Nahl/97, 112).

*Şayet, Allah Teâlâ kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı; bu nedenle ölçülü indiriyor (Şura/27).

*Rahman, insanların rızıklarını/geçimliklerini derece derece/farklı taksim etmiş ki, birbirlerine muhtaç olarak, işlerini gördürsünler (Zuhruf/32).

*Şayet, insanların (kâfirlerin zenginliğinden dolayı onlara imrenerek, onlarla kaynaşıp, azgınlaşarak küfürde birleşen tek ümmet/millet olma tehlikesi olmasaydı, Rahmân, kâfirlerin) evlerini, eşyalarını nice ziynetlerle (gümüş, altın vb.) donatırdı ( Zuhruf/33-35).

*Yarın/ahirette, “keşke önceden/dünyada bir şeyler yapmış olsaydım!” (Fecr/23-24) dememek için bugün, “yarın için hazırlık” (Haşr/18) yapma fırsatımız var.

*Dünyadaki hayatımızı, ahirette sadece “bir gün veya daha az bir süre” olarak algılayacakmışız (Müminun, 112-114).

*Bir günlük dünya hayatımızın güzel geçmesi için çabalar dururuz. Geleceğimiz/emeklilik için hazırlık yaparız.

*Dünyadaki “bir günlük” hayatımızda/yolculuğumuzda; koşarak, salih amellerde yarışarak, yarınki sonsuz ahiret (cennet) hayatını kazanma imkânına, fırsatına bugün sahibiz (Mülk/2, Necm/39-40).

*Henüz dünyada olduğumuza göre, hemen tevbe ile, bu yarışa katılmak sorumluluğunda değil miyiz? *Gelecek; ölümdür, ahirettir ve yakındır.

*Dünya hayatı ahirete göre “oyun ve eğlence” sadece “bir gün”den ibaret olduğuna göre, ahiret hazırlığı yapmaksızın, sadece dünya hayatı ile yetinmek, dünya hayatını ahirete tercih etmek veya dünyalık nimetler için birbirimizle kavga etmek, akıl işi mi?

“Her ümmetin bir fitnesi vardı. Ümmetiminki de dünya malıdır.” Dünya ekim yeri/tarladır. Dünyada ekilen ahirette biçilir. “Dünyada uykuda/rüyadayız; gurbetteki yolcu gibiyiz” (S.A.V.).

“Dünya tutkusu, hataların başıdır” (S.A.V.)

“İnsan yaşlandıkça iki hırsı genç kalır: Çok yaşama, çok mal biriktirme” (S.A.V.). “Dünya, tuzlu suya benzer. İçtikçe, insanı daha da yakar” (Hz. İsa).

*“Rızkın hayırlısı, yeteri kadar olanıdır.” “Yoksulluk, küfre çok yakındır.” “Ahir zamanda, müminler dinlerini, dinarla da korumaya çalışacaklar.” ”Altını, gümüşü olmayanların yaşama hakkı olmayacak” (S.A.V.)

“Hastalıklar müminler için şifadır; hem nefsini arındırır, hem de günahlarını” (Hz. Ebubekir)

“Zenginlik tuğyan (azgınlık), yoksulluk zillet, hastalık acziyet, afiyet de güç ve ucub (kendini beğenme) meydana getirir. Acziyet, insanın haddini aşmasına engel olur.” ( Seyyid  Ahmed er Rufai)

*“İllet/hastalık, killet/yoksulluk, zillet/itibarsızlık olmazsa bir müminde, başını taştan taşa vursun.” (H. Şaban Ef.)

"Servetini/malını Allah (C.C.) yolunda harcamadığında, o, senin değildir; sen mala/servete aitsin. Allah (C.C.) yolunda harcadığın/ahirete gönderdiğin mal ise, senindir. Vefatınla da, mirasçılarına ait olur."

Rabbimizden dünyada da ahirette de güzel bir hayat diliyoruz, vesselam.

Bahaddin Elçi.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53