* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Cennetlik Kadınşar 2  (Okunma sayısı 44 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7234
Cennetlik Kadınşar 2
« : Dün, 09:06:00 ÖÖ »


Cennetlik Kadınşar  2

Hz. Peygamber efendimizin ifadesine göre cennetlik kadınlardan birisi de Hz. Meryem’dir. Meryem adı Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi üçü Îsâ b. Meryem şeklinde olmak üzere otuz dört yerde geçmekte, ayrıca Kur’ân’ın on dokuzuncu sûresi bu isimle anılmaktadır. Hz. Meryem, Kur’ân’da ismiyle anılan tek kadındır. Babasının adı İmrân’dır. Annesinden, adı verilmeksizin İmrân’ın karısı diye bahsedilmektedir. Diğer İslâmî kaynaklarda annesinin adı Hanne olarak geçmektedir. Babası İmrân’ın soy kütüğü Hz. Mûsâ’ya kadar uzanmaktadır. Meryem’in kavminin ona hitap ederken “Ey Hârûn’un kız kardeşi” demesi de onun Mûsâ ve Hârûn’un soyundan olduğunu göstermektedir.

Meryem’in dünyaya gelişine dair Kur’ân-ı Kerîm’de ve diğer İslâmî kaynaklarda yer alan bilgiler şöyledir: İmrân ve Hanne çifti yaşlıdırlar ve çocukları olmamıştır. Bir gün ağaç üzerindeki bir kuşun yavrusunu beslediğini gören Hanne, Allah’a dua ederek kendisine bir çocuk vermesini diler ve eğer duası kabul edilirse doğacak çocuğu mabede (Beytülmakdis) adayacağını vaat eder. Bu vaat onun erkek çocuk beklediğini göstermektedir, zira yahûdî şeriatına göre mâbede erkek çocuklar adanmaktadır. Hanne’nin duası kabul edilir, fakat bir kız çocuğu dünyaya getirince şaşırır, ancak Allah, Hanne’nin adağını da kabul eder. Kur’ân’da İmrân’ın karısının doğacak çocuğunu rabbe adadığı, kız olunca ona Meryem adını verdiği, kovulmuş şeytana karşı onun ve soyunun korunmasını dilediği ve Allah’ın bu dileği kabul ettiği nakledilmektedir. Hadiste de Meryem ve Îsâ’nın günahtan korunmuşluğuna işaret edilmektedir. Çocuğa annesinin isim vermesi ve babasından hiç söz edilmemesi, Meryem’in babasının daha o doğmadan önce vefat ettiği şeklinde yorumlanmaktadır.

Hanne, adağı gereği çocuğunu doğar doğmaz veya sütten kesildikten sonra Hârûn soyundan din adamlarının bulunduğu Beytülmakdis’e götürerek onlara teslim eder. Zekeriyyâ, Meryem’in teyzesinin kocası olduğu için onu himayesine almak isterse de yahûdî din adamları, Meryem’in babası İmrân’ın kendi dinî liderleri olması sebebiyle çocuğu kendileri almak istediklerinden bunu kabul etmezler. Sonuçta Tevrat’ı yazdıkları kalemlerini suya atmak suretiyle kur’a çekerler. On dokuz veya yirmi dokuz kişi arasından sadece Hz. Zekeriyyâ’nın kalemi suyun üzerinde kalır; böylece Meryem’in himayesini o üstlenir.

Hz. Zekeriyyâ, Meryem’i himayesine alır ve evine götürüp teyzesine teslim eder, ayrıca ona bir sütanne tutar; Meryem ergenlik çağına gelince onu annesinin adağının gerçekleşmesi için mâbede götürür. Meryem orada bir odaya yerleşir. Kur’ân’da anlatıldığına göre Allah ona hüsnü kabul gösterir ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirir. Melekler ona, “Ey Meryem! Allah seni seçti; seni tertemiz yarattı ve seni bütün dünya kadınlarına üstün kıldı. Rabbine ibadet et, secdeye kapan, eğilenlerle beraber sen de eğil” diye tavsiyelerde bulunurlar (Âl-i İmrân 3/37, 42-43).

Ergenlik çağına gelen Meryem ya hiç âdet görmez veya âdetli günlerinde teyzesinin evine gider, âdeti bitince de geri dönerdi. Yaşı bir hayli ilerleyen Zekeriyyâ, artık Meryem’le ilgilenemeyecek hale gelince İsrâiloğulları’ndan Meryem’i himaye edecek birini bulmalarını ister. Çekilen kura sonucu Meryem amcasının oğlu Yûsuf’un himayesine verilir.

Kur’ân-ı Kerîm’de bildirildiğine göre ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilen, diğerleriyle arasını bir perde ile ayıran Meryem’e düzgün bir insan şeklinde görünen melek, ona bir erkek çocuk doğuracağını müjdeler. Meryem’in, kendisine bir erkek eli bile değmemişken bunun nasıl olacağını sorması üzerine, “Allah dilediğini böylece yaratır. Bir işin olmasını dilerse ona ol der, o da olur” cevabını verir (Âl-i İmrân 3/35-47; Meryem 19/16-21; et-Tahrîm 66/12).

İslâmî kaynaklara göre Meryem ve amcasının oğlu Yûsuf, mâbed hizmetinde çalışmaktadır. Meryem on üç, on beş veya on yedi yaşında iken bir gün su almak üzere Silvan mağarasına gittiğinde parlak yüzlü, henüz sakalı çıkmamış, saçları dalgalı bir delikanlı şeklinde görünen Cebrâil ona bir çocuğu olacağını müjdeler. Kur’an’da, “İmrân kızı Meryem’e ruhumuzdan üfledik” denilerek hamile kalış keyfiyeti anlatılmaktadır (et-Tahrîm 66/12).

Kur’an dışı kaynaklara göre Meryem’le birlikte mâbed hizmetinde bulunan Yûsuf, Meryem’in hamileliğini fark edince büyük bir şaşkınlık yaşamıştır. Çünkü o, Meryem’in günah işlemeyeceğini bilmektedir. Meryem’in kendisine gerçeği anlatması üzerine Yûsuf, onun yorulmaması için mâbedin işlerini kendisi üstlenir. Ayrıca Meryem’in ve doğacak çocuğun başına bir kötülük gelmesinden endişe etmektedir. Doğum yaklaşınca Meryem’in İlyâ’ya (Kudüs) 6 mil mesafedeki Beytülahm’e gittiği veya Yûsuf’un onu Mısır’a götürdüğü nakledilir.

Meryem doğum sancısı başlayınca bir hurma ağacına yaslanır ve “Keşke daha önce ölseydim de unutulup gitseydim” der. Kendisine üzülmemesi, alt yanında bir ark meydana getirildiği, hurma dalını silkeleyip yemesi ve insanlarla karşılaştığında konuşmaması söylenir (Meryem 19/23-26).

Kur’an’da bildirildiğine göre doğumdan sonra kavminin yanına gelen Meryem’e halk, “Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi, annen de iffetsiz değildi” diyerek onu kınar. Meryem hiç kimseyle konuşmama adağında bulunduğu için kendisi cevap vermeyip çocuğu gösterir ve çocuk kendini tanıtan açıklamalar yapar (Meryem 19/26-29).

Yûsuf’a, Kral Hirodes’in Îsâ’yı öldürmek istediği melek tarafından bildirilince Yûsuf, Meryem ve Îsâ’yı alarak Mısır’a gider ve orada on iki yıl kalırlar. Kur’ân’da Meryem ve oğlunun oturmaya elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirildiği belirtilir (el-Mü’minûn 23/50). Bu yerin Mısır, Dımaşk, İlyâ, Beytülmakdis, Remle olduğuna dair değişik rivayetler vardır. Hıristiyan dinî literatüründe olduğu gibi İslâmî kaynaklarda da Hz. Meryem’in bundan sonraki hayatıyla ilgili net bir bilgi yoktur.

Kur’ân’da ve hadislerde en çok övülen kadınların başında gelen Hz. Meryem iffet, ismet ve takvâ gibi faziletleri kendinde toplamış bir şahsiyettir.

Hz. Meryem bedenî ve ruhî saflığı, kendini Allah’a ibadete adaması, iffet ve namusunu koruması sebebiyle “Betûl” olarak adlandırılmıştır. Betûl ayrıca mânevî mükemmellikle birlikte fizikî güzelliği de ifade ettiğinden Hz. Meryem zamanının en güzel ve en mükemmel kadını olarak da tanımlanmaktadır. Meryem’in tertemiz olması (Âl-i İmrân 3/42) onun “maddî ve mânevî kötülük ve günahlardan uzak olduğu” şeklinde anlaşılmaktadır. Aynı âyette onun seçilmişliğinden söz edilmiş olması ise onun Âsiye, Fâtıma ve Hatice ile birlikte cennet kadınlarının önde gelenlerinden olduğunu ifade etmektedir (Müsned, III, 64, 80, 135).

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]