Gönderen Konu: Hanımlara En Çok Ne Yakışır (Okunma sayısı 425 defa)

türkiyem · « : Ağustos 31, 2022, 05:15:22 ÖS »

Hanımlara En Çok Ne Yakışır

Hanımların aklını en fazla meşgul eden düşüncelerden biri “bana ne yakışır?” sorusu olsa gerektir. Çünkü hanımlar hassastırlar ve karşılarındaki kişinin onları beğenmemesine dayanamazlar. Hele bir de karşılarındaki kişi hayat arkadaşları ise…

Kocasının kendisini sevmesini ve beğenmesini istemeyen bir hanım düşünülemez. Hatta bazı hanımlar bu beğenilme isteğini abartırlar. Akşama kadar ne giysem de beyime güzel görünsem diye düşünürler. Bu elbette güzel bir şeydir de… Hanımların beyleri için güzelleşmeleri onların iki dünyada saadetlerine vesiledir.

Ama bazen işler planlandığı gibi gitmez. Hanım bütün gün beyi için hazırlanıp süslenirken akşam yorgun argın gelen beyi ona hiç ilgi göstermeyebilir. Muhtemelen gün boyunca büyük sorunlarla boğuşmuş olan beyin tek düşündüğü yemeğini yiyip biraz uzanmak ve rahat etmektir. Hanımının ilgi beklediğini düşünebilecek bir halde değildir.

Bu durumda hanımlar çoğu zaman hayal kırıklığına uğrarlar. Hatta kendilerini değersiz hissederler. Aslında bu düşünce yanlıştır. Çünkü kadınların güzelliği ve beğenilmeyi sadece dışta görünen süslerde araması gerekmez.

Bir hanımın değeri kocasının ona bir an için gösterdiği ilgiyle ölçülebilecek bir şey değildir. Gerçek sevgi de sürekli iltifat edip durmayı gerektirmez. Birlikte olmaktan huzur ve mutluluk duymak, ömrünün sonuna kadar hep birlikte olmayı arzulamak sevginin en güzel ifadesidir.

Elbette bir erkeğin hanımıyla beraberken huzurlu olması da hanımının dış güzelliğinden çok iç güzelliğine bağlıdır. Eskiler “Yüz güzelliğine doyulur ama huy güzelliğine doyulmaz,” demişlerdir. Mesela bir hanımı en fazla güzelleştirecek huy, şükür ehli olup, yanındaki insanlara huzur vermesidir.

Şükür, görülen her hangi bir iyiliğe karşı gösterilen memnuniyet ve minnettarlık manalarına gelir. Dini ıstılahta şükür Cenabı Hakka karşı, onun bahşettiği çeşit çeşit nimetlerden ötürü minnet duymak manasında kullanılır. Ancak Cenab ı Hakka karşı şükrün hakkıyla eda edilmesi için kullara da iyilikleri için teşekkür edilmelidir. Peygamber efendimiz “İnsanlara teşekkür etmeyen, Aziz ve Celil olan Allah’a da şükretmez.”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/258) buyurmuştur.

Âlimler şükrü üç kısımda mütalaa etmişlerdir.

Şükrün birinci katmanı kalbin şükrüdür. Bu şükür imanın bir parçası ve gereğidir. Rabbine iman eden bütün nimetleri ondan bilen bir müminin kalbinde, Rabbine karşı minnettarlık hisleri inkişaf eder. Böyle bir kimse tevazu hisleriyle dopdoludur ve nimetler karşısında mahcuptur. Böyle bir insan rabbinin ona takdir ettiği her kısmete haline razıdır.

İkinci kısım şükür dilin şükrüdür. Şükür kalpte yerleşince dile de akseder. Artık kişi her hal ve şartta şükreder. Dilini şikâyetten, lanetten, kahırdan, bedduadan uzak tutar. Üzerindeki hakkı ödenemez nimetleri görüp dururken halinden şikâyet etmeye hayâ eder.

Her fırsatta gördüğü nimetleri ikrar ve itiraf eder. Bütün iyilikleri, güzellikleri kısmet eden ve sebeplerini hazırlayan Rabbine şükrettiği gibi, bu işte emeği geçen aracılara da şükran duygusunu dile getirir.

Şükrün son merhalesi ise bedenin şükrüdür ki bu artık kalpteki şükrün, kişinin bütün hal ve hareketlerine yön verecek kadar kök salmış olduğunu anlatır. Böyle bir insan her uzvunu yaratılış gayesi istikametinde kullanmayı bir borç bilir. Elbette böyle bir insan eliyle, diliyle ve sair azasıyla hiçbir kötülük yapmaz. Her hal ve hareketinde sorumluluk duygusu içinde olur. Bu durumda da kimseyi üzecek bir harekette bulunmaz.

Şükrün hakikatine ermiş bir Müslüman hanımefendi yaptığı hiçbir işle, söylediği hiçbir sözle kimseyi incitmez. Çünkü böyle bir hareketi gördüğü nimetlere karşı nankörlük sayar.

Şimdi söyleyin, akşam kocasını en güzel bir şekilde karşılamak isteyen bir hanıma, minnettar bir kalpten, tatlı dilden, beyini hoş tutan bir muameleden daha çok yakışacak süs nedir?

Kendisini güler yüzle, tatlı dille, gönül alan sözlerle karşılayan bir hanım kocasına bütün günün yorgunluğunu unutturmaz mı?

Gün boyunca yaşadığı stres ve sıkıntılardan sonra hanımının yanında huzur bulabilmek bir erkeğin hayatını cennetten bir bahçeye çevirmez mi?

Hanımlar evlerin mayasıdırlar. Eğer onlar evlerine şükür mayalarlarsa evlerindeki herkesi huzurlu ve mutlu hale getirirler. Eğer onlar dırdırcı, şikâyetçi, münakaşacı, anlayışsız, nankör, hiçbir şey beğenmeyen, hiçbir emeği takdir etmeyen biri olurlarsa… Böyle sevimsiz bir kadını hangi süs güzelleştirebilir?

Muhabbet ve gönül huzuru sayesinde samanlık seyran olur. Kavga, gürültü, gerginlik ve incitici sözler yüzünden ise saraylar bile zindan kesilir.

Bir evin mutluluk vermesi, mobilyalarıyla halıları arasındaki uyum sayesinde değildir, evde yaşayanların birbirine karşı uyumu ile mümkündür.

Betül Yıldız

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Hanımlara En Çok Ne Yakışır (Okunma sayısı 425 defa)

türkiyem

Hanımlara En Çok Ne Yakışır

BENZER KONULAR