BULMACALAR 6
SAYFA 1
Bacakları uzun ince, Göçüp gider güz gelince.
SAYFA 2
Bir ev evin içinde deniz denizin içinde balık balığın kuyruğu yanık.
SAYFA 3
Kuyu Kuyunun içinde Suyu Suyun içinde yılan Yılanın ağzında mercan.
Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk.
Sevimlidir sarıdır Yemeklerin canıdır Şekli fırçaya benzer ayılmanın sırrıdır.
Kuyu içinde kandil yanar.
Altı pınar, üstü yanar.
Sarıdır ayva gibi, suludur elma gibi.
Sarı sarı sarkıp durur, Düşeceğim diye korkup durur.
SAYFA 4
İki deliğe parmak geçer, Çifte bacak neelr biçer.
İki bacaklı, keskin bıçaklı.
Yan yatar, çamura batar.
SAYFA 5
Yeşildir filiz gibi, Yenir içi ceviz gibi, Duvağını çekersin, Gelinlik bir kız gibi.
İki parmak bir ateş tutar.
Ak tarla, kara tohum, El eker, dil biçer.
SAYFA 7
Tarlası beyaz, tohumu Siyah, Elle dikilir; Dille biçilir.
Ne ağzı var ne dili Konuşur insan gibi.
Yazılı mezar dünyayı gezer.
Başka memlekette pişer, Kokusu buraya düşer.
Beyaz atlı nalladım, İstanbula yolladım.
SAYFA 8
Uzun uzun yollardan Bir acayip kuş gelir. Kırma badem dili var, Ne söylerse hoş gelir. Bir acayip söz söyler Gözlerinden yaş gelir.
Yer altında kilitli sandık.
Sessiz sedasız Koca kasaba.
Topraktandır yapısı, Son mahkemenin kapısı, onda nice adam var, Bilinmez sayısı.
Çarşısı var Pazarı yok. Güzeli çok, gezeni yok.
SAYFA 13
Altı üstü taş İçinde dolaş da dolaş.
Dışı sivri, içi iğri, Dolan, dolan, bak.
İçi eğri büğrü, Dışı dosdoğru.
Ol nedir ki cismi vcar parmak gibi, Giydiği ak gonca zanbak gibi, Giyince başına altın külahı, Durmaz akar göz yaşı ırmak gibi.
İki eşeğe bir adam biner.
Hak teala hoş yaratmış beş yemiş Beşi dahi birbirini görmemiş İkisine gün dokunur yaz ve kış Üçü dahi gün yüzünü görmemiş.
SAYFA 15
Çarşıdan aldım bir tane, Eve geldim bin tane.
Elimde bir tane, İçinde bin tane.
Ufacık sandık, İçi dolu boncuk.
Altı deniz, üstü saman, Köpürdükçe saçar duman.
Bir mangalım var, ateşi üstünde, Tenceresi altında.
Bir acayip nesna gördüm, Dumanlı deryada, Ateşi gökte, kendisi yerde.
SAYFA 16
Gur gur öter, kurbağa değil, Kıvrılır yatar, yılan değil, Başında sini, simitçi değil.
Boynunda bir yılan, Bütün gün fıkırdar.
Su içinde durmak işi, Başında yanar ateşi; Ne gömlek giyer, ne aba, Karnı gayetle kaba; Parasız hamamda her bar yıkanır, Kirini bir killi dellak çıkarır, Sözü çoktur, manası yok; İsteyenler yanı sıra oturur, İster ise boz yılana sokulur.
Gece gündüz yatağından çıkmaz, Gider gider arkasına bakmaz.
İzi çıkmaz mendilden, Şifayı kapar yelden.
Önce yeşildi, sonra kesildi, dumanla gömüldü, kiraz kesildi.
----------------------------------------------------
CEVAPLAR.
SAYFA 1
Leylek.
SAYFA 2
Lamba.
SAYFA 3
1 - Lamba. 2 - 3 - Liman. 4 - 5 - 6 - Lamba. 7 - 8 - limon.
SAYFA 4
1 - 2 - Makas. 3 - Manda.
SAYFA 5
1 - Marul. 2 - Maşa. 3 - Mektup.
SAYFA 7
1 - 2 - 3 - 4 - 5 - Mektup.
SAYFA 8
1 - Mektup. 2 - Mezar. 3 - 4 - 5 - 6 - Mezarlık.
SAYFA 13
1 - 2 - 3 - Minare. 4 - mum. 5 - Nalin.- nalın. 6 - namaz.
SAYFA 15
1 - 2 - 3 - Nar. 4 - 5 - 6 - Nargile.
SAYFA 16
1- 2 - 3 - Nargile. 4 - Nehir. 5 - nezle. 6 - Odun.