Aramıza Girmesin
Rabbimizle aramıza nefsimiz girmesin...
İbadetimizle aramıza riya/gösteriş girmesin:
"Münafıklar Allah’a oyun etmeye kalkışıyorlar. Halbuki Allah onların oyunlarını kendi başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıklarında üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da pek az anarlar." (Nisa,142)
İyiliğimizle; hayrımızla aramıza "başa kakma" girmesin...
"Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek suretiyle boşa çıkarmayın..." (Bakara, 264)
Kur’an’la aramıza sadâ girmesin. Makamı tutturma kaygısı manayı unutturmasın. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in "Bir takım adamlar çıkacak, onlar Kur'an-ı Kerim’i okuyacaklar fakat Kur’an gırtlaklarından aşağı geçmeyecek..." (Buhari,Tevhid,57) ifadelerindeki uyarı karşılıksız kalmasın.
Hakikati haykırmakla aramıza az bir menfaat karşılığında "hakikati gizleme" girmesin.
"Allah’ın Kitap’tan indirdiklerini gizleyen ve onu az bir şey karşılığı satanlar, karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak ve onları arındırmayacaktır. Onlar için can yakıcı bir azap vardır." (Bakara,174)
Namazla aramıza namazın faziletini anlattığımız sohbetler girmesin. Gece yarılarına kadar süren fazilet sohbetleri, "dünya ve içindekilerden daha hayırlı olan" sabahın iki rekatından mahrum kalmamıza sebep olmasın.
Rabbimizin ayetleriyle yücelmekle aramıza "dünyaya saplanıp kalma hevesi" girmesin.
"Kendisine ayetlerimizi verdiğimiz, fakat onları bir kenara atan, bu yüzden şeytanın peşine düştüğü, nihayet azgınlardan olan kişinin haberini onlara anlat. Eğer biz isteseydik o kişiyi ayetlerimizle yüceltirdik. Fakat o dünyaya saplanıp kaldı, hevesinin peşine düştü..." (A’raf, 175-176)
Velhasıl aramıza kibir, gurur, enaniyet, hırs, bencillik girmesin.
Yaptıklarımız niyetimiz yüzünden boşa gitmesin.
İhlas, "Kişinin ibadet ve taatlerini insanların bilmesini istememesidir." diye tarif edilir.
Amelimizde ihlas olmazsa, katedilen uzun mesafeler, çekilen çileler, katlanılan yorgunluklar karşılıksız kalır.
"Mü’minin niyeti, amelinden hayırlıdır”." buyurur Hz. Peygamber (s.a.v.).