Baba Depresyonu
Evliliğin ilk günlerinde aile olmanın mutluluğu yaşanır yuvada. Eşler birbirlerine bazen sebepsiz yere dahi gülümsemelerde bulunur. Bir süre sonra bu mutluluğa üçüncü birinin daha katılması ile evdeki durgunluk yerini tatlı telaşeye bırakır.
Çiftler doğacak çocukları için bilinçli bir bekleyiş içerisinde değillerse, anne ya da babanın bebek sonrası sıkıntı yaşaması söz konusu olabilir. Annenin yaşadığı duygusal açmazlara toplumumuz aşinadır; hatta bebek sonrası annede görülen bu psikolojik zayıflığa “lohusalık depresyonu” diye de bir isim verilmiştir. Ne var ki evin reisi de depresyona girebilir. Ancak babalar çoğunlukla bu devreyi sessiz bir şekilde atlatmayı tercih ederler. Erkeklik gururu, evin reisi olma ve babalık duygusu çoğunlukla bebek sonrası beylerin yaşadıkları bu durumu eşlerine açmalarını engeller. Ancak eşlerin duygularını ve beklentilerini hayat arkadaşı ile paylaşamaması evlilikte ciddi iletişim sorunlarını beraberinde getirir. Duyguları açıkta kalan ve beklentilerine cevap bulamayan eş iletişimde kırıcı tavırlar sergilemeye başlar.
Bebek sonrasında eşler değişime hazırlıklı olmalı
Bebeğin gelişiyle birlikte evdeki düzen ve annenin fiziksel durumu ciddi anlamda değişir. Uyku saatleri, uyanma vakti, yemek çeşitleri, evin sıcaklığı, eve girip çıkanlar, eşlerin ailesi ile daha sık görüşme, annenin eskisine nazaran daha az cazip olduğu düşünülen dış görünüşü, annelik kaygıları şeklinde uzayıp gider bu liste. Çiftler bebeğin dünyaya gelmesini heyecanla bekliyor olsa dahi bebek sonrası sürece hazırlıklı olmalı. Yaşantılarında önemli değişimlerin olacağını unutmamakla birlikte, tüm sorumluluklara rağmen her zaman birbirleriyle ilgilenen, sevgi dolu bir çift olma düşüncesini gönüllerinde taşımalı. Sevgilerinin meyvesi olan yavrularına iyi anne-babalık edebilmenin önkoşullarını unutmamalı. İki taraf da belli bir düzeyde fedakarlığa hazır olmalı.
Baba olduktan sonra evde erkeği bekleyen sabır alanları şöyle sıralanabilir:
• Yoğun bir iş gününün ardından evde onu bekleyen uykusuz bir gece,
• Annenin yorgunluğunu ve uykusuzluğunu hafifleteyim derken dinlenememe,
• Artan günlük sorumluluklar (hayatını bebeğe göre yeniden şekillendirme),
• Evde her şeye müdahale eden büyükanne ve büyükbabalar,
• Telaşeli ve kendisiyle her zamanki kadar ilgilenemeyen bir eş,
• Daha çok gidilmesi gereken doktorlar,
• Her zaman yardıma ihtiyaç duyan bir anne,
• Geleceğe daha güvenle bakan gerçek bir aile,
• Artan masraflar ve ekonomik sıkıntılar,
Nimet ile külfetler bir arada yaşanır yeniden. Buraya kadar her şey normaldir ancak mükemmeliyetçi ve yoğun kaygısı olan bir anne söz konusu ise baba, bebek ile ilgilenirken eleştirilere maruz kalabilir ve bebeğe bakma konusunda yetersizlik duygusu yaşar. Böyle durumlarda çoğunlukla baba kendini anne-bebek ikilisinin dışında tutacak ve soyutlayacaktır. Bu kez de evde babanın ilgisizliğinden yakınılacak ve bir kısır döngü içerisine girilebilecektir. Sonrasında evlilikte ilişkinin yıpranması söz konusu olabilir. Eğer samimi, destekleyen, yapıcı, açık bir aile ilişkisi söz konusu ise eşler doğumla ortaya çıkan değişimleri daha iyi karşılayabilir, konuşabilir ve anne-babalık rollerine daha kolay adapte olabilirler.
Bebekten dolayı yalnız kaldığını düşünen erkek mutluluğu dışarıda arayabilir
Çocuğun doğumundan sonra anne-baba-bebek üçlüsü yerine anne-çocuk ikili ilişkisi kurulmuşsa, erkek evde kendisine ihtiyaç hissedilen biri olmadığını düşünmeye başlayabilir. Oysa yaradılış gereği, erkek kuvvetli olan, himaye eden ve kendisine sığınılan kimliktir evlilikte. Bu duygusunu yuvasında tatmin edemezse kendini anlamlı hissedeceği, daha fazla takdir topladığını düşündüğü farklı atmosferlere açılabilir. Bu tehlikelere karşı hanımın duyarlı olması, eşinin beklentilerini ve duygu dünyasını kısacası karşısındaki kişinin psikolojisini öğrenmesi gerekir. Hanımlar, mükemmel bir anne ve mükemmel bir ev hanımı olayım derken yorgun düşer ve kendisiyle ilgilenmeye daha az vakit ayırmak durumunda kalır. Öte yandan eve gelen bey, hanımını kendisi için bakım yapmış, özenli bir kadın olarak göremez, yorgunluğun olan hanımının haliyle kendisine çok fazla vakit ayıramadığını gözlemler. Hanım, ruhsal olarak da çok enerjik değilse eşi ile aralarındaki mesafe giderek artabilir.
Baba olduktan sonra beylerin dikkat edeceği 7 şey
• Bebek dünyaya gelmeden önce sizi nelerin beklediğini araştırın. Dünyanın en önemli işini yapacağınızı, kâinata halife olarak gönderilmiş en önemli varlığı yani insanı yetiştireceğinizi unutmayın. “Bir insan mı yetiştirmek yoksa bir fabrika mı kurmak daha önemli derseniz; iyi bir baba olup iyi bir insan yetiştirmek daha önemlidir” diyor Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Zira fabrika iflas edebilir ama yetiştirilmiş iyi bir evlat nice fabrikalar kuracak potansiyele sahiptir.
• Edep düşüncesiyle çocuğuyla arasına çok fazla mesafe koyan yanlış baba modeli ile büyütülmüş iseniz dahi siz o yöntemi uygulamayın. Efendimiz’in (s.a.v) çocuklarla kurduğu tatlı diyalogu ve O’ndaki çocuk şefkatini araştırın. Evinde çocuğuyla çocuk olmak zihniyetini ön planda tutun.
• “Kılıbık, light (layt) erkek” türünden yakıştırmalara kendinizden emin bir tebessümle yanıt verin ve yuvanıza dört elle sarılın.
• Bebek yeni doğduğunda uykusuzluğu, biraz fazla yorulmayı göze alın. İş çıkışı doğruca eve gidip sizi bekleyen zor durumdaki insanlara yardımcı olun. Unutmayın ki hanımlar kendilerine sıkıntılı anlarda verilen desteği hiç akıllarından çıkaramazlar. Hayatını bencilce yaşamak, hiçbir sıkıntıya katlanmamak eğiliminde iseniz evliliğin anlamını bir kez daha düşünün. Çünkü evlilik verdikçe alma sanatı, (her şeyin gönlünüzce olmasını dilemekle birlikte) sıkıntılarda eşle birlikte mutluluğu yakalama başarısıdır. Hanımı evde bebekle sıkıntılar yaşarken rahatlıkla arkadaşlarıyla vakit geçiren bir beyin evlilikte kat etmesi gereken çok mesafe vardır.
• Haftada en az bir kere, özellikle de evde yardım eden bulunduğu, yani eşinizin size ihtiyaç duymadığı zamanlarda kendinize özel vakit ayırmayı ihmal etmeyin. Arkadaşlarla maç yapmak gibi bireysel aktiviteleriniz için böyle zamanlar daha uygundur. Kendinizi tamamen evle iş arasında sıkıştırmanız da ruhunuzun çabuk yıpranmasına neden olabilir. Eve daha enerjik ve olumlu bir hava ile gelmenizde bu tür etkinliklerin faydası olacaktır.
• Hanımınıza kendisinin ne kadar anlayışlı olduğunu, çocuğunuzun doğumundan sonra dahi eşiyle ilgilenmeyi ihmal etmeyen bir hanım olduğunu sık sık hatırlatın. Yine doğumdan sonra da hala çok güzel ve gönül alıcı biri olduğunu hanımınıza tekrar tekrar söyleyin.
• Gösterdiğiniz tüm çabalara rağmen kendinizi kötü hissettiğinizde veya eşinizin sevgisini önceki kadar hissedemediğinizi düşündüğünüzde olumlu bir üslup kullanmaya özen göstererek eşinize duygularınızı anlatın.
Neslihan Beyhan