BİLİNİZ Kİ CESEDİN ÖYLE ET PARÇASI VARDIR Kİ
O iyi olursa ceset de iyi olur. O bozuk olursa, ceset de bozuk olur. İşde o; kalp’tir.
Bu Hadis-i Şerif’i iyi anlamak için, maddesel bütün düşüncelerden arınmak gerekmektedir. Çünkü genellikle kalp denilince akla gelen, vücudumuzun sol yanında bulunan organımızdır.
Oysa bu Hadis-i Şerif’de bahsedilen kalp’ten maksat; ruhumuzun hareket noktasını teşkil eden, vicdanın sesini duyuran, bütün duygu, düşünce ve şuuru oluşturan manevi alemlerimiz ile irtibatını sağlayan, adına gönül de diyeceğimiz, insan olma hakikatinin merkezidir.
İşde biz bu merkezle irtibat halinde olduğumuz sürece, Hakk’a giden doğruyu bulabiliriz, vicdanımızın sesini duyabiliriz. Hilkat yani yaradılış olarak, vicdan ve gönül bizleri daima iyi, ve doğruya yönlendirir. Ancak biz aklımızı ve hür irademizi nefsimizden yana kullandığımız sürece, gönülden ve vicdandan gelen bu yardımı alamayız..onları kapatır, üstlerini hiç açılmayacak gibi kat be kat örteriz.
Gönlünü ve vicdanını örtenler de, Kur’an deyimiyle “Kör ve sağırdırlar”..işte sadece nefsine hizmet eden bir kalp’i taşıyan ceset, her anlamıyla bozulmuş demektir.