Dünyaya Küs Geldik Küs Gideceğiz
Bilmem dikkatinizi çekti mi? Dünyada herkes birbirine kırgın şekilde yaşıyor. Birine dokunsan bin ah işitiyorsun. Empati denen şey sadece psikolojide var. İnsanlar birbirine empati kurarak yaklaşamıyor. Herkes birbirine bir nebze kırgınlık içinde yaşıyor, yüzleri birbirine gülse bile…
Gariptir kırgınlık, kırgın olmak. Barışçıl değil kimse kimseye. Hataları unutmak yerine, hataları yüzüne vurmak var sürekli. Birbirine kırgın iki insan konuşamıyor. Konuşmaya kalksa biri birini daha çok kırıyor ve küslük giriyor araya. Kimse kimseyi anlamaya çalışmıyor. Kırmak, kırılmak ve küsmek becerebildiğimiz tek şey!
Konuşma yanlısı değiliz hiç birimiz. Konuşup sorun çözme yanlısı değiliz. Kim kime ne için kırgın, niye küs bilmiyoruz. Birine sorsan kendince o haklı, diğerine sorsan o. Orta yolu bulup uzlaşmak kimsenin aklına gelmiyor. İnsanlığa küs geldik bu gidişle de küs gideceğiz…
Uzlaşmak, empati yapmak, konuşmak insanların ortak yönü olması gerekirken, sorunlarımızı şiddetle, kavga-dövüş ile halletmeye çalışıyoruz. Bu ne kadar insancıl bir davranış? İnsanız, hata yapmaya müsait yapımız var. Ama ne yazık ki kendi hatalarımızı göremeyecek kadar da kör yaşıyoruz.
Dönüp aynaya baktığımızda sadece dış görünüşümüze değil, iç görünüşümüze de çeki düzen verelim. İçimiz dağınıksa dışımızın düzgün olması pek işe yaramaz çünkü. İç güzelliğimiz dışımıza yansır, iç düzensizliğimiz de dışımıza yansır. Önceliğimiz, içimizin güzelliği olsun ki dışımıza da o güzellik yansısın.
Hatalarımızı olduğunca göz önünde tutup, nefsimize pay vermememiz gerektiğini düşünüyorum. Kimi ne için kırdığımıza, kimden ne için kırıldığımıza dikkat edersek belki de kırılacak hiçbir şey olmadığını göreceğiz. Umuyorum birbirine kırgın insanlar, birbirlerine daha yakın ve daha samimi olurlar. Umuyorum kırgınlık insanlığın modası olmaz. Ve son olarak, umuyorum empati yapmayı öğrenebiliriz…