Gönderen Konu: Empati (Okunma sayısı 228 defa)

fanidunya NET · « : Eylül 24, 2022, 09:47:54 ÖÖ »

Empati

“Ey iman edenler, yeryüzünde Allah için gazaya çıktığınızda, son derece dikkatli davranın. Size selam verene/ teslim olduğunu söyleyene, sırf geçici dünya menfaatleri uğruna: ‘Sen mümin değilsin/ sana eman verilmez’ demeyin. Allah’ın yanında nice ganimetler vardır. Geçmişte siz de öyle idiniz; ancak Allah size lütufta bulundu. Öyle ise, ihtiyatlı olun/acele karar vermeyin. Muhakkak Allah her yaptığınızdan haberlidir.”(4/94)

İnançla ilgili yönümüzün ve insani değerlerimizin en kıymetli cevherinden mahrumiyet haline dikkat çeken “Geçmişte siz de öyle idiniz..” uyarısı, öncelikli bir empati öğretisidir. Hidayet, ancak ilahi lütuftur. Ne onu elde etmede bize ait bir liyakatten ne de akıbet hususunda özel bir garantiden söz etmek mümkündür. Ayrıca, hem nevi hem de keyfiyeti itibariyle hidayet sonsuz olduğu gibi, “iki günü müsavi olan zarardadır” prensibi gereği, daima bir sonrası bir öncesinden daha hayırlı olma mevkiinde bulunan insanın, hidayete olan ihtiyacı da süresizdir. Durum böyle olunca, her insan, ayette mutlak şekilde ifade edilen “Geçmişte siz de öyle idiniz…” empati uyarısına kendisini her zaman, her mekan ve her konumda muhatap eylemek zorundadır.

Empati öğretisi, duygusal olduğu kadar rasyonel argümana da sahiptir. Nakledilen şu hadis konuyla ilgili bir muhakeme şaheseridir:

Peygamberimiz Efendimizin huzuruna bir genç gelir. Kendisinin zina suçuna meyilli oluşundan şikayette bulunur. Efendimiz genci karşısına alır ve aralarında şöyle bir diyalog geçer:

-Bu fiilin senin annenle yapılmasına razı olur muydun?

-Asla..

-Kız kardeşinle?

-Asla…

-Kızınla?

-Asla..

-Halanla, teyzenle ya da bir başka yakınınla?

-Asla, asla, asla…

-Ama senin kendisiyle bu fiili işleyeceğin de birisinin annesi, kız kardeşi, kızı ya da halası, teyzesi değil mi?...

Ve genç beyninden vurulmuşa döner, nedamet eder, tövbeye yönelir, Medine’nin en iffetli gençlerinden biri haline gelir.

Bir kadının recme götürüldüğünü gören Hz.İsa (a.s.) topluluğa karışır ve tam recme başlanacağı sırada var gücüyle bağırır: “İlk taşı hiç günahı olmayan atsın!”

Ve eller havada kalır..

Manevi tecrübeler ve özellikle de oruç empatiyi besleyen önemli kaynaktır. Orucu, yüzeysel bir perhiz, bir diyet ameliyesinden kurtarıp bireysel ve toplumsal olgunluğun merhale göstergesine dönüştüren sırlı taraf da halis kulluk yanı mahfuz, ondaki bu empati boyutu olsa gerektir.

Açlık nedir bilmeyen bir insanın, açlıkla pençeleşen milyonlarca insanın ıstırabını istenen keyfiyette idrak etmesi oldukça zordur. Halbuki oruç farz olan yönüyle senede bir ay, sünnet ve nafile olan yönüyle belirli günler dışında her gün ve her saat bize aç insanların elemini, aç insanların çaresizliğini hatırlatır, bir taraftan bizleri fertler olarak kemale erdirirken, diğer taraftan da, açlık ve sefalet içinde kıvrananlara el uzatmamız hususunda toplumsal bir uyarıcılık işlevi görür.

Malını, mülkünü, bilgisini, becerisini, hatta yeri geldiğinde canını ve bütün varlığını, karşılığında Allah rızasından başka hiçbir beklentiye girmeden vermek, bezletmek ve bu davranışı içtimai dayanışmanın tabii refleksi haline getirmek anlamına gelen kurumsal infak aktivitesinin empatiyi besleyiciliği ise, hiçbir felsefi ya da ideolojik yaklaşımın izah edemeyeceği ve hayata geçiremeyeceği çapta toplumsal bir motivasyon cazibesine sahiptir.

Empatiyi etik düzeyde bırakmayıp aynı zamanda ona moral estetik kazandıran şüphesiz yine bizim kültürümüzdür. Tasavvuf külliyatında binlerce emsaline şahit bulunduğumuz şu kısa ve özlü anekdot bunun en çarpıcı örneğidir.

-RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Empati (Okunma sayısı 228 defa)

fanidunya NET

Empati

BENZER KONULAR