* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kusur Arayan ''Kusursuz İnsan  (Okunma sayısı 1238 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
Kusur Arayan ''Kusursuz İnsan
« : Ocak 24, 2015, 09:24:58 ÖÖ »
Kusur  Arayan ''Kusursuz İnsan

"Ey imân edenler. اokça zan etmekten kaçınınız. Şüphe yok ki zannın bazısı günahtır. Ve kusur araştırmakta bulunmayınız. Ve bazınız bazınızı gıybet etmeyiniz. Sizden biriniz ِlü karde­şinizin etini yemeyi sever mi? Bilâkis onu kerih gِrmüş olursu­nuz. Artık Allah'tan korkunuz, şüphe yok ki, Allah, tevbeleri kabul edicidir, çok esirgeyicidir."(Hucurat Sûresi 12)
İnsanlara kِtü zanlar beslememizin en ِnemli nedeni, başka­larının da aynı veya farklı hatalara sahip olduğunu gِrerek, "biz onların seviyesine çıkamıyoruz, bari onlar bizim seviyemi­ze insin" derecesine, düşüncelerimizle insanları karalayarak kendimizi rahatlatmak davranışıdır. Bu durum insanı, başkala­rının güzel yanlarını gِrmek yerine, onların eksik ve hatalarını araştırmaya itiyor!
Sürekli, insanların hatalarını, kusurlarını araştırırsak kendi­mize ve insanlara faydalı olmadığımız gibi bir de zararından sa­kınılması gereken bir insan halini alıyoruz. Başkalarının kusu­ru, bizim günahlarımızı ِrtmez. Bِyle olduğu halde insanların kusurlarını kendi günahlarımıza yorgan yapıp gizlemeye, ken­di açıklarımızı, başkalarının açıklarını ِne sürerek kapatmaya çalışıyoruz. Sürekli başkalarının kusurlarıyla meşgul olan in­san, gizlemeye çalıştığı için kendi kusurlarını hiçbir zaman gِ­remez.
Daha da ِtesi kendi güzelliklerini gِrecek vakti de kal­maz. Ayrıca basit bir kusur gِrüp hemen eleştirmek, aynısıyla mukabele gِrmeyi netice verir. Bu şekilde yıkıcı olmak yerine, onların güzelliklerini sergilemeye, insanların iyi yِnlerine dik­kat çekmeye çalışmalıyız. Başkalarını kusurlarıyla yakalamak yerine, onları aklayarak sevgi ve muhabbetin başlamasına kapı açmalıyız.
Kardeşimizin nefsini kendi nefsimiz gibi bilmek çok ِnemli bir paylaşımdır. Ancak o zaman onun bir hatasını kendi hata­mız olarak düşünebiliriz ve yapılan bir hatayı birlikte düzeltme yoluna gidebiliriz. Hatalarımızı gِrünce birbirimizi uyarmamak ve onun yerine hatalarına bakıp dostumuza kِtü zanlar beslemek ya da en kِtüsü yapılan hatayı gidip başkalarına an­latarak bir de gıybete yol açmak, kardeşlik bağlarına vurulan en büyük darbedir.
Hatalarımızı birbirimizi kırmadan, bezdirmeden ve hata işle­yenle gِren arasına başka insanları karıştırmadan yumuşaklıkla ve güler yüzle düzeltme yoluna gidelim. اünkü, hatayı yapanla gِren arasında düzeltilebilecek bir meseleye, bir de hatayı du­yanları eklemeye kalkışırsak -ki, bu da hata hakkında suizan ve gıybet eden yeni insanlar cemiyeti oluşturmak demektir-kardeşlik bağlarımızı koparırız.
Abdullah bin Zeyd (r.a) şِyle diyor: "Sana din kardeşinden istemediğin bir şey ulaşırsa onun için bir ِzür ara. Bir mazeret bulamazsan kendi kendine, belki benim bilmediğim bir durum vardır, de."
İşte bizi daha geniş düşünmeye sevk eden bir sِz. İnsanların bir anlık davranışlarına hapsolmamamızı isteyen bir sِz.
Kardeşimizin yaptığı bir davranış o an için hoşumuza gitme­yebilir, hattâ kırılabiliriz. Ama o hatalı anlarına bakıp onlara kِtü karakterler, kِtü insan imajları çizmemeliyiz.
Mesela diyelim ki, üçü çeyrek geçe arkadaşım çok büyük bir kusur, bir günah işledi. Ama beş dakika sonra içine bir pişmanlık geldi, hatasını anladı ve Rabbinden af dileyip, tِvbe etti. Ve tِvbesinden dola­yı pek çok ihsanlara kavuştu. Bense hâlâ "üçü çeyrek geçe şِyle yaptı" diyorum onu yargılayıp, asıyorum, insanlara-gidip anlatıvorum, ondan nefret edip, hiçbir şeyimi vermiyorum. O tِvbe edip affedildiği sırada ben kimbilir kaç kişiye hatasını anlattım, kaç kişinin de ِyle düşünmesine sebep oldum. Bu durumda za­rarda olan kim? O mu ben mi? Demek ki kِtü zan edenin, ku­sur araştıranın, gıybet edenin en çok kendisine, sonra da insan­lara zararı vardır.
Hepimiz anlık insanlarız. Her bir anda vücudumuzda milyon­larca hücre yenileniyor. Dolayısıyla ruh halimiz de her an deği­şim gِsteriyor. Bir andaki hal ve hareketlerimizle, diğer bir an­daki halimiz arasında çok büyük farklılıklar gِrüyoruz. Hepi­miz her bir saniyede halden hale giriyoruz. O halde insanların bir anlık davranışlarına bakarak onlara karakter çizemeyiz. "Bu insan kِtüdür" diyemeyiz. اünkü diğer bir ânında o insan piş­manlık haletine de girebilir. Bir andaki ruh haletiyle çok kِtü bir imaj çizebilir, ama diğer bir ânında ondan iyilikler ve ikram­lar da hâsıl olabilir. Bir anımızda çok iyi bir davranış sergiler­ken, diğer bir ânımızda kِtü bir imaj çizebiliyoruz. İşte bu du­rumda hemen hüsn-ü zannımızın, iyi niyetimizin devreye gir­mesi gerekiyor. "Bu insan kِtüdür" yerine "Bu insan iyidir" dememiz gerekiyor.
Bir insanı, içi, yüz kişiyle dolu bir gemi olarak düşünelim. O gemide 99 kişi kِtü olsa ve içlerinde yalnızca bir kişi iyi olsa, 'Bu gemide 99 tane kِtü var" diye o gemiyi batıramayız. اün­kü iyi olan o tek bir kişi bizim için çok ِnemlidir. O bir kişi bel­ki zamanla 99 kişiyi de iyi durumuna getirebilir. Bir insanın yüzde 99 kِtü olma ihtimali varsa ve yüzde bir iyi olma ihtimali varsa, o yüzde birlik değer bizim için kâfidir. En ِnemlisi de o yüzde bir iyiliğin yüzde 99 iyiliğe dِnüşme imkânı vardır. Bu yüzden o insanı kesin olarak yargılayıp asmak yerine, onu kur­tarmaya çalışmalıyız.
Suizannı engellemenin tek yolu, o tek iyiliği sürekli hatırımız­da tutarak, 99 kِtülüğü affedebilmemizdir. Elbetteki bir affı gerçekleştirirken o kِtü yanlarını iyilikle değiştirebilmeleri için müsamahamızı elden bırakmayarak onlara yardımcı olmak zo­runda olduğumuzu da unutmamalıyız.
O halde basit hatalarından dolayı kimseye gücenip kırılmaya­lım. اok büyük günahlar işliyoruz, sonra Rabbimize el açıp af diliyoruz. Rabbimiz çok büyük günahları affederken, biz ufacık bir hatada nefretlerimizi seferber etmeyelim. Başkalarının hata­larını gِrenler de hatadan salim değillerdir. İnsanları kusursuz istemek de bir kusurdur.
Bu yüzden insanları eksiklerine ve ku­surlarına rağmen hoş gِrmeye çalışmalıyız. Bِylece bizim asıl derdimizin insanlar değil de kendimiz olduğunu, asıl bizim ku­surlarımızın uzun zamandır keşfedilmeyi ve giderilmeyi bek­lediğini gِrebiliriz. Başkalarını her zaman affedelim, ama ken­dimizi affetmeyelim. اünkü daha verimli, daha faydalı insanlar olmak istiyorsak, her zaman yetersizlik hissi içinde olmamız ve kendimizin çok eksik yanlarımız olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Kusurlar araştırıp, ayıplar dِküp saçmak yerine, hatalarımızı samimice birbirimize bildirip en güzeli bulmaya ve birbirimize iyi birer ayna olmaya çalışalım. اevremizdeki insanları ayıpsız ve kusursuz gِrmek istiyorsak başlama noktası olarak kendimi­zi kabul edelim. Ve en evvel kendi kusurlarımızı bertaraf etme­ye çalışalım.
Unutmayalım ki, kusurlu, hatalı tek insanı kendimiz olarak gِrür ve insanları kusursuz olarak düşünürsek, kendimize yap­tığımız her nefsî müdahale güzel huy ve davranış meyveleri ve­recektir.

Hülya Kartal

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]