* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Müslüman Müslümanın Kardeşidir  (Okunma sayısı 473 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Müslüman Müslümanın Kardeşidir
« : Ekim 18, 2019, 08:18:02 ÖÖ »
Müslüman Müslümanın Kardeşidir

Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.

Müslüman barış, selamet ve esenlik davetini kabul ederek Allah'ın koruması altına giren kişidir. İslam, "es-Selam" olana, her şeyi selamette kılana teslim olmak, kendini insana şah damarından yakın olana (Kaf 50;16) emanet etmektir. Müslüman, iradesini Allah'ın iradesi içinde eriterek O'na yaklaştığı ölçüde haksızlıktan, zulümden, bencillikten, mütecessis ve mütekebbir olmaktan uzaklaşacak, Peygamberin sunduklarına sarıldığı ölçüde O'na yakınlaşacaktır. Hakk'a giden yolun yalnız aşılamayacağının, daimî uzletin marazî olduğunun bilinciyle halkla, Hakk'ın razı olacağı bir birliktelik gerçekleştirecektir. Bu Hadis-i Şerifte bir müslümanın diğer müslümanla ilişkisinin temel dayanakları sunulmaktadır.


Fusce nibh sapien, porttitor seuismod in, aliquet eget lorem. Curabitur sceler isque mauris quis diam gravida.

Mü'minlerin birbirleriyle kardeş ilan edilmesi hem Kur'an-ı Kerim'de ( Hucurat 49; 10) hem de hadislerde vurgulanmıştır. Bu kardeşlik, varlık sebebini aynı dine mensup olmaktan alarak köle-efendi, zengin-fakir, siyah-beyaz, kadın-erkek ayrımı yapmadan, etnik ve kültürel farklılıkları ayrılık vesilesi değil, renklendirici unsurlar olarak görmeyi gerektiren toplumsal bir bağ oluşturur. Bu bağın gücü öylesine kuşatıcıdır ki, İslam toplumuyla uzlaşı içine girmiş zimmîler ve muahedleri de kapsamına alır. Bu bağlamda mü'minler kardeşçe yaşamanın tüm sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdür. Dünyada haksızlığın engellenmesine, temel insan hak ve hürriyetlerinin tesisine katkıda bulunmak, ülke içerisinde ise bunlara ek olarak mü'min kardeşler arasındaki anlaşmazlıkları adaletle çözüme kavuşturmak, haksızlıkta ısrar edenlere karşı haklının yanında yer almakla yükümlüdürler. (Kur'an Yolu; c.5, s.93)
 
Din kardeşi olmak didişmeyi değil dayanışmayı, aldatmayı değil paylaşmayı, umursamazlığı değil diğergâm olmayı gerektirir. Size, dünyanın neresinde olursanız olun köklerinizi hatırlatır. Damar damar çekilirsiniz kendisinden neşet ettiğiniz köklere doğru. Kopamaz kaybolamazsınız. Kardeşlik duygusunu korumak sizi kaoslardan kurtarır, yitip gitmezsiniz. Hayata tutunur, yeni başlangıçlar dokursunuz gönül tezgahınızda. Kendinizi bir topluma ait hissederek gel geç hevesler peşinde koşmazsınız. Bu nedenledir ki Kur'an ve Sünnet müslüman kimliğini inşa ederken kardeşlik vurgusuna ayrı bir önem verir. Dinin öngördüğü kardeşlik anlayışı bihakkın hayata geçirildiğinde genç yaşlı tüm insanlar kendisine toplumda bir yer bulacak böylece başkalarının onayına ihtiyaç hissetmeden, onay görmeyen bağlılıklara sarılmayacaktır.

Toplumu besleyen ana damarlardan biridir kardeşçe yaşama ilkesi. "Müslüman müslümana zulmetmez, onu düşmana teslim etmez" ifadesi, ihaneti, arkadan vurmayı kişisel çıkarı toplum menfaatinin önüne geçirmeyi yasaklayan, maddî-manevî her türlü zulmü, haksızlığı önce zihinlerden sonra da yaşantılardan kazıma çabasını gösteren bir ifadedir. Toplumsal huzuru dinamitleyecek hiçbir girişimin onaylanamayacağının bildirgesidir aynı zamanda. Müslüman'ın, müslüman olmasının doğal sonucu olarak zihninde böyle çarpık bir düşünceye yer olamayacağının ilanıdır. Mü'mini "Kendisi için arzu ettiğini din kardeşi için de arzu etme"Buhari, İman 7) düsturuna taşımada kılavuzluk yapacak kriterdir.

Bu hadiste, kardeş olmanın hayatı ve ilişkilerin tüm boyutunu kuşatan yönüne sorumluluk eksenli bir perspektif kazandırıldığını da görmekteyiz. Birbirinden haberdar ve birbirine duyarlı insanlardan oluşan bir toplum modeli sunulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında sıkıntıların, biz onlardan kurtulmak için boğuşup dururken, fark edemeyeceğimiz bir şekilde hayatın anlamını sunduğunu düşünmek mümkün. İster maddî ister manevî boyutta olsun sıkıntılar, onu yaşayanla ona şahit olan için sınanma sürecidir aslında. Sıkıntıyı yaşayan için sabırla direnebilme, sıkıntıya şahit olan için ise yardıma ihtiyacı olana destek elini uzatabilme kabiliyetinin ortaya çıkacağı bir sınanma süreci. Yani aslında insanlık kabiliyetimizin ortaya çıkacağı bir süreç.
 
Bu insanlık yarışındaki zorlu etaplardan biri de başkasının geçmişinde gördüğümüz ayıp ve kusurların üzerine gitmeden, bağışlayıcı ve hoşgörülü olabilme kısmıdır. Hata ve kusurların ifşa edilmesi, durumun ıslahına bir katkı sağlamadığı gibi insan onurunun zedelenmesine ve kişinin duyarsızlaşmasına vesile olabilir. Tenhalarda işlenen yanlışlıklar alenî olarak yapılmaya başlar. Bu durum ise yanlış yapanı yolundan döndürmediği gibi yanlışın yayılmasına da zemin hazırlayabilir. Kardeş olmak, kardeşine karşı sorumluluk taşımak demektir. İlişkileri daha ileri seviyelere taşıyabilmek için elden gelen gayreti göstermeyi gerektirir. Kaldı ki, kusur örtücü olmak, o kusura karşı duyarsız olmayı da gerektirmez. Suçun/yanlışın işlenirken görülmesi halinde takınılması gereken tavır bellidir:

İnsanların bilinçlenmesine yardımcı olarak suça engel olmaya gayret etmek Buradaki hassas denge, insanın geçmişinde yaşadıkları ile ilgili olarak kişilik haklarının korunması yönünde ayarlanmalıdır.

Müslümana düşen görev içindeki merak ve öğrenme dürtüsünü, kendisini ve tüm insanlığı bir adım ileri taşıyacak ilim yolunda kullanmasıdır. Kur'an'da yasaklanan da fıtratımızdaki bu araştırma hissinin dumura uğramış hali olan tecessüstür.

" İyiler gittiler, (onlardan geriye) güzel âdetler kaldı; kötülerden ise zulüm ve lânetler!" Hz. Mevlâna Muhammed Celaleddin-i Rûmî (k.s.)

Ey Allah'ım!

Sensin zulme uğrayanların dayanağı.

Sensin mahzun kalplerin sığınağı.

Sensin mazlumun âhını işiten.

Sensin zalimin zulmünü bilen.

Senin adaletindir sığındığımız.

Senin mizanındır güvendiğimiz.

Senin hesabındır tesellimiz.

Nefsimize zulmetmekten alıkoy bizi.

Senin adaletine razı olanlardan eyle bizi.

Senin adaletinin korkusuyla terbiye et hepimizi.

Adaletinin korkusuyla yumuşat kalplerimizi.

Amellerimizin tartıldığı 'mizan'da güzel eyle akibetimizi.

Mizanında ağırlığı olanlardan eyle bizi.

Kolaylaştır sorgu sualimizi.

Sana hesap verme inceliğiyle yaşat bizi.

Hükmüne razı eyle bizi.

Zulmetmekten ve zulme uğramaktan uzak eyle hepimizi.

Âmîn.

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]