İnsan Aciz Değil mi?
Hayata iman gözüyle bakanla başka bir gözle bakan arasında sayılamayacak kadar fark vardır. Hayatın ortak paylaşıldığı alanlarda, insanlığın ortak kullandığı araçlara belki aynı değerleri yüklemek mümkün olabilir ancak öteki dünyayı ilgilendiren konularda aynı şeylere aynı anlamları yüklemek söz konusu olamaz. Gerçi iman eden için dünya hayatında ahireti ilgilendirmeyen ne kadar şey olabilir ki?
Ucunda cennet olan bir sonu arzulayan bizler, sahip olduğumuz değerlerin cennet hedefi taşımayanların gözünde de aynı anlama gelmesini bekleyemeyiz. Bizim yücelttiklerimizi onlar değersiz görebilir, bizim uğrunda gerektiğinde canımızı vermeyi göze alacağımız şeylere onlar anlam veremeyebilir. Bizim cennete giden yolları kolaylaştırdığına inandığımız değerlerimizi onlar ayaklar altına alabilir.
Dönem hangi dönem olursa olsun şartlar neyi gösterirse göstersin bu, değişmez bir gerçektir.
İster zulmün kol gezdiği bir dönem olsun isterse müminin sesinin dalga dalga yankılandığı bir dönem… Sahip olduğumuz değerlere bakışımızı her daim korumak zorundayız. Ne zulüm korkusu ne şirin görünme kompleksi ne de demokrasi söylemleri değerlerimizi hafife almamıza, onları korumasız ve kendi hâlinde savunmasız bırakmamıza neden olmalıdır.
Bu değerlerimizin başında âlimlerimiz gelir. Âlimler bize cennetin yollarını öğreten, yürümemizi kolaylaştıran pınarlarımızdır.
Evet, insanlığa faydası olan her türlü bilgiye değer veririz. Bilgiyi alırız, kullanırız, yayarız, bütün insanlığın istifadesine sunarız. İnsanlığa faydası olan her bilim insanını o faydasından dolayı anarız. Ama âlimlerimiz başka. Onlar bize yerine göre hem dünya ilimlerinde hem de ebedî hayatımızda ışık olacak bilgiyi öğretirler. Onları bilginlerle, akademisyenlerle, herhangi bir unvan sahibiyle kıyaslayamayız. Onlardan imanımızın korunmasının inceliklerini, ailemizde cennete açılan kapıları öğreniyoruz. Âlim sadece bilen kişi değildir. Bilgisiyle hakkı batıldan ayırma ferasetine sahip olan, Allah’ın seçtiği özel kulları, peygamber varisleridir âlimler.
Onlar göz bebeklerimizdir. Onları korumak, el üstünde tutmak; kendimizi korumak, kendimize sahip çıkmaktır. Onlara değecek zarar gözümüze değmiş bir ok gibidir.
Onlara nasıl ve neden değer verilmesi gerektiği üzerinde çok şey konuşmak gerekir. Onların yerini belirleyemeyen, âlimleri olması gerektiği konuma oturtamayan toplumların yol almaları zordur. Âlimlerine gerektiği yeri açamayan, sözlerini yüceltemeyen toplumlar da herkesi âlim yerine koyup bilgili insanları yanlışlarına kalkan yapan toplumlar da felaketlerden kendisini koruyamayacaktır.
Onlar toplumun gidişatının göstergeleridir. Toplumun nereye gittiği ile âlimlerine hangi gözle baktığı direkt bağlantılıdır. Onlar âdeta turnusol kâğıdı hüviyetindedirler. Onlara karşı olan yaklaşımlarını miligramdan onlarca kat daha küçük miktarıyla insanı hayata bağlayan ya da hayattan koparan etki ortaya çıkarabilen ilaç ham maddelerini tartan mütehassıslar gibi hassas ölçülerle belirlemeyen toplumlar ve insanlar âlimlerine olan bakışlarını doğru bir çizgiye oturtamadan yollarını düzeltemeyeceklerdir.
Siyasetçisi de tüccarı da eğitimcisi de âlimleri kendi yanlış algılamalarını muhataplarına kabul ettirme aracı olarak kullanmaya kalkmamalı, aksine onları hayatın rehberi olarak değerlendirebilmeli, yollarını onların saçtığı ışıklarla aydınlatmaya çalışmalıdırlar.
Âlimleri yok sayarak, onları devre dışı bırakarak yol almaya çalışmak ve böyle yol alınabileceğini iddia etmek insanın acziyetini inkârıdır.
Oysa insan acizdir.
İnsan tabiat karşısında acizdir. Doğuştan itibaren korunmaya, gelişmeye muhtaçtır.
İnsan cahillik karşısında da acizdir. Öğrenmeye, bilmeye muhtaçtır. Ve insan bilmediğinin cahilidir.
Gözle görülemeyecek kadar küçücük bir virüsü yok sayıp tedbir almayan, o virüsün anti virüsüne kıymet vermeyen bunun bedelini sonunda hayatıyla ödeyebilir.
Hangi mertebede olursa olsun kendini yeteri kadar bilmiş sanarak bilmediklerini öğrenmeye azimli olmayan, cahilliğin düşmanı olan âlimlere gerektiği kıymeti vermeyen kişi ve toplumlar da bunun bedelini sonunda hayatlarıyla hem de ebedî hayatlarıyla ödemek zorunda kalabilirler.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
