Kulların en kıymetlisi
Mahmud el-Verrak şöyle buyurdu: Her günahkârı, bana karşı işlediği cürümleri çok olsa dahi affetmeyi, nefsime gerekli bir vazife kılacağım. Mûsâ aleyhisselâm: Yâ Rabbî! Kullarının en kıymetlisi kimdir? diye sorunca, “Gücü yettiği zaman affedendir” buyuruldu. İnsanlar ancak üç sınıftan biridir: 1. Şerefli olan, 2. Şeref bakımından mağlup olan ve 3. Mukavemette denk olan!
Benden üstün olanın kıymetini bilir ve bu yüzden ona karşılık vermem ve onun hakkında hakka uyarım. Hakka uymak da lâzımdır. Derece bakımından benden küçük olana gelince, o bir şey söylerse kendisine cevap vermemekle namusumu korurum, cevap vermemekten dolayı bir kimsenin kınamasına uğramış olsam dahi. Benim gibi olana gelince, eğer o kayar veya düşerse, ben faziletli olurum. Çünkü hilimden dolayı olan fazilet, her şeye hâkimdir!”
Bir Müslümanın ihtiyacını görmek, bir sıkıntısını gidermek nafile ibadetten daha sevaptır. Hadis-i şeriflerde bunun fazileti, sevabı şöyle bildirildi:
“Bir Müslümanın, din kardeşinin bir ihtiyacını karşılaması on sene itikaf etmesinden daha kazançlıdır. Allah rızası için bir gün itikaf yapmak ise, insanı Cehennem ateşinden pek çok uzaklaştırır. (Ramazan ayının son on gününde, gece gündüz bir câmide kapanarak ibâdet etmeye, itikaf yapmak denir.)
“Bir kimse, din kardeşinin bir işini yaparsa, binlerle melek o kimse için duâ eder. O işi yapmaya giderken, her adımı için bir günahı afvolur ve kendisine kıyâmette nîmetler verilir.”
“Bir kimse, din kardeşinin bir işini yapmak için giderse her adımında yetmiş günahı affedilir ve yetmiş sevap verilir. Bu iş bitinceye kadar böyle devam eder. İş yapılınca, bütün günahları affedilir. Bu işi yaparken ölürse, sorgusuz, hesapsız Cennete girer.”
“Bir kimse, din kardeşinin rahata kavuşması veya sıkıntıdan kurtulması için devlet adamlarına gidip uğraşırsa, kıyâmet günü sırat köprüsü.